GECE

By Glcanelikolu

53.3K 2.5K 999

"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren... More

TANITIM
BÖLÜM 1
BÖLÜM 2
BÖLÜM 3
BÖLÜM 4
BÖLÜM 5
BÖLÜM 6
BÖLÜM 7
BÖLÜM 8
BÖLÜM 9
BÖLÜM 10
BÖLÜM 11
BÖLÜM 12
BÖLÜM 13
BÖLÜM 14
BÖLÜM 15
BÖLÜM 16
BÖLÜM 17
BÖLÜM 18
BÖLÜM 19
BÖLÜM 20
BÖLÜM 21
BÖLÜM 22
BÖLÜM 23
BÖLÜM 24
BÖLÜM 25
BÖLÜM 26
BÖLÜM 27
BÖLÜM 28
BÖLÜM 29
BÖLÜM 30
BÖLÜM 31
BÖLÜM 32
BÖLÜM 33
BÖLÜM 34
BÖLÜM 35
BÖLÜM 36
BÖLÜM 37
(KESİT) BÖLÜM 38
BÖLÜM 38
BÖLÜM 39
BÖLÜM 41
BÖLÜM 42
Duyuru! Gecevegolgeleri
BÖLÜM 43 (SAYE)
BÖLÜM 44
BÖLÜM 45
BÖLÜM 46 (SAYE)
BÖLÜM 47
BÖLÜM 48
BÖLÜM 49
BÖLÜM 50
BÖLÜM 51
BÖLÜM 52
BÖLÜM 53
BÖLÜM 54
BÖLÜM 55
BÖLÜM 56
BÖLÜM 57(SAYE)
BÖLÜM 58
BÖLÜM 59
BÖLÜM 60
BÖLÜM 61
BÖLÜM 62
BÖLÜM 63
BÖLÜM 64
BÖLÜM 65 (SAYE)
BÖLÜM 66 (SAYE)
BÖLÜM 67
BÖLÜM 68
BÖLÜM 69
BÖLÜM 70
DUYURU- ASKERİ KURGU🎉
BÖLÜM 71 (BAHAR)
BÖLÜM 72
ASKERİ KURGU YAYINDA 🎉
BÖLÜM 73 (BAHAR&SAYE)
BÖLÜM 74
BÖLÜM 75
BÖLÜM 76 (SAYE)

BÖLÜM 40

535 29 5
By Glcanelikolu

Merhaba benim biricik okuyucularım 😁
Fikrinizi almak istediğim bir konu var. Ama bunu bölümün sonunda sorucam. Cevaplamadan geçmeyin lütfen 😊
Keyifli okumalar 🖤
Multimedia: Gece ve Arat teras sahnesi 🙈

Ben duygularıma esir oluyordum onu görünce. Ve onu her gördüğümde alev alev yanıyordum. Beni böylesine yakmasına rağmen onu gördüğümdeki sevincime de engel olamıyordum. Ben bir çıkmazın içine girmiştim ve giriş yolum bile kapanmıştı.

Şimdi ise kalbim onu görecek olmanın heyecanı ile çarpıyordu. İki şehrin birleşme balosuna gidiyorduk. Arat benim kavalyemdi ve bu beni o kadar mutlu ediyor ve heyecanlandırıyordu ki... Ah! Umarım bu gece düşüp bayılmazdım. Saye ile bütün gün hazırlanmıştık. Ardından Bars'ı çağırıp Saye'yi baloya onun götürmesini söylemiştim. Çünkü beni Arat alacaktı. Aynadaki yansımama göz atıp gülümsedim. Elbisemi odamda yatağın üstünde bulmuştum. Arat almış olmalıydı. Bu yüzden hiç düşünmeden bu elbiseyi giymiştim. Elbise laciver ve ışıltılı olmasının yanı sıra üstündeki Ay detaylarıyla muhteşemdi. Ay'ın Oğlu'na yakışır bir kız olmuştum.Bu gece her şey çok güzel olacaktı.

Aşağı indiğimde arabasına yaslanmış elleri cebinde siyah takım elbisesi ve beyaz gömleği ile nefes kesen bir Arat vardı. Topuklu ayakkabılarımın çıkardığı ses ile bakışları bana döndüğünde. Önce adem elması yutkunuşundan dolayı hareket etmişti. Ardından gözleri ağır ağır baştan aşağıya beni süzdü. Gözleri git gide daha da kararırken ben de yutkunmadan edememiştim. Tanrım aramızdaki bu çekim de neydi böyle? Tam önünde durduğumda uzun süre gözlerimin içine baktı. Gözleri o kadar karanlıktı ki içinde kaybolmaktan korktum bir an. Ama bu korkum sadece anlıktı çünkü ben o gözlerde kaybolmak için her şeyimi feda ederdim. Boğazımı hafifçe temizler gibi yaptığımda. Kolunu belime dolayıp yanağımı öptü. Ardından kulağıma eğilip ''Nefes kesici görünüyorsun.'' diyerek fısıldadığında bacaklarım beni taşıyamaz hale gelmişti bile Arat'ın kollarına tutunduğumda bakışlarımızı birleştirdi. Saniyelik dudaklarıma bakıp gözlerini kaçırdı. Sanırım bu gece Arat'ın sınırlarını zorlayacağım o geceydi.

Arabanın kapısını açıp beni bindirdikten sonra o da yerine geçmiş ve arabayı çalıştırmıştı. Uzun süren sessizliğimizi ben bozmuştum.

''Elbise için teşekkür ederim. Gerçekten çok beğendim.'' Kaşları çatıldığında bana bakıp ''Anlamadım. Ne elbisesi?'' Dediğinde bu kez kaşlarını çatma sırası bendeydi. Üstümü gösterip ''Bunu sen almadın mı?'' Dediğimde başını olumsuz anlamda salladı. ''Bu da nereden çıktı?'' Dediğinde ben de aynı düşünce içindeydim. Omuz silkip ''Bilmiyorum. Yatağımın üstüne bırakılmıştı. Ben de sen aldın sandım. Belki de Bars almıştır.'' Sözlerime karşın birkaç saniye daha kaşlarını çatıp düşünceli görünse de kendi kendine bir şeyler mırıldanmıştı.

''Mater'' Ben ne dediğini anlamazken ''Efendim?'' dediğimde ''Bu elbiseyle benim olduğunu herkese göstermeyi mi planlıyorsun?'' Eğlenen yüz ifadesiyle bana yandan bir bakış attığında utanmıştım. Ama bir yandan da sinirlenmiştim. ''Senin olduğumu da nereden çıkardın? Bu bir elbiseyle olacak bir şey değil Ay'ın Oğlu.''

Ay'ın Oğlu'nu özellikle bastırarak söylediğimde yüzündeki gülümsemeyle başını eğip 'Eyvallah' dercesine bir hareket yapmıştı. Bu kez de keyiflenen bendim.

Arat arabayı durdurduğunda iri yapılı adamlar kapımızı açmışlardı. Arat hızlıca inerken ben elbisemden dolayı temkinli bir şekilde inmeye çalışıyordum. Sırtımdaki pelerinim beni biraz zorluyordu. Arat yanıma gelip elimi tutup bana yardımcı oldu.Tuttuğu elimi bırakmadan beni yanına aldı. Giriş oldukça kalabalıktı ve her yerde korumalar vardı. Herkesi kontrol edip öyle alıyorlardı. Arat'ı gören korumalar hazır ola geçiyorlardı. Anlaşılan Arat bu gece herhengi bir sorun istemiyordu. Her adımımızla tüm gözler bize dönüyordu. Hayranlıkla bakanların yanı sıra kıskanç gözlerde üstümüzdeydi. Arat'ın elini daha da sıkı kavradığımda bana yandan bir bakış atıp elimi kaldırıp dudaklarına götürdü. Hafifçe bir öpücük kondurduğunda yalpalamıştım. Ama kendimi hızlı toparladığımdan kimse bir şey anlamamıştı. Lütfen bu gece rezil olmamalıyım.

Arat'ın gülümsemesi biraz daha artmıştı. Rezil olmuştum bile. Ona ters bir bakış attığımda dudağını ısırdı. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken nasıl olurda hem bu kadar karizmatik ama bir yandan da yakışıklı bir yandan da tatlı bir yandan da... Kesmeliydim!

