Başarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni bir cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri... Çok...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Nasıl çıkacaktım şimdi bu çukurdan?
Kimseyi haklı çıkarmak istemiyordum. Başından beri yanımda olmayan herkese haddini bildirmek, katili yakaladığımı yüzlerine haykırmak istiyordum.
Ama elimde avcumda ne varsa bir bir gidiyordu.
Böyleyken bir sonuca nasıl varacaktım?
Objektif baktığımda dosyayı kapatmaktan başka çarem yoktu.
Ama bu gerçekleşmesini en son istediğim şeydi.
"Miray komiserim" adımı seslenen polis memuruna döndüm.
Bu, az önce Semih'in numarası üzerinden konum tespiti yapması için görevlendirdiğim memurdu. "söyle."
"Komiserim numaranın son konum tespitini yaptık." dedi.
"Harika, nereden aldınız son sinyali?"
Verdiği cevap beni belli bir duygu durumun içine bile sokamayacak kadar havada asılı bıraktı. "Son sinyal buradan alınmış komiserim."
Yani ben o kadar konuşurken, o öyle telefonu suratıma kapatırken burada mıydı?
Semih az önce bu uçurumda mıydı?
Benden önce davranan Onur başkomiser, polis memurunun önüne atıldı "Ne demek son sinyal buradan, emin misiniz? İyice baktınız mı? Bir yanlışlık olmasın oğlum?"
"Yok başkomiserim. Miray komiserin verdiği numaranın son telefon sinyali buradan alınıyor."
Onur başkomiser bana döndü. "Doğru verdin numarayı, eminsin değil mi?" kabullenemiyor ve gerçeği içinde reddetmek istediği için kaçış yolları arayıp duruyordu.
"Eminim başkomiserim." dediğimde ondan farklı bir halim yoktu. Dile getirmenin canımı sıktığı bu gerçeği reddetmek istiyordum.
Salih savcı ellerini pantolonunun ceplerine soktu. "Hadi diyelim numarayı yanlış verdi, tamamen tesadüfi bir şekilde sinyali buradan alınacak şekilde bir numara vermesi biraz imkansız olmaz mı sence de Onur? Neyi aklamaya çalışıyorsun?"
Onur başkomiser sabırla iç çekti. Ama Salih savcı durmadı. Alayla karışık küçük bir kahkaha attı. "Hadi onca olan olaydan sonra bir de şimdi bana deyin ki "başından beri aradığımız kişi, peşinde olduğumuz katil ekibimizden biri, dahası soruşturmayı yürüten komiserin yardımcısıymış." Öylemi?"
"Salih savcım neden yangına körükle gidiyorsunuz? Yapmayın lütfen. Ne lüzum var Allah aşkına ortalığı kışkırtmaya?" Ona sakin yaklaşmaya çalışıyordum. Başkomiserimde bu kadar öfke doluyken burada çıkacak olası bir harp felaketimiz olabilirdi.
