aLi'm Bölüm 22

18.6K 1K 124
                                    

Selam kızlar belki duymayanlar vardır. 25 HAZİRAN Çarşamba günü saat 13:00te  cevahirde kahve dünyasında buluşuyoruz. İstanbul bekle geliyorum... 

Normalinde elini tutar göğsümü gere gere yürürdümde onu kırmak istemedim. Elimdeki elini dudaklarıma götürüp usulca öptüm ve “Tamam sıfır sıfır yedi” dedim ve elini bırakıp sola gittim. Yemek masalarını gördüğümde acıktığımı fark ettim. Elime en büyüğünden bir tabak alıp Allah ne verdiyse doldurmaya başladım. O ara “bu yeni pişti oğul bundan alır mısın?” diyen hüzünlü gözleriyle bana bakan teyzeydi. Niye sesi beynimin uğuldamasını sağladı bilmiyorum. Yüzüne onu tanımak ister gibi baktım. Baktım ama çıkaramadım. “Teyze senin oğlun kim? Tanıyor muyum?” dedim belki oğluna benziyordu.

O ara Bekir “Lan patavatsız Sabuş anayı yine ağlatacaksın ne soruyorsun?” dedi adını öğrendiğim teyzeye sarılıp yanağından öperek. Hayret Bekir Hacer anaya bile böyle sıcak davranmazdı.

“Lan bende ağlamasın diye oğlunu getireyim özür dileteyim diyorum”

“Karışma sen hallederiz biz”

“İyi! Hep kendiniz dövün milleti, biz evraklarla uğraşıp duralım! Teyzem bunlardan bir sonuç alamazsan bana gel sen”

“Artık bizimle yaşayacak Sabuş ana” diyen Sedat’tı.

“Niye oğlunu evlat mı edindin?”

“Gibi! Yıllardır ağzıma sıçtı!”

“Ben tanırım o zaman”

Sedat “Yok tanımazsın” dediğinde onun konuşmamasına alışıktım. Etrafımdaki herkesle yıllardır bir hikayesi vardı bizimkinin.

“Aslı nerede?” dedim etrafa göz gezdirerek.

“En son Selma onu tuvalete sürüklüyordu” dedi Bekir.

“Zavallı Aslı” dedim sırıtarak. Kesin rapor veriyordu. Bekir “Ne var lan yine? Biliyorsan söyle bak yine başımıza bir çorap örmesinler”

“Valla çip takmak lazım bunlara” dedim ve tuvaletin yakınlarına doğru elimde tabak yürümeye başladım. O ara Aslı yüzü kıpkırmızı tuvaletten çıktı. Karşısına dikildiğimde “Ali?” dedi merakla.

“Ali’m diyeceksin”

“Ali!” dedi sinirle.

“Özledim seni!”

“Çüş!”

“O güzel dudaklarına böyle kelimeler hiç yakışmıyor, valla uyuz oluyorum”

“İlk sen istediklerimi yapta düzgün konuşmak kolay kocacım!”

“Kocacım diyen ağzını öperim senin”

“Öpme ilk beni sevdiğini söyle”

“Taktın ha!”

“Evet taktım!”

“Hadi kaçalım ne dersin?”

“İlk söyle!” dediğinde iş inada binmişti ya söylemedim. Hem gönlüm böyle kuru kuru söylemekten yana değildi.

“Aslı yürü git piknik yap bende hata!” dedim yapmacık bir sinirle ve yanından uzaklaştım. Piknik hava kararmaya yüz tuttuğunda nihayet bitti. Mücella abla, Sabuş ana dönüşte bizim arabadaydı. Aslı’nın surat beş karış!

“Kızım niye surat asıyorsun yine?”

“Ali sus valla bak atarım kendimi şimdi arabadan!”

ALİ'M / Bir Türk Masalı Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin