'14

37K 1.9K 301
                                    

gördüğüm bütün kedi fotoğraflarını koymak istiyorum buraya alzbaibsma

.....

Sabah uyandığımda Alp mesaj yağmuruna tutmuştu beni. Neden ısrarla Niloya'yı istediğine bir anlam veremiyordum. Hemen sonra benimde ısrarla Niloya'yı vermemem geliyordu aklıma. Sonra da Alp dışarıda görüpte beğendiği bir çocuğu annesinden istiyor mu diye düşünüyordum. Sonuçta Niloya benim çocuğum sayılır.

Aynı anda hem Alp'e hak veriyor hemde onu haksız buluyordum. Yine de o gün evime geldiğindeki tavrı, telefonda "Sabahtan beri oyalıyorum." deyişi ve bu ısrarcı haline dayanarak içimde oluşan kötü his ona asla hiçbir konuda güvenmememi ve onunla bütün muhabbetimi kesmemi söylüyordu. Bu durumda da Niloya bende kalıyordu. Son kararımı bu yönde vererek Alp'e mesaj attım.

Nilay: niloya benim kedim ve hepte böyle kalacak (07.40)

Mesajın devamını yazıyorken Alp'ten cevap geldi.

Alp: Kapındayım yüz yüze konuşalım (07.40)

Nilay: sen takıntılı sapık falan mısın

Nilay: bu saatte kapımda ne işin var

Alp: Bekliyorum

Alp: Sen gelmeyeceksen ben yukarı geliyorum

Nilay: yok öyle dünya efendim

Nilay: ne ben aşağı geliyorum ne de sen yukarı geliyorsun

Nilay: niloya sonsuza kadar benim kedim olarak kalacak

Nilay: hemen git kapımdan yoksa polis çağırırım

Alp'in cevabını beklemeden kalkıp hazırlandım, bugünde geç kalkmıştım. Bu fazlaca uyumalarımın iki sebebi olabilirdi. Ya abimin iki gündür psikopat gibi sabahın köründe beni aramayışı ya da üzerimdeki geçmek bilmeyen kırgınlık. Çok fena hasta olacaktım ama hadi bakalım. Gün içersinde abimi arayıp onu yoklamayı aklıma kazıdıktan sonra hazırlanıp çıktım evimden.

Bugün yine arabayla gidecektim. Apartmandan çıkarken Alp'i görmemem hoşuma gitmişti. Sözümü dinlemişti. Hızlıca binayı dolanıp binanın arkasından otoparka girdim. İçeri girdiğimde Alp benim arabama yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmiş, gözlerinide girişe dikmişti. Göz göze gelince anlık afallamamı yakalamış olmalı ki yüzünde bir gülümseme belirdi.

Kendime sakin kalmayı öğütleyerek Alp'in yanına gittim. Hiçbir şey demeden yüzüne baktım. Ne diyeceğini gerçekten merak etmiştim. Biraz bekledim ama istifini bozmadan o da beni izledi. Sessizlikten sıkılıp konuştum. "Önce o totonu arabamdan çek sonra da neden burada olduğunun mantıklı bir açıklamasını yap."

Yavaşça yaslandığı yerden kalktı. Sadece başını döndürerek arabama baktı. "Araban güzelmiş." Bayık bayık suratına baktım. Benden ses çıkmayınca bana döndü. Derin bir nefes aldı. "Niloya'yı istememin sebebi sensin." Kaşlarımı çattım. Devam etmesini bekledim ama etmedi. "Anlamadım, ne alaka?"

"Ne, ne alaka? Hoşlandım işte senden. Kedin bende olursa sık sık görüşürüz diye düşündüm."

"Ne hoşlanması, ne diyorsun ya sen?"

"Hoşlandım işte sen..." Sözünü kestim.

"İki gün önce tanıştık ya ne seviyorsunuz her şeyi abartmayı. Yok hoşlanmış yok kedimi istiyormuş..." Daha sitemlenecekken bitirmemi beklemeden konuştu.

"Ya kızım, aşık oldum, öldüm, bitiyorum demiyorum ki. Hoşlandım işte." İfadesiz bir şekilde yüzüne baktım. "Boş boş işler ya."

Cevap vermesini beklemeden arabama yöneldim. Koşar adımlarla önüme geçti. "Hani dürüstlük seviyordun? Açık açık söylüyorum işte. Bir şans versen olur bizden."

"Dürüstlük sevdiğimi nereden çıkardın?"

"Ne bileyim herkes sevmez mi?"

"Of! Olmaz bizden bir şey. Şimdi izin verirsen kovulmamak için işe gitmem gerekiyor."

"Tamam git o zaman. Akşam yine geleceğim."

"Gelme boşuna. Değişen bir şey olmayacak."

"Geleceğim ve çok şey değişecek." Önümden çekilince hemen arabama bindim. İşe gittiğimde Cevdet Bey beni bir daha geç kalmamam konusunda uyardı. Adam haklı daha ilk maaşımı bile almamışken kaç kere geç kalmıştım. Ondan özür dileyerek bir daha olmayacağının sözünü verdim. Sonrasında masama geçip işe başladım.
.....

nilay alp ile ilgili ne düşünmeli sizce

Bir Kedi Meselesi | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin