✦ PUSULA ✦

By redndyellow

185K 22.1K 17K

Reva Devran, yaşadığı acı tecrübeleri sadece geçmişinde bırakmış soğuk yüzüyle her şeyi maskelemişti. Sadece... More

TANITIM/1.Bölüm 1 Temmuz'da.
✦ BÖLÜM 1: "Kapışma"✦
✦ BÖLÜM 2: "İddia"✦
•UFAK BİR ALINTI•"Kutup Yıldızı"
✦ BÖLÜM 3: "Galip ve Mağlup" ✦
✦ BÖLÜM 4: "Öfkeli Bir Kadın"✦
✦ BÖLÜM 5: "Karayev Cehennemi"✦
✦ BÖLÜM 6: "Pişmanlık"✦
✦BÖLÜM 7: "Karayev İni"✦
✦BÖLÜM 8: "Düşmanın Koynunda"✦
✦BÖLÜM 9: "Değişen Düzen"✦
✦BÖLÜM 10: "Nefret Tohumları"✦
✦BÖLÜM 11: "Kılıçlar Çekilirken"✦
✦BÖLÜM 13: "Bir Günlük Ateşkes"✦
✦BÖLÜM 14: "Küçük Bir Devran Meselesi"✦
✦BÖLÜM 15: "Kaçış"✦
✦BÖLÜM 16: "Geçmiş"✦
✦BÖLÜM 17: "Lale'nin Oğlu"✦
✦BÖLÜM 18: "Ateşe Doğru"✦
✦BÖLÜM 19: "Kutup Yıldızı"✦
✦BÖLÜM 20: "Özel Konuk"✦
✦BÖLÜM 21: "Başlangıç"✦
✦BÖLÜM 22: "Yörüngesine Hapsolan Gezegenler"✦
✦BÖLÜM 23: "Sürpriz"✦
✦BÖLÜM 24: "İlk Yalan"✦
✦BÖLÜM 25: "Maskeli Balo"✦
✦BÖLÜM 26: "Küçük Sarışın"✦
✦BÖLÜM 27: "Ben kazandım."✦
✦BÖLÜM 28: "Kuzey'in Kadını"✦
✦BÖLÜM 29: "İhtiyar Kadın"✦
✦BÖLÜM 30: "Tuzak"✦
✦ BÖLÜM 31: "Votka Şişesi"✦
✦BÖLÜM 32: "Çıkmaz"✦
✦BÖLÜM 33: "Sihirbaz"✦

✦BÖLÜM 12: "Eski Defterler"✦

4.4K 673 511
By redndyellow



YILDIZLAMAYI,

yorumlamayı, unutmayın. 🖤



•Yorumların hepsini okumaya henüz fırsatım bile olmadı. Çabuk doldu yıldızlar. Gelecek bölüm ithaflara dönebilmeyi umuyorum...


•Bölüm tüm Karayev kadınlarına armağan olsun. 🧭




Kuzey bara gitmeden 2 saat öncesi.

3.GÖZ
Sarışın, parmakları arasındaki çarşafı sıkarken, kusursuz yüzü zevkten kıpkırmızı olmuş saçları karmakarışık hâle gelmişti. Bundan sonra 2 ay kadar seks yapmamayı düşünüyordu çünkü bu seksten sonra uzun bir süre dinlenmesi şart olacaktı.

-Kuzey...Lütfen..." inleyerek zar zor konuşurken, Kuzey önünde domalan kadının sıcaklığından aniden çıktı ve sarı saçlarını hafifçe çekiştirerek başını da gövdesiyle birlikte kaldırmasını sağladı.

-Ne istiyorsun? Söyle." Sırtını onun geniş göğsüne yaslarken dizleri üzerinde güçlükle doğrulmuştu sarışın. Eğer sabah gitmemenin böyle sonuçları olduğunu bilse...

Yine de gitmezdi. Karayev seksi mükemmeldi, acı verici ama daha önceki hiçbir deneyimiyle kıyaslanamayacak kadar mükemmel. Bu yüzden söz dinlememiş ve sabah olmasına rağmen, çalışma odasına giden adamı odada beklemiş, gitmemişti.

-Seni istiyorum. Seni çok istiyorum, lütfen." Saçlarını kenara çekerek onun boynuna sokuldu ve hafifçe ısırdı Kuzey ama aradığı baştan çıkarıcı koku yoktu ve bu sarışınla zaten dört kez sevişmişti.

-Ne istediğinin bir önemi yok. On dakika içinde evimden git." Kadını nefes nefese arkasında bırakırken ıslak siyah saçlarını eliyle düzeltti ve giyinme odasına doğru yürüdü.

-Ne?! Beni böyle mi bırakıyorsun?! Hayvan herif!" Tiz sesiyle ciyak ciyak bağıran kadına omzu üzerinden döndü ve onun vücudunu inceledi. Çok fazla kızarık ve morluklar bırakmıştı. Kalçasındaki ve göğüslerindeki el izlerini neredeyse görebiliyordu. Reva'nın vücudunda biriktirdiği sinir ve hormon, anca böyle çıkmıştı.

-Sana dün kendine dokunmayı öğrettim. Boşalmanın şuan uzun süreceğini zannetmiyorum." Cümlesinin sonunda dudağının bir köşesi kıvrılmıştı. "Beni ikiletme. Güvenlikle atılmak istemezsin." Arkasını dönüp odasına girdiğinde, fısıltıyla birkaç küfür mırıldanan sarışına aldırmadı.

Bütün öfkesini, dolmuşluğunu ve hormonlarının azgınlığını sarışın dört sevişme sonunda anca almıştı, o anda dünkü geceye kıyasla çok ama çok daha sakindi ve kadın doğrusu bir kahvaltıyı da hak ediyordu ama bunu yapmayacaktı Kuzey. Zaten normalden fazla öperek -Reva'yı öptüğünden daha fazla olmasına özen gösterecek kadar manyaktı- ve sabahın bu saatine kadar kalmasına izin vererek onda yanlış fikirler uyandırmış olabilirdi şimdi buna devam edemezdi.

Dolabı açtığında Reva'nın kendisine kombin seçmesini aklından attı ve her zamanki siyah takımlarından birini çıkardı. Boxerının üzerine geçirdiği siyah kumaş pantolon, şirketteki birçok kadının kalçası hakkında bile iltifatlar yağdırmasına neden oluyordu. Gömleğinin düğmelerini iliklemeye başlarken giyinen sarışın başını odadan içeri uzattı ve Kuzey'i süzdü.

Alt dudağını ısırmadan edemedi. Esmer teni öyle güzel görünüyordu ki, kol kaslarının belli olduğu ve geniş sırtını iyice çekici hale getiren siyah gömleğiyle mükemmel uyum sağlıyordu. Pantolonunun fermuarını çekip kemerini bağlarken, kadının sesini duydu.

-Seni bir daha görebilecek miyim?" Kuzey, tek kaşını kaldırarak başını ona doğru çevirirken göz temasını bozmadan kemerini bağlıyordu ama sarışın tam da beklediği masmavi gözlerini kaçırmıştı.

Gözlerini kendisine diken o manyak gibi değildi en azından... Cesaret edemiyordu bakmaya.

Bu itaatkarlığı Kuzey'in hoşuna gitti, onun yanına giderken kemerini bağlamış, kayışını pantolona geçirmişti.

-Bilmiyorum." Elinin tersiyle onun seksten sonra kızarmış yanağına dokunarak kendisine bakmasını sağladı. "Ben ne zaman istersem o zaman." Gülümseyerek ona doğru bir adım attı kadın.

-O zaman en kısa zamanda tekrar istemen dileğiyle." Kuzey, dudağının sağ köşesini kıvırıp yeniden dolabına ilerlerken düz bir ses tonuyla komut verir gibi konuştu.

-Aşağı inip dünkü adamıma seni evine bırakmasını söyle." Kafa sallayarak yanından giden kadına en azından bunu yapmak istemişti, çünkü şimdi taksi için para verse onu fahişe konumuna sokmuş olurdu ve ne olursa olsun böyle bir şeyi yapmazdı Kuzey. Sadece dün adını sorduğu zaman kadının oyunbaz şekilde "Ne olmasını istersin?" Sorusuna "Reva" demiş olması bu gerçeği değiştirmezdi.

Karşılıklı olarak birbirini tatmin ettiği hiçbir vücuda o kadar kaba davranmazdı. Evet seks ortasında onu öylece bırakması yanlış geliyordu belki ama Reva yüzünden aksayan programının şimdi başka bir kadınla yeniden aksamasını istemiyordu.

Banyoya geçtiğinde ıslak saçlarını kurulayarak bir şekil verdi ve on dakika sonra kahvaltı masasında Janset'in bakışlarını üzerinde hissetmek zorunda kaldı. Kahvesini eline alırken gazeteden başını hiç kaldırmadan konuştu.

-Söyle." Janset, beklemediği sesle yerinde sıçrayınca bu sefer gözlerini ona çevirdi Kuzey. "Janset. Söyle. Bir şey söyleyeceksin, yüzünden belli." Kadın hevesle arkasını dönüp eline aldığı küçük kavanozu adamın önüne koydu ve Kuzey kavanoza dik dik bakarken açıkladı.

-Reva Hanım geçen yaptığım gül reçelini çok beğenmişti." Reva ismi tüylerini bile diken diken etti sinirden. "Şey görüşüyorsanız ona verir misiniz diyecektim. Ben verirdim efendim, ama biliyorsunuz kulüpler hiç benlik değildir." Janset ve kulüp, tuz ve şeker gibi tezat bir şeydi. Kadın asla o tarz yerlere gitmezdi. Ama Kuzey söylediği şeye güldüğünde bir an kendisi de gülümser gibi olsa da, bu uzun sürmedi.

-Reva'ya? Reçel götüreceğim?" Kadının tebessümü saniyeler içinde kaybolduğunda ne olduğunu anlamadan kavanoz yerde sıçrayacak kadar hırsla parçalandı ve Kuzey yere fırlattığı kavanoz kırıldığı an ayağa kalktı. "Tüh! Kırıldı artık." Janset, bu sesi beklemediği için sıçrayarak gerileyip ellerini refleks olarak kulaklarına götürünce onun bu korkusuna aldırmadan gitmek istedi ama kadının kırpmadığı gözleriyle, titreyen ellerle yerdeki cam kırıntılarına uzandığını görünce ona engel olmak için önüne geçti. "Siktir." diye mırıldandı ve Janset'in kollarını tuttu. "Kusura bakma. Sen dokunma ben hallederim. Tamam mı? Gel hadi, masaya geç."

Kadını tam karşısındaki sandalyeye oturttuğunda şaşırmadan edemedi Janset. Kuzey ve öfkesinin hemen ardından gelen nezaket? Buna sık rastlanmazdı işte. Kirpiklerini kırpıştırarak sandalyeye otursa da konuşmadan edemedi.

-Ku..Kuzey Bey, ben hallederdim. Siz dokunmasaydınız hiç." Kafasını sağa sola sallarken iri cam kırıklarını yavaşça reçelin içinden aldı adam.

-Benim yüzümden elin kesilsin istemiyorum Janset. Kahvaltını yap." Birkaç camı üst üste koyduğunda işaret parmağı hafifçe kesilse de aldırmadan ilerledi ve çöp kutusuna attı.

-Ben yaptım efendim, sağ olun." Ayağa kalkıp hızla bir peçete yumağı eline alırken, camları çöpe atan adama gülümsedi. "Ben reçeli temizleyip kalanı hallederim. Lütfen geçin." Kuzey, onun dediğine uyup sandalyesine geçerken, kadın da dikkatlice reçeli silip kuruyan zemini her ihtimale karşı el süpürgesiyle süpürdü ve ufak bir paspasla temizledi.

Onun yanında öfkeli davranmamaya özen göstermeliydi delikanlı, çünkü Janset kendisinden yaşça çok büyüktü ve kalp hastalığı vardı. Reva'ya nazik biri olmasına sinirlenip böyle yapmamalıydı, Janset nazik ve sevecen birisiydi, üstelik hala elleri titriyordu. Kendini canavar gibi hissetti. Başka birisi gibi... Sevmediği biri.

Kahvaltısına devam ederken sonunda içeri giren Ercan onu bu düşüncelerinden kurtarmıştı.

-Ercan, gel. Janset Hanım reçel vermek istiyor, Reva'ya sen götürürsün." Kadın, çaktırmadan gülümsediğinde Ercan şaşkınlıkla bir ona bir de Janset'e baktı. Ama yüzündeki ifade iyi şeyler olmadığını o kadar belli ediyordu ki Kuzey kaşlarını çattı. "Sorun ne?"

Janset çoktan yeni bir renkli kavanoz çıkarmış reçeli ona doldurmaya başlamıştı, Ercan kadına bakıp, Kuzey'e döndü. Acaba birazdan da Reva'ya reçel gidebilecek miydi...

-Bugün anneniz gelmeden önce evinizde detaylı bir temizlik yaptırıldı biliyorsunuz." Yerinde dikleşirken kafasını salladı adam. "Eve başka birinin girdiği anlaşıldı." Sandalye gürültüyle yere düşerken, Kuzey'in göğsü aldığı nefeslerle hızla inip kalkmaya başladı.

Eğer tahmin ettiği şeyse...

-Kasanız açılmış olabilir efendim." Siyah gözler öyle bir nefretle doldu ki Ercan bakışlarını kaçırıp bir adım geriledi ve ellerini önünde bağlayarak kenara çekildi. Kuzey, tüm sofrayı yere atmak istiyordu ama Janset'i zaten yeterince korkutmuştu. Eliyle ağzını şaşkınlıkla kapatan kadına bakarken derin bir nefes alıp gözlerini kapattı ve burun kökünü iki parmağıyla sıktı.

•••

Haklıydı, Ercan gerçekten haklıydı. Kasa açılmıştı ve annesinin özel defteri ortada yoktu. Kadın onu yanından ayırmazdı önceleri ama hastalığın getirisi olarak her şeyi boşverdiğinden defteri bırakmıştı ve Kuzey de onu kasada tutuyordu. Bir gün, bir Allah'ın günü o defteri açmamıştı.

Merak içini kemirse de kendisinden nefret eden annesinin özeline asla dokunmamıştı.

Ama şimdi Reva o defteri, kendisi evinde aklını karıştırırken, çaldırmıştı demek! Bu kadar mı nefret doluydu? Üstelik hiçbir şey yapmadığı halde savaşı başlatan da oydu! Ne arsız ne vicdansız bir kadındı böyle? En kötü düşmandan bile daha sinsiydi.

Kulübün önüne geldiğinde güvenlik görevlileri iki kenara çekildi onun bu hızlı adımlarına tepki olarak. İçeri girdi ve nefret dolu gözlerini boş barda gezdirdi. Sadece iki kişi vardı, biri masaları silen genç bir kızdı diğeri...

Rüzgar Devran.

Genç adam başını adımlarının sesini duyarak hafifçe kendisine çevirdiğinde, onunla göz göze geldi Kuzey. Kendisi bu kadar öfkeliyken karşısındaki delikanlı ona anlayışlı kahveleriyle bakıyordu.

-Devran." Dedi öfkesini kusar gibi hırıltılı ses tonuyla söylenirken. Onun aksine rahatça başıyla selam verdi Rüzgar.

-Karayev." Tanıyordu demek ki... Tam aralarında oldukça az mesafe kalmıştı ki olayların kahramanı ortaya çıktı. Reva elinde bir kahve kupasıyla ittirdiği kapının arkasından göründüğünde, duraksadı Kuzey. İşte bir şeytandan bile daha çok tuzakları seven bu manyak, acımasız ve oyunbaz kadın...

Reva'nın birkaç saniye duraksaması bile suçlu olduğunu gösteriyordu. Onun hareket etmeyeceğini düşünüp ona doğru iki adım attığı anda topukluları yerde melodik sesler çıkarırken Kuzey'in yanına, dibine kadar geldi Reva.

-Herkes dışarı!" Diye bağırdı, Rüzgarla kıza ve aynı zamanda kapıya yaslanarak dinleyen Volkanla Arya'ya yönelik. Kuzey'den bakışlarını bir an bile ayırmamıştı. Aynı şekilde adam da ona gözünü kırpmadan bakıyordu. İşte Karayev'in hiç özlemediği o inatçı gözler yine karşısındaydı!

Gerçekten başkaldırı ne denseydi, Kuzey "Reva'nın yeşilleri" derdi. Bakışları insana adeta meydan okuyordu, bir şey söylemesine bile gerek yoktu.

-Orman fobinin neden geldiğini bilmiyordum, sadece korktuğunu görmek için seni oraya götürttüm." Kızın kolunu aniden kavrayıp kendine çekerken onun mermer gibi sert olan göğsüne çarptı Reva. "Ama sen... Sen evime gelip bana böyle haince saldıracak kadar alçak birisisin." Dişlerini birbirine bastırırken, yüzünü eğdi ve kızla burun buruna geldi. "Annem hariç kimseye dokundurmadığım günlüğü çalacak kadar adi biri." Reva, elini kaldırıp onun yanağına yapıştırdığında tokadın etkisiyle başı hafifçe çevrildi Kuzey'in.

Reva'nın iki bileğini de tutarak onu aniden bar tezgahına yapıştırdığında, kız da çenesini dikleştirmiş onun gözlerine bakmaya devam etmişti.

Manyak, ruh hastası, zır deli... Üçü de o an kıza uyuyordu. Tokat atmıştı değil mi?! Tokat.

-Ben onu çalmasaydım da benden nefret edecektin Kuzey." dedi kendinden emin ve zerre titremeyen ses tonuyla. Yaptığından sonra ona tokat atmak istemezdi aslında ama alçak ve adi sıfatlarına tepkisiz kalacak da değildi. Yine de bileklerinin sıkışı göz önüne alınırsa akıl karı da değildi. "Beni görmek için bara geldin." Dedi adamın gardına sağlam bir darbe indirirken. "İnkar etmeyeceksen devam ediyorum, muhtemelen beni çok arzuladın ve buraya, ayağıma kadar geldin." Kelime seçimleri çok tahrik ediciydi, Kuzey'in dudaklarına bakarak devam etti. "Emreyle olduğumu gördün ve hakkın olmadığı halde kıskandığın için beni daha o anda düşmanın olarak gördün. Yalan mı? Peki sorum şu Karayev.. Sorun ne? Onun yerinde olmak istemen mi?" Şimdiden savunmasını çürütmek için de ekledi. "Sakın seni parmakladım diye kendini önemseme tadında bir cümle kurma, çünkü yanına gelen ben değildim. Ve söylemeden edemem, çalışanlarımı bir daha sakın tehdit etme. Ben senin aksine onlara değer veriyorum."

Kuzey, içtenlikle gülümsediğinde, kirpiklerini o zaman kırpıştırmak zorunda kalmıştı işte.

-Sen bana ne yapmam gerektiğini söyleyebileceğini mi sanıyorsun? O mor gözlü elemanın kendini korusa iyi olur çünkü ölüm ensesinde olacak. Değer verdiğin her şey için geçerli bu." Sesindeki otorite, insanı titretecek türdendi. Ama Reva'nın sadece ensesindeki tüyler kalktı. "Buraya dün geldim çünkü sana haksızlık ettiğimi düşünüyordum. Orman konusunda. Ama şimdi?" Kızın bileklerinden birini bırakıp yüzünü avucu arasına aldı, o kadar ufak kalmıştı ki kafatasını tek eliyle parçalayabilirmiş gibi... "Seni o korktuğun ormanda diri diri gömeceğim. Sana yemin ediyorum, seninle işim bittiğinde korktuğun ne varsa kendini içinde bulacaksın. Geceleri uyuyamayacaksın. Çünkü bu yaptığın... Bu yaptığının affı yok Reva Devran."

Kızı tamamen bırakıp geri çekildiğinde, derin bir nefes aldı ikisi de aynı anda. Reva hala gözlerini ondan kaçırmıyordu, en azından ben çalmadım diyerek yalan söylemiyordu yoksa Kuzey kendini kaybedip tüm barı tarayabilirdi.

-Şimdi. O defteri bana verir misin, yoksa mor gözlü sıçanı hemen öldüreyim mi?" Sesini sonlara doğru yükselttiğinde Rüzgar yanlarına geldi ve Reva ona şaşkınlıkla baksa da aldırmadan Kuzey'in yanında durdu.

-Al." Elindeki defter annesinindi, bu yüzden hemen çekip aldı adam. Ancak defterin dışında bir hasar var mı diye bakarken Rüzgar ona bakarak konuşmaya devam etti. "Aranızdaki bu savaşta ikinizin de sağ çıkamayacağını biliyorsun değil mi?" Kuzey, defterde sorun olmadığını görünce kafasını kaldırdı ve dudağının bir köşesini kıvırdı.

-Beni bu savaşın dışında tanısan, ölümün hiçbir zaman benim için problem olmadığını bilirdin, Devran." Reva'ya bir kez daha bakmadan kapıya ilerlerken duraksayıp omzu üzerinden genç adama baktı. "Evime giren ve bu günlüğü eline alan sensen, seninle de savaşım var demektir." Rüzgar, tüm içtenliğiyle ona bakarken kafa salladı.

-Revayla savaşın olması benimle de olduğunu açıkça gösterir zaten. Ama yaptığımın affedilir yanı yok ve benimle olan savaşını bu yüzden kazanabilirsin." Dedi hiç çekinmeden. "Ayrıca kastettiğim ölüm değildi Karayev." Başka bir şey söylemeden arkasını dönüp mutfak kapısına ilerlerken Kuzey'in gözleri kısıldı.

Ölüm değil mi? O zaman nasıl sağ çıkamayacaklarını söylüyordu ki? Bu çocuk garipti. Bunu barda Türk kahvesi içmesinden de anlamalıydı.

Revayla göz göze geldiğinde, karmaşa silindi ve bakışlarına yine kibirle nefret doldu.

-Eski defterlerini iyi sakla Devran." Dedi elindeki defteri sallarken, Reva gözlerinden hiçbir şeyi belli etmese de adam bardan gittiği an yumruğunu tezgaha geçirdi. Aslında Arya Kuzey'in onun için geldiğini söylediği anda defter konusunda bir kez daha pişman olmuştu, sonuçta Karayev'in kendi evinde gizli bir kasası olduğunu tahmin etmişti ama bu kadar gizli bir şeyi öğreneceğini hiç düşünmezdi. Üstelik onun annesinin yazdıklarından hiç haberi olmadığını hissediyordu. Belki de tecavüzden doğduğunu bile bilmiyordu.

Reva'nın ise bildiği, daha doğrusu güvendiği, hislerinin gösterdiği tek bir şey vardı.

Karayev eski defterlerini açacaktı.


•✦ ✧PUSULA  - Bölüm Sonu ✦ ✧•


430 YILDIZ ve yorumu unutmayın lütfen. 🌟

Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,
INSTAGRAM: tutkudevran






Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️

Continue Reading

You'll Also Like

16.9K 6.2K 33
**Watty2022 Kazananı (Gizem/Gerilim)** İllegal bir tarihi eser kaçakçılığı ve kendisini bu bataklıkta aksiyon halinde bulan bir genç kız... Bataklık...
878K 61.1K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
25.5M 906K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
167K 11K 35
Kendini yalnız hisseden tüm küçük kız çocuklarına ve içindeki çocuğun karanlıkta kaybolasından korkan, kalbi atmayan ruh yığınlarına... *** İki farkl...