48. Bölüm

17.5K 1K 25
                                    

48. Bölüm


__ Selen… Selen, bir dakika!

Kendisine yaklaşan bu sesle kendine gelerek arkasına döndü Selen, açıkçası şaşırmıştı. Tek istediği bir an önce evine ulaşmak kimsenin bu zamanı uzatmasını istemiyordu.

__ Bu gün gerçekten endişelendirdin beni, iyi misin?

__ İyiyim.

__ İstersen senin için Ekrem Hocayla konuşabilirim. Seni bir kez daha sınav yapmalı…

__ Hayır, gerek yok buna, dedi Selen başını sallayıp çantasının iplerini daha sıkı tutmaya başlarken.

Zaten biliyorsun, Ekrem Hoca kimseye iltimas geçmez. Geçmemeli de zaten.

__ Bu iltimas değil ki adalet! Sen çok iyi bir öğrencisin ve bu gün… Sınav sırasında bir an gerçekten düşüp bayılacağını sandım.

__ Gördüğün gibi bayılmadım.

__ Ama…

Selen dayanamıyordu artık, o yüzden küçük bir gülümsemeyle araya girdi hemen.

__ Ekrem Hoca sınavda yoktu ve beni görmedi. Bu durumda bana ayrıcalık yapmadığını düşünebilirim.

__ Saçmalama! Bana güveniyor, ben onun asistanıyım. Hem neden öyle düşünsün ki?

Asıl saçma olan bu soruydu aslında, ne diyebilirdi ki Selen? Yavaşça omzuna dokunurken tek yapabileceği bu konuşmaya son vermekti.
__ Çok iyisin Levent… Teşekkür ederim.

Son bir kez daha ona gülümsedikten sonra yorgunca okulun çıkışına doğru yürümeye başladı ve aynı an da göz göze geldi onunla. Korhan…

Arabasına sırtını yaslamış, elleri ceplerinde kendisini izliyordu. Nefesi kesildi Selen’in, adımları duraksadı bir an! Kendisine fena halde yakışan takım elbisesiyle öyle öz güvenli bir duruşu, bir karizması vardı ki ancak bu kadar dikkat çekici olabilirdi.

Selen feci şekilde sızlayan kalbine söz geçirmeye çalışıp yeniden yürümeye başladığında onun neden okulun önüne geldiğini tahmin edebiliyordu. Çağla boşanmak istediğini ona söylemiş olmalıydı. Eğer bu tahmini doğruysa Çağla’nın hızına inanamıyordu!

Selen güçlü olmaya çalışarak güvenlikten geçip okuldan çıktığında Korhan doğrulmuştu yerinde. O ulaşılmaz görünen mavi bakışları soğuktu ve temkinli görünüyordu ama ona gelmişti. Ayrılmak istediğini öğrenince her şeyi bırakıp ona gelmişti!

Ama ya Çağla’nın dediği gibi gurur yapıp “tamam, boşanalım” derse? O dilekçenin sahte olduğunu da söyleyemezdi ona!  

__ Burada ne işin var?

Sesi kadar bakışlarını da sert tutmaya çalışıyordu Selen, neyse ki Korhan da donuktu. Bakışlarında ruhuna geçit vermeyen o duvarlar rol yapmasını kolaylaştırıyordu. En azından Selen öyle olduğunu umuyordu.
__ Seni almaya geldim, biraz konuşacağız.

__ Hıı… Sınavımın nasıl geçtiğini mi soracaksın yoksa?

Selen’in söylediği hiçbir şeyin önemi yoktu o an Korhan için… Bakışları onun o güzel solgun yüzünde gezinirken endişelenmemesine imkân yoktu! O halinin sebebi tam olarak neydi merak ediyordu. Öğrendiği ihanet mi yoksa… Gizlediği tehdidin altında mı eziliyordu? Bu düşünce öfkelendiriyordu onu, gerçekten böyle bir şeyi saklayabilir miydi kendisinden? Hissettiği öfke sayesinde endişesini belli etmiyordu Korhan.

Kor GibiWhere stories live. Discover now