4

399K 9.5K 1.1K
                                    

Yeni bir gün.

Düzeltme.

Yeni bir okul günü.

Yeni bir yılın ilk okul günü.

Lise son sınıf. Mezun olacağız. Üniversiteye gideceğiz. Yepyeni bir hayat. Yepyeni insanlar. Yepyeni bir eğitim.

Derin bir nefes alıp neşeyle yataktan kalktıktan sonra banyoya koşup yüzümü yıkadım. Çoğu öğrencinin aksine ben okula gitmeyi seviyordum. Okulun ilk günleri her zaman beni heyecanlandırmıştır üstelik. Banyodan odama geçip telefonumu elime aldıktan sonra Neşe'yi aradım ve açmasını bekledim.

Kapanmak üzereyken telefonu açtığında "Kalk! Okul günü!" diye haykırdım. Uyanmak için buna ihtiyacı olduğunu biliyordum.

"Kalkmak zorunda olduğum lanet olasıca bir gün!" diye homurdandığında sırıttım. "Yeniden uyuma. Kalk ve hazırlan. Cansu'nun bize ihtiyacı olabilir." dedikten sonra onu yataktan kaldıracak şeyi söyledim, "Kavga olabilir."

Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattıktan sonra çantamı hazırlamaya başladım. Çoktan yataktan kalktığını biliyordum. Böyle şeyleri kaçırmak istemezdi. Onun entrika seven ruhunu besleyen bir okulda okuduğumuz için Neşe lisenin ilk yıllarına oranla daha mutlu bir Neşe'ydi.

"Günaydın Nursiş."

"Günaydın kuzum. Ne güzel gülüyorsun sen öyle bugün."dediğinde çantamı omuzlarımdan çıkarıp yere bıraktım. 

"Okulun ilk günü."deyip yerime oturduğumda babam içeri girip karşıma oturmuştu. İkimize birden 'Günaydın' dediğinde sırayla bizde ona karşılık verdik.

"Özel ders verecek öğretmenin daha yeni mezun olmuş. Özel bir okulda öğretmenlik yapıyor. Boş saatlerini seninle birlikte konuşup ayarlamak istedi. Numarasını sana mesaj atarım. Bugün bir ara."dediğinde başımla onayladım.

"Yeni mezun olması senin için problem mi?"diye sorduğunda ağzımdaki lokmayı yutup ona baktım. Omuz silkip "Sanmıyorum. İlk dersine girmem gerek. Anlaşabilirsek olur. Olmazsa değiştirebiliriz?"diye sorduğumda kafasını salladı.

"Geçen sene okuldayken bir arkadaşımın kızına ders vermiş. Çok memnun kalmışlar. İyi bir öğrenciymiş."dediğinde yeniden başımla onayladım. Nasıl öğrettiği önemliydi benim için. Herkesin farklı çalışma sitilleri vardı. Benimkine uygun anlatabilecekse benim için kim olduğu pek önemli değildi.

"Burada çalışabileceğinizi söyledim."

"Benim için daha rahat olur."diye onayladığımda babam memnun kalarak kahvaltısını etmeye geri döndü.

"Başka bir dersten yardım istemediğine emin misin?"diye sorduğunda portakal suyumdan son yudumumu alıyordum.

"Çoğunu bitirdim bile. Şu ana kadar zorlandığım ya da anlamadığım bir şey olmadı. Teşekkür ederim."

"Pekala. Aramayı unutma."dediğinde masadan kalkıp çantamı yeniden omzuma taktım.

"İyi dersler."

"İyi dersler kuzum."

İkisine birden gülümseyip "Sonra görüşürüz."dedikten sonra evden çıktım. Kapının önünde beni bekleyen servise koşturarak gittikten sonra yeni aldığım ve ilk kez bugün giydiğim ayakkabılarımı önceden ayağıma geçirdiğim için şanslı olduğumu düşündüm. Servisi kaçırmayı istemiyordum. Cam kenarına geçip kulaklığımı çıkardıktan sonra derin bir nefes daha aldım.

Servis okulun önünde durduğunda kulaklığımı çantamın içine atıp ayaklandım. Hava oldukça güzeldi. İnsanı daha çok mutlu eden türden.

Kötü Çocuk IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin