İSYANCILAR

Por mrcwho

189K 14.7K 4.9K

(bxb) Tamamlandı. Oyun oynarken aşık olacaklarından habersizlerdi... Más

Giriş
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm + (karekter tanıtımı)
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29.Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. bölüm
34. bölüm
Final
A▪︎B 1. Bölüm
A▪︎B 2. Bölüm

11. Bölüm

5.3K 498 199
Por mrcwho

Oysa herkes öldürür sevdiğini

Saat 21:45.  Ali telefonun üstünde gösterilen saate baktı. Artık belini hissetmiyordu. Ellerini klavyeden ve mauseden çekip havaya kaldırdı gerilip ağrıyan belini rahatlatmaya çalıştı. Kaç saattir bilgisayar başında olduğunu bilmiyordu... Şu an ekranda oynanan Among Us oyunu saatlerce oynuyordu ekip ile birlikte.

İki hafta önce Aytunç'un önerisi ile başlanılmıştı oyuna. İlk başlarda keşfetmek amacıyla oyun kurcalansa da şimdi gözü kapalı görevlerin nerede olduğunu biliyorlardı.  Oyun, normal hayatımızda arkadaşlarımızla toplandığımızda köylü- vampir oyunuyla aynıydı.  Mürettebat ve düzenbaz ile oluşan oyunda belirli görevleri halletmek ve görevleri halledene kadar düzenbazı bulmak için çabalanıyordu. Ali kaç kere düzenbaz olduğunu saymamıştı. Bu oyunda herkes düzenbaz olmak istiyordu çünkü oyun daha eğlenceli bir hal alıyordu. Karakteri öldürmek, bir yerde kıstırıp korkutmaktan zevk alınıyordu.  Az buçuk psikopatlık vardı sanırım... Pekâlâ asıl olay bu değildi. Ali ne zaman düzenbaz olsa, Fırat'ı sona bırakıyordu ya da diğer düzenbazın öldürmesine izin veriyordu. Bu oyun olsa bile eli durmadan öldürme butonuna gidip geliyordu ama hayır yapamıyordu. Bu olay ona hep gülme isteği getiriyordu. Diğer bir yandan ikisi düzenbaz olduğu zaman o kadar uyumlu oluyordular ki kazanıyorlardı.

Oyun en fazla on kişiyle oynanabiliyordu ve en azla üç düzenbaz seçiliyordu. Ama genelde iki düzenbaz tercih ediliyordu.  Yusuf hariç Rebels takımının hepsi vardı ve diğer dört kişi Aytunç'un tanıdığı diğer youtuberdiler. 

Az önceki oyunda düzenbaz olmamıştı ve az kişi kala son düzenbazda bulup kazanılmıştı. Diğer  oyunun başlamasını beklerken ayarlara girip sarı olan karakterinin rengini beyaz yaparak başına saplanan bıçağı seçmişti. Sıkıldıkça karakterini değiştiriyordu. Discord hala açıktı ve diğerleri konuşurken Ali, "Abi bu elden sonra bana yol gözükür." dedi. Kaç saattir oynuyordu ve kaç gündür gecelere kadar oynadığını varsayılırsa artık erken uyumak için can atıyordu. Tabi birde geceleri beklemenin diğer bir sebebi ise Fırat'tı. Telefonda konuşup ona şarkı söyledikten sonra fırsat buldukça Fırat'ı konuşturuyordu. 

"Aynen abi, bende çıkayım artık." dedi Fırat. 

"Tamam tamam kaçın. Zaten biraz izleyicilerimle konuşup canlı yayını kapatacağım." bir süre durduğunda yorumlara bakarak güldü. "Beş saattir canlı yayındayız arkadaşlar, yeter bence." dedi.

"Belimi hissetmiyorum, Allah belamı versin ki." dedi kuzeni. Kuzenini onaylayıcı ses çıkardı.  Diğerlerine nazaran en çok Fırat, Hasan, Batuhan ve Ali yorulmuştu. Çünkü Aytunç canlı yayın açtığından beridir onun birlikte oynuyordular. Bir kaç saat PUBG oynadıktan sonra Among Us oyununa geçmişlerdi. Diğerleri ondan sonra eklenmişti. 

Oyun başlandığında Discord üzerinden mikrofonlar kapatılmıştı. Ekranda karakter çıkıp susma işareti yaptı. Bakalım ne olmuştu. Ekranda kırmızılarla 'Imposter' (düzenbaz) yazarken sırıttı. Diğer ortağı Hasan'dı.  Kazanması ve öldürmesi gereken bir oyun olduğu için hırsla ekrana bakmaya başladı. 'Ulan, nasıl öldüreceğim şimdi sevdiceğimi?' diye düşündü. Açık açık konuşamıyordu çünkü kayıtta alınıyordu. Aytunç'un editörü tarafından düzenlenip bir video haline getiriliyordu. Kafeterya bölümünde masanın etrafında karakterler dururken, açık mavi karakter seçen sevdiceğine baktı. 'Ya, öldürmek istiyorum ama öldürmemekte istiyorum..'  Kendi kendini çıldırıyordu oturduğu yerde. Herkes bir yere dağılırken Ali 'D' tuşuna basarak ilerledi. Karakterler görev yerlerinde ikili gördüğü için kimseyi şu anlık öldüremiyordu.  Upper Engine bölümü (Motor odası) olan yere girdiğinde Batuhan ve Ezgi'nin karakterleri oradaydı. Şüphe çekmemek adına motor çıkıntısını hizalayan görevi yapar gibi yaptı. Batuhan ve Ezgi odadan çıktığında arkalarından o da gitti, amacı güven kazanmaktı. Elektrik bölümüne girdiğinde  ileride Fırat, verileri indirip yükleyen görevi yapıyordu. O da diğer görevin yanına gidip yapıyor gibi gözükürken odadan Batuhan ve Ezgi gitmişti. Sağ sol yaparak Fırat'ın karakterini yaklaşıp duruyordu. Ekranda kill görseli hareket ettiği için yanım sönüyordu. Eli onu öldürmek için 'Q' tuşuna giderken  vazgeçti. Fırat görevini bitirip odada çıkarken o da onun arkasından ilerledi ve koridorda ikisi yalnızdı. Tam niyetlenip öldürecekken ekranda report yazısı çıktı. "Ahh hadi ama." dedi sinirden. Discord'an sesini açıp Hasan'ın öldürdüğü kişiye baktı. Daha doğrusu kişilere. İki  karakter öldürmüştü.  İkisi de youtuber olan Cenk ve Abdullah'tı.  Rapor eden kişi ise Aytunç'tu. İlk o rapor ettiği için ilk konuşan o oldu. "Killi Admin odasında buldum.  Bir dakika önce Abdullah benimle iletişim odasında görev yapıyordu, sonra yanımdan ayrıldı. Bir süre sonra görevim bittiğinde Admin odasına ilerledim. Onun dışında, "biraz düşündü. "Diğerleri tam olarak neredeydi?" dedi. Bunu diyerek şüphe uyandırıcı cevabı bulmaya çalışacaklardı.

 "Abi ben Navigosyonda görev yapıyordum." dedi Batuhan ve devam etti. "Net bir ünfo (bilgi) verebilirim, oyun başından beri birçok kez Ezgi ile yan yana kaldık ve onun İmpostor onduğunu düşünmüyorum fakat şüpheli gördüğüm durum olarak  MedBay'a ( İlk yardım odası) giderken Hasan abi ile karşılaştık ve fazlasıyla git gel yapıyordu. Bana yaklaştığında odadan Kerim abi çıktı ve geri dönüp gitti." dedi. Ali, kuzeni vereceği cevabı bekledi.

"Yapma kardeşim ya..." dedi isyankarca. "Ulan senin verdiğin ünfoya sıçayım Batuhan. Oğlum senin benimle zorun ne lan, iki el önceden yanlış ünfo verdin, Crewmate (mürettebat) olmama rağmen beni pisi pisine astırdın ve kaybettik, şimdiden aynısını yapıyorsun it!" dedi.

"Abi şüphelendiğim şeyleri söylüyorum alla alla."

"Bırak aga, diyor ki ileri geri yapmışım. Sende korkup da ileri geri yaptığım aklına gelmiyor çünkü.  Adam akıllı gözlemleyin şu oyunu abi ya." dedi. Sesi o kadar net çıkıyordu ki  Ali bile bir an onun Impostor olmadığına inanacaktı. Ekran karşısında sinsice sırıttığını hissedebiliyordu. 

"Abi ben elektrik odasına görev tamamlıyordum, o sıra Ali ile birlikteydik. aynı anda koridora çıktık." dedi Fırat ve Ali beklemeden onayladı. Diğerleri de açıklamasını yaptığında şüphe edici durumu bulamadıkları için herkes oyunu skipped (atlama ) kullanmıştı.  Karanlık ekranın ortasında 'No one was escted. (Skipped)' yazısı çıktı ve oyun kaldığı yerden devam etti. Herkes görevlerini halletmek için dağılırken Ali yine Fırat ile yalnız kalmıştı.  Storage (Depolama) odasına girdiler. Fırat görevini yaparken Ali öylece duruyordu. Fırat görevini halledip Ali'ye yaklaştı.  Tuşlara hızlıca basıp birbirlerine değip duruyordu. Ali gülüyordu bu duruma ki Fırat'ında güldüğünü de biliyordu. 

Ekran yanında yanan kill butonuna gözü gidip geliyordu. Parmağı Q tuşundaydı. Derin nefes alıp tuşa tıkladı ve saniyesinde Fırat'ın karakterinin kemiği gözüktü. Dudağını büktü. Kısa bir süre yanında durup hızlıca oda içinde ventin (Havalandırma) yanına gidip içine girdi ve güvenli gördüğü odanın ventinden çıktı.  Bir süre geçtikten sonra klavyenin yanına duran telefonu çalmaya başladı. Tek kaşını kaldırıp arayan kişiye baktı. Fırat... Beklemeden açıp sesi hoparlöre verdi. Yüzünde kocaman gülümseme vardı. "Efendim." dedi ama Fırat'ın sesi yerine Ezel dizinin fon müziği duydu ve ardından Ramiz dayının sesi fon müziğine eşlik etti. 

Oysa herkes öldürür sevdiğini,                             
Kulak verin bu dediklerime,                                   
Kimi bir bakışı ile yapar bunu,                                 
Kimi dalkavukça sözler ile...                                     
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,                                 
Kimi dalkavukça sözlerle.                               
Korkaklar öpücük ile öldürür...                       
Yürekliler kılıç darbeleriyle." Sözleri duyan Ali kahkaha atmaya başladı. Ramiz dayı rolünü oynayan Tuncel Kurtiz'in söylediği şiiri bittiğinde Fırat konuştu. "Vayy be Aliş, demek sende hainsin vayy be. Eyşanlığın bedeli ağır olacak. " dedi ve kapattı. Ali hâlâ  kahkaha atıyordu. Kısa süre sonra karakteri hareke ettirdi. İlerlerken etraf kırmızı olmaya başladı. Ali O2 odasından sabote başlatmıştı. Kırmızı alan yarım saniye kadar devam ederken hayattan kalan karakterlerden biri saboteyi durdurmuştu.  Önüne çıkan Aytunç'un karakterini gördüğünde gülümsedi ve öldürmek için yaklaştığında kameranın ışığı yanıp duruyordu. Biri kamera odasından etrafı gözlemliyordu. Ki kısa süre sonra report verilmişti.  Beyaz ekran çıkınca ölen kişilere bakıldı. Bu kısımda Fırat ve Ezgi öldürülmüştü  ve rapor eden Hasan'dı.  

Herkes nerede olduğunu belirtirken Ali'de ustalıkla cevaplamıştı. İki kuzen akıllarını kullanıp şüpheli olarak Kerim'i suçlu göstermeye başlamıştılar.  Kerim ne kadar inkar etse bile iki kuzen Aktunç'u da inandırmış üçü de Kerim'e oy vermişti. Kerim Hasan'dan şüphelendiği için ona oy vermişti, Batuhan ve Ekrem ise emin olamadığı için skippede basmıştı.  Oy sayısı Kerim'de çok çıktığında Kerim sövmeye başlamıştı. Ekran karardığında Kerimin karakteri boşlukta süzülürken ardından 'KERim was ejected.' yazısı çıktı. Hasan ve  Ali kalan üç kişiyi de hallettiğinde oyun onların oluyordu. Aslında yan yana olup iki kişiyi birden öldürürse harika olurdu. Ölen karakterler hayalet olup kalan görevlerini tamamlarken hayatta kalanlarda hızlıca görevlerini bitirmeye çalışıyorlardı. 

Ali bakışlarını ekranın en üstüne götürdü. Yeşil olarak gözüken görev çubuğuna baktı. Az kalmıştı ve oyun tamamlana bilirdi. İki kuzen elektrik odasına girdiğinde Batuhan ve Ekrem'i ile karşılaştılar. İkisi de yaklaşıp saniyelik arayla iki karakteri kestiler. Ali büyük gülümsemeyle ekrana baktı. Ekran kararıp aydınlandığında Ali'nin ve Hasan'ın karakterinin üzerinde kırmızı yazıyla 'Victory' çıktı. Herkes sesini açtığında hep bir ağızla konuşuyorlardı. İki kuzen buna karşılık gülüyorlardı.

"Bu iki kuzen ne sinsi çıktı lan." dedi Aytunç. İkili sadece gülerek karşılık verdiler. Diğerleri arkadaşlarının yaptığı hatayı dillendirirken Hasan bir anda, "Abi aslında şaşıracağın bir şey diyeyim mi?" dedi. Aytunç onayladığında devam etti. "Fırat'ı Ali öldürdü.

"Hadi lan." Aytunç ile birlikte diğerleri de şaşırtan sesler çıkarmıştı. 

"Fırat kardeşim nasıl hissediyorsun?" dedi Aytunç.

"Valla abi, bir Eyşan'a  güvendim, arkamdan bıçaklandım." diğerleri gülerken Hasan oradan Ramiz Dayıyı taklit  etti. "Oysa herkes öldürür sevdiğini..." dedi sesini kalınlaştırarak.

"Ama yaa!" Ali artık dayanamayıp bağırdı.

"Sus sus Eyşan kılıklı seni." dedi Fırat. Diğerleri gülüp muhabbete devam etmişlerdi. Beş dakika sonra herkes vedalaşarak ayrıldı sohbetten. Ali kaydı durdurup ayarladıktan sonra editöre yolladı ve bilgisayarı kapatıp ayağa kalktı. Belinde hissettiği ağrı ile yüzünü buruşturdu.  Kendini yatağına atıp gözlerini kapattı, bedeninin uyamaya ihtiyacı varmış. Kapısı tıklandığında, "Gel." dedi. 

Abisi içeriye girdiğinde başını doğrultup  baktı.  Naber evin içinde izini belli ettirmeyen canım kardeşim?"

"İyi ama yorgun." dedi ve doğruldu. Abisi yanına gelip oturdu.

"Oğlum senin zorun ne ki bilgisayar başından kendine eziyet ediyorsun?"

"Bizde böyle zevk alıyoruz reis." dedi. Abisi ona gülüp başına hafifçe geçirdi. "Hadi neyse para kazansan bu işten eyvallah diyeceğim de kazanmıyorsun." dedi. Abisine sırıttı. Demek ki bilmiyordu.

"Kazanıyorum."

"Nasıl?"

"Yayıncı kanalına katılıyoruz diye bir miktar hesabımıza para yatırıyor. "

"Vay anasını bende diyorum bu velet benden niye para istemiyor. Çok iyiymiş." dedi.

"Yani. Ama bana para yatırman gerek abi, PUBG oyununa yeni Premium sandık gelmiş açmam lazım." dedi ve abisi başını sallayıp onayladı. "Yarın hesabına yatırırım."

"Cansın be!" 

"Of artık işe gel de hafiflet üstümdeki yükü. Ebemi ağlatıyor babam. " dedi.

" Fuat abi kalmış burada birkaç ay, iş diyerek psikolojimi bozma benim."

"Yesinler senin psikolojini. O değil de şirketin sitesi güncellenmesi gerekiyor fakat tasarımcının bize verdiği öneriler pek içime sinmedi, daha sıradışı tasarım istiyoruz. Dosyaları yarın sana mailden atarım  kontrol et, belki güzel fikirlerin çıkar. " 

"Bakarız yarın." deyip eliyle yüzünü ovdu. Aşırı derecede yorgunluk vardı üstünde. Abisi yatağından kalkıp  kardeşinin saçlarını karıştırdı. "Tamam o halde uyumaya kaçar. Sende uyu, şu tipe bak hayattan vazgeçmişsin." dedi.

"Uyuyacağım zaten. İyi uykular abi." dedi. Abisi odadan çıkarken iyi uykular diyerek kapısını kapattı.  Yanında duran telefonu eline alıp saate baktı.  On ikiye yirmi dakika kalmıştı. Acaba Fırat arayacak mıydı? Bugün o da çok yorgundu, belki de aramayacaktı.  Esneyip telefonunu yatağa bırakıp ayağa kalktı ve yatağının örtüsünü kaldırdı ardında ışığı söndürmek için kapıya doğru ilerledi. Eli tam düğmeye giderken telefonun melodi sesi odada yankılandı. Söndürmeden yatağa yaklaştı. "Hay siktir..." Fırat onu görüntülü arıyordu. Tipi... Aynaya falan bakmadan hızlıca saçını eliyle düzeltti ve yatağa bağdaş kurarak oturdu. Aramayı onayladı ve karanlık ekrandan bir süre sonra Fırat gözüktü.  Ali yüzünü görür görmez gülümsemişti.

"Merhaba. "dedi.

"Merhaba." dedi kısık ses ile. Yatağın yanındaki komedinden uzanıp siyah kulaklıklarını aldı. O süreçte Fırat ne yaptığını anlamış gibi susup bekledi. Kulaklıklarını takıp tekrar Fırat'a bakıp gülümsedi. Fırat direkt gülümsemesine karşılık vermişti. Üstünde v yaka siyah tişört vardı ve boynundan başlayıp göğsüne kadar inen tam şekli belli olmayan dövmeyi gözler önüne sermişti. Ali gibi yatakta değildi. Hâlâ çalışma masasında oturmuş, telefonun bir yere koymuş bir şekildeydi.

"Nasılsın Eyşan ruhlu Aliş Efendi?" dediğinde Ali başını eğip, "Yaa, tamam ama." dedi. Fırat bununla birlikte kahkaha atmıştı.  "Görüntülü aramamın nedeni, ceza. Şarkı söyleyeceksin." dedi.

Şarkı söylemesi gerekli değil mi... Ali dudaklarını aralayıp onaylayacakken Fırat ondan önce davranmıştı. "Üstünden kamyon geçmiş gibi görünüyorsun. Şarkı söyleyecek nefese sahip misin?"

"Doğrusunu söylemek gerekirse hiç söyleyecek halim yok." dedi. Fırat sakince başını salladı. "Sorun yok." dedi ve devam etti. "Uyuyacaksan eğer, kapatayım."

"Hemen uyumam, biraz daha konuşalım." 

Fırat gülümserken gözleri kısılıp hilal gibi oluyordu ve bu görünüş onu baya çekici yapıyordu. Ali dudağını yalayıp karşısındaki görüntünün güzelliği karşısında eriyip gidiyordu.  " Konuşalım." dedi.

Dirseğini masaya dayamış eliyle kaşındaki piercing ile oynuyordu. Alışkanlık haline getirmiş olmalıydı çünkü yayın sırasında ya da grupça konuşulduğunda eli hep oraya gidiyordu. "Kanatacaksın sonunda." dedi ve yatağın ortasında oturduğu için geri yaparak sırtını başlığa yasladı. 

"Ne?"

"Kaşındaki piercing ile çok oynuyorsun, kanatacaksın." diyerek tekrarladı.  

"Ha.." deyip elini kaşından çekti. "Alışkanlık oldu, istemsizce gidiyor artık elim." dedi.

"Vücudunda izler bırakmaya ne zaman karar verdin?" dedi. Amacı aramayı uzun tutmak ve Fırat'ın sesini duymaktı. 

"Hım, ne zaman..." düşünürken gözlerini yukarıya kaldırdı. Elini çenesine götürürken parmakları dudaklarının üzerinde gezdi. Ali, hareketlerini dikkatli bir şekilde izliyordu.  "Dudağımı ve kaşımı 18 yaşında deldirdim. İlk dövmem..." dedi ve bir süre sustu.  Sol elini kaldırıp işaret parmağının iç kısmını kamaraya gösterdi.  02.08.2012 tarihi yazıyordu.  "Birlikte büyüdüğüm en yakın arkadaşımın ölüm tarihi." dedi.

Ali zorla gülümsedi. " Üzüldüm...Alla rahmet elesin." dedi.

"Sağ ol." dedi ikisi de bir süre susmuştu. Fırat seslikten rahatsız olup, "İşte öyle." dedi ve kocaman gülümsedi.  Ali içten içe kendisine ait vücudunda iz olmasını istedi. Fırat kesinlikle uzun uzun sohbet etmeyi bilmiyordu. Hep Ali'nin konuşmasını bekliyordu. Bir soru gelmediği sürece beyefendi anlatma gereği bile duymuyordu.  "Çok fazla dövmen var, görmek isterdim." dedi. Hayır, bu çok yanlış bir cümleydi... Ama artık geri almazdı. 

"Yavrum hepsini göstermek isterdim şu an ama pantolonum ve tişörtümü çıkartmam gerek." dedi. 

"..." Ali bir şey diyemeyip alt dudağını ısırıp başını eğdi.  Lanet olsun, çok utanmıştı. Fırat'ın kahkahası kulağına doldurduğunda daha da utandı. "Utandın." dedi. Hadi canım bende ısıtıcı yuttuğumu sanıyordum diye düşündü.  Açıklaması bir yana başta yavrum demesi ile Ali'nin yanmasına neden olmuştu.  "Ulan utanınca çok tatlı oğlan oluyormuşsun." dedi.

Ali daha ne kadar utanabilirdi.... "Kes şunu kapatırım yoksa." dedi. Fırat gülmeyi bırakıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. "Tamam tamam, sustum." dedi. 

İkisi de merak etikleri soruları birbirlerine sormuşlardı. En çok konuşan kim diyecek olursanız, tabi ki de Ali'ydi. Fırat cevap verse bile kısa kısa cevaplar veriyordu.  Ali aklının bir köşesini kazıdı, bu huyunu değiştirecekti . Ekranın üstünde yazan dakikaya baktı. Bir saattir konuşuyorlardı. Ali hâlâ konuşmak istiyordu fakat gözleri  artık dayanamıyordu. Fırat ise konuşma sürecinde kalkıp yatağına geçmiş, sırtını yatağın başlığına yaslamıştı. "Zaman ne çabuk geçmiş." dedi Ali konuştuğu dakikaya bakarak.

"Seninle konuşurken hep böyle." dedi. Ali hafifçe gülümsedi.  "Ama kapatalım artık, ikimizden biri uyuyakalacak yoksa."

"Doğru..." istemiyordu.

"Şarkı önerisi istiyor musun?" dedi Fırat. Ali tamamen unutmuştu bunu. "Yok bu günlük kalsın. Sonuçta bende sana şarkı söylemedim, karşılıklı olunca anlamlı oluyor." dedi.

"Pekâlâ, o zaman iyi uykular güzel çocuk." dediğinde Ali donup kaldı. Artık Fırat onunla açık açık flört ediyordu ve Ali delirecekmiş gibi oluyordu. Çünkü  tek taraflı olduğunu hissetmiyordu. Yanakları yine yanıyordu... Bu sefer utandığını belli ettirmek istemiyordu  lâkin gözleri ona ihanet ederek ondan kaçırıp duruyordu.  "İyi uykular." dedi hızlıca. Fırat ona gülümseyip aramayı sonlandırdı. Ali derin nefes alıp elini kalbine götürdü. Hıphızlı atıyordu. Kararmış telefon ekranına baktı ve mırıldandı. "Beni deli ediyorsun Fırat." 

...

Merhaba canlarr

Umarım bölümü beğenmişisinizdir, hızlıca yazıp yolladım. 

Diğer bölüm Hasanlı bölüm olacak haberiniz olsun. ÖPTÜM!

Seguir leyendo

También te gustarán

25.4M 905K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
603K 32.9K 57
Tek bir hareketi, tek bir sözü hayatımı değiştirmeye yetiyordu işte. Uğur benim güneşimdi ve ben onun yörüngesinden çıkamıyordum. Hayatıma bıraktığı...
184K 10.4K 31
"Kes şunu." dedi Ali. Nefesi hala düzene girmemişti. "Ne?" dedi Barış. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Eğer olsa, kalp krizi geçirebilirdi. "Neden bahsed...
171K 14.6K 56
Oradaydım, gör diye. Yanındaydım, duy diye. Elimi uzattım hisset diye. Ve bekliyorum seni hâlâ, Yolların bana çıksın diye.