5. BÖLÜM:

253 19 1
                                    

5.BÖLÜM:

-“Ne yapacaksın? Süren azalıyor.” Dedi Sehun. Ne süresi? Yoksa o kızın dediği doğru muydu?

Birden duraksadım. Hemen yanımdaki ağacın arkasına saklanıp dinlemeye başladım.

-“Bilmiyorum.” Dedi Luhan.

-“10 günlük iddiaya girme dedim ben sana. Kızı tanımadan girdin hem de. Ya kız sandığımızdan akıllıysa. Ya senin onunla iddia için çıktığını anlar, o seni oyuna getirirse.”

-“Merak etme. Sandığımızdan da saf. Hatta bana deliler gibi aşık. Sadece çok utangaç, diyeceğini sanmıyorum.” Dedi Luhan.

-“İddia’yı başlamadan kaybettin yani. Ee ne yapacaksın?”

-“Üç gün daha uğraşıyım olmazsa ayrılacağım.” Dedi Luhan. Üç gün ha? Demek iddiaydı her şey. Saf ha? Ben seni suya getirir susuz getiririm bir kere. Sen kime saf diyorsun. Bunun da intikamını almazsam ben Hye Mi değilim. Telefon çalıyor. Kahretsin umarım duymamışlardır. Koşa joşa ön bahçeye geldim. Arayan annemmiş.

- “Efendim anne”

+ ”Kızım baban akşam yeni bir ortaklığa imza atıyormuş. Karşı taraf ailecek gelecekmiş. Dolayısıyla baban akşama dört dörtlük olun dedi. Eve erken gel.”

-“Tamam, geliyorum birazdan. Zaten derse girmek canım istemiyordu.”

+ “Tamam.” Deyip telefonu kapattı annem. Hızlı adımlarla okuldan çıktım. Her zaman gittiğim parka gidip bankın birine oturdum.  Düşündüm…  Onu sevdiğim zamanlara… Üç yılıma… Onu görmek için gittiğim kafelere… Çok yazık… Tüm kalbimi vermiştim ben ona. Ama üzerimden iddiaya girecek kadar alçakmış. Yazık… Onun için akıttığım gözyaşlarıma…..

Banktan kalkıp eve doğru yola çıktım. Eve girer girmez biraz yatıp dinlendim.

“Kızım hadi kalk hazırlan” demesiyle annemin yataktan çıktım. Elimi yüzümü yıkadım. Annemin aldığı ama giymeye fırsat bulamadığım Beyaz elbisemi giydim. Altına siyah topuklular. Hafif de makyaj… Artık hazırım…

-“Baban geldi hadi gidiyoruz.” Diye aşağıdan bağırdı annem. Zil sesini de duyduğumuza göre artık gidebiliriz. Arabayla 10 dakikada vardık yemek yenecek restoranda .. Nedense hiç sevmiyorum böyle yemekleri. Bir de oğlu gelecekmiş. Kızı burada oğlu da gelsin tam olsun. Sonuçta çok önemli ortak yemeği. Zamanında gelseydi. Bütün hepsi aynı bunların ya. Sıkıldım bu hayattan. Yeterince zor zaten. Sürekli ailemin beni yönlendirmesinden bıktım. Para uğruna yapılanlardan, insanların benim duygularımı düşünmemesinden bıktım. Luhan'ı bu kadar severken sadece iddia için çıktığını öğrendiğim de dünyam başıma yıkıldı. Ve ben şimdi odamda oturup çikolata krizine girmek yerine babamın yeni ortağıyla, parasına para katmasını kutluyorum.

Söyle düşündüm de ne çekmişim ben ya. Ama ben bunu Luhan'ın yanına bırakmam. Öyle pişman olacaksın ki yaptıklarına, nefes aldığın her gün ölmek isteyeceksin. Ben düşüncelere dalmışken Bay Kim'in sesiyle kendime geldim.

-"Oğlum da geldi." dedi Bay Kim. Sırtım kapıya dönüp oturuyordum. Herkes gelene baktı ben ise umursamıyordum. Taa ki babamın sesini duyana kadar...

 -"Ama bu o çocuk!"

 Kim? Hangi çocuk? Babam neden bu kadar şaşırdı? İçinden konuşmak yerine dön arkana bak Hana! diye kendi kendime söylendim ve arkamı döndüm.

Oha! Olamaz... Ama... B.. Bu Luhan!

Bölüm Sonu...... 

~~Gerçekler Acıdır~~ Where stories live. Discover now