16. Bölüm

1.6K 241 54
                                    

Kısa bir bölüm çünkü elimdekini ikiye böldüm. Yani hazırda bir tane daha var ama onu bugün mü atarım, yoksa yarın mı bilmiyorum. İyi okumalar.

**

Aç, açma.

Aç ve kurtul.

Açarsan görmek istemediklerini göreceksin.

Yatağımda yatarken zarfın mühürlü ağzıyla oynayıp duruyordum.

Bu rüyalar gerçek miydi? Bir kısmının doğru olduğundan emindim, peki ya kalanı? Bu zarfın içinde aradığım soruların cevaplarını görüp görmeyeceğimi bile bilmiyordum.

Saatlerdir burada ölü gibi yatıyordum, sürekli fikirlerim değişiyordu. En sonunda kendime kızdım. Elbette açacaktım, bunu okumadan ölemezdim. Sadece boşa vakit harcıyordum.

Öyle bir hızla mührü kırdım ki içindeki de yırtıldı sanıp endişelendim. Fakat kağıt, zarfı çevirince kucağıma düştü.

Nefes nefeseydim. Sanki kucağıma ateş düşmüştü bu yüzden hemen kağıdı elime aldım. Hızlıca okumak istemesem, her kelimenin ve el yazısının tadını çıkarmak istesem de kendime engel olamadım. Gözlerim kelimelerde hızlıca dolaştı.

'Sevgili Kaya, kızım, yaşama sebebim...

Bu sana yazdığım kaçıncı mektup bilmiyorum, sürekli aynı kelimeleri yazıyorum. Eğer bu kelimeleri benim ağzımdan duymuyorsan ve okuyorsan hayatından çıkmışım demektir. Sana veda bile edemeden, yeterince göremeden, ölüm ile buluşmuşum demektir.

Aynı kelimeleri yazmaktan yorulmadım çünkü elbet bir gün mektuplarımdan birisine ulaşacağını biliyorum. Bu konuda babana güveniyorum. Mektubumu sana vereceği gün yirmi bir yaşını doldurmuş olacaksın ve sözlerimi okurken hiçbir şeyi anlamaman için dua ediyorum. Tek dileğim, yazdığım her şeyin sana mantıksız gelmesi.

Ama annenin yaşadıklarını yaşıyorsan, Kaya, yalnız olmadığını bilmen gerekir.

Ölüm'ün benim için geleceğini biliyorum. Onu bekliyorum. Tıpkı annemin ve anneannemin beklediği gibi.

Babandan bu mektubu yirmi birinci yaş gününün hemen ardından vermesini istedim. Çünkü her şey o zaman başlamıştı. Annem, Ölüm'ün ellerinde can verdiğinde küçücük bir çocuktum. Fakat tıpkı benim sana yaptığım gibi bana bir not bırakmıştı. Ölüm, beni almaya gelecek. O güne kadar seninle olacağım... daha fazlasını okuyamamıştım çünkü vakti dolmuştu. Ama anneannemin de aynı kadarı paylaştığını biliyordum.

Nasıl oldu hala anlamıyorum ama rüyalarımda görüyordum.

Yirmi birinci yaşım dolduğunda her gece benim için ızdıraba dönüştü. Fakat başıma geleceklerden haberdardım çünkü annemin mektubunu erkenden bulmuştum. Kanımız lekeli Kaya. Senden ve benden öncekiler aynı kaderi paylaştı. Eğer bu mektubu yirmi birinci yaşından sonra bulduysan ne demek istediğimi elbet anlayacaksın, henüz küçüksen o günün gelmesini artık korkuyla bekleyeceksin. Korkma kızım. Kabuslar, onları kabullendiğinde yok oluyor. Korkuyla izlemeyi bıraktığında sana çok fazla uğramıyorlar. Ben yapamadım ama annem bunu başarmış.

Bir teyzen vardı, kız kardeşim. Ölüm, annemizi almaya geldiğinde kaderimizin ortak olduğunu içten içe anlamıştım. Ölüm, yirmi ikinci yaş gününde onun için geldi. Henüz seninle tanıştırmaya fırsat bulamadığım, uzaklarda yaşayan ve bütün bunlardan kaçmaya çalışan kardeşimi benden aldı. Sıra bende olmalıydı ama onu seçti. Kardeşimin ölümünden aylar sonra onu kaybettiğimin haberini aldım ve şimdi benim için geleceğini biliyorum.

ÖLÜM'SÜZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin