9.Bölüm " ..Yine de okunuyordu"

5K 283 24
                                    

" Burda ne görüyorsun Sophie ? "

Doktor Sheen 'in odasındaydım ve bu adam bana her hafta yaptığı gibi siyah beyaz resimler gösteriyordu.

Şimdi gösterdiği şeyde ise aslında hiç bir şey yoktu . Sadece beyaz kağıdın üzerine rastgele atılmış siyah fırça darbeleri.

" Siyah ve beyazı görüyorum ."

Gözlüklerinin üstünden bana baktı.

" Yani sadece siyah ve beyaz renkleri mi görüyorsun ? Başka herhang-"

"Siyah ve beyaz renk değildir ."

"Ne ?"

"Renkler beyaz ışığın prizmadan ayrıştırılmasıyla oluşur. Her renk beyazdan oluştuğundan, beyaz renkten sayılmaz. Siyah ise tüm renkleri soğurur. Yani ikisi de renk değildir. Siyah ve beyaz renk değil . "

Anlayıp anlamadığını sorarcasına tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

" Ah evet anlıyorum, şimdi konumuza dönersek burda sadece siyah ve beyaz mı görüyorsun ?"

"Uyumlarını görüyorum . " dedim uyumu vurgulayarak "İki zıt şeyin uyumunu. Zıt kutupların birbirini çekmesi gibi yani . "

Kafasını sallayıp masanın üstündeki not defterine bir şeyler yazdı.

Kesin benim garip olduğumu yazıyor . Deli değil miyim ? Garip olmak en büyük hakkım .

Üstteki resmi alta koyup diğer resmi bana doğru tuttu.

"Ne görüyorsun?"

Yine siyah ve beyaz vardı lanet olasıca.

" Siyah ve be-"

"Hayır Sophie , onun haricinde ne görüyorsun ?"

" Dikdörtgen şeklindeki kart. "

İç çekip elindeki kartları masanın üzerine koyduktan sonra yüzünü avuçlarının arasına aldı. Bir süre sonra rahatladığını hissettiğinde masanın üzerindeki kartları tekrar eline aldı.

" Sophie bu kartlarda sana gösterdiğim görüntüler siyah ve beyazdan ibaret değil. Bana ciddi ve dürüst olup gerçekten ne gördüğünü söylemeni istiyorum ." Sesi hala sakindi.

"Pekala doktor, gerçekten ne gördüğümü duymak istiyor musunuz ? O zaman söyleyim , her görüntüde karınızı beceren adamlar görüyorum!" dedikten sonra yerimden hızlıca kalkıp odadan çıktım. Kapıyı sertçe çarpmayı da ihmal etmemiştim.

4.haftamı doldurmak üzereyim. Hiçbir ilacımı içmedim . Aslında içiyorum ama kana karışmadan , tuvalete gidip kusuyorum . Ilk zamanlar dilimin altına yerleştiriyordum, ama hasta bakıcılar fark etmişti.

Paul da başkasına içiriyormuş mesela .

Ah Tanrım. Bu adam cidden garip.

Her gün ortak salona gidiş saati geldiğinde Paul ile oturup konuşuyorduk. O şu anda benim en yakın arkadaşımdı. Ikimiz de buraya ait değildik. Belki de bu , ikimizi daha da yakınlaştırıyordu.

Amcam haftada bir beni görmeye geliyordu .Her gelişinde bana acı dolu gözlerle bakıyor ve iyiliğim için bunu yaptığını söylüyordu. Onunla doğru düzgün konuşmuyordum bile . Sadece cinayet hakkında yeni bir ilerleme olup olmadığını soruyordum. O ise böyle şeylere kafa yormamamı söylüyordu .

Şizofrenik CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin