FİNAL 1

2.5K 113 6
                                    

'Uğraşlarımın karşılığını almak çektiğim bütün acıya değerdi.'

Pes ettiğin bitti tamam ben halledemedim dediğin yerden Allah sana yeni bir kapı açıp her zaman umudun olduğunu gösterirmiş. Ben o kapıyı rüyamda görmüş ve açmıştım.

Babamın, annemin ve sevdiğim adamın olduğu o bembeyaz odaya girmiştim. İşte o an gözlerimi açmıştım. Kalbimin katili olan adam için ölüme sürüklenirken Allah'ın açtığı kapıdan onun huzuruyla içeriye girmiştim.

Hayatımın kıymetini bir kez daha anlamış ve yeniden yaşama tutunmuştum. O günden sonra çok uzun süre geçmişti. Bu sefer bir sene değil bir ay değil tam üç yıl geçmişti. Üç yıl önce bugün Ulaş'ın yaşadığını öğrenmiş ve sevinmiştim.

İyileştiğim zaman onu görmeye gitmiş ve Bade'nin yanında olduğunu görmüştüm. Aralık olan kapıdan onları izlemiş daha sonra da sessizce sevdiğim adama kalbimle veda ederek uzaklaşmıştım. O günden sonra babamı uzun zamanın ardından ilk defa görmüştüm.

Aslında beni hatırlamaz hatta belki annemi bile hatırlamaz diye düşünürken korku ile gittiğim o evde babamın bana özlem dolu bakışlarıyla karşılaşmıştım.

Başlarda beni tanıyamamış ve anneme kızım nerede bu kim gibi sorular sormuştu. Beni evlat edindiklerinden üç sene sonrasına kadar hatırlıyormuş. Annem kızın tam karşında dediğinde babam küçük çaplı bir şok geçirse de tekerlekli sandalyeyle bana doğru yaklaşıp gözlerimin içine bakmıştı. Bir kaç dakika boyunca tüm ciddiliğiyle gözlerime odaklanmış ve sonunda annem yerinde duramayıp neden öyle baktığını sormuştu.

"Benin prensesim bal gözlüydü ondan bakıyorum hanım."

Demiş ve ardından yüzündeki o ciddilik yumuşamıştı. Ellerini iki yana açıp uzun zamandır giremediğim kanatlarının arasına almıştı beni. Çok mutlu olmuştum hatta babamın kokusunu aldığım anda her şeyi unutmuştum.

O gün babam her şeyi en detaylıca bana anlattırmış ve "Benim yokluğumda o hayırsız kardeşim sana bir şey yaptı mı?" demişti. Başlarda hayır desem de sanki hafızasını kaybetmemiş de beni çok iyi tanıyormuş gibi ısrar etmişti. Onu üzüp strese sokmamak için olanları anlatmıştım.

Az önce üzmemek için mi demiştim? Anlattıktan hemen sonra adamlarını çağırıp amcamı getirmeklerini istemişti. Ertesi günü amcam yengem ve Yeliz berbat halde karşımıza çıktığında babamdan hiç beklemediğim bir söz gelmişti.

"Benim kızıma ettiğini zulmün cezasını Allah vermiş size ben dokunmasam da olur."

Bu sözleri en başta annem ve ben olmak üzere amcamları da şok etmişti. Babam hırsını alamayıp onları kovarken eline geçen her şeyi arkalarından fırlatmıştı. Onun için korksam da bu hareketi annemin de benim de hoşuma gitmişti.

Bir sene sonra Eser'in babası Serkan Kaya'nın yakalandığını ve şizofren olduğu öğrenildiğinde ailecek şok geçirmiştik. Polisler Serkan Kaya'nın dışarıda adamları olabildiğini düşünerek benim ve Ulaş'ın öldüğünü söylemişlerdi. İşlediği o kan dondurucu cinayetlerini duyduğumuzda kanımız çekilmişti.

Biz aslında senelerce bie şizofrenle oturup kalkmıştık. Çok şükür ki hiç birimize zarar vermemişti ama oğlunu kurban etmişti. Ailelerin verdiği o şiddetin insanları bu duruma getirebildiğini öğrenmiştim. Ve bu çok kötüydü. Bir kaç mahkeme sonucunda mühebbet yiyen Serkan Kaya'nın holdingi Sahra'ya kalmıştı.

Onu da Eser yüzünden tutsak aldığım ve sonradan bıraktığım günden sonra hiç görmemiştim. Aynı şekilde Aylin hanımdan da hiç haber alamamıştık. Nil abla ve Sena'ya gelirsek...

PANZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin