Bizim eve geçtiğimizde kahkahalar ile gülmeye başladım. Oh olmuştu o kıza. İçin nasıl rahatladı.
"Güzelim biraz fazla olmadı mı?" diye sordu Talha.
"Ne alakası var? O kadar onu uyardım. Yan gözle bakmasaydı." dedim.
"Senin kıskanmanı seveyim." deyip bana yaklaşıyordu ki evin kapısı açılıp içeri annem girdi.
"Oh oldu o anne kıza. İnsanı sinirlendiriyorlardı." dedi annem. Atalarımız boşuna anasına bak kızını al dememişler.
"Kızım bugün baban nöbetçiymiş. Eve geç gelecek." dedi annem.
"Tamam anne." dedim. Annem bana bakmayı sürdürünce "Ne oldu?" diye sordum.
"Dışarı çıkıp gezin demek istiyorum. Zaten baban geç gelecek." diyen annem ile gülerek yanağına bir öpücük bıraktım.
"O zaman ben iki dakika üstümü değiştireyim." dedim ve hızlıca odama gittim. Annem ve Talha'yı yalnız bırakarak iyi mi etmiştim ki?
Siyah eşofmanımı ve sarı sweatshirt giyip odamdan çıktım.
Annem beni süzdü ve onaylamaz bir bakış attı.
"Beren gitmeden bir mutfağa gelsene benimle." dedi annem.
Onun ardından mutfağa girdiğimde "Kız az süslenseydin ya bu ne? Paspal paspal gezicek misin?" diye sordu annem.
"Beğeniyorsa beni böyle alsın. Yoksa hiç uğraşamamam." dedim.
"Damadım ile ayrılırsan seni sokağa bırakır onu evlat edinirim." dedi annem.
"Oha anne!" dedim.
"Sen ne dedin anneye bakıyım?" diyerek eli terliğini giderken koşarak mutfaktan çıktım.
Talha'ya dönüp "Hadi gidelim." dedim ve çekiştirerek evden çıktım.
"Güzelim bu ne acele?" diye sordu.
"Otuz sekiz numaralı , altı çicek desenli anne terliğini hak ettim az önce. Kaçmak için evden hızlıca gitmemiz gerek." dedim.
"Ayağın kırıkken böyle hızlıysan normalde ki halini merak ediyorum." dedi.
"Orasını karıştırma." dedim gülerek.