HUZUR

1.2K 187 59
                                    

"Birde şunu dene." Funda kırmızı ojeli parmaklarıyla tuttuğu eteği soyunma kabininde bekleyen Lale'ye uzattı. Lale  fazlasıyla bezgin bir ifadeyle lacivert okul  eteğini aldı. Lacivert bir toz bezi boyutundaydı. Tamam belki biraz abartıyordu ama cidden bu kadar kısa olmak zorunda mıydı? Saatler Funda ile dışarıdaydı ve çok sıkılmıştı.

Eteği giyinip aynaya baktığında derin bir nefes aldı. Aynadaki yansıma kendine yabancıydı. Buraya geldiği günden beri değişiyordu. Küçük bir kasabada insanlardan saklanarak yaşayan kız gitmişti. Babasının onu uzaklaştırmasıyla kalbine oturan kimsesizlik hissi yerini özgürlüğe  bırakmıştı. Daha özgür hissediyordu. Daha özgür ve daha yalnız.

Kabinin vurulmasıyla Funda'nın sabırsız sesini duydu.

"Yeni bir etek mi dikiyorsun?"

Daha fazla düşünmeyi bırakıp kabinden çıktı.   "Sanırım bu oldu."  Bu cümle ile ikiside rahatlamıştı. Zira iki saattir birlikte alışveriş yapıyorlardı ve birbirlerinden hoşlanmadıkları kesinlikle ortadaydı.

"Birkaç dakika daha katlanamazdım zaten." Funda ters bir ifadeyle konuştuğunda Lale gözlerini devirdi. Sanki ona çok meraklıydı. İkisi birlikte mağazadan çıktıklarında şoför arabaya binmeleri için kapıyı açtı. Arabada sessizliği bozan tek şey dışarıda yağan yağmur damlalarının  cama çarparken çıkardığı sesti.

"Poyraz ile ilgili hayal kurmaktan vazgeç."

Lale duyduğu alaylı sesle başını yasladığı camdan kaldırdı. Böyle birşey kesinlikle beklemiyordu.

"Neyden bahsediyorsun. Öyle birşey yok."

Funda içten olmayan bir kahkaha attı. Kırmızı dudakları tekrar eski ifadesini aldığında bakışları donuklaşmıştı.

"Her sarışın aptal değildir. Ona nasıl baktığını gördüm."

"Ona baktığım filan yok." Lale kendini savunmak istercesine yüksek sesle konuştu. Koltukların iki ucuna oturmuş anlamsızca birbirlerini izliyorlardı. 

"Belkide mesele budur. Ona bakamıyorsun, gözlerini kaçırıyorsun. Söylesene ona aşık mı oldun."

Lale düşündü.Poyraz'a aşık mıydı? Aşk bu kadar kısa sürede hayat bulabir miydi? Zaman gerekir miydi aşık olmak için yoksa gözlerine mühürlendiği birkaç saniye yeter miydi?

 Gözleri istemsizce kapandı. Poyraz'ın derin lacivert gözleri belirdi sonra.Fırtınaya gebe bir deniz gibi tehlikeli. Derin çok derin.

"Ona aşık filan değilim."

Başını iki yana sallayarak gözlerini açtı. Poyraz'a aşık olamazdı. Bu bile bile uçurumdan atlamak gibi birşeydi.Ve Lale'nin kanatları yoktu. Zaten aşk ne bilmiyordu ve öğrenmeye hevesli değildi. Lale sadece Poyraz'ı iyileştirmek istiyordu. Hepsi buydu. Hepsi bu, diye tekrarladı içinden. Belkide buna inanması gereken ilk kişi kendisiydi.

"Pekala dediğin gibi olsun." Araba büyük villanın içine doğru yol alırken Funda inanmamış bir ifadeyle başını salladı." Bu arada eniştem sorarsa harika vakit geçirdiğimizi söyle. Yeni bir ayakkabı beğendim kredi limitimi artırmasını umuyorum."


***

"Alışmak zorundasın Lale."

 Lale yatağının üzerine oturmuş camdan dışarı bakıyordu. Birkaç haftadır kendisini merak etmeyen babası nihayet aramıştı. Ancak hattın ucundaki kişi bir yabancıyı andırıyordu. Babasının kısılmış ve neşeden uzak sesi ters birşeyler olduğunun kanıtıydı.

"Neden sonsuza dek burada kalacakmışım gibi davranıyorsun baba. İşlerini ayarladıktan sonra buraya geleceğini söylemiştin."

"Uzun bir süre gelemeyeceğim kızım. Halletmem gereken durumlar var." Gelen öksürük sesiyle konuşma yarım kaldı. "Kapatmam gerekiyor kızım.  Dikkatli ol."

"Bekle... "

Telefonun kapanma sesiyle  hayalkırıklığı göz pınarlarına ulaştı. Babası hep en yakın dostu olmuştu ve herşeyi.Anlam veremiyordu. Neden bu kadar uzaktı şimdi. Birşeyler döndüğünün farkındaydı . Kötü birşeyler. 

Kapının açılmasıyla yavaşça arkasını döndü.  Poyraz herzamanki gibi siyahlar içindeydi. Siyah kusursuzluğunu bozan tekşey lacivert gözleriydi. Birkaç saniye Lale'yi süzdükten sonra kaşlarını çattı.

"Sende şu yağmuru izleyip duygulanan kızlardan mısın yoksa?"

Sesi herzamankinden farklıydı. Kelimeleri yayarak konuşuyordu. Sarhoş muydu? Lale ilk başta ne dediğini anlamasada az önceki konuşmadan dolayı gözlerinin dolduğunu anımsadı. Lakin bunu Poyraz'a belli etmeyecekti. Onun yanında asla güçsüz gözükmek istemiyordu.

"Göz damlası.Sen sarhoş musun?"

Poyraz inanmadığını anlatan bir ifadeye büründü ama üstelemedi. Zira kimseyi teselli edecek değildi. Buraya geliş amacı farklıydı ve ayılmadan önce bu işi bitirmeliydi. 

"Herneyse. Benimle geliyorsun."

Lale nemli gözlerini kırptı."Nereye gidiyoruz?" Anlamamış bir ifadeyle Poyraz'a bakıyordu. Ancak Poyraz kendine yakışır bir kabalıkla birşey söylemeden bileğini tuttu ve ilerlemeye başladı. Lale hiçbir koşulda bileğini kurtaramayacağını biliyordu. Bu yüzden düşmemeye dikkat ederek Poyraz'ı takip etti. Etraf karanlıktı ve ev halkı çoktan uyumuştu.

"Ne yapıyorsun Poyraz? Bırak beni."

Fısıltıyla söylediği kelimeleri duyduğunu biliyordu. Ancak cevap verme gereği duymamıştı. 

İkisi birlikte Poyraz'ın odasına ulaştığında yavaşça bileğini bıraktı. Dışarıdan gelen hafif ışık yüzlerini aydınlatıyordu. 

"Neden buradayım?" Lale'nin sorusu cama vuran yağmur damlalarının sesine karıştı.

Poyraz dilinin ucuna gelen her bir kelimeyi sinirle yutuyordu. Siniri kendineydi. Neden buradaydı? Kızı odasına getirirken aklından ne geçiyordu. Kendine verecek bir cevabı yoktu. Muhtemelen yarın sabah ayıldığında kendine sövecekti. Sinirle gözlerini yumdu. 

"Benimle uyu." Gözlerini açtı. 

Lale şaşkındı.

Poyraz  kararsız.

Yağmur şiddetlendi. Kalp atışlarıda öyle. Lale içinden gülümsedi. Tam kalbinden. Belkide ilk defa ona bu kadar yaklaştığını hissediyordu.

Lale yakındı.

Poyraz kendine uzak.

O saniyeden sonra kimse tek kelime etmedi. Birlikte uzandılar yatağa. Bakışları birbirlerini ezberlerken Lale'nin ince parmakları Poyraz'ınkilere dokundu. Poyraz elini çekmedi. Tutmadı da. İkiside birbirlerinin varlığını hissetti sadece. 

Poyraz ve Lale huzurluydu...


Merhaba. Birkaç açıklama yapmam gerektiğini biliyorum. Gerçekten üzgünüm.Çok bekletiyorum ve uzun bölümler yazamıyorum. Bunun birkaç sebebi var. Gerçekten çok yoğunum ve bigisayarıma sadece ay birkez kavuşabiliyorum. Ve birseyde daha var hikayeye olan hevesimi kaybettim sanırım. 1 yıl oldu ve hayalini kurduğum  durumun çok uzağındayım. Okunma yok, yorum yok. Bilmiyorum belkide kendime fazla güveniyordum yada bazı şeylerde hata yaptım. Durum şu ki hikaye yerinde sayıyor ve bu çok moral bozucu. Yinede varolan birkaç kişiye teşekkür ederim. Tekrar üzgün olduğumu belirtiyorum umarım bu durum düzelir. Kendinize iyi bakın.



KAR KÜRESİWhere stories live. Discover now