Ezel'den...
Elimdeki viski şişesini baktım,sızmadan bu işi halletmeliydim.
Odaya doğru ilerledim.
Bu sefer geri dönüş olmayacaktı
Kapıya geldiğimde şarkı çalıyordu ve eşlik ediyordu.
'Faded' söylüyordu.
Kumsalda bana bakarken söylemiyordu.
Benim,onu tutsak ettiğim odada benden nefret ederken söylüyordu.Kapıya çöktüm,viskimi yudumladım.
Hayalimdeki gibi sadece bana söylüyordu dimi?
Ben içip onu dinliyordum,o söylüyordu.
Sıradaki şarkı 'yıldızlara bak' ve sonundaki hıçkırık sesleri.
Şarkılar onu anlatıyordu.
Belkide içindekileri bu şekilde dile getiriyordu.Bir yudum daha aldım ve içeri girdim.
Yerde oturmuş ağlıyordu.Telefonunu cebimden çıkardım ve yanına oturdum.
"Şimdi seni merak eden arkadaşlarını ara.
Evden erken çıktığını ve telefonunu bir yerde unuttuğunu,şimdi bulduğunu söyle.Akrabanın Kıbrıs'a geldiğini bir süre onunla kalacağını söylersin.Aileni de ara telefonum kayboldu yeni buldum de.""Bunu yapmayacağım."dedi yaşlı ve nefretli gözlerini bana dikerek.
Onu tehdit etmek zorundaydım.
Telefonumu eline verdim."Beni zorlama bunu yapmaya."
Telefona baktı ve haykırarak ağlamaya başladı.
"Kardeşimin okulunu bile bulmuşsun.
Sen nasıl korkunç bir insansın?Lanet olsun karşıma çıktığın güne."Öyle ağlıyordu ki ağlamamak için sıktığım dişlerim birazdan yerlere dökülebilirdi.
Böyle bir acıyı Melis öldüğünde yaşamıştım.
Benim yüzümden akıttığı her damla yaş beni kahrederken,ben zalimi oynadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
..KAYBOLDUM
ActionGözlerimin içine öyle derin bakıyordu ki;beni mahkum eden adama sarılıp,dertlerimi anlatıp,omzunda ağlamak istiyordum. Çarpışmaya gelene kadar bırakmamanızı rica ediyorum. Ondan sonra zaten bırakmazsınız.