Takıntılı: Bölüm 30

276 26 0
                                    

Ç.N/Selam.Çevirinin geç gelme sebebi bölümlerin okunma sayısı düştüğü ve internetimin arada olmaması yüzünden.Umarım beğeni ve yorumlarınızı görebilirim bu bölümden sonra.Hadi ama!Sizin için çeviriyorum, azıcık bana moral verin ciddi anlamda çok moralsizim. :((( İyi okumalar.


"Umrumda değil!" Jackson sonra hapishaneden dışarıya çıktı.Annesi de arkasından onu takip etti.

Annesi "Jackson, evine gitme.Bu durumda Young Ji'nin zihnini toparlaması lazım.İlk önce annenin (benim) evimde kal sonra gece eve gidebilirisin." dedi.

Jackson annesinin yüzüne baktı.


"Ama, ben ona bakabilirim." İnatçı.

"Hayır! Sen onun arkadaşını öldürdün." Jackson bir süre sessiz kaldı.

"Arkadaşı bunu hak etti!" Yürümeye devam etti ve annesinin arabasına bindi.Annesi içini çekti.


**Annesinin Evinde**

"Gidip duş al ve üzerini değiştir." Annesi ona kıyafet verdi.Jackson başını salladı ve odasına gitti.


**Young Ji'nin Evinde**

Young Ji'nin BA

Hongbin...O sadece bana sahipti.O benim en yakın arkadaşım, her zaman benim için burada olacak.Merak ediyorum...Annen benim sana dikkat etmediğimden dolayı hayal kırıklığına uğramış olmalı, değil mi?Aslında, Jackson'a ailenin burada olmaması hakkında yalan söyledim...Yapmalıydım çünkü belki o seni karşılamam için izin vermeyecekti ama yine de o izin vermedi.Üzgünüm, Hongbin.Gözyaşlarım tekrar yavaşça düşüyor.

**


"Anne, eve gitmek istiyorum!" Jackson kapının önünde bağırdı.

"Bekle" Annesi saatine baktı. "Tamam, evine gidebilirsin şimdi AMA UNUTMA!ONU TEKRAR İNCİTME!" Annesi onu uyardı.Jackson başını salladı.


**


Tıkk! Tıkk!

Biriyi kapıyı çalıyordu. 'Bu saatte gelen kim?' Young ji mırıldandı ve kapıyı açmaya gitti.Sonra, Jackson karşısına çıktı.

Young Ji sertçe sordu. "Burada ne yapıyorsun?Sen hapishanede değil miydin?!"

"Annem yardım etti." Jackson sırıttı. 'Bu sırıtıştan nefret ediyorum!'

"Burada kalma!" Young Ji onu kovdu.Suratını astı.

"Neden?Burası benim de evim."

"Umrumda değil!Defol!" Young Ji sinirlenmişti. 'Arkadaş mı?Hah, daha fazla arkadaş almıyım ben!Ondan nefret ediyorum!O benim kocam olsa bile!'

"Bu evde seni yalnız bırakmayacağım!" Jackson hala konuşuyordu.

"Neden?Ben bir katille yaşamak istemiyorum!" Young Ji somurttu tekrar.Jackson gözlerinin içine baktı.

"Gerçekten mi?Hah.Umrumda değil.Seni uyardım, değil mi?Ama ne yazık ki, sen beni dinlemedin!Yani, beni suçlama!" Gecenin köründe tartışıyorlardı.Jackson kapıyı kapattı ve kilitledi.

"Katil!" Young Ji onu orada bıraktı ve üst kata çıktı.

Jackson bağırdı. "Seni tekrar uyaracağım!KİMSENİN SANA DOKUNMASINA İZİN VERMEYECEĞİM YA DA HONGBIN'E YAPTIĞIM ŞEYİ YAPACAĞIM!" Young Ji suratını astı.


**Sabah**

Young Ji her zamanki gibi kendisine kahvaltı hazırlamak için erken uyandı.Pişmiş yumurta ve ekmek...Bu onun için yeterliydi.Jackson mutfağa geldi.Young ji'nin sadece kendisi için hazırladığı kahvaltıya baktı.

"Benim ki nerede?" diye sordu.

Young Ji sertçe: "Ne?"

"Benim kahvaltım"

"Kendin hazırla!" Young Ji onu mutfakta yalnız bıraktı.Sessizlik.Bu tür durumlardan nefret ederdi!Sessizlik ve yine sessizlik!Her zamanki gibi konuşmadılar.Yine birbirleriyle dalga geçmediler.Ev sessizlikle doldu.

**1 Gün Sonra**

Hala birbirleriyle konuşmuyorlardı.Sessizlik.

**3 Gün Sonra**

Sessizlik.Sadece birbirlerini selamlamadan yürüyorlardı.Jackson ona seslenmeyi denedi ama o cevap vermedi.

**5 Gün Sonra**

'Lanet olasıca sesini, kahkahasını özledim!Onun benimle tekrar konuşması için ne yapmalıyım?Offffffffffffff!' Jackson iç çekti.

Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin