'57

8.6K 679 376
                                    

YARIN YKS'YE GİRECEK TÜM OKUYUCULARA BAŞARILAR DİLIYORUMMM 🥰🥰🥰👩🏻‍🎓👨🏻‍🎓

şey diyim mi yarın yks'nin gireceği tüm okuyuculara da başarılar diliyorum şaxnsonsskdjd

arkadaşlar final sınavlarıma çalıştığım için son bölümlerde sınırı yükseltmiştim indireceğim merak etmeyin 😊

oyun tamamlanmasını beklemeyin diye erkenden paylaşıyorum 🥰🥰

keyifli okumalar 🥰

.....

"Bilmiyorum. Poyraz haber verdi bana. Onların hastanesine götürülmüş. Ben şimdi oraya gideceğim."

"Bende geleyim Egemen." dedi Görkem. Onlar birlikte hastaneye gittiklerinde bizde Dora'yla konuştuk.

"Dora, ben sanırım Alp için üzülüyorum."

"Neden üzülüyorsun kuzum?"

"Yaptığı şeyleri düşündüm. Sürekli hata yapıp pişman oluyordu. Yani hataları aslında elinde olmadan yapıyordu."

"Seni elinde olmadan vurdu öyle mi? Hatta o da yetmedi Çağan'ı da elinde olmadan vurdu. Ne oluyor sana Nilay? Sen böyle duygusal yaklaşmazdın."

"Alp sağlıklı bir insan değil Dora. Psikolojik sorunları var."

"Sakın Alp'e karşı yumuşama Nilay. Sakın!"

"O gün bana 'Babam onun gibi olmamı istiyor.' dedi. Bilmiyorum sadece akıl yürütüyorum. Muhtemelen babası yüzünden psikolojisi bozuldu. Alp'i kendine benzetmeye çalışıyordu."

"Benzemeseydi o da."

"Benzemek istemediği için psikoloji bozuldu zaten. Bu yüzden sağlıklı düşünemiyor. Bilmiyorum bu sadece bir teori. Yanılıyor olabilirim. Umarım ölmez."

"Nilay ne diyorsun sen?"

"Asıl sen ne diyorsun Dora? İnşallah ölsün mü diyeyim? Tövbe tövbe."

"Öyle de değil tabi ama kötü biri."

"Alp yaşamalı Dora. Yaşayıp tedavi olmalı. İyileşip hayatına devam etmeli."

"Bilmiyorum Nilay, senden uzak olsun da ben başka bir şey istemiyorum."

"Kim vurdu acaba? Yine intihar etmiş olabilir mi sence?"

"O psikopat eğer seni gerçekten seviyorsa, ki ben bunun sevgi değil takıntı olduğunu düşünüyorum artık, intihar etmiş olabilir."

...

Aradan geçen bir saatin sonunda Egemen abimden telefon gelmişti.

"Efendim abi?"

"Haber vermek istedim. Alp yaşıyor."

"Şükürler olsun. Ne olmuş peki? Kim vurmuş?"

"İntihar etmiş yine." Alp için gerçek anlamda üzülüyordum.

"Şimdi nasıl?"

"Daha iyi. Tedavi olduktan sonra kliniğe yatırılacak."

"Bu Alp için en iyisi."

"Öyle görünüyor. Neyse Nilay, ben birazdan çıkacağım zaten evde görüşürüz."

"Görüşürüz abi."

Akşama doğru Poyraz abim odama gelip pansumanımı halletmişti. Uzun ısrarlarım sonucu odamdan çıkmak için izin alabilmiştim. Hep birlikte akşam yemeği yiyorduk şimdi. Egemen abimin telefonuna bir mesaj geldi. Okuduktan sonra Barbaros abime baktı.

"Abi, Çağan mesaj attı. Nilay'ı ziyarete gelmek istiyor."

"Gelsin tabi. O da sağ olsun çok ilgilendi Nilay'la."

"Öyle."

Yemekten sonra abimler beni direk odama göndermişlerdi. Dinlenmemi istiyorlardı. Bende kucağımda Niloya'yla Dora'yı dinleyerek dinleniyordum. Dora'yla birlikte sohbet ederken Çağan gelmişti odama. "Girebilir miyim?"

"Tabii, gel." Çağan yanımıza kadar gelip elimizi sıktıktan sonra koltuğa oturdu. "Hoş geldin Çağan."

"Hoş buldum Dora teşekkür ederim."

"Hoş geldin Çağan, geldiğin için teşekkür ederim." dedim samimi bir şekilde gülümseyerek.

"Hoş buldum." Niloya kucağımdan yere atlayıp Çağan'ın ayaklarının altına kadar gitti. Çağan'dan Niloya'yı alıp sevmesini bekledim ama hiçbir tepki vermedi.

"Nasılsın Nilay?"

"İyiyim teşekkür ederim. Sen nasılsın?"

"İyiyim." Dora ayaklandı. "Bir şeyler içer misiniz?"

"Ben bir çay alırım." dedi Çağan.

"Bana da çay getirir misin canım?"

"Tabii ki aşkım." deyip çıktı odadan Dora. Çağan'la başbaşaydık. Niloya'dan rahatsız olduğunu görünce sinirlensemde bir şey demedim. Herkes kedi sevecek diye bir şey yoktu sonuçta. (keşke herkes kedi sevse 😻😻😻)

"Niloya? Annem gel buraya." Niloya sesimi duyunca bana doğru gelip kucağıma atladı. Sarılı göbeğime çarpınca inledim. "Ah!"

"Ne oldu?"

"Bir şey yok. Yarama çarptı."

"İyileşiyor mu? Nasıl oldu?"

"Poyraz abim bebek gibi bakıyor bana. Yakında iyileşir. Senin omzun nasıl oldu?"

"Yara kapanmak üzere." Dora hepimize çay getirdikten sonra yanımıza oturdu. Biraz sohbet ettik. Sonrasında uyumak için aramızdan ayrılıp bizi yalnız bıraktı.

"Çağan, sana bir şey sormak istiyorum. Aslında sormamak istiyorum ama kendime engel olamıyorum."

"Furkan'ın yanımıza geldiği gece mi?"

"Evet, arada kaynadı sürekli."

"Bunu sana anlatmak istemiyordum ama anlatmadıkça rahat hissetmeyeceksin sanırım."

"Maalesef."

"Birkaç ay önce gece dışarı çıktığımda bir kızla tanışmıştım." Neden bana anlatmak istemediğini şimdi anlamıştım. "Kızla iyi anlaştık. Sohbet muhabbet derken epeyce ilerledik sonra birlikte takılmaya başladık haftalarca. Meğer kızın sevgilisi varmış. Ben bunu öğrenince ayrıldım kızdan."

"Sevgili mi olmuştunuz?"

"Evet. Sevgilisi olduğunu bilmiyordum. Sonra öğrenince ayrıldım. Ben kızdan ayrılınca kızda Furkan'dan ayrılmış. Son bir aydır peşimde hasta herif. Kızın ondan ayrılmasından beni sorumlu tutuyor."

"Anladım. Ben böyle bir şey tahmin etmemiştim. İnsanların takıntı derecesinde sevmelerini anlayamıyorum. Hatta insanların birbirlerini sevmesini anlayamıyorum."

"Neden? Sen kimseyi sevmiyor musun?" Kısa bir an bunu düşündüm. Ben ailemden ve Dora'dan başka birini seviyor muydum? Ben sessiz kalınca Çağan sorusunu yineledi.

"Kimseye aşık falan değil misin?"

"Sanırım hayır, değilim."

"Bu kötü oldu."

"Neden?"

"Çünkü ben sana aşığım."

.....

üzerinde çok durmadan yazdığım bir bölüm oldu beğenmezseniz kusura bakmayın 😖🥰

oy sınırı 240 🌟

seviyorum sizi 🥰😻

Bir Kedi Meselesi | Yarı TextingOù les histoires vivent. Découvrez maintenant