Ezel'den...
Gözlerinin içine bakıyordum.
İçimden bir his 'bir umut var' dedi.
Önüme döndüm,Melis'i anlatmak için kendimi toparlamaya çalıştım.
Konuşmaya başlayacaktım.
Yüzümü ona döndüğümde uyuya kaldığını gördüm.
Onu kucağıma aldım ve odaya getirip yatağına yatırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarından öptükten sonra odadan çıktım.
Odama geçip sigaramı yaktım,derin düşüncelere dalabilirdim.
Daha Doruk'un en yakın arkadaşı olduğumu bile ona dememiştim.
Her gün yeni bir sır giriyordu aramıza.
Yeni bir acı...
Saat 8 gibi uyanıp gerçeklerle yüzleştim.
Aşağıya indim ve kahvaltı hazırladım.
Hayatımda ilk defa kahvaltı hazırlamıştım,bahçeye taşıdım hazırladıklarımı.
Odasına çıkıp kapıyı tıklattım.
"Gir."dedi solgun sesiyle.
"Günaydın,başın nasıl?"
"Ağrı var."
"Kahvaltı sonrası ağrı kesici içersin."
"Bana yeni bir oda oluşturmuşsun."
"Beğenmediysen aldıklarımı bugün gidip beraber alabiliriz."
"Gerek yok."
"Bu arada üzerindekiler yakışmış."
"Sen istersin,ben giyerim."dedi gözlerini devirerek.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Aşağıya inelim."dedim mahçup bir tavırla.
Ona çay döküp yerine oturdum.
Birine kahvaltı hazırlayıp,hizmet etmek hiç aklıma gelmezdi.
Hem de tutsağıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.
