Yara Bandı Fabrikaları

By alzheimeryazar

51.2K 5.7K 5K

Tekrar o adama baktığımda olduğu yerde dikildiğini görmek merak uyandırmıştı. "Cehennem olun hepiniz! Gereks... More

1. Bölüm
2. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm

3. Bölüm

1.9K 234 184
By alzheimeryazar

Merhabalar! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Buraya bir tane bile olsa motivasyon sözü bırakır mısınız lütfen? Buna ihtiyacım var.

Keyifli okumalar.

__________

Bugün izin günümdeydim ve aklımda bir fikir vardı. Tabii bunu uygulamak için cesarete de ihtiyacım vardı. O adamın daha adını bile bilmiyordum ve ilk işim adını öğrenmek olacaktı. Tuhaf bir şekilde onunla arkadaş olmak istiyordum. Çünkü çok yalnız birine benziyordu.

Üzerime giydiğim siyah kot pantolonum ve beyaz tişörtüm ile normal görünüyordum. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptıktan sonra spor ayakkabılarımı ayağıma geçirerek evden çıktım.

Dün gece onunla beraber döndüğüm yolları tek başıma geri yürüdüm. Evinin önüne geldiğimde içimi tuhaf bir heyecan sarmıştı. Nasıl tepki vereceğini bilmiyordum ve biraz korkuyordum sanırım.

Apartmanın kapısını ittirdiğimde açık olması işime gelmişti. Hangi zilin ona ait olduğunu bilmiyordum. Kendim evinin olduğu kata çıksam çok daha kolay olurdu. Bir kat yukarı çıktıktan sonra titreyen elimle zile baktım. Yaklaşık on saniye sonra ayak sesleri gelmiş ve kapı açılmıştı. Açılan kapının ardından o gözüktüğünde gülümsemeye çalıştım. Gözlerinde yakaladığım şaşkınlık net bir şekilde görülüyordu.

"Merhaba." Diyerek ağzımın içinde mırıldandım.

"S-senin burada ne işin var?" Dediğinde etrafa kısa bir bakış attım.

"Gideyim mi?"

"Hayır, gitme." Aniden konuştuğunda kaşlarım yukarıya kalktı. "Yani, o kadar gelmişsin artık. Gitmene gerek yok." Eğildim ve ayakkabılarımı çıkarttıktan sonra yavaşça evin içine girdim.

"Oturma odasına geçiyorum o zaman?" Derken işaret parmağım ile oturma odasının kapısını göstermiştim.

"Tamam."

Çantamı ayakkabılığa astım ve oturma odasına geçerek tekli koltuğa oturdum. O da üçlü koltuğa oturmuştu. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissetmek beni geriyordu.

"Neden geldin?" Dediğinde dudaklarımı ıslattım ve oturduğum yerde biraz kıpırdanarak daha rahat bir pozisyon aldım.

"Ben, seni merak ettim." Sözlerimden sonra gözleri kocaman açıldı ve yuvarlak şeklini aldı. Bir an yanlış bir şey mi söyledim diye düşünmeden edemedim.

"Beni mi?" Kafamı olumlu anlamda salladım. Ağzından tuhaf bir ses çıkardı. Sanırım, gülmüştü ama emin değildim.

"O zaman ben sana bir şeyler ikram edeyim. Evde ne var pek bilmiyorum ama yoksa sipariş edebilirim." Diyerek ayağa kalktı ve bir şey söylememe izin vermeden odadan çıktı. Bu adam ilk gördüğüm adam ile aynı kişi miydi? Şaşkınlıkla gülümsedim.

Bir süre sonra bir bardak süt ve üç tane bisküvi ile gelmişti. Elinde sadece bir süt ile bir tabak vardı. Kendine getirmemiş miydi? Önüme küçük bir sehpa koyduktan sonra süt ile bisküvileri önüme bıraktı. Daha sonra üçlü koltuğa oturarak ellerini kucağında birleştirdi.

"Kendine getirmedin mi?" Dediğimde bakışlarını kaçırdı.

"Hayır, ben tokum zaten." Dediğinde anlayışla gülümsedim.

Eminim ki evinde başka süt ve bisküvi yoktu.

Oturduğum yerden kalktım ve sehpayı onun önüne çektikten sonra ben de yanına oturdum. Yüzündeki sargı bezine rağmen çok güzeldi.

"Ben de çok aç değilim zaten. Beraber yiyelim mi? Tekrar mutfağa gitmene gerek yok, yorulmazsın hem." Dedikten sonra sütten bir yudum aldım ve onun dudaklarına uzattım. İlk birkaç saniye ağzını açmadığında tiksinme ihtimali aklıma geldi ve elimi mahcupça geri çektim. Tam bardağı sehpanın üzerine bırakacakken parmaklarını bileğime doladı ve bardağı tekrar kendi dudaklarına dayayarak büyük bir yudum içti.

Gülümsedim ve onun da gülümsemesini sağladım.

Tabaktan aldığım bir bisküviyi ona verdikten sonra diğerini de ben yemeye başladım. Arada süt bardağını alarak bir yudum ben içiyordum, bir yudum da ona içirtiyordum. Bunları yediğimiz süre boyunca gözlerini benden hiç çekmemesi beni gerçekten germişti. Arada sütü dökecek gibi olsam da çok şükür dökmemiştim.

