54.Bölüm (Never again,Please Don't Forget...)

4.4K 96 0
                                    

(Bölüm Parçası Ve Multimedya Var)

Yere oturduğumda tüm vücudumun titrediğini hissettim çünkü içimi berbat bir his kaplamıştı.Ellie,o her istediğini yapar ve alırdı...

Destek alarak ayağa kalktım ve yukarı çıktım ses çıkarmamaya dikkat ediyordum kapının önünde durdum.Telefonumu elime alarak ''Louis birkaç gün sonra dönün.'' Diyerek mesaj attım ve tekrar cebime koydum.Kapının kolunu tuttuğumda aklıma Ellie geldi.Gözümden düşen bir damla yas parkeye damlarken dudaklarımı birbirine bastırdım.Buna izin veremem ona zarar vermesine izin veremem.Kapının kolunu aşağı indirip kapıyı açtığımda çıkan gıcırtılı sesle geçmişe dönmüştüm.Onu kaybedeceğim ana son anda kazandığım ama kaybetme ihtimalim olan o ana.O lanet olası adamın yaptıkları aklıma gelirken kapıyı kapatıp yatağa ilerledim.Cenin pozisyonunda yatıyordu.Yanına sallana sallana giderken gece lambasında tek fark ettiğim terlemiş olmasıydı.Yatağın yanına çömeldim ve saçlarını okşamaya başladım ''Senin peşini asla bırakmam.'' Diye fısıldadım uyusa bile ona bir şeyler söylemek istiyordum.Biliyorum beni duymayacak cevap vermeyecek bunları bildiğim halde konuşacaktım tıpkı sarhoşken 1 saat boyunca bir kediyle konuştuğum zaman olduğu gibi.Alnındaki terleri yandaki peçeteyle silerken ''Sen benimsin sadece benim seni kimseyle paylaşamam gitmene izin veremem çünkü ben sensiz bir hiçim.'' Diye başladım peçeteyi bir kenara koyup ''Benimle kal sonsuza dek birlikte olalım.Lola ve Alex gibi mutlu olalım.Birbirimize acı çektirmeyelim.'' Dediğimde biraz kımıldandı sonuç olarak bana arkasını döndü ve güzel uykusuna devam etti.Kendi kendine gülümseyip kalktım ve dolabıma ilerleyip pijamalarımı giydim onun yanında uyuyacağım için pijama giymek zorundaydım sabah beni çıplak görürse ayağının kırık olmasını önemsemeden beni öldürüp bir yerlere atabilirdi.Üzerimi değiştirip yatağa girdiğimde bana döndü ''Harry?'' diye fısıldadığında gözlerini birkaç kere kapatıp açtı ''Efendim?'' dediğimde uykulu sesiyle ''Bana sarıl.''bunu duyduğuma şaşırırken kollarımın arasına aldım ve ona sıkıca sarıldım ''Tatlı rüyalar prenses.'' Diye fısıldadığım o çoktan uykusuna devam etmeye başlamıştı.Saçlarına öpücük kondurdum ve bende aylar sonra huzurlu bir uykuya dalmak için gözlerimi kapattım.....

Gözlerimi açmamla Effie'nin beyaz yüzünü görmem bir olmuştu.Uyurken bile gülümsüyordu onu gülümserken görmek uykulu halimi biraz olsun açmış ve gülümsememe neden olmuştu.Dudaklarımı şakağına bastırıp onu biraz daha kendime çektim ''Günaydın meleğim.'' Diye fısıldadım uyuduğunu bildiğim halde. Nefesi boynuma çarparken boşta kalan elimi eline götürüp parmaklarıyla oynamaya başladım.Yüzündeki gülümseme yavaşça yok olurken bana biraz daha sokuldu bu sefer boynuma burnu değiyordu.Kendi kendime gülümserken telefonuma gelen mesajla irkildim ve Effie'yi biraz uzaklaştırıp telefonumu elime aldım ''Simon.'' Yazısını görünce nedensizce keyfim kaçtı mesajı açtığımda ''Effie ile tatile çıkın.Tekrar barıştığınızı gösterin.'' Yazıyordu ''Bunu yapmayacağım.'' Diyerek geri cevap gönderdim ve telefonu kapatıp komidinin üzerine koydum.Effie uyurken yanağından öpüp kalktım üzerimi değiştirmek için kıyafetlerimi alıp banyoya girdim beyaz v yaka tişörtümü altına da siyah pantolonumu giydim saçlarıma şekil verdikten sonra boy aynasında kendime baktım ''Belki de beğenir.'' Dedim kendi kendime ardından elime parfümü alıp üzerime boşlattım tekrar baktığımda ''Günaydın Effie.'' Dedim sanki o karşımdaymış gibi onu etkilemek istiyordum ''Rahat uyudun mu?'' diye sordum ardından ''Ah kafayı yedim.'' Diyerek dudaklarımı büzdüm ardından gülümseyip banyodan çıktım Effie hala yatıyordu.Tekrar yanına gidip yanağına öpücük kondurdum ondan ayrılmak zor geliyordu her an yanımda olsun istiyordum.Mutfağa inip yemek yapmaya başladım o sıra televizyondan Demi'nin sesini duyunca telefonumu elime aldım onun haberi yoktu ve kesinlikle Effie'ye ulaşamadığı için çıldırmış olma ihtimali vardı ''Demi,Effie'ye yeni bir telefon alacağız telefonu kayboldu ayrıca ayağı kırıldı.'' Yazıp ona gönderdim ardından yemek yapmaya başladım.Masayı hazırladığımda son kez baktım bir şey eksiksi son anda aklıma geldi ve bir gül koydum o sıra yukarı çıktığımda Effie çoktan üzerini değiştirmiş değneklerini eline alıyordu ''Yarın etmemi ister misin?'' diye sorduğunda başıyla onayladı ''Ve günaydın uykucu.'' Diyerek yanına gittim ''Günaydın pis bukleli.'' Dediğinde gamzelerimi ortaya çıkaracak şekilde gülümseyip onu kucakladım ''Kucağına almayacaktın pis bukleli.'' Derken çoktan odadan çıkmıştık ''Imm,bun umurumda değil seni taşımayı seviyorum.'' Bir an kıpkırmızı kesilmişti.Yanakları kızarırken ''Kızardın.'' Dedim omzuma vurup ''Hiçte bile.Hem Ellie nerede?'' diye sordu sanırım yokluğunu fark etmişti ''Gitti çünkü onu istemiyorum.'' Bir şey demeden sadece baktı onu sandalyeye oturttuğum da ''Bunları sen yaptın ve eminim ki harikalardır.'' Diyerek yemeğe başladı.İşte sevdiğim bir özelliği daha Niall gibi çok yemek yemesi...

Effie'nin Ağzından;

Ellie'nin gitmesine sevinmemiştim nedenini sormayın çünkü bende bilmiyorum.Harry ile kahvaltı yaptıktan sonra beni koltuğa taşıdı ve yukarıdan değneklerimi getirip ''Demi'ye haber verdim bu gün sana yeni bir telefon alacağım.'' Dediğinde düşündüm ''Samsung Galaxy s 3 mini istiyorum.'' Derken Harry burnumu sıktırıp ''Başka isteğin var mı?'' diye sordu yine düşündüm ''Imm,var buklelerini düzleştirmek.'' Bunu duyunca kaşlarını çatmıştı ''Bunu yapmayacağım.Şimdi çıkıyordum biraz geç geleceğim bir şey olursa (yedek telefonunu çıkarıp Effie'ye uzatır.) bundan ara.'' Diyerek telefonu elime verdi onu başımla onaylarken yanağımdan öpmek için eğilmişti fakat geri çekilip bunu engellemiştim.Harry yüzünü asarken ''Görüşürüz.'' Dedim cevap vermeden arkasını döndü ve gitti.Yine yalnız kalmıştım,yine kalbini kırmıştım.Yüzümü ellerimle kapatıp derin düşüncelere daldım.Bu benim suçum değildi.Düşünce ve duygularımın suçuydu onu severken ona bu kadar uzak olmak kalbimi acıtıyordu.Gözyaşlarım devreye girerken kendime lanetler savuruyordum bir yanım haklısın derken öbür yanım haksız olduğumu söylüyordu kısacası aklım ve kalbim deliler gibi kavga ediyordu.

Değneklerimi elime alıp yukarı çıktım elimi yüzümü yıkamaya ihtiyacım vardı.Yüzümü yıkadıktan sonra kendime uzun uzun baktım.Gözlerim daha fazla parlıyordu çünkü aklımda Harry vardı ne zaman onu düşünsem kendimi fazla garip hissediyordum.Çalan zilin sesiyle aşağı inmeyi başardım zil iki üç kere çalmıştı kapıyı açınca karşımda Ellie'yi gördüm ve bir şey demeden içeri gelmesini işaret ettim ''Hoş geldin ama Harry yok.'' Dediğimde bana dönüp gülümsedi ''Hey ben seninle konuşmaya geldim.'' Dediğinde kaşlarımı kaldırıp sorarcasına ona baktım yanım gelip koluma girdi ve salona kadar eşlik etti ''Seninle arkadaş olmak istiyorum.'' Dediğinde ikinci bir şok yaşamıştım bunu düşünüp ''Fark etmez.'' Diye cevap verdim birlikte koltuğa oturduk ve bana bir şeyler anlatmaya başladı.Aslında sanırım onu sevmiştim çünkü harika bir kıza benziyordu Harry'nin neden onu sevdiğini şimdi daha iyi anlıyorum.Ellie en son masanın üzerindeki telefona bakarken ''Harry ile birlikte olduğumda daha 14 yaşındaydım bunu o istemişti.'' Dediğinde dudaklarımı ısırdım gözünden bir damla yaş düşmüştü ''Hamile kalmaktan korkuyordum ama o bir şey olmayacağını söyledi öyle de oldu zaten.'' Aslında daha fazla dinlemek istemiyordum çünkü kalbimde değişik duygular uçuşuyordu ''Aslında bunları unutmalısın çünkü geçmişte.'' Kaldı diyerek konuyu kapattım bana sarıldığında ne yapacağımı bilemedim sadece sarılışına karşılık verdim içimde oluşan duygularla savaşırken ''O gece..'' diye fısıldadı ''Onu tanıyamadım çok fazla canımı acıtmıştı.Bakireliğimi ona vermiştim ve hem ben onun hem de o benim ilkimdi..'' diye ekledi boğazım da düğümlenmişti.Şuan sevdiğim çocuğun aşık olduğu kız ile resmen arkadaş olmuştum...

Bad Romance (Harry Styles Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin