Maskeli Balo | GAY

26

Aşklarım bölümü biraz daha uzattım ilk attığımda okuduysanız sonunu okuyun isterseniz sadece.

İyi okumalarr

Mete'den

Dondurma yedikten sonra herkes kendi sevgilileri ile piknik alanını dolaşmaya çıkmıştı.

Burası piknik için yapılmıştı fakat büyük bir nehir, hayvanların olduğu küçük bir alan, oyun alanları gibi pek çok imkanı da vardı.

Onlar sevgilileri ile takılınca bizde Sonerciğim ile birlikte kalmıştık.

Şu saatten sonra kocam olması gereken konular vardı.

Yetenekli, yakışıklı, zeki ve olgun bir adamdı Soner hoca. Başta sırf bu yüzden ilgimi çekiyor diye düşünürken bana karşı ilgili davranışları hoşuma gitmeye başlayınca bugün daha net anlamıştım hoşlandığımı.

Farkındaydım çok zorduk sonuç olarak aramızda yaş farkı da vardı. Belki o, bunu sorun ederdi? Bilmiyordum. Ama sonuç olarak ona bağlanmıştım.

"Mete, bizde dolanalım mı biraz?"

Diye sorduğunda olur anlamında başımı salladım.

İkimiz de yaptığımız yerlerden kalkıp etrafı dolanmaya başlarken karşımıza çıkan beyaz bir tavşanla gözlerimi kocaman açmıştım.

Elimi tavşana uzatıp heyecanla sonere gösterirken o da benim gösterdiğim yere baktı.

"Çok güzel bu Soner."

Yanına yavaş yavaş gidip sırtını okşamaya başladığımda arkamda Soner hocanın varlığını hissetmemle yutkundum. Göğüsünü sırtıma yaslamış ve eli ile omzunu tutarak tavşanı seviyordu.

"Sana benziyor." Diyerek güldüğünde kaşlarım çatık ona baktım.

"Ben tavşan mıyım Soner?" Dedim.

Pot kırmış gibi bana baktığında "öyle demek istemedim. Tavşan gibi tatlısın demek istemiştim." Dedi.

Bu beni utandırdı. Hatta o kadar utandım ki kendimi ondan saklamak adına tavşana daha çok eğildim.

Tam o esnada tavşan yüzüme atladı.

Anlık gelen irkilme ile bağırıp kendimi geriye itince sonerin üstüne boylu boyunca uzandım. Tavşan da zıplayarak kaçtı.

Hemen kendimi toparlayıp adamın üstünden kalktığımda yutkunmuş ve bana bakmıştı. İkimiz de kızarmış ve utanmıştık.

Sonra gözlerim önündeki şişkinliği gördü ve ağzım aralandı.

Soner gözlerimin baktığı noktaya baktığında "siktir." Deyip ayaklandı hemen.

Normalde olsa ilk defa küfür etmesine şaşıracağım bu adamın önündeki şişlik daha çok dikkatimi çektiği için şoktan çıkamadım.

Resmen bana kaldırmıştı.

O sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan Eflaldi.

"Kanka nerdesiniz? Hadi gidelim saat epey geç oldu."

"Tamam kanka geliyoruz."

Telefonu kapattıktan sonra sonerin yüzüne bakmadan "bizi çağırıyorlar." Dedim.

O da "tamam." Deyip arabaya doğru yürümeye başladı. Muhtemelen bizimkiler sepetleri falan toplamıştı.

Arabaya bindiğimizde Eflal ve Arslan bizim arabaya gelmişti.