Sütümüzü içtikten ve bisküvileri yedikten sonra tabağı mutfağa bırakmış ve tekrar oturma odasına dönmüştüm. Bu sefer üçlü koltuğa değil, tekli koltuğa oturmuştum. O da sehpayı kaldırmıştı yerine.

"Teşekkür ederim, bisküviler lezzetliydi." Dediğimde gülümsemeye çalıştı. Çok kolay bir eylemdi halbuki.

"Ben de teşekkür ederim, ilk defa lezzetli geldi." Bakışlarımı kaçırdım. Bir şey mi ima etmeye çalışmıştı yoksa ben mi yanlış anlıyordum?

"Ben gideyim o halde." Dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı. Ayağa kalktım ve oturma odasından çıkarak çantamı sırtıma taktım. Kapıyı açarak dışarı çıktım ve eğilerek ayakkabılarımı da giydim. Doğrulduktan sonra ona doğru döndüm.

"Her şey için tekrar teşekkür ederim." Dedikten sonra omuzumun üzerindeki saçımı arkaya attım. At kuyruğu yaptığım için çok dağılmamışlardı.

"Ö-önemli değil. Belki yarın yine gelirsin." Kapüşonlusunun kollarını çekiştirdi. "Yani, belki beni yine merak edersin." Dediğinde gülümsedim.

İçime dolan sevgi ile belki de yapmamam gereken bir şey yaptım ve parmak uçlarımda yükselerek ona sarıldım. Kollarımı boynuna doladım ve bedenini kendi bedenime yasladım. Donup kaldığında kasıldığını hissetsem de umursamadım. Teninden gelen koku hoş bir kokuydu ama filmlerdeki gibi çikolata gibi kokmuyordu. Tuhaf bir kokusu vardı ve ter kokusu bile kendi kokusunu bastıramamıştı. Gülümsedim.

Tam geri çekilecekken belime dolanan kolları ile şaşırsam da sarılmaya deva ettim. İçten içe onun çok yaralı bir adam olduğunu düşünüyordum. bu tepkileri de bu yüzden verdiğini varsayıyordum. Kendini kaçık biri gibi göstermeye çalışsa da en ufacık bir sevgi de bile afallıyordu.

Kendimi geri çekmeye çalıştığımda ilk başta bırakmasa da sanki bunu bilerek yapmamış gibi aniden bıraktı. Yine de gülümsedim. O çok iyi bir adamdı. İyi ve güzel.

"Seninle arkadaş olmak güzelmiş. Artık sık sık seni ziyarete gelirim haberin olsun." Dediğimde gülümsedi. Ben de gülümsedim. Yüzünü görmesem bile gülümsemek ona yakışıyordu. Dişlerine gözüm kaydığında aklıma Ayşe'nin dedikleri geldi.

Çarpık dişli.

Hayır, dişleri çarpık falan değildi. İnci gibiydi aksine. Bu sefer gözlerine baktığımda gülümsediği için gözlerinin kenarlarındaki kırışıklıklar çekti dikkatimi. Aniden aklıma gelen şey ile hevesle bakmaya başladım yüzüne.

"Adın ne?" Dediğimde gülümsemesi kısa bir anlığına bozulsa da tebessüm etmeye başlamıştı.

"Mahir." Dediğinde içimden birkaç kez tekrar ettim ismini.

Mahir.

Güzel bir ismi vardı. Kendisi gibi.

"Hoş bir ismin var. Benimki de Melisa."

"Tatlı bir ismin var." Dediğinde olduğum yerde kıpırdandım. Sık sık iltifat alan biri değildim.

"Görüşürüz Mahir." Dediğimde elini tereddütle kaldırdı ve el salladı.

"Allah'a emanet ol Melisa." İçimde hissettiğim gıdıklanma hissi ile ona son kez gülümsedim ve arkamı dönerek merdivenleri inmeye başladım.

Binadan dışarıya çıktığımda gözlerim binada bir süre dolaştı. Tam dönüp gidecekken bir camda yapıştırılmış olan kiralık yazısı ile gözlerim kısıldı. Aklımdan geçen düşünceler büyük konuşmamı hatırlattı.

İnsanlar burada nasıl yaşıyorlardı ki?

Kafamı iki yana sallayarak düşüncelerimi kovdum ve arkamı dönerek sokaktan çıktım. Eve gidip biraz uyumak istiyordum.

Gülümsedim ve adımlarımı hızlandırdım.

Mahir özünde çok güzel bir adamdı. Ve bu sadece fiziksel olarak değildi.

__________

Bölüm sonu.

Sebepsizce Mahir'i çok seviyorum be. Sizi bir karaktere daha aşık edeceğim, hazır olun.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Görüşmek üzere.

:)

Continue Reading

You'll Also Like

320K 24.9K 23
Eski telefon numarasını galeri olarak kullanan kız...Kızın eski telefon numarasının yeni sahibi olan ünlü grubun gitarist ve solisti çocuk. -kitap ca...
501K 31.5K 42
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
724K 33K 32
"Ahu." dedi ve duraksadı. Saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Aşiret ağası olsam ne yazar. Kalbimin ağası sen olduktan sonra." ##########################...
1.5M 95.9K 49
Bir gerçek ailem klişesi. Düzgün yazılmış, saçma olmayan bir biyolojik ailem kitabı arıyorsanız, hoş geldiniz. Yalnız içeri girmeden uyarayım! Ankara...