3

9.2K 533 46
                                    

Müdürün odasında adını öğrendiğim Boran piçi yüzünden iki saat azar işitmiş ardından da sınıflarımıza dönmüştük.

"kanka bırakacaktın orada ağzına sıçacaktık ama iki saniye izin vermediniz ki" diye sinirle mırıldanan Onurla Mavi "yeter artık Onur, zaten vurdun iki kere daha abartma onun şerefsizliği işte" diye söylenmişti.

Ben ise gerçekten aşırı bozulmuştum. bir kere bile vuramamış üstüne yere yapışmıştım. "oğlum sende sıkma canını bir gün de biz sıkıştırırız sen geçirirsin bir tane" demişti Onur moralimin bozulma sebebini anlarken.

"ne bileyim oğlum şok oldum o an beklemiyordum." dedim kendimi savunurken. O sırada mete yanımıza gelmişti. "ulan piçler ben yokken nasıl kavgaya karışırsınız?" diye sorarken mavinin onu susturduğunu fark etmiştim.

"lan üzülme hem birazdan sınavları öğreniriz ona göre de moralini bozarsın." demişti. Onun bu cümlesiyle bazı gerçekleri fark etmiştim. Matematikçinin en iyi(!) yönü notları çabuk söylemesiydi. ve bizim şuan ki dersimiz de matematikti.

"iyi insan lafın üstüne gelirmiş" diye mırıldanan denizle kapıya bakmıştım. İçeri tüm asaletiyle giren Soner hoca ile oturduğum yerden kalkıp önce hocayı selamlamış sonra da meteyi dürtmüştüm.

"Geldi seninki" suratıma sinirle bakarken ben gülmüştüm. açıkcası onunla uğraşmak moralimin yerine gelmesini sağlayan çeşitli şeylerden biriydi.

Mete, suratını asıp yerine geçerken Soner hoca "önünüze kitaplarınızı çıkarın çalışın ben de sınavlarınızı okuyacağım." demişti.

açıkcası ders çalışmaya halim olmadığından uyumaya karar vermiştim. çünkü yanımdaki piçte uyurken yapacak başka bir şey yoktu.

--------

"evet geçler notlarınızı okudum. dürüst olmak gerekirse bu sınav bazılarınızın da söylediği gibi kazıktı." demişti Meteye bakarken.

Ben istemsizce sırıtırken hoca, devam etti. yanıma çağıracağım gelin notlarınıza bakın." demişti. Ve tüm öğrencilerin gergin dakikaları başlamıştı.

Hoca "Mete, Pelinsu, Görkem, Ege, Cem" diye yanına çağırınca mete "bismillah" diye ayağa kalkmıştı. hoca dahil birkaç kişi Meteye gülerken sınav kağıdını eline aldığı an yaptığı yüz ifadesi ile hepimiz kahkaha atmıştık.

Onur "la rakam mı rakam mı?" diye bağırırken Mete "kanka uğurlu olan hemde " diye bağırmıştı. o an hepimiz metenin uğurlu rakamının 7 olduğunun bilinci içerisinde daha yüksek gülmeye başlarken hoca metenin kafasına vurmuş ve kağıdına bakanları yerine göndermişti.

"Mavi, Deniz, Necip, Sude, Ezgi" Mavi eli kalbinde kağıdını almaya giderken onur daha da dikilmişti yerinde. İçimden "pezevenk" derken maviye bakmaya devam etmiştim.

O, kağıdını alıp biraz inceledikten sonra hocaya vermiş ve parmaklarıyla "54" yapmıştı. Onur hemen "çok iyi, çok iyi" derken Mete Maviye 'hain' der gibi bakıyordu.

hoca bu sefer de "Eflal, Onur, Aybüke, Sıla, Gökçe" diye çağırmıştı. Onurla birbirimize sırıtarak bakarken sınav kağıdına her yaklaştığımda hızlanan kalp atışlarım bana hiç yardımcı olmuyordu.

Sonunda kağıda baktığımda gülen yüzüm donmuş ve kendi kağıdı yerine önce benim kağıdıma bakan onurun gülme sesi kulaklarımda çınlamıştı. "hocam 84 ne ya!"

Maskeli Balo | GAYWhere stories live. Discover now