"GÜN YÜZÜNE ÇIKAN HİSLER"

48 8 22
                                    


Bölüm\14

"Kimsiniz siz, benden ne istiyorsunuz?"

Yine kimseden cevap alamayınca , sabahtandır sorduğum tüm soruların boşa olduğunu anladım ama beni o kadar sinir etmişlerdi ki üç tane başımda dikilen izbandut gibi adamların hepsinin yüzüne teker teker tükürmek istiyordum.

"TABİ SİZ KÖPEKSİNİZ. SAHİBİNİZ SİZE HAVLA DEMEDEN HAVLAYAMAZSINIZ!"

Sinirlerime hakim olamadan boğazımın acımasına neden olacak kadar bağırdım. Üç geri zekalıda hala tepki vermezken birden odanın kapısı bir hışımla açıldı. İçeriye giren pisliği görünce kendime bir kez daha küfür ettim içimden. Ben nasıl bir psikolojiye sahiptim de bu adamı daha bir gün tanırken arabasına bindim. Kimden intikam almaya çalışıyorsam sanki?

Sakin tavırlarla yanıma geldiğinde hiç bir şey demeden ifadesiz yüzüne baktım .

"Herkesin kafasını şişirdin yarım saattir. " İzbandutların hepsinin suratına teker teker bakıp tekrar bana döndü.

"Yazık değil mi bu çocuklara? Senin yüzünden kulakları sağır olmuştur bunların."

İğrenircesine suratına bakmaya devam ederken yüzüm sinirden kasılmıştı. Ona cevap vermezken benimle konuşmaya devam ediyordu.

"Merak etme sana zarar vermeyeceğiz sen bizim için önemlisin. Eğer sana bir şey olursa babam buradaki hepimizi öldürür." Dayanamayıp sordum.

"Babanın cinsi ne?" Bana anlamadığını belli eden bir bakış atarken devam ettim.

"Buradakiler kangalda seninle babanın cinsini pek anlayamadım . Pitbull türünüz herhalde."

Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırırken onun tepkisinin ne olacağını merak ediyordum. Beklediğim tepkiyi vermek yerine gülerek başını salladı , korumalara döndü ve tekrar bana baktı.

"espride yaparmış." Bu sefer yalancı bir şekilde gülen ben oldum.

"Gerçekler ne zamandan beri espri olarak kabul edildi? "

Bana attığı bakış o kadar garipti ki ben bile kendimden iğrendim . Ne saçmalıyordum ben böyle?

"Sana son kez soruyorum kimsin sen?"

"Sakin ol küçük afacan. İnan bana çok mutlu olacağın biriyim." Diyerek mert bana doğru bir adım attı.

"Benimle düzgün konuş ." dedim dişlerimin arasından tıslayarak.

"Aslında senin benimle güzel konuşman lazım kardeşim. Küçükler büyüklerine saygılı olmalı değil mi?" diyerek muzipçe gülümsedi.

"Ne saçmalıyorsun sen ?!" dedim kaşlarımı daha da çatarak.

"Ama olmaz ki böyle kardeşim. İlla kodlamam mı gerek yani?" dedi mert alayla.

"Bana bak seni bir kodlarım şimdi ben. Ne abisi , ne saygısı, ne saçmalıyorsun sen?" diyerek acıyan ellerimi iple sarılı olduğu için sağa sola döndürerek gevşetmeye çalıştım.

"Anlamayacak bir şeyde yok aslında kısacası senin abinim kardeşim. Duyduğuma göre hep bir abin olsun istiyormuşsun al işte sana sürpriz yumurtadan bir adet yakışıklı abi." Dedi mert kendini eliyle boydan boya göstererek.

Cidden aşırı sinirlenmeye başlamıştım. Benimle dalga geçtiğini düşündüğüm için çatık kaşlarımla suratına bakmaya devam ettim. Aval aval da diyebiliriz. Ayak bileklerim ve el bileklerim ipten dolayı çok acıyorlardı ve ne yapsam fayda etmek yerine daha da çok acımasına sebebiyet veriyordu. Ayrıca sandalyede uzun süre oturmaktan hem popom uyuşmuş hem de sırtım ve boynum çok ağrıyordu. Sanki biri omurgamı bıçaklıyormuş gibi hissediyordum.

KARANFİL⁚ sessiz intikamWhere stories live. Discover now