17. BÖLÜM:

154 14 0
                                    

17. BÖLÜM:

-"Mutlaka görüşmemiz lazım." diyordu mesajda. Ama gitmeyecektim. Burnu sürünsün biraz. Telefonu tamamen kapatıp tekrar uykuya daldım. Akşam üzere annem yemeğe çağırmıştı ama uykum o kadar çoktu ki yataktan kalkmaya üşendim ve sabaha kadar deliksiz uyudum. Sabah erkenden kalkıp hazırlanıp evden çıktım. Bugünü kendime ayırıyorum. Eskisi gibi tek başıma dolaşıp kafa dinleyeceğim. Telefonumu her ihtimale karşı, annem arar diye açtım. 100 cevapsız arama ve 75 mesaj vardı. Mesajları tek tek okudum ve hepsinde de görüşmemiz gerektiğini söylüyordu. Umursaman telefonu cebime koydum.

Tam bir hafta olmuştu. Bir haftadır telefonlarına cevap vermiyordum Luhan'ın. Okula da gitmiyordum. Akşama kadar sokaklarda dolaşıyordum.

-"Artık okula gelmelisin." diyen Chanyeol'un sesiyle kalktım yataktan.

-"Haklısın." deyip yerimden kalktım ve banyoya girdim. Bu arada Chanyeol'da aşağı inip kahvaltıya oturdu. Hazırlandıktan sonra evden çıkıp okula geldik. Arabadan iner inmez Luhan sinirli bir şekilde yanıma geldi.

-"Neden bir haftadır telefonlarımı açmıyorsun? Benden kaçıyorsun." dedi bağırarak. Bahçedeki herkesin gözleri üzerimizde toplanmıştı.

-"Neden bir haftadır telefonlarımı açmıyorsun? Benden kaçıyorsun." dedi bağırarak. Bahçedeki herkesin gözleri üzerimizde toplanmıştı.

-"Canım istemedi." deyip umursaman adım attım. Luhan hızlıca kolumu kavrayıp sıkmaya başladı.

-"Arkadaşın için yaptıklarına bak. İlişkimizi mahvediyorsun." dedi sinirli gözlerini gözlerime dikerek.

-"Arkadaşım mahvetmiyor, sen mahvediyorsun."

+"Ne yani? Her şeyin suçlusu ben miym? Unuttun mu ben senin sevgilim. Hatta nişanlın." dedi parmağımdaki yüzüğü işaret ederek.

-"Ya ne nişanlı ama."

-"Madem böyle düşünüyordun, neden nişanlandın benimle?" diye bağırdı. Sıktığı kolum acımaya başladı.

-"Canımı acıtıyorsun. Kolumu bırak."

+"Neden? Hadi cevap ver soruma." dedi Luhan.

-"Cevap mı istiyorsun? Babam yüzünden anladın mı? Chanyeol’la bana bir gelecek önerdi bende kabul ettim. Sırf babanla babam ortak olduğu için nişanlıyız." dedim bağırarak. Bunları nasıl söyledim bilemiyorum.

-"Ne yani? Baban babamla değil de Kai'nin babasıyla ortak olsaydı o zaman Kai'yle mi nişanlanırdın?" diye sordu sinirle.

-"Evet." dedim. Sertçe kolumu bırakıp arabasına atladığı gibi okuldan uzaklaştı.

-"Benim yüzümden mi nişanlandın?" diye sordu yanıma gelerek Chanyeol.

-"Saçmalama nişanlanmak istemeseydim nişanlanmazdım." deyip sınıfa doğru yürümeye başladım.

...........

Yazar'ın Bakış Açısı:

Luhan tüm gece barda içmişti. Eve nasıl geldiğini bile hatırlamıyordu. Gözlerini zorlukla açıp yatağın diğer tarafına döndü.

-"Bu.. Bu nasıl olur? Ben ne yaptım." Deyip yatağın diğer ucundaki kadını uyandırmadan üstünü giyindi. Biraz uykusu açılınca etrafı inceledi. Ve bir otel odasında olduğunu anladı. Saat 11'di. Sessizce odadan çıkıp otelden ayrıldı.

....

Hye Mi dün olanlardan dolayı morali ne kadar bozuk olsa da yataktan kalkıp hazırlandı. Bugün kahvaltı da annesi yine ona ramen yapmıştı. Artık Hye Mi ramen yemeyi sevmiyordu. Ne zaman kahvaltıda ramen yese ya gerçeklerle yüzleşiyor ya da Luhan'la kavga ediyorlardı. İsteksizce rameni yiyip Chanyeol'la birlikte okula gitti.