Salona adımımızı attığımız an tüm gözlerin hedefi yine biz olmuştuk. Arat ciddi yüz ifadesine geri dönmüş ve etrafı sert bakışları ile süzüyordu. Bizim için özel olarak ayrılmış olan bölüme ilerleyip oturduk. Salonun her yerini görebiliyorduk. Oldukça ferah olan balo salonu aynı zaman da genişti de, öyle ki iki şehir de sığmıştı. Halkımın yüzünde maskeler vardı. Bu kez maskeli balolarda takılan o süslü maskelerdendi. Sanki yüzyıllar öncesindeydik. Bu yüzümde bir gülümseme oluşmasını sağladı.

Yanımıza birkaç kişi gelip iki şehrin birleşmesine çok sevindiklerini söylemiş ve tebrik etmişlerdi. Yanımıza gelenlerden birkaçı 'Purgatorium'un Efendisi' diyerek Arat'a selam veriyorlardı. En son dayanamayıp ''Purgatorium ne demek?'' Diyerek Arat'a sorduğumda ''Araf demek.'' Diyerek beni cevapladı.

''Hangi dilde?'' Diyerek başka bir soru yöneltmiştim. ''Çok eski bir dilde. Bizden önce kadim güçler tarafında kullanılan bir dil.'' Başımı anladığımı belli ederek sallayıp önüme döndüm.

Bu kez de aklıma başka bir şey takılmıştı. ''Benim şehrimin adı ne?'' Bu zamana kadar asla sorgulamadığım şeyi şu anda sorgulamam biraz tuhaftı. Neden daha önce aklıma gelmemişti ki? Ya da neden kimse şehrimin ismini kullanmıyordu? Kendi halkımın bile ismini söylediğini duymamıştım.

''Lux-Tenebris.'' Arat beni cevapladığında ''Ne anlama geliyor?'' Demiştim merakla.

''Işık ve Karanlık demek ama isminin altında yatan asıl anlam. Karanlığın içindeki ışık demek.''

Bu isim oldukça güzeldi. Benim şehrim, benim halkım karanlığın içindeydi şu an ama ben ışığımızı ortaya çıkartacaktım. Ve bu şey gibiydi 'Yin Yang' Arat'a ''Bu Yin Yang'a benziyor. Kötülüğün içindeki iyilik, iyiliğin içindei kötülük. Öyle değiil mi?'' Dediğimde Arat başını sallayarak beni onaylamıştı. ''Öyle.'' Gülümseyip önüme döndüm.

Karşımda gördüğüm manzara ise oldukça komikti. Bars ve Saye yine tartışıyorlardı. Bars sinirle arkasını döndüğünde arkasında kalan Saye, Bars'ın taklitini yapıyordu. En azından yaptığını düşünüyordu çünkü hareketleri oldukça komikti. Bars tekrar ona döndüğünde hemen hareketlerini kesmiş put kesilmişti. Sesli bir kahkaha attığımda çoğu göz bana dönmüştü. Zaten gözleri üzerimde olanlar bu kez daha dikkatli bakar olmuştu. Arat koluma dokunup dikkatimi kendine toplamıştı. ''Ne oldu?'' Dediğinde fark ettiğim detay gülümseme bırakmıştı dudaklarımda Arat'ın gözlerinin içi parlıyordu. Bu benim kahkahamla mı olmuştu?

Başımla Bars'ın ve Saye'nin olduğu tarafı işaret ettim. ''Onlara gülüyorum. Her fırsatta tartışıyorlar ama oldukça sevimliler.'' Dediğimde bir kez daha onlara göz atmıştım. Hala tartışıyolardı ve bu beni daha da gülümsetmişti.

Arat derin bir nefes aldığında ona döndüm. ''Çok güzelsin.'' Yanağımı elinin tersiyle okşayıp gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki. Nefesimi çoktan kesmişti bile. Heyecanıma rağmen ona karşı daha cesur olmak istedim bir an belki de daha umursamaz.

''Biliyorum.'' Dediğimde benden böyle bir cevap beklemiyor olacaktı ki şaşırmış ardından gülmüştü. Beyaz dişleri ortaya çıktığında kalbim teklemişti.

''Ooo gençler burası yeri değil. Eve gidene kadar sabredin.'' İltay'ın sözleriyle aramızdaki çekim bir anda kesilmişti. İltay'a sert bakışlar atarken sözlerine utanmayı sonraya bıraktım. İltay'ın gözleri ikimizin arasında gidip gelirken ellerini yukarı kaldırıp ''Tamam ya bakmayın öyle. Bir şey demedim.'' Diyerek kendini savunmaya çalıştığında Arat'a döndüm cidden benden de kötü bakışlar atıyordu İltay'a.

İltay aceleyle söze girdiğinde konuyu değiştirmenin sevincini yaşıyor olmalıydı. '' Dansın açılışını yapmanız gerekiyor. İlk dansı siz yapmalısınız ki diğer herkes de dans edebilsin.''

Ardından eliyle birine işaret verdiğinde dans müziğimiz başlamıştı. Arat ayağa kalkıp elini uzattığında elimi yavaşça ellerine bıraktım. Kalbimi bıraktığım gibi...

Arat ile dansımızı benim arada nefesimin kesilmeleri ile sonlandırmıştık. Bizden sonra neredeyse herkes dansa kalkmıştı. Dansımız sırasında Arat ellerini sürekli belimde ve sırtımda gezdirip durmuştu. Elbisemin sırtının komple açık olduğuna başta şaşırmıştı çünkü pelerin açıklığı gizliyordu. Keşfettiğinde ise dekoltemi çok sevmiş olmalıydı. Dansımız sona erdiğinde ise hemen kaçmıştım.

(Benzer enerji diyelim 😅)
Gözlerim Saye ve Bars'ı arıyordu. Yine nerede kavga ediyorlardı acaba?! Gözlerim Saye'yi bulduğunda sıkkınca bir yere bakıyordu. Yanına gittiğimde beni fark etmemişti. Baktığı yerde Bars vardı. Kesinlikle Bars ile ilgili bir şeyler vardı. Bars kızlı erkekli karışık bir grupla sohbet ediyordu. Omzuna hafifçe dokunduğumda irkilse de hemen toparladı kendini ''Efendi Gece.'' Diyerek beni selamladığında ben de gülümsemiştim. ''Burada ne yapıyorsun Saye? Üstelik canın sıkkın gibi bir şey mi oldu?'' Dediğimde gözlerini kaçırıp ''Hayır Efendim. Bir şey olmadı. Sadece öyle duruyorum işte.'' Dediğinde kaşlarım çatılmış ve üzülmüştüm.

''Sen baloları çok sevdiğini söylemiştin. Ama hiç eğleniyor ya da mutlu gibi görünmüyorsun.'' Dediğimde gülümsemişti. ''Teşekkür ederim. Benimle böylesine ilgilendiğiniz için.'' Başımı hafifçe yana yatırıp ben de gülümsedim. ''Dostlar birbirlerine böyle yapmaz mı?'' Diye sorduğumda içimde hafif bir merak da vardı. Daha önce hiç dostum olmadığı için merak ediyordum ama doğru olanın bu olduğuna da emindim. Başını onaylarcasına salladığında rahatlamıştım.

Bars'ın bize doğru geldiğini gördüğümde aklıma gelen fikirle sinsice gülümsemiştim. Bars yanımızda durduğunda Saye ona gözünü bile değdirmemişti. Aralarında ne olduğuna dair merakım iyice artsa da tuttum kendimi.

''Efendi Gece.'' Bars beni selamladığında başımla karşılık verdim. ''Benden istediğiniz bir şey var mı?'' Bars'ın sorusuyla başımı onaylarcasına salladım. ''Sizi dinliyorum Efendim.'' Dediğinde sırıtıp ''Saye ile dans etmeni istiyorum.'' Dediğimde ikisi de şaşkınca bana bakıyorlardı. Saye itiraz etmek için konuşacağı zaman onu elimle susturup ''Bu gece dans edip eğlenmeyi sen de hak ediyorsun Saye. Bars ile olmasa bile seni bu akşam biriyle dans ederken görmek istiyorum. İstersen gecenin başından beri gözleri senin üstünde olan birkaç beyefendiye sorabilirim.'' Dediğimde Bars hızla araya girip ''Gerek yok! Biz dans ederiz. Hadi.'' Diyerek Saye'yi dans edenlerin arasına çekiştirmişti. Planımın işe yaraması beni keyiflendirmişti.

Sırtımda hissettiğim yoğun bakışlarla arkamı döndüm. Arat dudaklarına içkisini götürmeden önce yüzündeki gülümsemeyi görmüştüm. Ve bakışlarından da ne yaptığımı anlamış gibi görünüyordu. Ona bakmayı kesip yüzümdeki gülümsemeyle terasa çıktım. Derin bir nefes aldığımda gecenin serinliği ürpermemi sağlamıştı. Balo benim için oldukça güzel geçiyordu. Hiçbir sorun olmadan bu gecenin sona ermesini diledim.

Yanımdaki hareketlilik ve kokusuyla onun geldiğini anlamıştım. Onun varlığını tüm duyularımı kaybetsem bile kalbimin ritminin değişmesinden anlardım. Onun bendeki yeri ölene kadar böyle olacaktı biliyordum. Son nefesimi verirken bile sadece onu düşünecek belki de onun adını fısıldayacaktım son kez.

''Gece.''

İsmimi bile böylesine güzel söylerken yokluğunda bile sesiyle kulaklarım çınlarken aksi nasıl mümkün olur da onsuz kalabilirdim ki?! Onu unutmayı çok istemiş çok denemiştim. Vazgeçtiğime kendimi inandırmak istemiştim. Boş çabalarım sonuçsuz kalmıştı. Ona dönüp gözlerimizi birleştirdim. Yakışıklı yüzü beni yine kendine hayran bırakıyordu.

''Efendi Arat.'' Sözlerim onu güldürmüştü. Ben de gülüşüyle mest olurken hafifçe gülmüştüm.

''Ben de sana Efendi Gece mi demeliydim? Bunun uyarısı mıydı yoksa?'' Eğlenen yüz ifadesiyle bana takılırken gülüşüm daha da derinleşmişti. Omuz silkip ''Bilmem. Nasıl anlamak istersen.'' Şımarık bir kız gibi konuşmuştum. Onun eğlencesine ortak oluyordum. Beyaz dişleri gülüşüyle gözler önüne serilirken kafasını geriye attığında ortaya çıkan adem elması da beni düşünmemem gereken düşüncelere yine sürüklemişti. Günlerdir tek düşündüğüm onu adem elmasından öpmekti. Bu yakıcı histen bir türlü kurtulamıyordum ve tek kurtuluş yolum bunu uygulamaktan geçiyordu. Bir kerecik öpsem bir daha böylesine istemeyecektim belki de. Onu yakalarından tutup korkulukların siyah demirine yaslamıştım. Bu sayede boyu biraz daha kısalmıştı. Bacaklarının arasına girip yüzüne baktığımda hızlı hareketlerimden ne olduğunu kavrayamamış bir şekilde bana bakıyordu şaşkınca. Ne olursa olsun diyerek dudaklarımı boynuna yaklaştırdım yavaşça. Ellerim yakalarından sert göğsüne düştüğünde vücudu kaskatı kesilmişti. Hatta nefes bile almıyordu. Bu içimdeki arsız kızı memnun etmişti. Benden etkileniyordu. Benim ondan etkilendiğim gibi. Benim nefesimi kestiği gibi ben de onun nefesini kesiyordum.

Gözleri merakla ne yapacağımı beklerken alttan bir bakış atıp dudaklarımı adem elmasıyla buluşturdum. Derin bir öpücük bırakıp geri çekilecektim ki başımı tutan eli buna engel oldu.

Eliyle beni boynuna daha da bastırırken başını geriye atıp bana biraz daha yer açmıştı. İlkel bir istekle dilimi işin içine katıp adem elmasını yalamış ardından öpmüştüm. Derinden gelen bir sesle ismimi söylemişti. Bu beni daha da cesaretlendirirken doğru yolda olduğumu anlamıştım. Öpücüklerim küçük küçük tüm boynuna yayılırken nefesleri sıklaşmıştı. Ne yaptığımı bilmiyordum sadece içgüdülerimle hareket ediyordum.

Ellerimi ensesini bulmuştu. Dilimle boynunu bir kez daha yalayıp emdim. Elleri belimde sıkıca dururken daha da sıkılaşmış kalçalarıma doğru inmişti. Kalçalarımı sıkan elleri aynı zamanda beni kendine bastırırken şaşkındım. Sadece masum bir öpücükten nasıl bu hale gelebilmiştik? Kendimi geri çekmezsem daha da ileriye gitmekten korkmuştum. Geri çekildiğimde ikimizde nefes nefese kalmıştık. Anın etkisiyle kapanan gözlerimi açıp Arat'ın gözlerine baktım. Gözleri tamamen siyaha gömülmüştü. Kararan bakışlarına ek olarak tanımlayamadığım bir şekilde bakıyordu bana. Ne yapmalıydım? Bilmiyordum ama ellerinin hapsinden kurtulmam gerektiğine karar verip. Bir iki adımla ondan uzaklaştım. Vücudum alev almıştı. Yanıyordum adeta. Utanmıştım. Yüzüne bakmadan ''Ben gitsem iyi olacak.'' Diyerek hızla arkamı dönüp bir adım atmıştım ki koluma dolanan el gitmemi engellemişti. Şimdi ne olacaktı?

Kalbimin düzensiz ritminin karıştığı geceye bir ses daha eklenmişti. Arat ile aynı anda sesin kaynağına döndüğümüzde dengemi kaybetmiştim. Arat beni sıkıca tuttuğunda onun da ifadesi şaşkındı ama bir yandan da bunu bekliyormuş gibiydi.

Karşımızda Ay Kadın vardı. Tüm güzelliği ve ihtişamıyla bize bakıyordu. Derince yutkunduğumda Arat "Mater" Dediğinde anlamazca ona döndüm.
"Elbise oldukça yakışmış Gece." Sözleriyle ona tekrar döndüm. Gülümseyip "Artık herkes sana bulaşmaması gerektiğini anlamış olmalı. Şu sözleri söylediklerinden eminim 'Ay Kadın, Gece'nin yanında.' Ya da 'Ay Kadın, uzun yıllardan sonra insandan olma birine, bir Havva Kızı'na yardım ediyor.' Her ikisi de olağan."
Birkaç adımla yanımıza geldiğinde ellerinden birini Arat'ın omzuna diğerini ise benim omzuma koymuştu.
"Bu iş çok uzadı. Artık sona erdirelim!"

İşte bir bölüm sonuna daha geldik. Nasıl bölümü? Yorumları almak istiyorum.

Bu arada fikrinizi almak istediğim konu Bars ve Saye. Sizce Bars ve Saye'nin arasında duygusal bir şeyler olmalı mı? Onlar için düşündüğüm bir şeyler var ama bu konuda kararsızım. Eğer siz de aralarında bir şey olmasını istiyorsanız lütfen benimle paylaşın.
Öpüldünüz 🥰🖤

Continue Reading

You'll Also Like

7.6M 385K 72
Fantastik #1 Siz hiç bir ruha aşık oldunuz mu? Gülüşünden bihaberken ya da öfkelendiginde nasıl baktığı bilemeden sonsuz bir melankoninin içine düştü...
300K 4.7K 30
Kocam ve arkadaşımın inlemeleri koridorda yankılandı. Gabriel, "Bir saniye bekle burada," dedi, kapıyı açtı. Öne doğru hamle yapmak istedim, koluyla...
7K 272 50
Benliğinden kaçmak için çabalayan, aynaları kıran, bir ucube gibi giyindiği halde güzel yüzü sayesinde bir takım kahverengi gözleri cezbeden o genç...
35K 2K 30
Yıllardan 2038 di aylardan Nisan . Gezegen adı:Barlik Krallık 25 yıl önce kurulmuştu. Kralımızın kayıp kızı 18 yıldır aranıyordu. En sonunda Krallık...