Yazar___1234

Evet yeni kurgum geldiiiiiiii ......çok heyecanlıyım 

yosun44

Nefes aldım, nefes verdi.
          
          Nefes aldı, nefes verdim.
          
          Oradaydı, telefonun diğer ucunda. Nefes seslerimiz birbirine karışıyordu. Günler sonra ilk kez aldığı nefesin sesini duyuyordum. Gözlerim doldu, üzüldüğüm için değil, mutlu olduğum için doldular.
          
          "Yiğit." Sesim titredi, kalbim de titredi. Günlerdir çıkmıyordu ismi ağzımdan, söylemiyordum. Şimdi söyledim ve o beni duydu.
          
          "Oradasın." Dedim, sanki onun elini tutar gibi kulağımdaki telefonu sıkı sıkı tuttum. Konuşsun ve sesini duyayım istedim. Aldığım nefesleri hissetmem, kendime 'Elif kızım sen yaşıyorsun, hâlâ ölmedin.' demem için sesini duymam lazımdı.
          
          O gün gördüğüm, yaşadığım şeyin hayal olmadığını anlamam için sevdiğim adamın sesini duymam lazımdı. Gözlerini göremiyordum bari sesini duyayım.
          
          "İyi misin?" Sordum, nasıl olduğunu biliyorum, öğreniyorum, çöküşünü başkalarından dinliyorum ama beni rahatlatmak için yalan söyleyip iyiyim diyecek olsa da cevap versin istiyorum. Yalan söylesin ama ben onun sesini duyayım.
          
          "Seni özledim." Kanım dondu, buz kestim. Duyduğum soğuk, çaresiz, bitmiş ve yorgun olan sesinden gelen itiraf bastırdığım tüm duygularımı ortaya çıkardı. Ağladığımı bilsin istemedim, elimi ağzıma bastırdım, gözyaşlarım özlemle akmaya başladı.
          
          thzeynep Onu özledim, hem de çok.
          
          Kendimi çabuk toparladım, gözyaşlarım aktığı hâlde sesimin düzgün çıkmasına dikkat ederek konuştum. "Ben de, ben de çok özledim Yiğit." Derken sesim istediğim gibi çıkmadı, muhtemelen ağladığımı anladı ve bunun için kendime kızdım. O yine susuyordu.
          
          Konuşmayı sevmediğinden susmuyordu. Kötüydü o, çok hastayaydı. Tek sorunu kaybettiği ayakları değildi. Sırtına gelen kurşunun acısını çekiyordu. Uyanık olduğu nadir anlardan birindeydi.
          
          "Sen konuşsana, duyayım sesini." Sesi çok yorgun çıktı, bayılacak gibiydi. Çaresiz isteği canımı çok yaktı.
          
          Canımızı yakanların canlarını yakacaktık, zamanı vardı her şeyin.
          
          "Seni seviyorum Yiğit. Senin de beni sevdiğini biliyorum. Bunu hissediyorum ve son olarak." Dedim, iç çektim.
          
          "