14. Bölüm
__ Günaydın, uyumuyordun değil mi?
__ Lafa bak… Bu hakarettir bana. Ama sen bu saatte beni arıyorsan hatır sormak için değildir. Yanılıyor muyum?
Korhan biraz daha gaza basarken gülümsedi yavaşça.
__ Hayır. Aslında Alper sana söylemiştir. Selen biliyorsun, çok zor bir dönemden geçiyor.
__ Hafızasında hiçbir gelişme olmadı mı?
__ Maalesef… Biraz evvel bizim doktorla da konuştum, zaman veremiyor bize. Bir hafta da sürebilirmiş bir yılda.
__ Tanrım, bu gerçekten korkunç!
__ Bu yüzden senden bir ricam olacak. O… Yani çok yalnız.
__ Neden acaba?
Bu öyle ters bir sesti ki Korhan yüzünü buruşturmuştu, elbette ne bekliyordu ki zaten?
__ Çağla… Tamam, boş ver. Söylemedim kabul et!
__ Saçmalama! Söyle hadi…
Bu gerçekten iyi bir fikir değildi, en son ne zaman onları yan yana gördüğünü bile hatırlamıyordu. Tek aklında kalan birbirlerine bağıran sesleriydi ama yine de elinden daha iyisi gelemeyecekti. O yüzden bunu onun için yapmak zorundaydı. Derin bir nefes alırken konuştu sakince…
__ Belki uzun bir süre bu şekilde yaşamak zorunda kalacak, bunu biraz daha kolay atlatabilmesi için… Onu bu gün ziyaret edebilir misin?
__ Ziyaret mi? Sen ziyaret değil onunla dost olmamı istiyorsun.
__ Aslında doğru, dedi Korhan bu doğru tespiti onaylarken…
İçimden geçen bu ama senden hemen dost olmanı değil sadece biraz denemeni ve ona yardımcı olmanı istiyorum. Şu an kendisiyle, hayatıyla ilgili bildiği tek şey anne ve babasının ölmüş olduğu. Aa, bir de evliliğinin berbat bir şekilde ilerlediğini biliyor tabii.
__ Kendi suçu Korhan! Hem ondan hoşlanmadığımı biliyorsun… O kadar bencil ve duygusuz ki, katlanamıyorum.
__ Onun yanına gidersen böyle düşünmeyeceksin.
__ Nereden biliyorsun?
__ Çünkü senin harika bir kalbin var! Selen’e sadece bir saniye baksan onun nasıl bir boşluğun içinde ve üzgün olduğunu anlarsın. Ben olamıyorum ama bir desteğe ihtiyacı var.
Korhan’ın sesi o kadar donuk ve umursamaz çıkıyordu ki onu gerçekten iyi tanıyan Çağla söylemeden yapamamıştı.
__ Seni etkilemiş…
__ Beni etkilediyse de o değil, hafızasını kaybetmesi etkilemiştir! Şimdi söyle… Gidecek misin?
__ Peki, ne yapalım… Giderim.
Korhan rahatlamıştı ama bir şeyleri yoluna koymaya çalışırken daha çok mahvolmasından da çekinmiyor değildi. O yüzden önlem alırcasına uyardı hemen Çağla’yı.
__ Yalnız yanında benimle ilgili onu suçlayan hiçbir şey söyleme. Şu taraf tutan tavrını gösterme lütfen… Bir de Ecem’i bilmiyor.
__ Neden?
__ Ilgaz Bey Ecem’i öğrenmenin ona çok gelebileceğini söyledi. İlk önce durumunu kabullenmeliymiş. Biraz zaman geçince… Gerçeği ona alıştırarak söylememiz gerekiyormuş. Ilgaz Bey şu an sadece bunalıma girmesini engellememiz gerektiğini söylüyor. Bu yüzden sen de ağzından bir şeyler kaçırma olur mu? Bu önemli…
__ Tamam, merak etme! Sen de beni iyice boş boğaz yaptın.
__ Çağla… Çok teşekkür ederim.
Hafif bir iç çekti Çağla, evet bu bir görevdi. O zaman en güzeli bir an önce gidip bu ziyareti aradan çıkarmak en güzeliydi.
Selen elinde tuttuğu defterin yüzeyini okşadı canı sıkkın bir şekilde. Kilidi olduğuna göre bu günlük gibi bir şeydi muhtemelen. Ama açamamıştı ve anahtarın da nerede olduğunu bilmiyordu tabii ki. Tüm odayı talan etmişti ama iyi saklamış olmalıydı çünkü bulamamıştı!
__ Selen Hanım... Bir ihtiyacınız var mıydı?
Selen kapının önünde kendisine seslenen kadının sesiyle kendine gelmişti. Derin bir nefes alırken isteksizce yataktan kalkıp açtı kapıyı.
__ Yok, teşekkür ederim. Özellikle her saat başı bunu sorman mı istendi senden?
Merve Hanım gülümseyerek Selen'i onayladıktan sonra konuştu hemen.
__ Bu arada... Çağla Hanım geldiler, aşağıda sizi bekliyorlar.
__ K-kim?
__ Çağla Hanım... Arkadaşınız.
"Arkadaşınız" Hatırlayamadığı geçmişine ait bir yüz, bir arkadaş. Bunun olamayacağını düşünmüştü nedense, heyecanını hızlı bir şekilde geri kazanırken kendini tutmasa onu öpebilirdi! Hiç vakit kaybetmeden defterini yatağın üzerine attı ve merdivenlere koşarcasına gitti. Aklının bir köşesinde ne olursa olsun onu görünce anımsama ihtimali vardı ama merdivenlerden indiğinde... Küçük bir hüzün çöktü içine çünkü karşısında ki güzel kız da tanıdık hiç bir şey yoktu ama bu hisse kaptırmayacaktı kendisini, güçlü olacaktı. Evet, güçlü!
__ Selen, merhaba...
__ Hoş geldin.
Kendinden iki üç yaş büyük olduğunu tahmin ettiği Çağla'ya gülümsedi yavaşça ve bir, iki saniyelik sessizliğin ardından Çağla bu garip duruma el koymuşçasına konuştu hızla.
__ Bu arada ben Korhan'ın en yakın arkadaşının eşiyim.
__ Öyle mi? Gediz'in mi eşisin?
__ Yok, hayır... Alper'in, tabii sen daha onu görmemişsindir. İkisinin arasından su sızmaz. Liseden beri hiç ayrılmamışlar.
Gereksiz ayrıntılar! Ne saçmalıyordu böyle? Ama… Selen o kadar değişik görünüyordu ki ne söyleyeceğini bilememişti. Selen ilk kez bu kadar samimi gelmişti gözlerine.
__ Kulağa hoş geliyor. Şey... İçeri geçelim istersen, bir şeyler içer misin?
__ Teşekkür ederim, çok naziksin.
Beraber salona geçerlerken Çağla cidden şaşkındı! Konuştuğu Selen miydi, bunda ciddi şüpheleri vardı. Her zaman o kadar soğuk ve umursamaz görünürdü ki... Onun bu sıcak, gülümsemeye çalışan hafif tereddütlü hallerine alışık değildi.
__ Ben de böyle hiç haber vermeden geldim ama... Rahatsız etmedim değil mi?
__ Hayır, dedi Selen Çağla'nın yanına oturup omuzlarını kaldırırken.
Zaten ben de kendi odamı karıştırıyordum. Bu nasıl bir his biliyor musun? Sanki ben Selen değilim, onun yerine geçtim ve... Şimdi de onun hayatını elinden alıyorum.
Çağla Selen’in o dalgın halinden gerçekten etkilenmişti. Onu böyle görmeyi beklemiyordu, bir an Selen’in durumunu ilk öğrendiğinde verdiği tepkiden utandı elinde olmadan ve kısık bir sesle duygularını söyledi ona.
__ Sana anlıyorum, diyerek yalan söylemeyeceğim. Sadece gerçekten çok üzgünüm.
Selen başını salladı, Çağla'nın dürüstlüğüne tamamen inanıyordu. O yüzden sordu merak ederek.
__ Bizim normalde aramız nasıldı, iyi arkadaş mıydık?
__ Aslında... Pek sayılmaz. Korhan'ın yakınlarına karşı biraz uzaktın.
Bu cevap biraz garipti. Anlam veremiyordu! Bu onu huzursuz etse de biraz “normal” olmaya ihtiyacı vardı. O yüzden bunu düşünmemeye çalıştı.
__ Korhan’ı ne zamandır tanıyorsun?
__ Yaklaşık iki yıldır. Korhan özeldir benim için, yani… Alper’le tanışmamı sağlayan o tuzak planı hazırladığı için.
__ Tuzak?
Selen’in yüzünde ki ifade o kadar meraklı ve gülümsemeye hazır olmasa anlatmazdı ama dayanamadı Çağla. Korhan’la Alper’in sözde kavgalarını ona anlatırken karşılıklı gülüyorlardı ilk defa.
__ İnanamıyorum! Gerçekten inandırıcı olsun diye vurdu mu arkadaşına?
__ Vurdu. Gerçi Alper bana, yumruğu sadece değdi dedi ama asla inanmadım. Yüzünde ki o acıyı çok iyi hatırlıyorum ve o yalan değildi!
Selen güldü dayanamayarak ama şaşkındı da… Onu eğlenceli, biraz çılgın düşünemiyordu, her zaman o kadar sertti ki. Her zaman mı? Bir gün öncesini hatırlıyordu da sanki!
__ Bunu neden yaptığını anlayabiliyorum.
__ Erkekler ve gururları… Ama bunu önceden tahmin etmeliydi, Korhan sahte de olsa ne zaman bir kavga da kendini tutabilmiş ki?
İşte bir şaşkınlık daha! Çağla Selen’in soru sorarcasına kendisine bakışını kaçırmamıştı. Bu sadece ona üzüldüğü için miydi bilmiyordu ama… Bir saattir hiç durmadan konuşmuştu ve Selen’in o sakin, gülümseyen ama hafif mahzun halleri içine dokunmuştu. Onun yaptıklarını, çektirdiklerini asla unutmayacaktı ama… Kötü duyguları o hafızasını geri alana dek bekleyebilirdi. Hiçbir zaman onunla gerçek anlamda dost olamayacaktı ama destek olabilirdi.
__ Korhan’ın bilmediği dövüş sporu yoktur, hatta kara kuşak sahibi…
__ Ciddi misin?
__ Evet, dedi Çağla onun kocaman olmuş gözlerine gülerken.
Hatta bir de genetik olarak kendini savunma da inanılmaz içgüdülere sahip. Dolayısıyla işinde de çok iyi… Dedesinin belki de dedesinden kalma bir güvenlik şirketleri var. Kendisi de birkaç yıl yakın koruma olarak çalıştı.
__ Dalga geçmiyorsun değil mi?
__ Kesinlikle hayır! Pek çok insanın hayatını kurtardı, yaralandı. Hatta gazetelere çıktı.
Sanırım… Çok şey anlattım! İyi misin?
__ G-galiba. Ben… Beklemiyordum, bu çok… Etkileyici. Değil mi?
Çağla içinden geldiği gibi konuşabilse bu cümle üzerine pek çok kinayeli cümle kurabilirdi. Ama tersine bu sözleri hoşuna gitmişti. Keşke gerçekten etkilenebilse, sevebilseydi Korhan’ı! O hak ediyordu mutluluğu… Bu kızın ne derdi vardı ki, onu dövmeyi istemeye başlıyordu işte yine.
__ Öyle… Neyse, ben artık gitsem iyi olur. Ararım seni, konuşuruz yine.
Selen Çağla’nın ayağa kalkmasıyla çok kötü olmuştu. Onu da hatırlamıyordu ama en azından normal bir şekilde yüzüne bakıp konuşuyordu. Kaçmıyordu, terslemiyordu.
O yüzden hiç planlamadan konuştu telaşlı sesiyle.
__ Çağla… Akşam Alper’le birlikte bize yemeğe gelir misiniz?
__ Yemeğe…
__ Akşam yalnız kalmak istemiyorum. Belki benim şu durumumu unutmaya çalışıp normal birkaç saat geçirebiliriz. Gerçi bunu unutmak zor biliyorum ama.
Çağla dayanamayarak eliyle Selen’in kolunu okşadı içinde uyanan şefkatle.
__ Tamam… Bu Alper’in de hoşuna gider.
__ Gerçekten mi?
__ Akşam görüşürüz. Tabii Korhan’a haber vermeyi de unutma!
Selen son cümle üzerine bir an kaldı öylece, aslında itiraz etmek için dudaklarını aralamıştı ama Çağla kaçarcasına odadan çıkmıştı bile…
Sevgili canlarım, yorumlarınız çok ama çok değerli... Eksik etmemenizi rica ediyorumm ki ben de daha güzel şeyler yazayım( Resmen tehdit oldu ama:))) Niyetim kötü değil:))
Keyifli okumalarr