Takıntılı: Bölüm 28

272 28 1
                                    

Ç.N/Yayınlanan en son bölüm bir çok okuyucuyu şoka soktu değil mi?Size bazı ipuçlarını verip sizi hazırlamak istemiştim ama :D Her neyse.İnternet sorunlarım devam ettiği için nadir eklemeye devam ediyorum bölümleri.Ama lütfen bırakacağımı düşünmeyin.İstek doğrultusunda 2. sezonu bile çevirebilirim sizler için.Yorum, beğenileriniz bana destek oluyor, onları bekliyorum, bunu bilin lütfen.İyi okumalar^^


Jackson oturma odasından bağırdı "YOUNG JI!"Odasının önüne kadar onu izledi.Kapıyı açmayı denedi ama kilitliydi.


Jackson Young Ji'nin odasının dışından bağırdı. "Young Ji!Kapıyı aç!" Kapıya vurdu.

Young Ji de odasından bağırdı."Hayır! Açmayacağım! Birini öldürdün ve belki de sonra beni öldüreceksin!"Şu anda Jackson yüzünden korkuyordu.Bu kan...


"Kız arkadaşımı öldürmeyeceğim!Kapıyı aç!" Jackson onu, kapıyı açması için ikna etmeyi denedi.

"Hayır!" Ama Young Ji hala kapıyı açmayı red ediyordu.Bir dakikalığına sessizlik oldu.

Klik!Ses, kilidin açılma sesi gibiydi.Sonra kapının önünde Jackson belirdi.

"Yedek anahtarım var." Sırıttı ve anahtarını gösterdi.Gulp.Young Ji yutkundu. (Dili tutuldu)

"Bana yaklaşma ya da polisi arayacağım!" Young Ji telefonunu aldı ve onu tehdit etti.Jackson bir kaç adım geriledi.

"Yapma!" diye bağırdı.

Young Ji; "Bana anahtarı ver ve odamdan defol!"

"Tamam!" Jackson tekrar ona yavaşça yaklaştı.Anahtarı yavaşça uzattı sonra ona yine sarıldı.

Jackson üzgün bir ses ile "Lütfen...Polisi arama!Seninle olmak istiyorum ben!" dedi.Young Ji onu itti.

"Odamdan defol!" Jackson onun odasını terk etti.Young Ji kapıyı kilitledi.Yüzünü yıkadı ve üzerini değiştirdikten sonra yatağına oturdu. 'En yakın arkadaşımı öldürdü..' Young Ji uykuya dalana kadar ağladı.


Jackson'ın BA

Onu öldürdüm..Evet!Onu öldürdüm çünkü O Young Ji'me dokundu.Onu sevdiğini biliyorum.Onun Young Ji'yi benden uzaklaştırmasından önce onu öldürmem daha iyi oldu.


**Geriye Dönüş**

Erkenden Young Ji'ye söylemeden evi terk ettim.Hala rüyalar alemindeydi.

Arkadaşının evini, Hongbin'in evini buldum.Sabahtan gecenin körüne, bir otobüs durağında tek başına oturana kadar onu sessizce takip ettim.Ona seslendim.

"Hongbin!" Bana baktı.

"Bana mı seslendin?" diye sordu bana.Başımı salladım.Sonra yanıma geldi ve onu karanlık, sakin bir yola (sokağa) alıp götürdüm.

"Onu seviyorsun, değil mi?" diye sordum.

Hongbin "Kimi?" diye sordu.

"Young Ji." Onun anlaması için tek bir isim yeterliydi.

Hongbin aniden başka bir soru sordu. "Sen kimsin?"

"Bilmene gerek yok!Ondan uzak dur!" Onu uyardım.

"Ne?Hah, ondan uzak durmak mı? Mümkünatı yok!" Hongbin koşmayı denedi ama sonra karnında bir şey hissetti.Ona dokundu.Bu bıçaktı.Hongbin yere düştü.

"BİRİ BENİM OLANA DOKUNDUĞUNDA, ONU ALIP GÖTÜRMEYİ DENEDİĞİNDE BUNDAN NEFRET EDERİM!" Onu orada kana bulanmış bedeniyle terk ettim.Umrumda değil.


Jackson duş aldı.Üzerindekileri değiştirdi.Sonra yatağın üzerine uzandı ve gözlerini kapattı, uyudu.


Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)Where stories live. Discover now