- BÖLÜM 26 -

3.8K 171 30
                                    

Medya Mete

İyi okumalar.

Mete gözlerini önce Rüya'nın üzerinde dolaştırdı. Daha sonra ise renkli gözlerini Azra'ya sabitledi. Azra hissizce karşısında duran çocuğa baktığında Rüya konuşmaya başlamıştı.

"Hoş geldin Mete'ciğim."

Mete duyduğu sözle yeşile çalan mavi gözlerini Rüya'ya çevirdi.

"Ah, merhaba Rüya hanım. Ben Azra için..."

"Evet, evet. Azra'da seni bekliyordu."

Mete duyduğu cümleyle bakışlarını tekrar Azra'ya döndürdüğünde tereddüt etmeden,

"Çıkalım o zaman?" Dedi.

Azra hiçbir şey demeden kapıya yöneldiğinde Mete, Rüya'ya tebessüm ederek Azra'nın arkasından dışarıya çıktı. Bahçe kapısının hemen yanına park ettiği siyah porschesine ilerlediğinde Azra şaşkınca çocuğu takip etti. Zengin olduklarını biliyordu ancak bu kadarını beklemiyordu. Azra ve Mete arabaya bindiklerinde Mete çekingenlikle Azra'ya baktı. Daha sonra ise önceden kafasında kurduğu cümleyi dile getirdi.

"Gitmen istediğin bir yer var mı?"

"Yok."

"Peki, o zaman eğer açsan..."

"Değilim."

"Bir şeyler içmek ister misin?"

Çocuğun sorusuna kız 'evet' anlamında kafasına sallayarak cevap vermişti.

Mete arabayı çalıştırdığında her zaman gittiği cafeye doğru sürmeye başladı. Arabanın içi saniyesinde ölüm sessizliğine büründüğünde bu sessizliği bozmak için ne çocuk cesaret etmişti, ne de Azra bunu istemişti.

Kısa süre içinde cafeye geldiklerinde en ücra köşedeki masayı seçti kız oturmak için. Sessiz ve herkesten uzakta olması onu rahatlatıyordu bazen. Mete itiraz etmeden Azra'nın seçtiği masaya oturduğunda garson gelmişti yanlarına. İkisi de kahve sipariş ettiklerinde aralarında gerilime yol açmaya başlayan sessizliği Mete bozmuştu sonunda. 

"Aslında seninle konuşmak istediğim bir konu var."

"Dinliyorum."

"Aramızda olacak evliliği biliyorsun."

"Evet."

"Bak... Sana sormadığım için üzgünüm."

"Anlamadım."

"Azra bu evliliği isteyen bir diğer kişi de benim."

"Nasıl yani? Neden?"

Kız hafifçe çattığı kaşlarıyla çocuğu daha da dikkatli dinlemeye başladı.

"Aslında... Beni tanımadığın için sana biraz kırgınım."

"Tanışıyor muyuz?"

"8. sınıfın okul balosunda, seninle dans etmiştik. Ayrıca 1 buçuk sene de aynı lisede okuduk ama görünüşe bakılırsa sen unutmuşsun."

"Hatırlamak zorunda olduğumu bilmiyordum."

"Hayır, tabi ki hatırlamak zorunda değilsin. Bu sadece... Ah, her neyse saçmalıyorum."

"Benimle neden evlenmek istiyorsun?"

"Çünkü seni seviyorum."

Kız duyduğu cümleyle nefesi kesildiğinde hareketsizce çocuğa bakmaya başladı. Düşündüğü tek şey iki hafta önce Çağan'la aralarında geçen konuşmaydı. Birde dile getirdiği itirafı. Aynı bu cümleyle Çağan'ın kulağına fısıldayışı. Sonra ise aşık olduğu adam tarafından yalnız bırakılması.

RUHSUZ KADINWhere stories live. Discover now