Ömer'den
Gözlerimi çalan alarma açtım komedinin alarmı kapatıp yüzüme gelen kızıl saçları görünce gülümsedim. Yana döndüm bir dirseğimi yastığın üzerine koydum oradan destek aldım avcumuda yanağıma koyup Defne'mi izlemeye başladım. Saçları yastığın üzerinde dağılırken kahkülleri ise dağılmıştı.
Saçlarını sevmeye devam ettim. Ne kadar süre izlediğimi bilmiyorum bir süre sonra yavaş yavaş gözlerini açması ile gülümsedim beni görünce tatlı tatlı baktı gülümsedi.
Ömer:Günaydın güzellik!
Defne:Günaydın sevgilim.
Yanağını sevdim gülümsedi.
Defne:Saat kaç?
Ömer:09.05 ti en son baktığımda.
Defne:Hadi kalkalım artık daha ben Alaz'ı bırakacağız okula Arya'yı alacağız Sinan'lardan. Sana dedim ama hafta içi kalmasınlar diye bak iki iş birden olacak!
Ömer:Bir şey olmaz güzelim Alaz'ı ben bırakırım okula sizde alırım sonra.
Defne:Neyse şimdi bunu konuşmayalım ben duşa gireyim daha sonra kahvaltı hazırlarım. Ayşe'de gelmiştir zaten.
Ömer:Dışarıda yiyelim mi bugün ister misin?
Gülümsedi
Defne:Olurr hem uzun zamandır dışarıdada yemek yemiyorduk çok iyi olur hatta.
Ömer:Neyse güzelim ben duşa giriyorum sen benim kıyafetlerimi hazırlar mısın?
Defne:E ama önce ben girecektim duşa
Dudağını büzdü. Bakışlarım dudağına kaydı gülümsedim aramızdaki mesafeyi kapattım.
Ömer:Benim tam şu an aklıma bir çözüm geldi inanamazsın.
Defne:Allah Allah neymiş o?
Ömer:Ben diyorum ki biz duşa beraber girsek, olmaz mı hemde vakitten kazanırız ne dersin?
Defne:Şöyle yapalım biz önce duşa sen gir. Beraber girersek o süre uzar vakit kaybederiz, ee açlıktan ölmek içinde çok gencim benide kaybetmesin.
Göz kırptı başını göğsüme koydum.
Ömer:Sen gidersen saniyesinde alırım canımı gelirim yanına. Sensiz yapamam ben.
Saçlarını öptüm. Daha sonrasında yataktan kalktık ben adımlarımı banyoya yönelttim Defne'de giyinme odasına gitmişti.
Defne'den
Ömer gittikten sonra giyinme odasına gidip kıyafet bakmaya başladım. Bugün çift kombini yapmak istiyordum onun için Ömer'in kıyafetlerine baktım ilk önce. Siyah renk balıkçı yaka bir kazak almıştım elime kumaşı ne çok kalındı nede çok inceydi gayet ideldi askısını dolabın ucuna astım. Altına ona uygun siyah pantolon aldım onuda kazığın yanına astım ayakkabı bölümünden siyah renkte bir ayakkabı aldım bir kenara koydum tekrar kıyafet kısımına gittim kahverengi bir kaban aldım. Diğer kıyafetlerin yanına koydum.
Kendi bölümüme gittim öncelikle Ömer'in kabanın aynısını buldum daha sonrasında ise siyah v yaka uzun kollu bir elbise aldım. Elbise dizimin üstünde bitiyordu. Elbiseme uygun siyah çanta aldım, çantamın sapları metalken aynı metalden sembol vardı çantanda. Elbisemin altına ise ince siyah renk bir kilotlu çorap almıştım çorap tenimi belli ederken çorapta siyah küçük küçük puantiye detayları vardı. Son olarak ise siyah renk çizme alıp kombini tamamlamıştım. Gülümsedim. Çok güzel olacaktık!
Ömer:Güzelim ben çıktım. Sen girebilirsin duşa.
Ömer'in seslenmesi ile kendi kıyafetlerimin olduğu bölümden çıktım banyoya girdim. On ya da onbeş dakika sonra duştan çıktım bornozumu giydim saçlarımı havluya sardım banyodan çıktım direkt giyinme odasına gittim. Seçtiğim kıyafetleri giydim kaban hala yerindeydi. Giyinme odasına gittim her zamanki gibi sade bir makyaj yaptım gözlerime eylanier çekince makyajım bitmişti. Son olarak parfüm şisesini aldım boynuma sıktım parfümü. Saçlarıma baktım sanırım artık gerçekten saçlarımı kestirmem lazımdı çok uzamış gerçekten!
Ömer'in giyinme odasından çıkması ile gözlerim ona kaydı kombin tahmin ettiğimden daha çok yakışmıştı. Bir adama giydiği her şey mi yakışır ama ya! Yerimden kalktım Ömer'de beni süzüyordu. Karşısına geçtim
Defne:Ben kabanımı alayım çıkarız aşkım olur mu?
Direkt giyinme odasına gittim kabanımı giydim. Hayret Ömer ilk defa elbiseme karışmamıştı. Başıma bir şey gelecek a dostlar. Giyinme odasından çıktım Ömer'de beni bekliyordu.
Ömer:Hadi güzelim çıkalım artık.
Defne:Tamam sevgilim
Komedinin üstündeki telefonu aldım çantama koydum nazik bir şekilde. Telefonu öylece içine atacak halim yok ya iphone sonuçta!
El ele tutuşup evden çıktık
*****
Alaz'ı okula bıraktıktan sonra Ömer bizi eve bırakmıştı.
Defne:Dikkatli ol lütfen.
Ömer:Sende dikkati ol güzelim. Bir sorun olursa napacağını biliyorsun.
Olumlu anlamda başını salladım Ömer alnımı öptü.
Defne:Arya anneciğim sen eve gir Ayşe ablan ilgilensin seninle. Ben geliyorum birazdan tamam mı?
Arya arabadan indi gözden kaybolunca Ömer'e döndüm
Defne:Bir gelişme yok değil mi?
Ömer:Yok.
Ömer'in elini tuttum bana baktı.
Defne:Bozma moralini bir şey olduysa elbet ortaya çıkar.
Ömer:Ters bir iş olduğu belli ama ne olmuş olabilir?
Defne:Şimdi düşünme bunları, bilmiyorum kafanı çok karıştırıyor bu sorular ama düşünmemeye çalış lütfen moralini bozma.
Tebessüm ettim ne diyebilirdim ki daha fazla? Keşke bir faydam olabilse yardım edebilsem ona...
Ömer:Takmamaya çalışıyorum ama olmuyor ki Defne bir yandan gerçek değilse o kadının anlattıkları annemin yaşadığı şey neydi o yalvarışaları... Çığlıkları... En önemlisi ise ben bunca yıl o adamı suçlamışken onu öldürmek için düşünmediğim şey kalmamışken ona bunca yıl nefret duymam. Ben o zaman ne yapacağım? Ama anlattıkları doğruysa o fotoğraf ne o zaman?
Defne:Endişelerini çok iyi anlıyorum ama böyle yapma lütfen doğru düzgün bir şey yemedin olmaz böyle.
Ömer:Tamam güzelim dikkat ederim.
Defne:Neyse ben artık gideyim. Bir gelişme olursa bana haber verirsin.
Ömer:Veririm.
Defne:Görüşürüz.
Ömer:Görüşürüz.
Dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum arından arabadan inip eve girdim Arya'nın sesini duyunca gülümsedim Ayşe ile bir şeyler konuşuyordu mutfağın kapısının önünde durdum Arya'yı dinlemeye başladım.
Arya:Yaa bence haklıyım. Hem Ece üzdü beni banane küstüm ona.
Ayşe:Bence bu kadar çabuk karar verme derim ben. Sonuçta Ece senin arkadaşın.
Arya:Hıı artık değil bir kere ben küstüm ona.
Dayanamayıp içeriye girdim. Arya'nın yanına gittim yanağını öptüm.
Defne:Kim benim aşkımı üzmüş bakayım.
Arya:Anneciğim ne zaman geldin sen?
Saçlarını sevdim
Defne:Sen o yüzden Ece'yle soğuktun bugün hadi anlat bakayım sen bana.
Arya anlatırken bende onu dinlemeye başladım.
Ömer'den
Sinan'la Burak'ın odaya girmesi ile bakışlarım onlara kaydı.
Burak:Naber?
Ömer:İyi siz?
Burak:Bende iyiyim.
Sinan'a baktım hayret bu zamana kadar karışması lazımdı bana. Şaşkınım!
Ömer:Ne oldu lan sana?
Sinan:Yok bir şey.
Burak:Böyle dediğine göre kesin bir şey var yok bir şey diyen birine bir şey olmuştur.
Sinan:Hayırdır lan Seda'yla takıla takıla ona mı benzedin?
Alayla güldü bende gülümsedim.
Burak:Haha çok komiksin! Söyle bakayım sen ne oldu?
Sinan:Yasemin'le tartışık.
Ömer:Siz her zaman tartışıyorsunuz.
Sinan:Yok bu sefer çok başka.
Burak:Her seferinde böyle diyorsun.
Sinan:Yok bu sefer kesin bitti.
Ömer:Her seferinde böyle diyorsun kızla konuşacağımız zaman barışıyorsun sonra.
Burak:Haklı.
Sinan:Kaç haftadır böyleyiz soğuk davranıyor bana. Bir şey olmuşta bana söylememiş gibi. Normalde hiç böyle olmazdı dediğiniz gibi barışırdık iki güne ama bu sefer cidden çok başka ya.
Burak'la birbimize baktık. Sinan ciddiydi hemde çok ciddiydi belliki gerçekten bir şey olmuştu bu sefer.
Burak:Nedeni sordun mu ne dedi?
Sinan:Soruyorum geçiştiriyor beni. Sonra tutuşuyoruz kavgaya. Çocukların yanında belli etmemeye çalışıyoruz ama sanırım bu sefer gerçekten bitti boşanacağız kesin.
Konuşurken sesi titremişti Sinan duygusal adamdı ve duygularını çok çabuk belli ederdi. Gerçekten üzgündü gözlerinde o hüznü görüyordum.
Ömer:Dur ne boşanması lan evlilik o kadar kolay biter mi doğru dürüst düşün Sinan. Dikkatli ol bak sonradan üzülme.
Burak:E siz hani bir yere gitmiştiniz kafa dinlemek için ne oldu orada?
Sinan:Ne kafa dinlemesi aramız daha çok bozuldu.
Ömer:Ben bir Defne'yle konuşayım konuşsun o Yasemin'le, öğrensin Yasemin'in derdini ona anlatır. Belki çözersiniz ne dersin?
Sinan:Kızı boş yere uğraştırma kardeşim. Teşekkür ederim yinede. E senin iş ne oldu?
Burak:Ne işi?
Ömer:Ben sana anlatayım.
Olup biten her şeyi anlatmaya başladım Burak beni can kulağı ile dinlerken Sinan'da bazen araya girip konuşuyordu
******
Serhat'tan
Telefondaki fotoğrafa bakmaya devam ederken ekrandaki kadına takıldı gözüm. Gülümsedim parmağım ile yaklaştırıdım ona.
Serhat:Demek yengem senin ha şanslıyımış valla kardeşim. Ama olan sana olacak be yengecim kardeşim ölünce çok üzüleceksin.
Yalandan dudağımı büzdüm üzülmüş gibi yaptım.
Serhat:Kıyamam aile draması. Iyy içim bayıldı!
Kahkaha attım. Evet ondan nefret ediyordum kardeşim olmasına rağmen ondan nefret ediyorum. Hakkettiğim hayatı onun yaşaması çok ağrıma gidiyordu yalan değildi. Ve son nefesime kadar ondan nefret edecektim.
Serhat:Özür dilerim kardeşim ama çocukların kaderi budur ailelerinin günahlarının bedelini en masumlar öder. Bu hikayede yanan sen oldun, ama mecbur yapacak bir şey yok!
Ona baktım babasına benziyordu fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla tanıyordum babası Ahmet'i. Ama onu öyle değil her şeyini en yakından takip ediyor her şeyini biliyordum ve elbet bir gün elime düşecekti sabırla o günü bekliyordum ben.
Serhat:Elbet bir hata yapacaksın. Elbet elime düşeceksin sevgili kardeşim!
Fotoğrafa uzun uzun baktım. Ardından peşine taktığım adamı aradım rapor almak için her an ne yaptığını o adam sayesinde öğreniyordum. Sonuçta para her şeyi çözerdi ve zekayı doğru kullanırsan sana kimse bir şey yapamazdı. Bunca yıl tek başıma yürüdüm kimseye güvenmedim, kimseyle aramda bir bağ olmadı çünkü güvenmek büyük bir aptallıktı duyguların seni yanlış yönlerirdi bende buna izin vermedim ve hayatım boyunca vermeyeceğim...
Serhat:Anlat bakalım neler yaptı biricik kardeşim!?
X:Bugün ilk olarak karısı Defne ile yemeğe çıktı arından Sinan'a gitti oğlunu aldı okula götürdü. Arından tekrar karısını aldı eve götürdü arabada uzun uzun bir şey konuştular bir sorun var sanırım. Son olarak şirkete gitti şimdi hala şirkette.
Serhat:Başka bir şey?
X:Yok abi.
Serhat:Tamam beni sonra tekrar ara bilgi vermek için.
X:Tamam abi!
Telefonu suratına kapattım gülümsedim
Serhat:Çok az kaldı bekle çok az kaldı felaketin olacağım senin.
Defne'den
Çalan telefonum ile okuduğum kitabı kapattım kimin aradığına baktım Ömer atıyordu gülümsedim. Telefonu açtım.
Defne:Efendim sevgilim?
Ömer:Napıyorsun güzelim?
Defne:Kitap okuyordum sevgilim sen napıyorsun?
Ömer:Şimdi bir toplantıdan çıktım seni arayayım sesini duyayım huzur dolayım dedim.
Defne:İyi demişsin.
Ömer:Özledim...
Kıkırdadım.
Defne:Aşkım daha iki saat bile olmadı abartmıyor musun?
Ömer:Ha sen özlemedin yani?
Defne:Öyle demeyelimde...
Ömer:Ne diyelim peki?
Defne:Tamam ya bende özledim.
Şu an kesin çarpık çarpık gülmüştür. Sanrım düştüm!
Ömer:Arya napıyor?
Defne:Oyun oynuyor prenses.
Ömer:Neyse güzelim benim artık kapatmam lazım prensesi bol bol öp benim yerime.
Defne:Tamam öperim.
Ömer:Ben seni müsait olunca tekrar ararım.
Defne:Tamam. Görüşürüz.
Ömer:Seni seviyorum.
Defne:Seni seviyorum.
Telefonu kapattı bende Arya'nın yanına gittim oyun oynuyordu yanına oturdum saçlarını öptüm.
Defne:Anneciğim napıyorsun burada tek?
Arya:Düşünüyorum.
Defne:Ne düşünüyorsun bakalım?
Ciddi bir surat ifadesi ile bana baktı.
Arya:Şimdi şöyleki anneciğim Ece'nin ihanetinin ardından sırtımdan vuruldum resmen ve ben bu saaten sonra yeni knkisine napsam diye düşünüyorum sence napayım?
Gülümsedim.
Defne:Anneciğim abartmıyor musun acaba?
Kaşlarını çattı.
Arya:Hııı hiçte bir kerem abartmıyorum.
Defne:Anneciğim tekrar konuşuruz özür diler Ece barışırsınız abartma bence.
Göz kırptım gülümsedim.
Arya:Afettmiyeceğim işte bananeğğğğ inat değil mi?
Defne:Şuna bak hele sen. Gel bakayım sen buraya!
Karınını gıdıklamaya başladım Arya ise bir yandan kahka atıyordu.
Arya:Yaa anne bırakır mısın?
Defne:Bak sen bizim küçük cadıya büyümüşte annesine trip atıyor!
Arya:Yaa!
Defne:Söyle bakayım bir daha anneye trip atacak mısın?
Arya:Hayır.
Defne:Söz mü?
Arya:Söz ya valla söz.
Defne:Bir daha trip atarsak ne oluyormuş?
Arya:Annem beni gıdıklıyormuş.
Gülümsedim ellerimi karnından çektim.
Defne:Afferim benim kızıma! Şimdi bir öpücük anneye.
Yattığı yerden dikleşti yanağımı öptü.
Defne:Ohh. Diğer yanak.
Diğer yanağımda öptü bende onun yüzünü öptüm böyle böyle beraber vakit geçirdik.
*****
Ömer'den
Ömer:Tamam Derya.... Evet Derya!... Acele mi etsen artık Derya!
Telefonda Derya'ya bir şey anlatmaya çalışırken artık yavaş yavaş sabrımın son demlerine geliyordum. Sinirle sakkalarımı kaşıdım.
Ömer:Dosyayla beraber yanıma gel!
Derya:Efendim?
Yok sakin falan kalamıyorum artık!
Ömer:DOSYA İLE BERABER GEL LAFININ NESİNİ ANLAMIYORSUN DERYA? SEN SALAK MISIN DERYA GEL BURAYA ÜÇ SANİYE İÇİNDE ODADA OL YOKSA KOVARIM SENİ DERYA!
Telefonumu kapatmamın ardından bir saniye ardından Derya'nın odaya girmesi ile ona baktım.
Ömer:Kapı çalma adeti nerede Derya!
Derya:Kusura bakmay....
Lafını kestim.
Ömer:Bakarım kusura falan! Sana ne oluyor böyle iyice laftan anlamaz oldun. Kendine gel artık! Şu dosyayı ver bana.
Korku ile dosyayı bana verdi dosyayı elinden alıp inceledim. Hata olan kısmı işaretledim Derya'ya verdim dosyayı.
Ömer:Odadan çık yerine asistan bul. Yarına kadar yeni asistanımı bulmuş olacaksın!
Derya:Ama Ömer be...
Tekrar lafını kestim dolan gözlerini görünce sinrimi yatıştırmaya çalıştım.
Ömer:Üç ayın var Derya üç ay içinde bu şirkete eski Derya olarak döneceksin. Üç ay vaktin var. Kendine gelmeden bu şirkete gelme. Şimdi asistan bakmaya başla yarının programını ona bırak işi düzgünce anlat tamam mı?
Derya:Tamam Ömer bey.
Yerimden kalktım telefonumu kabanımın cebine attım
Ömer:İyi günler dosyayı Demet'e verince çıkabilirsin.
Derya:Demet hanım erkenden çıktı Ömer bey napayım?
Ömer:Onuda sen düşün Derya!
Odadan çıktım. Şirkete çıkıp arabaya bindim. Depoya doğru yol aldım, kısa bir süre içinde depoya varmıştım. Depoya doğru ilerken başımla adamlara selam verip içeriye girdim.
Ömer:Bakalım bir gelişme var mı?
Adamımı aradım adamı yanıma çağırıp telefonu kapattım. Adam kısa süre içinde yanıma geldi...
Serhat'tan
X:Abi emin misin?
Konuşan adamıma baktım korku dolu gözlerle bana bakıyordu.
Serhat:Sana benim işime karışma demedim mi?
X:Ama abi daha çok erken bu iş için.
Serhat:Hayır tam zamanı. İki gün sonra başlıyoruz plana
Boş bakışlarımla karşımdaki duvara baktım uzun uzun bu iş iki gün sonra tamamen bitecekti. Öyle ya da böyle! Kapının kapama sesini duyunca konuşmaya başladım.
Serhat:Bu iş öyle ya da böyle bitecek Ömer. İki gün sonra ya sen öleceksin ya ben öleceğim...
Hellööö ben geldim 💫
Bugünün anlam ve önemi çok büyük 29 Ekim Cumhuriyet bayramı ne desem bilmiyorum o cümleler boğazımda takılı kaldı. Kısaca 29 Ekim Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun 🇹🇷🇹🇷
Bu bölüm benim içime pek sinmedi umarım siz beğenirsiniz 🙏🙏
Bir dahaki bölüme görüşmek üzere 🖤🖤
Seviliyorsunuz ❤️❤️