aLi'm 19

19.4K 1.1K 201
                                    

Bende bir bölümde olsa 1000 beğeni görür müyüm ? 

Hayatımın şokunu yaşıyordum.

“Sen ne dedin?”  dediğimde Aslı’nın, yüzümden enseme kayan elleri beni kendine çekti ve dudaklarımı buldu. Alt dudağımın üzerine kondurduğu busenin değeri benim için son nefesimde bile aynı kalacaktı. “Hadi öp!” dedi dudaklarını dudaklarımdan çekmeden. Şaşkınlığım isteklerimle yarışıyordu.

Öp dedi ya dudaklarına kapanmam bir oldu. Ben kesin yine rüya görüyordum çünkü Aslı o güzel dolgun dudaklarını dudaklarıma bastırmakla kalmamış aralamış dilimi açlıkla kabul etmişti. Hadi onu geçtim elleri ensemden tutup beni kendine bastırmakla meşguldü. Yok ben kesin öldüm bu benim son dünyalığımdı. Azrail, Aslı’nın kılığına girmiş olabilir miydi?

Dudaklarının yumuşak tadı beni benden alırken ellerinin dokunduğu bütün kaslarım gerim gerim geriliyordu. Öptükçe duramıyor daha fazlasını istiyordum. Daha fazlasını istemekle onu mutlu etmek arasında deli gibi dudaklarını benim.... sadece benim yaparken tek isteğim içine girip zevkle inlemekti. Al sana itiraf!

İştah açıcı dudakları beni yine bayrak direğine döndürmeye yetmişti. O güzel öpmeye doyamayacağım dudaklarından zorla ayırıp bir kere daha onu hissetmek adına üzerimizdeki gereksiz kumaş parçalarına aldırmadan kendimi ona bastırdım. Kasıklarının sıcaklığını bütün her yerimde hissettiğime yemin edebilirim. Ateşe düşmüş gibi eş zamanlı dudaklarımı ve bedenimi üzerinden çekip “Aslı!” dedim inleyerek. Göğüs kafesi inip kalkıyor bir o kadar heyecanlıydı. Beni benden alıp aşk tuzağıyla kendimden geçirebilecek öyle kısa soluklar alıyorduki of diyim ben başka bir şey demiyim.

“Noldu?” dedi merakla. Sırtım yatağa dayanmış gözlerimi kapattığımda Aslı’nın sorusuyla bendeki katsayı tavan yapmıştı. Beynimde sadece Aslı ve sıcaklığı vardı. Oysa bu hatuna ne olmuştuda beni öldürmek yerine terfi ettirip kendini bana sunmuştu. İçimdeki iyimserliklerle gerçeklerle yüzleşen aklımda dönüp durmaya başlayanın ta kendisi şeytandı.

“Lan yap geç! Zevkine bak! Karpuz gibi hatun ver Allahım ver! Seviyorsun işte! Karın lan o! Hem istiyor! Hadi aslanım göreyim seni dört tane çakarsın!”

Şeytan o ki bana bunları düşündürense ben bir tövbekar olmak için gerçekten treni kaçırmıştım. Tavuk götü tövbe tutmaz diye boşuna demiyorlar. Aslı’nın sorusuna ne diyecektimki? Bu da soru muydu? Noldu? Elinin körü! Bindallı Hasan’ın hörekesi dicem yine suçlu ben olacam! Yeter ya! Çek çek nereye kadar!

“Sen içki mi içtin?” dedim merakla.

“Yoo”

“Hap mı aldın?”

“Yoo”

“Kafa yapıcı otlardan yemek falan yapmış olabilir misiniz?”

“Yoo yemekte et vardı”

“İyi” dedim yataktan hızla kalktım. Ben bunu yapamazdım. Ona bunu yapamazdım. Bir şekilde paniklemişti ve ben bundan faydalanıp sabahına bana lanet okumasına dayanamazdım. Kalktım hızla giyinmeye başladım.

“Nereye?” dedi ve uçarak kapının önüne geçtiğinde elimde pantolon mal mal Aslı’nın yüzüne bakıyordum.

“Niye kapının önündesin?”

“Gitme diye!”

“Yok sen kaşınıyorsun”

“Benimle düzgün konuş kutup ayısı!”

ALİ'M / Bir Türk Masalı Serisi 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin