4

8.5K 525 61
                                    

"Tamam, daha pezevenk ne gülüp duruyorsun." Onur 84 aldığımı öğrendiğinden beri sadece taşşak geçip gülüyordu.

Üstüne buna Mete de katılınca ekstra sinir bozucu bir hal olmaya başlamıştı. "Ya benim hep hayalimdi böyle elbiseler giyinmek." Diye ağzından atan Maviyle ortamda bir süre sessizlik oluşurken Mete, elini havaya savurmuş ardından "ayol benim de!" Diye bağırmıştı.

Sinirlerim bozulduğu için kendimi tutamayıp güldüğümde Onur bu sefer de "neyse yavrum fazla vakit kaybetmeyelim malum pazar günü için elbise almamız lazım daha."Diye göz kırptığında yine sinirlenmiştim.

"Ya Eflal, Efe abi kızar mı sana?" Mavi gözlerini kocaman açmış merakla bana bakarken gülümsemiştim. Aralarında tek bu bebeyi seviyordum.

"Yok yavrum aksine o da taşşak geçer." Demiştim. Gülüp kafasını salladığında onur "neyse kızlar okul çıkışı buluşalım malum elbise falan almalıyız." Demişti kıvırcık saçlarıyla oynarken.

Ayağımla ona tekme atacağım zaman hızla geri çekilip kahkaha atmıştı. Çok komikti sanki pezevenk.

-------

"Valla oğlum sonra dedim ki 'hocam ben orda aslında size değil kendime kızdım. Yoksa sizi çok seviyorum. En sevdiğim hocamsınız.' dedim. Adam bi gülümser gibi oldu. Sonra saçlarımı okşayıp 'bir daha olmasın ' dedi. Ama var ya yalan yok dedim ki Mete sen yarrağı yedin. Adam zaten her an kırbacını çıkarıp sikecek gibi, tövbe."

Mete ben dayak yemeden önceki, anılarını (en sevdiği hocasıyla olan) anlatırken biz gülerek onu dinliyorduk.

"Kanka en azından inanmış amına koyayım ben olsam 'siktir lan' derdim" diye mırıldanan Onurla Mavi, "gerçekten öğretmenken bile küfür eden koca yürekli Onur Taşlı." Diye gözlerini devirmişti.

Onların bu haline gülerken telefonumun çalmasıyla duraklamıştım, arayan annemdi.

"Eflal, bebeğim napıyorsun?"
"İyi anne, bizimkilerle oturuyoruz sen?"
"Valla bende klinikten çıktım şimdi de kulağıma birkaç şey geldi okulla ilgili, iyi misin oğlum almamı ister misin okuldan erken geçeriz eve?"

Biraz durup nefeslendim. Annem, psikologtu. Ve bu benim en büyük şansımdı. Zor bir durumda kaldığımda 'acaba beni sorgular mı?' diye asla düşünmez direkt yanına gider ve derdimi paylaşırdım.

Bir kere bile kötü tepki vermemiş aksine her seferinde doğru yolu gösterip yardımcı olmuştu.

"Teşekkür ederim anne, ama iyiyim. Erkenden gelmene gerek yok. Birkaç serseri oğlan geldi işte o kadar. Sıkıntı yok, endişelenme." Demiştim.

Bu sefer o derin bir nefes almıştı. Ardından
"peki güzel oğlum. Arkadaşlarına da selam söyle görüşürüz." Demiş ve kapatmıştı.

Bizimkilere döndüğümde bana hayranlıkla bakıyorlardı. Ama bu hayranlığın bana değil, anneme olduğunu biliyordum.

"Oğlum ne anneler var la. Benimki kavga ettiğimi öğrendiği an 'şerefsiz mi olcan başımıza?' diye bağırıyor bir de üstüne dövüyor." Metenin kederle konuşması üstüne Mavi de "benim annem küçükken sırf ruj sürdüm diye dudaklarıma çakmak yaklaştırmıştı. O kadar korkmuştum ki..." Demişti öğrendiğim gerçeğin şokuyla Maviye bakarken onun gözleri dolu dolu olmuştu.

Bize bundan hiç bahsetmemişti. Onur Maviyi kendine çekip sarıldığında Meteyle bakışmıştık. Mete, kulağıma eğilip "bunlar sevgili olmazsa bende orospu çocuğuyum." Dediğinde gülecek gibi olup kendimi tutmuştum. En azından sadece böyle düşünen ben değildim.

Maskeli Balo | GAYWhere stories live. Discover now