Akhilleus'u öyle kapkara bir yas bulutu kapladı ki iki eliyle aldı ocağın küllerini, döktü başının üstüne, kirletti güzelim yüzünü.
Sonra uzandı boylu boyunca tozun toprağın içine,
elleriyle çıkarıp kopardı, kirletti saçlarını.
Akhilleus'u öyle kapkara bir yas bulutu kapladı ki iki eliyle aldı ocağın küllerini, döktü başının üstüne, kirletti güzelim yüzünü.
Sonra uzandı boylu boyunca tozun toprağın içine,
elleriyle çıkarıp kopardı, kirletti saçlarını.
Kalabalık ailenin, kalabalık misafirleri uzun yıllar sonra ziyarete gelince çocukluk hasımlar, beklenmedik dostluklara ve hatta aşka dönüşür.
[bxb, gxg]
[texting? texting.]