Blessed by God (BL TR ÇEVİRİ ) TANRI TARAFINDAN KUTSANMIŞ

Bölüm 25: Hasta ziyareti. Kral'ın kalbi

***

Günün çoğunda kar yağıyordu, mavi taşlı yol biraz kaygandı ve yolun ayağı biraz dengesizdi. Fenerlerdeki mumlar titriyor, yolu kamaştırıyordu.

Yinzhen'in adımları ağabeyin tavrını kaybetmese de adımlar oldukça büyüktü ve onu takip edenler ayak uydurmak için tırıslamak zorunda kaldılar.

" Usta, kaygan yola dikkat et, " Xiao Luzi dehşete kapıldı ve Yedinci Kardeşin yerine gelene kadar rahatladı.

" Dördüncü ağabeye selamlar, " devriyedeki muhafızlar, dördüncü ağabeyin bu kadar geç bir saatte yedinci ağabeyin bahçesine koşarak geldiğini gördüler ve onları birlikte selamladılar.

" Çok kibar olmaya gerek yok, " dedi Yinzhen imparatorluk muhafızlarına başını salladı ve akıllı küçük hadım, kapıyı koruyan hadımlara çoktan açıklamıştı, efendi ve hizmetkarın kapıya girmeleri engellenmemişti.

" Hizmetçi dördüncü ağabeyi selamlıyor, " dedi. Yinyou'nun odasının dışındaki odayı koruyan iki hadım. Yinzhen'in gelişini gördüklerinde saygılarını sunmak için diz çöktüler, ancak kapıyı doğrudan Yinzhen'e açmaya cesaret edemediler.

Yinzhen saraydaki bazı tabuları biliyordu, endişeli olmasına rağmen kapıyı doğrudan açma dürtüsüne hala direndi ve soğuk bir yüzle sordu: "Yedinci kardeş nasıl?"

Hadımlardan biri şöyle cevap verdi: "Kardeş Si, üstad yarım saat önce ilaç aldı ve uyuyakaldı."

Şu anda Fuduo koridordan geldi ve Yinzhen'i selamladı, " Dördüncü ağabey hayırlıdır."

"Yedinci kardeş neden bu kadar hasta?"Yinzhen kaşlarını çattı ve sordu," Altınızdaki insanlar nasıl hizmet ediyor?"

Fuduo, dördüncü ağabeyin efendiyi önemsediğini biliyordu ve dördüncü ağabeyin vücudunun üstündeki kar tanelerine baktı ve dördüncü ağabey muhtemelen haberi aldıktan hemen sonra acele etti. Bunu düşünen Fuduo kapıyı itti ve alçak bir sesle, "Si ağabey, ( 4.Prens ) efendi birkaç gündür hastaydı. Efendi bunu küçük bir hastalık olarak gördü ve buna dikkat etmedi. Dün gece tekrar üşüdüğünü kim düşünebilirdi ki, bu yüzden bugün kalkamadı."

Yinzhen'in gözleri küçük yolun üzerinden geçti, ama odada uyuyan Yinyou'yu düşündü, bu yüzden dış odaya girdi. Fuduo eğilip onun için perdeyi kapattı ve usulca, " Efendi muhtemelen çoktan uyumuştur."

Yinzhen başını sallayıp iç odaya girdi ve Fuduo içeri girdi ve bir lamba yaktı.

Dışarıda bekleyen Xiao Luzi ürperdi, bu sefer efendi onu cezalandırabilirdi.

Xu Zhen iç odaya girdi ve açık mavi cibinlikle sıkıca örtülmüş odadaki oyulmuş yatağa baktı, yataktaki kişinin neye benzediğini göremedi, oda kömür ateşiyle aydınlatıldı, çok sıcaktı.

Ayağını kaldırıp iki adım atar atmaz bir öksürük sesi duydu ve adımlarını hızlandırmaktan kendini alamadı ve cibinliğin bir köşesini kaldırdı. Koyu kırmızı mum ışığının altında Yinyou'nun yüzü hala soluktu ve nefesi hastalıklı bir şekilde ağırdı. Alnına dokunmak için elini uzatırken, hala biraz yanıyordu.

Kaşlarını çattı ve kalbinde biraz pişmanlık hissetti, bu birkaç gün Wuyi Zhai'ye gitmek için bir gün izin alsaydı Yinyou'nun beden rahatsızlığını da öğrenebilirdi.

Uzakta olanlar endişelenir ve yakın olanlar korkar. Dayanılmaz düşüncelerini nasıl gizleyebilir?

Vücudundaki mendili çıkarıp Yinyou'nun alnındaki teri nazikçe silen Yinzhen, yatakta yatan kişiyi kollarında kucaklamak için eğilmek isteyerek hafifçe içini çekti, ancak gergin bir şekilde kenara çekilmek zorunda kaldı.