Luhan otelden çıkar çıkmaz yaptığı hatayı anladı ve okula gelip Hye Mi'yi aradı. Okulun her yerine bakmıştı ama Hye Mi'yi bulamadı. Demek daha gelmedi diye düşünüp yakınındaki ilk banka oturdu. Aklı hala almıyordu. Nasıl o kadar çok içip de biriyle birlikte olabilmişti. Hye Mi'yi nasıl aldatmıştı? Hem de onu bu kadar çok severken. Luhan düşünceler içinde pişmanlıklarıyla boğulurken Chanyeol ve Hye Mi okula gelmişlerdi. Luhan arabadan inen Hye Mi'nin yanına gitti.

-"Hye Mi. Ben çok pişmanım. Lütfen affet beni. Özür dilerim. Ben.." diyordu ki tanımadığı bir ses sözünü böldü.

-"Demek buradasın sevgilim. Sabah neden beni öylece bırakıp gittin?" diye sordu dudaklarını büzerek.

-"Sevgilim mi?"diye sordu Hye Mi. Yanlış duymuş olmayı o kadar çok istedi ki.

-"Evet. Peki, sen kimsin? Arkadaşı mı yoksa kardeşi mi?" diye sordu kız gülerek.

-"Hye Mi bak ben onla yatmadım.." diyordu ki yine sözünü kesti kızıl saçlı kız.

-"Dün gece öyle demiyordun ama. Yoksa inkâr mı edeceksin?" diye sordu kız sırıtarak, bir o kadar da imalı bir şekilde. Hye Mi şu an o kızıl saçlı kızın saçlarını tek tek yolmak istiyordu.

-"Hye Mi. Beni dinle. Bak ben onun adını bile bilmiyorum." dedi Luhan adeta yalvarırcasına.

-"Dün gece kızılım deyip durdun. İsmin önemli değil sana kızılım demek istiyorum demiştin." diye araya girdi.

-"Konuşacak hiçbir şey kalmadı Luhan. Bitti her şey. Mahvettin her şeyi." deyip parmağındaki yüzüğü çıkarıp Luhan'ın eline bıraktı. Ardından Luhan’a tokat atıp koşarak uzaklaştı. Tüm gün Han Nehri’nin etrafında dolaşıp akşam eve girdi sessizce. Direk odasına girmek istedi ama babasının sözleriyle olduğu yerde kaldı.

-"Bir ay sonra Luhan'la evleniyorsunuz."

-"Ne? Evlenmek mi?" diye kekeledi Hye Mi. Hayatında duyduğu en şaçma cümleydi.

-"Evet."

-"Olmaz. Ben onu terk ettim. Çünkü o beni aldattı." diye bağırdım babama.

-"Biliyorum. Ve ..." diyordu ki sözünü kestim.

-"Biliyorsun ve hala evlenmemi mi istiyorsun?" diye sordum.

-"Sen nasıl bir babasın." diye de ekledim ardından.

-"Luhan bugün yanıma geldi. Çok sarhoş olduğu için ne yaptığını bilmediğini, çok pişman olduğunu ve seni çok sevdiğini söyledi. Bende onu affettim. Ve bir ay sonra düğününüz var." dedi babam soğukkanlılığını koruyarak.

-"Ben affetmedim ama. Ayrıca ilk kavga edip ayrıldığımız da nişan yaptınız yangından mal kaçırır gibi. Simdi de evlendiriyorsunuz. Bir dahakine de zorla çocuk mu yaptıracaksınız." diye bağırdım.

Bu kadarı fazla.

-"Gerekirse evet. Kendi iyiliğin için yapmalısın." diye bağırdı. İlk kez bana bağlıyordu. Genelde pek

Konuşmadığımız için hiç bağırmamıştı.

-"İyilik mi? Hıh. Hiç güleceğim yoktu." dedim. Gülmeye çalışarak.

-"İtiraz istemiyorum. Gerekirse zorla olacak. Ama o düğün olacak. Hayır dersen odana kapatırım düğüne kadar." dedi sinirle.

-"Peki baba. Buna da tamam. Ama bir gün bu yaptıklarından çok pişman olacaksın.” deyip Odasına çıktı Hye Mi.

Bölüm Sonu.....

~~Gerçekler Acıdır~~ Where stories live. Discover now