18

5.6K 365 65
                                    

İyi okumalar :⁠-⁠)

Arslanla Mavi'nin evinin önüne geldiğimizde "burası kimin evi?" diye sormuştu.

"Birazdan öğrenirsin." dediğimde başını salladı ve kapının açılmasını bekledik.

Mavi kapıyı açtığında gülümseyen suratı dondu ve panikle arkasına baktı. Arkasına baktığımda gördüğüm Onur ile 'güzel başlangıç.' dedim içimden.

"La bunun burda ne işi var?" Diye öne atılan Onur ile Mavi onu tutmuş "hayırdır aslanım problem mi var?" Diye üstüne giden Arslan'ı da ben tutmuştum.

Kaosun sesini duyan Mete elindeki çekirdekle kapıya geldiğinde hepimiz ona döndük.

"Ayol ne be! Uzun zamandır izleyemiyorum." Demişti. İstemsizce gülmemle diğerleri de gülerken ortam sessizleşti.

"Bunun burda işi ne?" Onur sorusunu tekrarlarken içeri geçtik. "Anlatacağım Onur şimdi değil sadece bir süre buradayız." Dedim.

Normalde üstüme gelirdi ama halimden anlamış ve susmustu.

O sırada elinde kedi ile giren Mavi ile gülümsedim. "Bak minnak." Demişti önüme kediyi koyarken.

Bebek kediyi kucağıma alıp severken o miyavlamış ve yanağımı yalamışti.

Onunla oyun oynarken üzerimde hissettiğim bakışlarla Arslana baktım. Artık saklamaya ihtiyaç duymuyor, doğrudan gözlerimin içine bakıyordu.

Yutkundum bu haline.

Telefonumun çalması ile siktir çektim. Annem arıyordu. Onu tamamen unutmuştum. Koltuktan kalkıp mutfağa doğru giderken telefonu açtım.

"Oğlum müsait misin?"
"Evet, annecim noldu?" Yediğim boku bildiğim halde tabiki sustum.
"Oğlum matematik hocan aradı anlattı birkaç şey senden duyacağım şimdi." Dedi.

Derin bir nefes aldıktan sonra olayları kısaca anlattım. Hiç sözümü bölmeden dinledi beni.

"İyi yapmışsın demek istiyorum ama etik olmayabilir. O sebeple sessiz kalacağım babanı da ben hallederim panik yapma." Dedi. Gülümsedim ve tamam deyip kapattım.

İçeri girdiğimde tam Maviye seslenecegim sıra gördüğüm görüntü ile dondum.

Onur ve Arlsan yan yana oturmuş futbol konuşuyorlardı.

Mavi yanıma gelip "bizde çok şaşkınız Meteye baksana videolarını çekiyor." Dedi.

Harbiden baktığımda onları çeken Meteyle güldüm.

"Eflal sana bir şey demem lazım gelebilir misin?" Dediğinde başımı salladım.

Mutfağa girdiğimizde ikimizde sandalyeye oturduk ve mavi kapıyı kapattı.

"Ben bugün aslında sizi başka bir şey için çağırmıştım." Dedi

Kafamı sallayıp devam etmesini istedim. Utandı, kızardı ve gözlerini kaçırdı.

" Sen gittikten sonra ben Onurla kavga ettim. Çünkü o çocuğu dövmeye çalıştı. Sonra bana bir anda 'sevdigim adama orospu damgası verir gibi konuşuyor ne yapayım?' dedi. Sonra biz sevgili olduk." Dedi.

Emindim ki olay sadece bu kadar kalmamıştı ama daha da utandırmak istemedim.

Gülümsedim ve sıkıca sarıldım.

"Çok mutluyum sizin adınıza Mavi. Zaten yakışıyordunuz şimdi tamamlanmışsınız." Dedim. Gülümsedi ve teşekkür etti.

Biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra içeri girdik.

Hepsi eline telefonunu almış oturuyordu.

"Mavi gel yanıma otur." Onur Maviyi yanına çağırdığında bende Arslana baktım sebepsizce.

O da bana bakıyordu.

Eliyle koltuğa vurduğunda beni çağırdığını anladım ama gitmek ve gitmemek arasında kaldım.

En sonunda oturmaya karar verdiğimde Mete birden "ay bayılcam şimdi şuraya!" Diye bağırdığında altımıza sıçıyorduk.

Onur Mete'nin kafasına bitane yapıştırırken Mavi "yine ne oldu?" Dedi.

Hepimiz ona bakarken "canım hocam yarın özel derse çağırıyor hayır anlamadım evlensem ben eşimi bu kadar görmem." Dedi.

Onur kolunu mavinin omzuna atarken sırıttı. "Belki eşin olur bebeğim belli mi olur?" Dediğinde kahkha attık.

Aşırı gıcık oluyordu böyle ima yapmamıza.

"Hepiniz orospusunuz, mavi hariç." Dedikten sonra aya kalkıp balkona çıktı. Hala gülmeye devam ederken Arslanla göz göze geldik.

Saniyeler geçti dakikalar oldu yine baktım gözlerine.

En son boğaz temizleme sesi ile kendimize geldiğimizde Onur'a baktım.

"Hadi saat geç oldu benim ya- ay Mavi'nin uykusu geldi. Siktirin gidin."

Yavrum demesine sırıtırken ona atıfta bulunarak koltuktan kalkarken "tamam yavrum." Dedim m'yi uzatırken.

Mavi kafama yastık atarken güldüm.

Arslan da arkamdan geliyordu. İkimizde ayakkabılarımızı giydikten sonra evden çıktık.

Sessiz sessiz karanlık sokaklarda yürürken en sonunda bu sessizliği bozup
"Sevdin anlaşılan onuru." Dedim.

Başını sallayıp gökyüzüne baktı.

"Seni sevdiğim kadar olmasa da evet." Dedi.

Kan yanaklarıma toplanırken her heycanlandığımda olduğu gibi hıçkırık tuttu beni.

O bu halime gülmeye başlarken koluna vurdum.

En sonunda nefesimi tutup geçirdiğimde bana bakan iki kara gözle gözlerimi kaçırdım.

Sessiz sessiz yürümeye devam ettik. En sonunda o kendi evinin yoluna ben kendi evimin yoluna dönecekken "görüşürüz." Dedim. Bana bakıp gülümsedikten sonra "görüşürüz güzelim." Dedi.

Sırtımı döndüm ve eve yürümeye devam ettim. Aslında annemden beni almasını isteyebilirdim ama yalnız kalmak istemiştim.

Düşünmem gereken onca söz ve onca durum varken yürümek bana iyi geliyordu.

Maskeli Balo | GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin