✦ PUSULA ✦

By redndyellow

184K 22.1K 17K

Reva Devran, yaşadığı acı tecrübeleri sadece geçmişinde bırakmış soğuk yüzüyle her şeyi maskelemişti. Sadece... More

TANITIM/1.Bölüm 1 Temmuz'da.
✦ BÖLÜM 1: "Kapışma"✦
✦ BÖLÜM 2: "İddia"✦
•UFAK BİR ALINTI•"Kutup Yıldızı"
✦ BÖLÜM 3: "Galip ve Mağlup" ✦
✦ BÖLÜM 4: "Öfkeli Bir Kadın"✦
✦ BÖLÜM 5: "Karayev Cehennemi"✦
✦ BÖLÜM 6: "Pişmanlık"✦
✦BÖLÜM 7: "Karayev İni"✦
✦BÖLÜM 8: "Düşmanın Koynunda"✦
✦BÖLÜM 9: "Değişen Düzen"✦
✦BÖLÜM 10: "Nefret Tohumları"✦
✦BÖLÜM 11: "Kılıçlar Çekilirken"✦
✦BÖLÜM 12: "Eski Defterler"✦
✦BÖLÜM 13: "Bir Günlük Ateşkes"✦
✦BÖLÜM 15: "Kaçış"✦
✦BÖLÜM 16: "Geçmiş"✦
✦BÖLÜM 17: "Lale'nin Oğlu"✦
✦BÖLÜM 18: "Ateşe Doğru"✦
✦BÖLÜM 19: "Kutup Yıldızı"✦
✦BÖLÜM 20: "Özel Konuk"✦
✦BÖLÜM 21: "Başlangıç"✦
✦BÖLÜM 22: "Yörüngesine Hapsolan Gezegenler"✦
✦BÖLÜM 23: "Sürpriz"✦
✦BÖLÜM 24: "İlk Yalan"✦
✦BÖLÜM 25: "Maskeli Balo"✦
✦BÖLÜM 26: "Küçük Sarışın"✦
✦BÖLÜM 27: "Ben kazandım."✦
✦BÖLÜM 28: "Kuzey'in Kadını"✦
✦BÖLÜM 29: "İhtiyar Kadın"✦
✦BÖLÜM 30: "Tuzak"✦
✦ BÖLÜM 31: "Votka Şişesi"✦
✦BÖLÜM 32: "Çıkmaz"✦
✦BÖLÜM 33: "Sihirbaz"✦

✦BÖLÜM 14: "Küçük Bir Devran Meselesi"✦

4.6K 723 517
By redndyellow



YILDIZLAMAYI,🌟🌟🌟




🌟🌟🌟🌟





Yorum yapmayı, lütfen artık unutmayın. 🤍









Bu bölüm,

@didem_yrtdr 🌙💖

@aleynkilic🥀♥️

@arzu60600🌼💛

@kaleinaa🌺💞

adlı KuzRev kızlarına armağan edilmiştiiiiir. Yorumlarınızı çok seviyorum! Hikayeye verdiğiniz değer için size çok teşekkür ederim... (Geri kalan 4 kişi diğer bölüme! Ve yeni gelen kişiler de sonraki bölümlere.)

Keyifli okumalar! 🖤

3.GÖZ

Reva, üzerinde kalçasını kapatan bir tişört ve altındaki siyah şortla bir yandan oldukça salaş görünse de, diğer yandan yarım bağladığı sarı saçları, Kuzey'den çaldığı büyük siyah güneş gözlükleriyle oldukça havalı görünüyordu. İkisi beraber restorana girdiğinde birkaç kişinin bakışları onlara takılmıştı bile.

Kız kendine makarna söyleyecek olsa da adamın doktorun söylediği üzerine ikisine de sebze ve et ağırlıklı bir yemek söylemesine katlanmak zorunda kalmıştı. Çünkü hasta olmayı hiç sevmiyordu ve bir an önce iyileşmek için önden sunulan bu iğrenç sebze çorbasını içmek zorundaysa, midesindeki bu yanma hissi düzelene kadar içecekti! Yarına bir bira alabilirdi öyle değil mi?

-Efendim..." Ercan yanlarında belirince ufak peximetleri çorbanın içine atıp, arada çaktırmadan Kuzey'in çorbasına fırlatan Reva gülümsedi.

-Hoşgeldin Ercan, gelsene." Genç adam kafasını sağa sola sallayarak elindeki ilaç torbasını kızın yanındaki koltuğa bıraktı ve diğer elindeki telefonla kimliği de masaya koydu.

-Teşekkürler efendim, ben yedim. Size eşyalarınızı getirmiştim." Reva, çorbayı içmeye devam ederken lokmasını yutup söylendi.

-Eve nasıl girdin demiycem çünkü bünyem zayıfladı, sinirlenmek istemiyorum. Ayrıca hastane işlerini halletmekten yemek yemiş olamazsın, yesen yesen Karayev azarı yemişsindir." Kuzey, onun söylediğine göz devirip bitirdiği çorba kasesini eliyle hafifçe ittirdi ve Ercan'a döndü.

-Şirkete gidip yarınki toplantıyı ertelemelerini söyle." Reva'nın içtiği çorbanın boğazında kalmasına neden olacak cümleyi kurdu. "Lale Hanım gelecek." Bol su içerek boğazındaki gıcığı yok eden kız, kirpiklerini kırpıştırmadan edemedi. Ercan yanlarından uzaklaştığında sormak istedi.

-Lale Hanım mı?" Doğru ya, günlüğünü okumuştu, annesini tanıyordu. Adamın bariz bir şekilde sinirlendiğini sıktığı çenesinden anlasa da, bozuntuya vermeden kafa salladı Kuzey. Neden anne demiyordu ki? O mu demiyordu yoksa... Lale Hanım mı izin vermiyordu?

Kuzey'in bir an restoranı incelerken iki saniyeliğine daldığını fark edince anladı. Kadın izin vermiyordu.

-Bitirdiniz mi efendim?" Son kaşığı alıp tabağı garsona uzattı Reva ve kız yanındaki garson arkadaşının tepsisine kaseleri koyduğunda keyifle ekledi.

-Hayatımda yediğim en sağlıklı çorbaydı!" Garson kız buna ne diyeceğini bilemeyip gülümseyerek uzaklaştığında, Reva'nın burnunu kırıştırıp, yüzünü çorbanın tadından dolayı buruşturmasına dayanamadı, güldü Kuzey.

-Abartma Devran, tadı harikaydı." Sarışının yeşilleri hayretle açıldı.

-Ne? Harika mı? Kim ıspanaklı bir çorbayı sever?!" Onunla atışmazdı ama kıza sataşmamak elde değildi, üstelik hata yapmışken...

-Pırasa." Kız tek kaşını kaldırınca daha çok gülmemeye çalışarak tekrarladı düzeltmeyi. "Pırasa vardı." Reva, omuz silkerek geçiştirdi bu bilgiyi.

-İki yeşili de günahım kadar sevmiyorum." Gizli bilgi söyler gibi eğilerek fısıldadı. "İkisinden biri olduğuna emindim." Sonra suyundan koca bir yudum alıp sırf sessizlikte oturmamak için sohbet açmak istedi, Kuzey'in sessizliği onu konuşturuyordu. Rüzgar'da da yaşadığı bir durumdu bu. "Ee, sen hep böyle şeyler mi yersin? Pizza, hamburger, tavuk dürüm falan yok yani..."

-Evet, böyle şeyler yerim. Saydıklarının iğrenç olduğunu düşünüyorum." Reva, göz devirince ekledi. "Senin aksine ben vücuduma iyi davranıyorum." Kız alt dudağını ağzında yuvarlayarak onu arsızca süzdü.

-Bunu görebiliyorum." Gerçekten konuşması ve tavırları öyle tahrik ediciydi ki, Kuzey böyle bir anın eski Reva'nın aklına gelişiyle bozulmasına içinden lanet okudu. Ne olmuştu da o fotoğrafta kameraya bile çekinerek gülümseyen kız şimdi daha farklı gülüyordu?

İkisi de aynıydı. Ama sanki bambaşka iki insan gibilerdi. Birindeki Reva çok saf görünüyordu, hafif şapşal, inek öğrencilerden biri, uysal ve sevecen. Resmen gülüşü bile değişikti. Yanakları dudakları üste doğru kıvrıldığı için hafif yuvarlak oluyordu, kaşları daha düz geliyordu, gözlerinin içi gülüyordu.

Şimdi ise... Çok seksi, kendinden emin, özgüvenli ve yakıcı bir gülüşü vardı. Dudakları yanlara doğru kıvrılıyor, kaşları biraz havalanıyordu, gözlerinin içinde çok başka kıpırtılar vardı.

O zamanki yeşiller saf mutlulukla doluyken şimdiki yeşiller bir perdeyle gizlenmişti sanki. Şuanki Reva'yı tercih ederdi tabii, her ne olursa olsun onun saf insanlarla arası hiç yoktu.

-Afiyet olsun efendim." Yemekler geldiğinde Reva iştahla yemeye ve arada manzaraya bakmaya başlarken, Kuzey de etinden iri bir parça kesip ağzına attı.

-Motor kullanmayı sever misin?" Karayev'in bir sohbet başlatmasına sevinse mi yoksa aynı anda kendisinin de,

-Lale Hanımla mı görüşeceksin?" Demesine üzülse mi bilemedi. Adam bariz bir şekilde gerilip suyunu yudumlarken, çatalıyla etini didikleyip gözlerini kaçırmadan baktı Kuzey'e. "Söylersen ben de senin bir sorunu cevaplarım." Dedi uzlaşma sunarak. Delikanlı onun yüzüne bile bakmadan etini kesince o da yemeğine döndü ama bir dakika sonra tok sesini duydu.

-Evet, Azerbaycan'dan geliyor." Reva, boğazına oturan yumruyu yok saymaya çalışarak püresinden ağzına attı ve eriyen patatesi midesine yollarken, merakla devam etti.

-Kaç gün kalacak?" Kuzey, kendi soru hakkını hatırlatmak ister gibi bıçağı tabağın yanına koyduğu an omuz silkti Reva. "Motoru da çok severim ama araba kullanıyorum genelde."

-Başka bir şey soracaktım." Adamın huysuz sesine gülmeden edemezken, dudaklarını birbirine bastırıp sevimli bir şekilde omuzlarını kaldırdı.

-Söz ağızdan bir kere çıkar Karayev, önce bunu sormuştun." Kuzey "hıh" gibisinden bir nefes verince oyuncu bir sesle devam etti. "Ama istersen, devam edebiliriz. Gittiği yere kadar." Adam sırf onun gıcıklığına gözlerini kısarak kendisine bakıp lokmasını çiğnerken dudaklarını incelememeye çalıştı Reva. Herifin dudakları kendisininki kadar biçimli ve kalındı, yemek yerken kıpırdaması dikkatini dağıtıyordu.

-Ne kadar isterse o kadar kalacak, gelmeye ikna ettim, kalmaya edebilir miyim bilmiyorum." Dürüst ve gerçekçi bir cevaptı, Reva kafa sallayınca merakla sordu. "Senin biyolojik annen, onunla aranız nasıldı? Şimdiki annen, Elvin Devran, iyi birine benziyor..." Başta annesinden konu açılınca asılan yüzü Elvin'in adını duyunca gülümsemişti.

-En iyisidir o. Biyolojik annem..." yemekten bir çatal alırken, alt dudağını kıvırıp manzarayı izledi. "Onunla aramız yoktu, yani ben olması için çok çabalardım ama..." kafasını sağa sola salladı. "Birine kendini zorla sevdiremiyorsun."

Lale Hanım da Kuzey'e bunu söylemiş, öğretmişti.

"Seni zorla sevemem ya! Sevmek zorunda değilim. Birine kendini zorla sevdiremezsin!" demişti Asaf Karayev'in küçük versiyonundan intikamını alırmış gibi ve Kuzey "Ama tüm anneler çocuklarını severler!" diyince de iğrenir bir ifadeyle bakıp kapıyı yüzüne çat diye kapatmıştı.

-Haklısın, sevdiremezsin." Reva, yemeğin güzel olduğunu kabullenerek daha iştahlı yemeye başlamıştı. Karayev'in yemek zevki de evinin dekorasyonu gibi hiç fena değildi.

-Baban? Onunla aran nasıldı?" Kuzey'in ellerinin duraksadığını fark edince dudağını dişledi kız, işte bunu çok merak ediyordu. Annesinin canavar dediği adam Kuzey'e neler yaşatmıştı? Delikanlı birkaç saniyede babasıyla yaşadığı tüm anları gözünün önünden geçirir gibi oldu.

Onunla olan güzel anlar bile iğrençti, onu insanlarla tanıştırırken kasıla kasıla oğlu olduğunu söylemesi, kendisine çok kitap alarak gözünü boyamaya çalışması... Bu anlar bile onun kibiri yüzünden hep gölgelenmişti.

Çünkü o hareketleri bile "Asaf Karayev'in varisi Kuzey Karayev" diyebilmek için yapıyordu. Biliyordu Kuzey, onunki gösterişti sevgi değil. Sevgi öyle olmazdı, insanın içini ısıtırdı. Kitaplar öyle söylerdi, kahramanların hepsi sevildiğini hisseder, o sıcak hissi anlatırdı. Kuzey'in içi buz gibiydi, kutup gibi.

-O...Tanışmak istemeyeceğin kadar berbat biriydi." Demek ölmüştü, Reva ister istemez derin bir nefes aldı. Annesinin yaşadıklarından sonra onun yaşamasına üzülürdü doğrusu. Kuzey'in devam edeceğini sandı ama adam, yemeğini bitirmiş olduğu için çatal bıçağı tabağa bırakıp dudaklarını sildi. "Bitirdiysen kalkalım." Kalan son sebzeleri ağzına atarken kafa salladı Reva.

-Kalkalım." Uzaklaşmışlardı kilometrelerce, basit görünen bir soruyla hem de.

Hesap ödeyeceğini düşünerek kasanın önüne geçtiklerinde kimliğinin yanında cüzdanını getirmeyen Ercan'a içten içe Kuzey tadında sövdü Reva, ama neyse ki Kuzey de arkadaşının işletmesi olduğunu söyleyerek hesap ödememişti de, bu içinde kalmamıştı kızın.

Arabaya bindiklerinde Kuzey'i inceliyordu ama adam başını ona çevirmeden mırıldandı.

-Kemerini tak, Devran." Reva, yine de yeşil gözlerini ondan çekmeden kemerini takınca başını ona çevirmek zorunda kalmıştı. "Ne?"

-Sana sorduğum soru için bana kızdın." Kızın yaptığı tespite bir şey demeden arabayı çalıştırıp direksiyonu kırarak park yerinden çıktı. "Babandan nefret ediyorsun ve onun sana yaşattıklarını hatırlattığım için bana sinirlendin. Değil mi Karayev?" Kuzey, sessiz kalınca onun bileğine dokundu ama adam sinirle elini çekmişti.

-Annemin günlüğünden onun zalimliklerini okuyup bana bunu sorduğunu anlamayacak kadar aptal biri miyim Reva?" Sesi bağırmaya çok yakındı, boynunda bir damar atmaya başlamıştı hatta. "Tespit yapıyormuş gibi davranma, onun iğrençliklerini çoktan biliyorsundur! Anneme, bana her günü zehir ettiğini zaten biliyorsun!" İşte şimdi bağırıyordu, hem de deliler gibi. "Siktiğimin psikoloğu gibi konuşmayı kes. Senin karşında kandırabileceğin ufaklık Emre yok!"

-Ne diyorsun sen?!" Reva da kaşlarını çatıp kendisine vücudunu iyice çevirdiğinde sakinleşmek ister gibi burun kökünü sıktı Kuzey. "Günlükte okumasam da bunu sana sorardım! Karşılıklı soru soruyorduk. Sen de bana biyolojik annemi sordun! O zaman sen de biyolojik annemi mi araştırdın?! Hayır! Eee?" Aslında araştırmıştı, bu yüzden gözlerini kaçırdı Kuzey ama Reva onun yola bakmak için yaptığını sandı çünkü o anda anlam yükleyemeyecek kadar hasta ve sinirliydi. "Emre'yi araya katmanı hiç saymıyorum. O böyle aniden öfkelenecek kadar ufaklık değildi en azından!" Aslında bu koca bir yalandı, Emre de çabuk öfkelenirdi ama o an Kuzey'i sinir etmek için böyle söylemişti. "Çek kenara iniyorum lan ben." Kemerini açtığını belli eden ses geldiği an göz devirdi Kuzey.

-Saçmalama tak şu kemeri." Reva kapıyı açar gibi olunca kilitleyip kükredi. "Siktiğimin kemerini taksana!" Kız yumruğunu onun omzuna geçirip daha yüksek sesle bağırdı.

-Takmıyorum işte! Takmıyorum lan! Çek kenara! Bas bas bağırırım gerizekalı!" Ona iyi davranma planına ne oldu bilmiyordu ama Reva'nın pek yardımcı olmadığı kesindi. Yine de kızın hasta olduğunu sesinin çatlamasından hatırlayınca -yüzü de kıpkırmızı olmuş beyaz yanakları hemen ısınmıştı- sakinleştirdi kendini.

-Reva, tamam fazla kalmadı yalıya." Onun kolunu tırmalarken Kuzey'i sarsmaya çalıştı Reva durması için -elbette dizideki salak kızlar gibi direksiyonu çevirip kaza yaptırmayacaktı, canına susamamıştı- ama nafileydi, herif yerinden kıpırdamıyordu bile.

-Yok ya! Oldu paşam. Çek diyorum çek, şerefsiz. Senin arabana mı kaldık? İnsan gibi davranmayı öğren sen önce! Hey, kime diyorum çeksene kenara!" Genç adam kırmızı ışıkta aniden frenleyip durunca öne doğru savrulan Reva'yı kolunu uzatarak hızla tuttu.

-Yavrum rahat dur." Göğüsleri adamın dirseğine değiyordu ve iri eli de cama yaslanmıştı Kuzey'in, önünde kemer görevi görürcesine düzdüz duruyordu kolu. Reva önüne doğru düşen saçlarının arkasından ona dik dik bakacak şekilde başını çevirdi ve kaşlarını daha da çattı.

-Yavrun senin babandır! Hayvan oğlu hayvan!" Kapıyı açmak için zorlayınca Kuzey onu belinden kavrayıp hızla kendine çekti ve kucağına oturttu. "Bırak! Bırak yoksa çok kötü olur." Genç adam kollarını gevşetse de -tırnaklar can yakıcıydı- bırakmadı ve kulağına fısıldadı.

-Reva, sakinleş..." ses tonu tok ve kadifemsiydi. Üstelik söylediği cümleyle birleşince şeyi hatırlatmıştı.

Efran'ı.

Bir anlık geçmişe gider gibi olup sakinleşirken, Kuzey'in sesini duydu yeniden. Onun sesi Efran'ınkine kıyasla daha güçlü ve pürüzsüz geliyordu kulağa.

Nereden çıkmıştı şimdi Efran?

Ya da Efran ve Kuzey'i karşılaştırmak...

-Ateşkes devam ediyor, seni yalıya bırakacağım ve bir daha yüzümü asla görmeyeceksin." Reva, istemsizce kafasını ona doğru çevirdi burun buruna geldiler. Yeşillerini saniye saniye öfkenin terk edişini izledi Kuzey. "Doğru duydun. Kulüpten tamamen vazgeçiyorum. Artık görüşmüyoruz."

Kızın istemsizce canı sıkıldı. Ne kadar sinir bozucu biri olsa da kendi gibi inatçı biriyle uğraşmak çok keyifliydi aslında...

-İyi." Diyebildi sadece ama beraberinde gözleri Kuzey'in dudaklarına kaydı. "O zaman seni bir güzel yenmiş oluyorum ben de." Bu cümlenin onu kışkırtmasını umsa da Kuzey nefes verir gibi olgun bir tavırla gülmüştü.

-Sen öyle düşünmek istiyorsan..." yeniden yeşilleri onun siyah gözlerine dikti Reva. Ellerini genç adamın boynuna çıkartırken, dudağının bir köşesini küstah tavrıyla kıvırdı.

-Beni özleyeceksin. Baş edemediğin Devran'ı yani." Hala kışkırtmaya çalışması Kuzey'in keyfini yerine getirmişti. Bu kız gerçekten tehlikeli ve çok dengesizdi. Kendisi gibi.

-Unutmayacağıma emin olabilirsin." Reva'yı kucağından kaldırıp tekrar koltuğuna koydu ve ona sormadan kemerini hızla taktı. "Seni bırakayım ve bu şeyi iyi bitirelim olur mu?" Kafa salladı kız, nedense onunla araba yolculuğu yapma fikri taksiyle gidip böyle ayrılmaktan daha iyi bir fikir gibiydi. "Kardeşin de orada mı olacak?" Kuzey'in sorusuyla yerinde rahatsız bir şekilde kıpırdandı.

-Bilmiyorum." Kaşlarını çatmış kollarını göğsünde kavuşturmuştu yolu izler gibi yaparken. "Ona kızgınım, şuan onunla ilgili bir şey düşünmek istemiyorum."

-Neden kızgınsın? İyi birine benziyor." Reva kendine bakınca omuz silkti. "Masum görünüyor." Alayla güldü kız.

-Evet bana kardeş değiliz diye yalan söyleyip yabancıymışım gibi kovarken de çok masumdu." Bunu söylediği zaman kendini bir parça kötü hissetti. Çünkü sarışının içinde bulunduğu ruh hali o dönem çok kötüydü, işkence görmüştü ve Rüzgar'ı bile kendinden uzağa itmişti. Hastalık vücuduna duygusallık mı getirmişti bilmiyordu ama içine çöreklenen sıkıntıyı engelleyemedi.

-Sana yalan söylediyse bunu isteyerek yapmamıştır." Dedi Kuzey, gözleri yoldaydı ama dikkatini kıza vermişti göz ucuyla onun yüz ifadesini görebiliyordu. "Bence onun gibi birinin isteyeceği türden bir ablasın." Söylediği Reva'yı hafifçe gülümsetti.

-O niyeymiş?" Diye sordu merakla, dirseğini cama yaslayıp avucunu yanağına dayayarak ona bakmaya başlarken.

-İnsanları ilk görüşte iyi tanımaya başladım. Saf, içine kapanık, sessiz, korkak ve anksiyetesi olan birine benziyor." Söyledikleri doğruydu. "Öyle biri için senden daha iyi bir abla olamazdı." Reva, ıslık çalınca bakışları kıza döndü.

-Beni övüyorsun. Utanmasan keşke benim olsa diyeceksin, ama hiç heveslenme. Sen insanlara çok saygısızsın." Kuzey, omuz silktiğinda ciddiyetini koruyarak devam etti. "Bilmiyorum, affetmek pek benlik şeyler değil. Eva'nın yerinde olsam aynısını yapardım o anda, sebepleri vardı, yalnız olmak istedi... Ama bana yapılınca koydu işte."

-Bir günlük ateşkesi onunla da yap?" Kaşlarını çatan kız "nasıl yani" der gibi kendisine dönünce açıkladı. "Bugünlük affet, sonra acısını çıkarırsın. Ona da bir Karayev ateşkesi yap gitsin, sonra burnundan getirirsin. Bugün senin için çok üzüldü, yüzünden belliydi."

Onların arasını düzeltmek için söylediği cümleler Reva'yı gülümsetti. Kuzey ise bunu sadece Reva'nın yalnız olmadığını bilmek için yapıyordu, aslında zaten yalnız falan değildi ama yanında kan bağının olduğu bir bücür olmasını kendisi çok isterdi, Reva'nın da hazır varken yanında olmasını istiyordu. Tek çocuk olarak büyümek kötüydü, insan daha bencil büyüyordu, paylaşmayı geç öğreniyordu en azından Kuzey için böyle olmuştu. Hoş o zindan adı verdiği evdeki tek sorun kardeş sevgisi eksikliği değildi.

-Sağa dönüyorum değil mi?" Adamın sorusuna kafa salladı ve sokakta ilerlerken eve yaklaştıkları için kemerini açtı. "Bu kemerle derdin ne senin, araba durunca aç." Reva göz devirdi ve alayla konuştu.

-Neyse ki bu cümleyi de bir daha duymayacağım." Arabadan indiklerinde kız yalının demir kapısına yürüyecek gibi oldu ama gitmeden arkasına baktı. Ona bir şeyler söylemek istiyordu ama ne... Lale Hanımla nasıl görüşeceklerdi acaba? Merak ediyordu, hatta orada olmayı bile isterdi ama düşününce bu saçma bir istekti.

İçten içe biliyordu nedenini. Reva, düzeni değiştirmeyi çok severdi ve bu kabalıkla büyüyen, nezaket nedir bilmeyen, insanlara mesafe koyan, canavar görünümlü adamın aslında derinindeki merhameti çıkarıp onun kendini keşfetmesini istiyordu. O değişimin kızıydı, ama bunu yapamazdı. Çünkü Kuzey de kendisi gibi inatçıydı ve onu değiştirirken kendisi de değişebilir, koruyucu kabukları bu uğurda kırılabilirdi.

-Reva..Kızım!" Elvin'in sesiyle düşüncelerinden çıkıp başını kadına çevirdi ve birkaç adımda yanına gelen annesi kollarını ona doladı. "Telefonlarıma çıkmadın, Volkan da evde diyince.." Reva'nın yüzüne gelen sarı tutamları ittirirken gözleri Kuzey'e ilişti. "Karayev." Dedi selam verir gibi kafasını tamamen ona çevirirken.

-Elvin Hanım." Diye bir karşılık verdi Kuzey de. Aralarında uzun bir bakışma oluşunca Reva sorun olmadığını gösterircesine kadının kolunu sıktı ve gülümsedi.

-Rahatsızdım, Kuzey beni hastaneye götürdü." Elvin, alışkanlığın getirdiği bir hareketle elini kızın alnına yasladı. "İyiyim şimdi..." aklına gelen ilaçları arabadan alan Kuzey ikisinin yanlarına geldiğinde Reva'ya değil Elvin'e uzattı torbayı. Yalıya gelmesi iyi olnuştu kızın. Anneler, çocuklara çocukların kendine baktığından daha iyi bakarlardı.

Yani öyle olmalıydı, değil mi?

-İlaçları burada. Bol sıvı alması, sağlıklı beslenmesi gerekiyor." İmalı bir bakış attı kıza. "Sıvıdan kastım alkol değil."

-Tüh." Diye yalandan sızlandı Reva. Elvin, torbayı almış içindekilere göz atmıştı. Kuzey, arkasını dönüp arabasına ilerlerken koyu kahverengi gözleri Reva'ya kaydı ve kızın biraz kararsız olduğunu gördü.

Sanki bir şey söylemek istiyordu ama söyleyemiyordu, öylece onun gidişine bakıyordu. Onun bu yarım cümlesi için bir fırsat yaratmak ve kızını hastaneye götürdüğü için karşılığını vermek isteyen kadın arabanın kapısını açan delikanlıya seslendi.

-Kuzey!" Reva da genç adam da aynı anda kendisine şaşırarak bakınca tüm içtenliğiyle gülümsedi. "Hemen kaçmak yok, gel biraz içeri. Fazladan patlamış mısırımız var." Kız onun yemek zevkini henüz tam olarak çözemese de Kuzey'in öyle yağlı ve abur cubur türünde bir şeyi yemeyeceğini hissedebiliyordu şimdiden.

-İşlerim vardı, size iyi eğlenceler Elvin Hanım." Genç adam, teklifi kibarca reddettiğinde Elvin, Reva'nın yanından geçip ona doğru birkaç adım attı ve gülümsemesinin yerini sahte bir şaşkınlık aldı.

-Ben soru sormadım ki Karayev. İşlerin bekleyebilir, hadi." Arkasını dönüp eve doğru ikisini de beklemeden ilerlerken -özel konuşabilirlerdi- Reva bıyık altından kıs kıs gülmekle meşguldü. Kuzey, arabanın kapısını kapatıp kızın yanına geldiğinde kalın dudakları arasından bir nefes saldı.

Reva annesiz büyümüş olabilirdi ama görüyordu ki Elvin Devran... Çok büyük bir şanstı. Çok ama çok büyük bir şans.

-Devran kadınları hep böyle sinir bozucu, dediğim dedik ve inatçı mıdır?" Demeden edemedi yaptığı emrivakiye yönelik, Reva ise omuz silkti.

-Tencere dibin kara konuşmanı kes de film izleyelim Karayev." Kuzey'in kolundan tutarak demir kapıdan geçtikleri anda fısıldayarak ekledi. "Büyük bir ailem olduğunu söylemiş miydim sana?" Bunu söylememişti ama birkaç kez isimlerini haberlerde gördüğü insanların hepsini bir arada görmeyi de adamın hiç beklemediği kesindi.

Aynı anda yirmi kişinin kafası ona döndü.

-Siktir."

Halletmesi gereken küçük bir Devran meselesi vardı anlaşılan.


•✦ ✧PUSULA  - Bölüm Sonu ✦ ✧•



•Diğer bölüm önceki bölüm gibi uzuuuun olacak sanırım... Çünkü aile sahnesini kesmek istemediğim için burada bitti.

•Bakalım Kuzey bizimkilerle iyi anlaşabilecek mi? (Instagramdan takip edenler Acar'ın tepkisini görmüştür... Kızlarını paylaşamıyor adam...)

•Lale Hanımla Kuzey arasında neler yaşanacak?

•Reva Lale Hanım'ı görebilecek mi?

•Efran Reva'nın hayatına nasıl bir giriş yapacak?

•Kuzey babasıyla nasıl şeyler yaşadı?

Anlatılacak çok fazla şey ve minik parmaklarım var akxmsmsmsm.

•Geçen bölüm "ekstra bölüm için" geçilemeyecek bir sınır koydum çünkü elimde hiç bölüm yoktu ve SHB yazmam gerekiyordu. Ama bu sefer elimde bölüm var. O yüzden





460 Yıldız&Yorumu unutmayın. 🌟



•Belki yüzüncü söyleyişim ama yine söyleyeyim, normalde "yıldız sınırı" yeni bölümün gelmesi için zorunludur. Bende bu durum "ekstra bölüm" için geçerli. Bu hafta 5 pusula bölümü atmış oluyorum. Yani normalde bir yazar 1 bölüm atıp sınırın geçtiği takdirde yeni bölüm atarken benim sınır koymamdaki tek amaç 2. Yani ekstra bölümü o hafta içi atmak. Çünkü ekstra zaman ayırıp yazdığım bir şey ekstra karşılık alıyorsa ben bunu yayımlarım. Ama sınırı geçmezse bölümü asla atmayacak mıyım? Tabii atacağım sadece geç gelecek. Haftada bir gibi. Dediğim gibi olay sadece bundan ibaret. Yani yıldız sınırı koymuyorum yeni bölüm için, ekstra 2. Bölüm için koyuyorum. Yoksa bu yıldız sınırı moralinizi bozmasın.



•Her bölümü itinayla okuyup yıldızlamayanları da saygıya davet ediyorum. Tabii varsa.


Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,
INSTAGRAM; tutkudevran


Reva Devran Instagram> @revadevran

Kuzey Karayev Instagram> @kuzeykarayev








Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

988K 65.3K 51
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
805K 55.3K 34
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
EHVENİŞER By S. Nur Unat

Mystery / Thriller

2.9K 445 54
"Ehvenişer ne demek biliyor musun?" Diye sordum sesimi ifadesiz tutmaya çalışarak. Elleri ceplerinde camdan dışarıyı seyrediyordu. Gri gömleği, geri...
GÖLGE By Aybike

Mystery / Thriller

499K 21.8K 44
Avuç içi duvara değdiğinde zaman acıya karıştı. Elini duvara sürterken yavaş adımlar attı. En az tanık olduğu gece kadar siyaha boyanmış saçları, bel...