Kıpkırmızı Oda 2

556 67 118
                                    

Vegas odaya girdiğinde bordo rengi ceketinin yakalarını düzeltip saçını da geriye attıktan sonra kameraya bakıp "Porsche gelsin bakalım." Demişti. Kısa zaman sonra da ana ekranda Porsche'in ismi yanmıştı.

"Nedense hiç şaşırmadım." Demişti Tankhun ekrana bakarak. "Dikkat et Porsche. Bir yerlerinde el falan hissedersen çığlık atmayı unutma. Vegas'ın verdiği herhangi bir içeceği de içme. Onun öyle garip huyları vardır."

"Abimle derdin ne senin?" Demişti Macau Tankhun'a bakarak.

"Ah, seninle konuşmuyorum ben. Benimle muhatap olma."

Porsche ayaklanıp merdivene yönelirken Kinn'in sinirden çenesi titremişti.

"Bilerek yapıyor."

"Takma Kinn." Demişti Kim abisine bakarak. "Hiçbir zaman senden iyi olamayacak. Her defasında kuyruğunu kovalıyor işte."

"Kuyruğunu keseceğim sonuçta. Ee, sen niye ufaklığı çağırdın odaya? Yok mu başka beğendiğin birisi?"

"Öylesine çağırdım." Demişti Kim ama Kinn kardeşini tanıyordu. Hiçbir şeyi boşuna yapmazdı.

"Öyle olsa iyi olur. Çocuğun yaşı küçük. Ayrıca benim adayımın kardeşi. Yanlış bir şeyler yapıp beni de etkileme durduk yere."

"Sadece... aileyi merak ettim diyelim. Ne kadar tanırsak o kadar iyi diye düşündüm. Saf bir çocuk, kandırılması kolay gibi duruyor. Kolay yem olur buralarda."

"Dikkat et de bunları dediğin çocuk seni yemlemesin."

"Hah, beni mi?" Deyip ironik bir şekilde gülmüştü Kim. "Öyle birisi ile daha karşılaşmadım. Öyle birisi varsa benden daha zeki ve kurnaz olmalı ki böyle birisinin varlığına inanmıyorum."

"Görelim bakalım, ne olacak."

"Onu parmağımda oynatabilirim ama yaşı küçük diye uğraşmayayı tercih ediyorum." Deyip ayaklanmıştı Kim. "Ama istersen sana birkaç numara gösterebilirim abicim. Yaşlanmışsındır sen şimdi."

"Defol şuradan."

....

"Eee, ilk kırmızı oda deneyimin nasıldı?" Demişti Simon Porchay'ı dürterek. Tay da dedikodu kokusu alıp anında yanlarında bitmişti.

"Bilmem, tuhaftı sanırım. Yani Kim beni bile isteye çağırmış gibi durmuyordu. Zaten adamakıllı konuşmadık da. Benden sıkılmış olmalı."

"Ne yani, öylesine mi çağırmış seni? Bu erkeklerin hepsi bir tuhaf." Demişti Tay saçını düzeltirken.

"Yalnız biz de erkeğiz." Demişti Simon gülerek.

"Sen hangi tarz erkeklerden bahsettiğimi anladın. O değil de, Porsche iki kez kırmızı odaya gitti ama bizi çağıran olmadı hala. Ne yani, kimse mi beni beğenmedi?"

Tay bunu sevimli bir tonla söylediği için diğerleri onun ciddi olmadığını anlamışlardı.

"Herkese Sen kimsin ki benimle olacaksın bakışı atarsan insanlar senden korkar tabii ki." Demişti Simon Tay'ı dürterek. "Jace sana su uzattı diye çocuğu azarladın az önce."

"Of, erkeklere kinliyim çünkü." Demişti Tay Porchay'a bakarak. "Sen daha küçüksün, anlaman zamanını alacaktır."

"Haklı."

"Umarım kötü bir şekilde anlamam." Demişti Chay içeriye bakarken. O sırada Kim ile göz göze gelmişti ve Kim ona küçük bir gülümseme atmıştı. "Ama emin de olamıyorum."

Nasipte Varsa OlurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin