Arabadan inen yabancıya hala şaşkın gözlerle bakıyordum . Yüzünde sinir bozucu bir sırıtışla barışa bakıyordu. Hemen kendime gelip hızla arabadan indim . Şu an karşımda beni aldattığını hala bilmediğimi , benim onu aldattığımı sanan bir barış vardı. Kaşları çatık bir şekilde yabancıya bakıyordu . Seda ise gülümseyerek bize odaklanmıştı. Ben ise ikisine de iğrenerek bakıyordum . Barış birden emire doğru atılıp onu gömleğinin yakalarından tutarak sarstı.
"Kimsin lan sen , ne işin var benim sevgilimin yanında?"
yabancı dudağının kenarıyla gülümsedi . Ela Gözleri sinirden köpürüyordu. Gülümsemesinin yerini ciddiyet aldı.
"Aldattığın sevgilin mi lan pezevenk ?"
Demesiyle barışa kafa atması bir oldu .
O an seda ve benim ağzımdan küçük çaplı bir çığlık kaçtı . Barış yerden yavaşca doğrulup elinin tersiyle kanayan burnunu sildi .
Ben ise iğrenmiş bakışlarla ona doğru yürüdüm ve karşısına dikildim. Elimi kaldırıp çokta hızlı olan hatta baya iz bırakacak bir tokat attım suratına . Tokatın etkisiyle başı yana düştü. Benden böyle bir atak beklemiyor olacaktı ki bir süre başı yanda kaldı.
"İğrenç bir herifmişsin . Beni en yakın arkadaşımla aldatacak kadar piçin tekiymişsin.
Barış bana pişman olmuş ve bir o kadarda sinirli gözlerle bakıyordu. Seda ise mahçup bakışlarını ara ara bizden kaçırıyordu. Aklı sıra namuslu ayağına yatıyordu.
Ona doğru yürüdüm ve yüzüne tükürdüm.
"Bir sürtükle arkadaşmışım meğer yıllardır . Allah seni kahretsin . En yakın arkadaşının sevgilisinin yatağına girecek kadar fahişeymişsin. "
Ne kadar pişman olacak olsam da şu anda kafamda kurduğum şeyi yapmalıydım . Beni bunca zamandır kandırmalarının bedelini ödemeleri gerekti .
Adımlarımı yabancıya doğru atıp elimle onu işaret ederek tekrar barış ve sedaya döndüm.
"Tanıştırayım. yeni erkek arkadaşım .." yanımdaki adamın adını bilmediğim için duraksadım ve gözlerimi onun gözlerine çevirdim . bana yardım etmesini bekledim .
"Dur hayatım izin ver kendimi tanıtayım." yabancı beni düştüğüm bu zor durumdan kurtarıp barışa doğru bir adım attı. "Selam şerefsiz ben emir. Emir Soydaner. artık sevgilimden uzak durması gereken sensin yoksa seni buna pişman ederim" emirmiş adı . acaba doğruyu mu söyledi? ne diye yalan söylesin ki?
emir güzelmiş.
Bana öyle derin bakıyorlardı ki bu durum şu an ne kadar kahkaha atmama sebebiyet verse de kendimi tuttum. Emire döndüğümde bana anlamayan gözlerle bakıyordu. az sonra yapacağım şey yüzünden hoşnut olmayacağını düşünüyordum.
İki elimle emirin yüzünü avuçladım ve sıcak dudaklarımı onun soguk dudaklarıyla buluşturdum . Yaptığım atakla şaşırmış olacak ki hemen kendini toparlayıp bir elini belime attı ve öpüşüme karşılık verdi . Öpücüğümüz derinleşirken kendimi hipnoz olmuş gibi onun kollarından ayıramıyordum .
Ama daha fazla ileriye gitmemek adına hemen birleşik bedenlerimizi geri çekilerek ayırdım . Oda elini belimden çekerek gerilememe izin vermişti .
Barış ve seda ihanete uğradıklarını düşünerek yıkılmışlardı . Belki de umurlarında bile değildir .Emir beni bileğimden tutarak arabaya doğru sürükledi .
Yol boyunca ikimizin de ağzını bıçak açmamıştı. Bu sükûnete bir son vermek için ağzımı araladım.
"emir ben-"
Fakat onun sesi sözlerimi kestiğinden dolayı cümlemi tamamlayamadım.
"Şu an değil kes sesini. "
Bana bu denli kızması kalbimi kırmıştı .
Oysa o değil miydi karşıma çıkıp benimle tanışmak istemesi? Not filan bırakması. Bana intikam tek başına alınmaz diyen o değil miydi? beni ilk öpen o değil miydi?
Kedi gibi adam neden şimdi birden aslana dönüşmüştü?
Emir bir evin önünde durduğunda bu evin bana pek yabancı geldigini farkettim. Onun evi olmalıydı .
"İn!"
Sert sesiyle adeta tıslayarak in demişti bana .
Anlamıyordum alt tarafı bir öpücük ne vardı bunda . Onun için önemsizdi .Arabadan indigimde eli bileğimi sardı ve beni eve dogru sürüklemeye başladı.
Onun evine bu saatte ne kadar girmek istemesemde şu an korkumdan tek kelime edemiyordum . Binaya girince asansöre bindik . Onuncu Kata çıkınca beni bu seferde kolumdan tutarak ardından sürükledi .
Beni bir çuvalmışım gibi ardından hep sürüklüyordu ve bu durum fazlasıyla canıma tak etmişti. Dua etsinki yaşadığım olaylar bana ağır gelmişti yoksa benden bu yüzü bile bulamazdı. Kolumu ondan sertçe ayırdım ve en başından beri yapmam gerekeni yaptım.
"Sen kim oluyorsun da beni sürekli peşinden sürüklüyorsun. Bir daha beni kolumdan tutmaya kalkışma!"
Elini cebine atıp anahtar çıkarttı ve kitli olan evin kapısını açtı. Beni umursamıyordu. Eve ilk o girdi ardından ürkek adımlarla ben girdim . Gözlerim evi süzmeye başladı .
Şimdilik sadece oturma odasını bir kaç dakikalık süzebilmiştim . Tam benim tarzım olan bir evdi . Oldukça lüks gözüküyordu.
Emir kendini koltuğa atıp başını geriye yaslayarak gözlerini kapatmıştı. Artık bu saçma gerginliğe bir son vermem lazımdı.
"Ne yapıyorsun sen emir ? Amacın ne ?
Alt tarafı bir öpücüktü . Sende beni öpmemiş miydin? "
"Sorun o mu ? Sorun beni öpmen degil .
Sorun beni öylesine öpmen . Beni o şerefsiz için öpmen . Sorun Dudakların dudaklarımı intikam için tatması."
Koltuktan sinirle kalkıp, hızlı adımlarla yürüyerek yanıma gelip bana bağırması gözlerimin dolmasına neden olmuştu . Ama altta kalamazdım ne sanıyordu ki kendini .
"Bak emir hayatıma gireli bir haftadan az iken ne haddine böyle saçma düşüncelere kapılıyorsun bilmiyorum ama unutma ki sende beni öptün . Ne yani seni aşkla mı öpmeliydim . Sen bana nasıl aşık olabilirsin üç günde?!"
"Ne aşkı lan ne üç günü?!
Benim sana hissettiklerim üç günde mi oldu sanıyorsun sen .
Ben senin hayatında üç gündür varım. Ama sen Sen yıllardır benim hayatımdasın."
Dedikleri ile şok bir vaziyette öylece ona bakıyordum. Ağzından bir şey kaçırmış gibi parladı gözleri pişmanlıkla . Ne yani yıllardır mı beni takip ediyordu ?
Ellerini sinirlerine hakim olamıyormuş gibi bacaklarının iki tarafında yumruk yaptı.
"Git mısra."
"Ne! Şimdi de beni evinden mi kovuyorsun?"
"Git dedim mı-"
"Hiç bir şey öğrenmeden gitmeyeceğim emir. Beni sen getirdin buraya ."
"Siktir git lan!"
Kükremesiyle oldugum yerde sıçradım .
Ne oldu bu adama böyle çift kişilikli falan mı yoksa. Beni kolumdan tutup kapiya doğru sürüklemeye başladı . Parmakları bir bıçak gibi saplanmıştı tenime. Canımı yakıyordu belki farkında değildi ama yakıyordu işte . Beni kapıdan dışarı hızla savurunca yere düştüm ve tutamadığım bir inilti kaçtı dudaklarımdan . Ne yapmıştım sanki ona?! peşimde olan oydu sabahtan beri. Bir öyle bir böyle. ne oluyordu bu adama.
Kapıyı kırarcasına hızlı bir şekilde kapatınca kalkıp binadan dışarı attım kendimi. Her şey üst üste geliyordu
Şu anda ihtiyacım olan tek şey belkide kimsenin beni bulamayacağı bir yere gidip kafa dinlemekti
●●●
Gözlerimi tekrar araladığımda bu sefer sabah olmuştu . Komidinin üstündeki telefonu yataktan uzanarak alıp saate baktığımda 11.00 olduğunu gördüm . Tam bir haftadır kabuslar yüzünden sürekli uyanıyor ve uykuya dalmam çok zor oluyordu. Emiri , barışı ve sedayı kısa bir süreliğine unutmak için çok kimsenin bilmediği yazlık evime gitmiştim. Telefonumu kapattığım için kimse bana ulaşamıyordu. Belkide ulaşmak isteyen kimsede yoktur zaten .
O olaylardan sonra bir daha istanbul'a dönmek istememiştim . Ama insanlar sevdiklerinden bir darbe yiyince bazı istemedikleri şeyleri yapmak zorunda kalıyorlar. Büyük bir girdabın içine çekiliyordum. Belkide fazla korkaktım. Acılarımla yüzleşmek istemiyordum.
Barışın beni en yakın arkadaşım olan seda ile aldatması tam bir skandalken aynı gün emirin karşıma çıkıp bana bir sıcak bir soguk davranması kafamı allak bullak etmişti.
Burada hiç arkadaşım yoktu dertleşmeye ihtiyacım var ama gel gör ki kimsem yok.
Karnım guruldadığı için yatakta ki düşüncelerime bir son verip elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim.
Kendimi biraz mutfağa adasam fena olmazdı. En azından kafam dağılırdı.
Hemen aklıma gelen en uğraştırıcı şeyi seçtim . En azından benim için.
Hızlıca malzemeleri hazırlayıp açma yapmaya koyuldum . Hamuru top top yapıp merdane ile hepsini açtım ve teker teker içlerine zeytin ezmesi sürdüm . Döndürerek şekil verip fırına attım.
Baya yorulmuştum . Bir buçuk saattir açma için uğraşıyordum . Açmam pişince fırından aldım ve masama koydum . Kahvaltılık bir kaç şeyi de masama ekledim ardından biraz domates salatalık ve biber doğrayarak salata yaptım.
Bu manzarayı görünce iştahım daha da çok kabarmıştı. Ocaktan çayımı alıp doldurdum . Çatalımı açmaya batırdığım an zil çaldı .
Elimde çatal ve ucundaki açmayla kolum havada kaldı .
Kimse bilmezdi ki burayı. Hiç beni tanıyanda yoktu . Belki komşulardan biri evi kontrol etmeye gelmiştir. Neticede uzun zamandır buraya gelen giden yoktu. Beni hırsız sanmış olabilirler. Hemen kötü düşünmeyeyim. Kalkıp kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle kalakaldım.
Emir kaşları çatık bir şekilde burnundan soluyarak bana bakıyordu. Anın şaşkınlığıyla onun adını fısıldadım .
"E-emir "
Beni yavaşça yana itekleyip içeri girdi.
Kapıyı kapatıp kendimi toparladım ve onun peşinden içeriye gittim.
"Sen neredesin lan bir haftadır ?!
Bu siktiğimin şehrinde bir haftadır bakmadığım yer kalmadı. Başına bir iş mi geldi biri bir şey mi yaptı diye düşünürken gel gör ki hanımefendi yazlıkta keyif çatıyormuş."
Beni merak ettiği için içim bir hoş olmuştu .
Ama tabiki de bu bana son yaptıklarını değiştiremezdi.
"Sanane . Emir seni ne ilgilendir ki benim nerde olduğum sen kimsin ki bana hesap soruyorsun. Bana siktir git diyen sen değil miydin?"
Dediğim anda bana doğru yavaş ama tehlikeli adımlarla yürümeye başladı. Bende refleks olarak geri geri gittim . Sırtım soğuk duvarla etkileştiğinde kaçacak başka bir yerim olmadığını kavradım . Aramızdaki mesafeyi iyice kapattı. yüzünü yüzüme iyice yaklaştırdı ve bakışları dudaklarıma kaydı .
Beni öpeceğini hissettiğimde istemsizce gözlerimi kapattım. Sanırım bana böyle durumlarda kal geliyordu. Kaderime razı geliyordum bildiğin. bir süre sonra kulağımda bir nefes hissettiğimde ürperdim. Ahh rezil olmuştum işte anlamıştı . Beni öpeceğini sandığımı anlamıştı ne kadar da aptalım . Şu an güldüğüne adım gibi emindim.
"Sana kim olduğumu söylediğimi sanıyordum karanfil."
"Aşık olacağın adam emir ."
|bitti |
🌙umarım beğendiğiniz gibi bir bölüm olmuştur . Yıldıza dokunmayı unutmayın .🌙