Blessed by God (BL TR ÇEVİRİ ) TANRI TARAFINDAN KUTSANMIŞ

Bölüm 30-Yin Zhen'in düğünü

***

Dördüncü ağabeyin evlendiği gün hava çok açıktı, mavi gökyüzünde yüzen beyaz bulutlar olağanüstü eterik ve güzel görünüyordu. Aşağıdaki bazı insanlar hayırlılık istediler ve hepsi bunun Tanrı'nın dördüncü ağabeyi ve Si Fujin'in yaratılışını övdüğünü söylediler, bu yüzden iki gün önce hala yağmurluydu. Ama bugün güneşli.

Yinyou, Yinzhen'in malikanesine koştuğunda, görevli olmayan birçok bakan çoktan gelmişti ve Dördüncü Ağabey'in malikanesinden insanlar hediye kutularıyla iç avluya doğru yürümeye devam ettiler, sahne canlıydı.

Kahya Yinyou'yu görünce onu saygıyla selamladı, " Hizmetkar Yedinci Kardeşi selamlıyor."

" Git ve meşgul ol, " Yinyou iki altın işlemeli oymayı uşağa uzattı. Bunlar dördüncü kardeş için sadece küçük nesnelerdir ve çok fazla dikkat etmekten bahsetmemek için onları hediye olarak asmaya gerek yoktur. Yinyou'nun yüzünde bir gülümseme vardı, ama kalbinde biraz kaybolmuş hissetti. Birlikte büyüdüğü çocuk zaten evliydi. Gelecek yıllarda taht için daha fazla sorun ve komployla yüzleşmek zorunda kalacaktı.

Yedinci ağabeyin ifadesinde bir sorun olduğunu gören uşak akıllıca geri çekildi, köşeyi döndü ve elindeki hediye kutusunu efendinin yanında hizmet eden hadım Xiao Luzi'ye teslim etti, " Büyükbaba Lu, bu yedinci yaşlının küçük bir eşyası kardeş efendiye verdi. "Hediye olarak asılması gerekmeyen şeyler özellikle pahalı olmamalı, sadece kardeşlerin sevdiği şeyler olmalı.

Xiaoluzi onu aldı ve başını salladı. " Devam et, onu kaldıracağım." Elindeki iki kutuya baktı ama sonuçta kutuları başka hediyelerle bir araya getirmedi, iki kutuya sıkıca sarıldı, döndü ve iç avluya girdi.

Yinyou, çay odasına giden yolu takip etti. Prens ve ağabeylerinin hepsi oradaydı. Görünüşe göre İçişleri Bakanlığı ağabeyi ve bakanları ayrı ayrı ayarlamış. Kangxi, ağabey ile dışişleri bakanları arasındaki ilişkiye gerçekten büyük önem verdi.

" Yinyou prense ve tüm ağabeylere, selam verir. " diye saygıyla selamladı Yinyou ve arkasında büyük bir heyecan vardı.

" Bu Xiao Qi, "dedi prens yüzünde bir gülümseme gösterdi," Az önce Lao Si ile aranızın iyi olduğunu söyledik ama ne zaman geleceğinizi bilmiyorduk ama şimdi buradasın.."

" Prens Kardeş seninle dalga geçti, "Yinyou odaya baktı, sağdaki Beşinci Kardeşin yanındaki boş koltuğa oturdu ve gülümseyerek," Gelin daha gelmedi mi?"

Prens çay fincanından bir yudum çay aldı, gülümseyerek başını salladı, " Bu doğru, sekizinci, dokuzuncu ve onuncu henüz gelmedi, onlar senden sonraya kaldı."

Yinyou gülümsedi, " Kardeşler bugün tembel."

Üç kişiden bahsettiği anda, dışardan gelen raporu duydu." Sekizinci ağabey burada, dokuzuncu ağabey burada ve onuncu ağabey burada."

Yinyou çenesini kapadı, çay fincanını aldı ve diğer kardeşlerin ifadelerine baktı. En büyük ağabey dik oturdu, prens tembelce gülümsedi, üçüncü ağabey başını indirdi, böylece insanlar ifadesini net göremediler ve beşinci ağabey sanki çayın tadı çok güzelmiş gibi çayı yudumladı. On üç ile on iki elindeki meyveleri değiş tokuş ediyor, on dördü kapıya bakıyordu.

Gözlerini geri çeken Yinyou, beşinci ağabeyinin görünüşünü de taklit etti ve sessizce çay içti.

Sekizinci ağabey, dokuzuncu ağabeyi ve onuncu ağabeyi selamlamaya getirdikten sonra gülümseyerek oturdu ve iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.