9. Bölüm

1.8K 226 66
                                    

Sabah olana kadar yerimden kalkmadım. Ölü gibi yattım, bir ara gözlerim tekrar kapandı. Uyandığımda Emhyr yanımda yoktu. Bahçeden odun kırma sesleri geliyordu, sabahın erken saatleriydi.

Ona görünmemek için koridordan çıktım. Iyena bu saatlerde tarlada olurdu, bu yüzden dışarıya baktım ama tarlada değildi, bahçeden sesi geliyordu.

Evin çevresinden dolaştım. Iyena, Emhyr'in yanındaydı. Emhyr, baltasını kütüğe yaslamıştı ve onu dinliyordu.

Çimenlere çıkıp yanlarına yürümeye başladığımda Iyena beni gördü. Elini sallayarak "Günaydın, Kaya!" diye bağırdı. Gülümsemek nedir bilmiyordum, tek yaptığım yanlarına gitmek istemediğim halde aceleci bir şekilde ilerlediğimdi.

İkisinin de önünde durdum. Iyena'nın sabahki neşesi suratımı görünce kaçtı, Emhyr ise kaşlarını çatıp yüzüme bakmaya başladı. İkisine de bakmıyordum, gözlerim sabitti. "Gitmek istiyorum." dedim, ikisi de hiçbir şey demedi.

"Ne?" Iyena, aradan saniyeler geçince buradan tamamen gitmekten bahsettiğimi anladı. "Ne demek gitmek istiyorum? Bir şey mi oldu? Bir şey mi yaptım?"

"Sadece... gitmek istiyorum."

Başımı kaldırıp Emhyr'in her zamanki gibi görünen ama bu kez bir sebep ararcasına gezinen gözlerine baktım. Haberi var mıydı ki? Annemi ve babamı onun öldüğünü görmesem bile biliyormuş gibi hissediyordum. Öldürdüğü herhangi birisine dair en ufak bir şey hatırlıyor muydu? Onunla şehrin tepesinde oturmuş ve hayallerime asla kavuşamayacağım için ağlamıştım. Ölüm'e annemi ve babamı anlatmıştım. Onlara verdiğim değerden bahsetmiştim, ölümlerinin beni ne tür bir hayata sürüklediğini görmüştü. Amcam tarafından zorbalığa uğrayıp durmam Emhyr yüzündendi.

Ölüm'e öldürdüğü için kızabilir miydim ki?

Kızmamam gerekirdi ama içimde tıpkı o gün evimde gördüğüm gibi koca bir yangın belirmişti. Söndüremiyordum.

Iyena tekrar "Neden?" deyince açıklamak zorunda kaldım.

"Burada ne yaptığımı bilmiyorum. Günlerdir düşünüyordum, daha ne kadar burada kalabilirim bilmiyordum. Benim yaptığım kaçmak oluyor. Sonsuza kadar kalamam."

"Sonsuza kadar kalabilirsin."

"Kalmayacağım." dedim kendimden emin bir sesle.

Iyena, Emhyr'in de önüne geçmişti. Birazdan ayaklarıma kapanacak gibi görünüyordu, ellerimi tutuyordu. "Yanlış bir şey mi oldu? İstediklerin yok mu? Kaya, gidemezsin. Lütfen."

Elimi ondan çektim. Iyena'nın dedikleri Emhyr için önemli değildi ve şu an kalıp kalmamama Iyena karar vermeyecekti. "Gitmeme izin verecek misin bilmiyorum. Adını kimseye söylemem, suratını gördüğümü de. Yemin ederim, ağzımdan tek kelime çıkmaz."

Emhyr hiçbir şey demedi.

Iyena atladı. "İnsanlar seni görmedi mi? Ölüm'le gezdiğini biliyorlar. İstediğin hayatı yaşayamazsın. Burada kalırsan istediğin hayatı sana ben veririm."

"Neden bu kadar ısrar ediyorsun? Gideceğimi biliyordun."

Iyena'nın dudakları aralık kaldı, diyecek bir şey aradı ama bulamadı.

Emhyr bile konuşmuyordu, o ayaklarıma kapanacak gibiydi.

Iyena bana yalvarmaya devam ederken Emhyr'i izliyordum, kulaklarımı tıkamıştım. Hiçbir şey söylemiyordu. Gitmemi istiyor muydu? Sanmıyordum. Ama onunla aynı evde kalamazdım.

Sadece bazıları onu görürdü, sadece bazı şanssız olanlar Ölüm'ün ellerinde can verirdi. Benim annem ne yapmıştı da onun için gelmişti? Yaşlanmasına, mutlu bir hayat sürmesine izin verilmeyecek ne suç işlemiş olabilirdi?

ÖLÜM'SÜZWhere stories live. Discover now