Bölüm 23

539 18 0
                                    


     Bütün ışıkları kapatılmış bir sahnede onlar beni görmeden, toplanan kalabalığı izliyorum. Saniyeler geçtikçe kalp atışlarım hızlanıyor. Sanırım bu sahneye kaç defa çıkarsam çıkayım ya da sahnede ne kadar kalabalık olursak olalım içimdeki bu heyecan dalgasını yok etmenin bir çaresi olmayacak. Işıklar üzerimde beni bile şaşırtacak derece de güçlü bir şekilde ve aniden parlamaya başlıyor. Artık görünmezliğim tamamen kaybolmuş halde. Işıkların yanmasıyla birlikte yükselen alkışlar yavaş yavaş azalırken, konuşmaya başlıyorum.

''Öncelikle hoş geldiniz  bugüne kadar beni hiç yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim ama bugün farklı bir şeyler var sizlere açıklamak istediğim tam da yoluma tek başıma devam etmek istemediğim bir anda şuan sahnede gördüğünüz bu insanlarla karşılaştım. Benim bir gruba, onlarınsa bir soliste ihtiyacı vardı birbirimiz için çok uyumluyduk ve birleşmeye karar verdik. Bu gece sizlerle çok yakında çıkarmayı planladığımız albümde olacak şarkıları paylaşmak istiyoruz. Çünkü adımızdan da anlaşılacağı üzere biz yarınlara inanmıyoruz ve bu şarkıları sizlerle paylaşmaya daha albüm çalışmalarımız bile başlamadan bu gece başlayacağız. Öyle ya yarına kim çıkar kim çıkamaz bilmiyoruz öyleyse sizlerden yeni grubumuz Yarın Diye Bir Şey Yok için bir alkış rica edebilir miyim?''

  Onların alkışlarıyla birlikte biz de şarkıya giriyoruz önce adımızın isim babası olan şarkımız Yarın diye bir şey yok'u söylüyoruz .

''Yarın diye bir şey yok
Sen hep bugüne uyanacaksın
Yarın diye bir şey yok
Sen bugün yaşadığın kadarsın
Yarın diye bir şey yok...''

  Bu şarkıyı söyledikten sonra sahneyi evim gibi hissetmeye başlıyorum artık. Sahnenin en uç noktasına gelip oturuyor sahneden ayaklarımı sarkıtıyorum.

''Şimdi sizlere arka arkaya iki şarkı söyleyeceğim bunlardan ikincisi albümümüzde olacak şarkılardan bana ait olmayan tek şarkı ve okuyacağım ilk şarkıya bir cevap olarak yazıldığını tahmin ediyorum. Bakalım bu şarkıyı yazanın kim olduğunu tahmin edebilecek misiniz?'' diyorum.



‘’Haydi kalbimden tut benim birlikte kaybedecek çok şeyimiz var
  Uzat ellerini haydi kalplerimizin kırıklarını toplayalım
  Yalnızlığını koy bir kenera , birlikte nefes alalım
  Haydi gel yanıma bu tuzaklarla dolu yolda birbirimize göz kulak olalım
  Haydi uzan yanıma birlikte hayaller kuralım
  Yıldızlar göz kırpsın üzerimizde
  Haydi gel bulutlar çok güzel birlikte uçalım
  Kırılırsa kanatların hiç düşünme ben sararı
  Haydi gel 2 bedende bir kalp olup birlikte atalım
  Gel haydi yanyana uyuyup bir rüyayı paylaşalım.
  Haydi haydi haydi gel şöyle yanıma şu hayatın iki ucundan tutalım
  Haydi gel kalbimden tut benim ne gelecekse başımıza birlikte karşılayalım’’

''Sen düş ben tutarım seni
Ağla istersen merak etme silerim gözlerini
Akan rimelini
Derim ki sana baksana
Sen işte böylesin
En çokta savaşı kaybederken güzelsin
Yerde sere serpesin
Uzatsam elimi benimle gelir misin?
Bir düş kursam bize sadece ikimize
Benimle sessizce bir köşede yaşlanabilir misin?
Söyle hadi kalkıp ayağa yeniden savaşabilir misin?
Bir kezde benimle bu savaşı kaybeder misin?''

   Bir de Nehir hazırladığım süpriz bir şarkı var bu şarkı onu kızdırır mı? Bilmiyorum Deniz’in kız arkadaşı olduğunu öğrendiğimde yazmıştım bu şarkıyı isimlerinin ne kadar da uyumlu olduğunu düşünürek ama işte uyumlu görünen her şey gitmiyordu birbirine ama ben yine de ondan esinlenerek yazdığım bu şarkıyı okumak istiyorum o gece Deniz’in bütün ititrazlarını göz ardı ederek.



‘’Nehirlerin denize dökülmesi gibi

   Dökülse kalbim sana

   Kayaya çarpan su gibi dağılsam hava da

Yarın Diye Bir Şey Yok (Tamamlandı) Donde viven las historias. Descúbrelo ahora