12. Bölüm

1.7K 228 40
                                    

Gözkapaklarım birbirine yapışmış gibi hissediyordum. Uyanmıştım ama hareket etmek istemiyordum, ağırlık çökmüş gibiydi. Tekrar denedim, gözlerimi yavaşça açtım.

Beni ayıltan, suratıma eğilmiş halde bekleyen Iyena oldu.

Nefes çekerek doğrulduğumda o da korkuyla geriye gitti. Yatağa oturmuştu, ellerini iki yanıma koymuştu ve nefesini hissedeceğim kadar içime girip izlemişti.

Onun Iyena olduğunu en başta anlayamadım, hatta ne olduğunu bile kavrayamadım. Iyena'nın odamda ne işi var diye düşündüm, suratına aval aval bakarken Ölüm'ün beni öldürmek için evime geldiğini ve alıp götürdüğünü hatırladım.

Görüntüler aklıma yavaş yavaş düşmeye başlayınca üzerime örtülen parçayı ittirdim ve ayağa kalkmaya çalıştım. "Emhyr..."

Iyena omuzlarımdan tuttu, kalkmama izin vermedi. "Emhyr dışarda. Kendine gelmeyi beklemelisin. O dumanı çok soludun, bir insan için sağlıklı değil."

Başımı sağa sola sallamaya başladım. "Hayır, onu görmeliyim."

"Kaya, lütfen otur." dedi. Dizlerinin üzerinde kalktı ve karşıma geçti. "Emhyr seni bulmuş. Hemen dışarıda, bir yere kaybolmuyor. Eğer şimdi kalkarsan kızacak."

"Zaten kızdı."

Kaşları kalktı. "Kızdı mı?" dedi. "Niye kızsın? Onunla dönmüşsün. İkinci kez karşına çıkmasına çok şaşırdım."

Hiçbir şey demedim, bebek gibi görünen yüzüne bakarken ne kadar aptalca konuştuğunu anlamasını bekliyordum. Emhyr beni taşımış ve bana verdiği odaya yatırmış olmalıydı. Iyena onu görmemiş miydi? Emhyr'in kızgın olduğu sesinden ve suratından anlaşılıyor olmalıydı. Iyena ise beni burada gördüğü için çok mutluydu.

Bilmiyor muydu?

Onunla isteyerek döndüğümü sanıyordu.

"Iyena..."

Bana izin vermeden o konuşmaya başladı. "Çok sinirliydi, evet, ama çaktırmamaya uğraştığını biliyorum. Amcan sana eskisi gibi davranırken onunla dönmemişsin. Sana inanamıyorum Kaya, şehre gittiğini sanmıştık. Emhyr sana ilk sorduğunda ona evet demeliydin. Ya ikinci kez karşılaşmasaydınız?" Yanağıma elini koydu, yüzümü çevirdi. "Sen uyurken baktım, sana bir daha dokunmamışa benziyor. Elbiseni çıkaramadım, ölmüş gibi yatıyordun ve Emhyr de seni soymama yardımcı olmadı. Üzerinde yara bere var mı? Yardımcı olabilirim."

Gerçekten bilmiyordu.

Emhyr ona neden söylememişti?

"Be-ben..." Gözlerimi üst üste kırpıştırdım, ağrıyan başımı tuttum. "onunla dönmek istemedim."

"Ne! Seni zorla mı getirdi?"

Yine reddeder gibi kafa sallayınca ve konuşmayınca meraktan delirecek kıvama geldi. "Ne zamandır uyuyorum?"

"Birkaç saat oldu. Emhyr seni getirdiğinden beri dışarıda, ben de başından ayrılmadım. Kaya, eğer Emhyr seni zorla getirdiyse bırakmak zorunda. İstemiyorsan burada kalmanın bir anlamı olmaz."

"Öyle değil."

"Nasıl? Hiçbir şey anlamıyorum."

Koca bir nefesle kendimi geri attım, duvara yaslandım. Gözlerim kapalıydı. "Sabah evden dışarı çıkacakken Chaos'un sesini duydum. İlk önce beni almaya geldi sandım, sonra Ölüm evimden birisini öldürecek diye düşündüm ama Emhyr beni öldürmeye gelmiş."

Iyena cevap vermediği için gözlerimi açmak, hayalden çıkmak zorunda kaldım.

Elbisemin askısına takılı kalmıştı, ruhu çekilmiş gibi görünüyordu.

ÖLÜM'SÜZWhere stories live. Discover now