Gözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum.
Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum.
Ondan sonra zaten bırakmazsınız.
"Doktor bu kızı iyileştir yoksa onun yerine sen yatarsın orada."
Sesini çıkarmadan malzemelerini çıkardı.
"Bana temiz ılık su getirin."dedi doktor ürkek ürkek bakarken.
Odadan çıkıp kendimi balkona attım.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sigara yaktım ve ağlamaya başladım.
Ben iğrenç bir insandım. Melis şu an bunları görse benden nefret ederdi.
İçeri gittim ürkek adımlarla.
Neyle karşılacağımı bilmemek beni ürkütüyordu.
"Durum ne doktor?"
"Ezel bey dikiş attık başına,ağrı kesici verdik. Birkaç saat rahat uyur sonra ağrısı olur,ağrı kesici bırakıyorum. 24 saat tehlikeli geçebilir,büyük bir darbe almış.Şimdi de diğer yaraları ve kanlarını temizleyeceğim."
"Sen çık."
Doktor çıkınca kapıyı kitledim. Elime bezi aldım ve yüzünü ağlaya ağlaya temizlemeye başladım.
Şimdi güzel yüzü ortaya çıkmaya başlamıştı ama gerçekten kötü haldeydi.
Dokunduğum her hayatı gerçekten sikmek zorundamıydım ben?