Merhaba canlarım, yine ben... Annemin ameliyatı ertelendiğim için tekrar buradayım. Ve yazdığınız yorumlar için desteğiniz için çok ama çok teşekkür ederim...İyi ki varsınız, Benim için çok değerlisiniz...
Ve, keyifli okumalar...
4. Bölüm
Korhan hızla bir adım attı Selen’in arkasından, tama
men hazırlıksız yakalamıştı onu ama hayır… Kendisinden kaçmıyordu, birine koşuyordu! Adımları yavaşladı kendiliğinden ve ardından Selen’in gülerek kendi yaşlarında ki bir gencin boynuna sarılışını izledi.
Elinde olmadan bir an bakışlarını çekti onlardan ama o yumuşacık sesin daha önce hiç duymadığı neşeli konuşmaları geliyordu kulağına.
__ Buradasın, gelmişsin!
__ Tabii ki buradayım güzelim, nerede olabilirdim ki başka?
__ Hıı… Çok bekledin mi?
__ Birazcık! Aslında içeri girdim ama nefes alamadığım için kendimi dışarı zor attım. Seni de aradım ama… Sanırım gürültüden duymadın!
__ Şey… Evet, öyle olmuş olmalı.
“Şey” Yalan söyleyemeyen ya da suçluluk duygusunun olduğu durumlar da çoğu insanın sarıldığı bir kelimeydi bu! Zaman kazanmanın bir yolu… Anlaşılan Selen de o insanlardan biriydi. Üstelik her ikisini de şu an da hissettiğinden emindi.
Ve kesinlikle bu doğru bir tahmindi!
Selen Ozan’ın gözlerinden bir an kaçarken hala biraz evvel yaptıklarına inanamıyordu. Yani bir şey yapmamıştı ama… Yine de âşık olduğu adam kendisini ararken o başka birinin kollarında erimekle yüz yüze kalmıştı. Bu berbat bir şeydi!
Ama neyse şu an aklı başına gelmişti zaten ve bu tabii ki tekrarlanmayacaktı.
__ Peki, sürprizim nerede?
__ Aslında araba da seni güzel bir buket çiçek bekliyor sevgilim… Maalesef gerisini bir aptal yüzünden yetiştiremedim.
__ Sürpriz kimin umurunda, sen buradasın!
__ Merhaba!
İşte bu kâbusunun sesiydi. Selen hemen yanından gelen Korhan’ı hissederek biraz ayrılmıştı Ozan’ın kollarından.
__ Sanırım bizi tanıştırman gerekiyor Selen.
Aslında bu şekilde hayatına daldığı için ve bu kadar umarsız olduğu için dönüp ona bir tane çakmak istiyordu ama… Maalesef yapmak zorunda olduğu şey yüzüne sahte bir gülümseme oturtmaktı. Bu oldukça zordu ama yine de derin bir nefesin ardından gülümseyerek bir an Korhan’a baktı.
__ Evet… Korhan, Ozan benim erkek arkadaşım ve Korhan…
Ozan onu şaşkın bir tereddütle süzüp elini ona uzatırken Korhan dudaklarını hafifçe büzerek sıkmıştı elini.
__ Bunu biraz evvel tahmin etmiştim.
__ Peki sen? Arkadaşı olsaydın tanırdım…
__ Ahh doğru! Söylemedim değil mi? Korhan… Uzaktan kuzenim!
Korhan bir kahkaha patlatmak istedi ama bunun yerine ona bakarak hafif alaylı bir gülümseme için küçük bir saniyesini ayırdı ki… Bu kesinlikle Selen tarafından fark edilmişti!
__ Kuzenin olduğunu bilmiyordum.
Selen bir kıvranma daha yaşayacağa benziyordu. Tanrım! Adam bu kadar içten, dürüst bir kızı bulmuştu ama nedense şüpheciydi. Doğrusu, tersine kendisi pek güven vermiyordu. O yüzden yeniden hafifçe gülümsedi ve Selen’i şaşırtarak kolunu onun omzuna sardı. Selen kolunu hissedince irkildi ama… Onu itmek istemesine rağmen yapabileceği bir şey yoktu. Ona kuzeni dediğine inanamıyordu hala!
__ Sana ailesinin soy ağacını çıkaracak hali yoktu ya, dedi Korhan yüzünde herkesi sinir edebilecek ukala gülümsemesiyle.
Kuzenim diyorsa öyleyimdir. Değil mi kuzen?
Selen bir an gözlerini kapamıştı. Cidden bu kadarı biraz fazlaydı.
__ Ben gitmek istiyorum!
__ Harika, gel hadi seni…
__ Benimle gelecek!
Bu öyle sert bir sesti ki Selen bir an farkında olmadan nefesini tutmuştu. Kahretsin! Hayatında bu kadar güzel bir gece daha geçirmemişti.
__ Ben, dedi Selen daha fazla sorun çıkmasını engelleme gayreti içinde…
Korhan’la gitsem daha iyi… Aslında…
__ Aile içerisinde bir kutlama olacak. Babası, bizimkiler filan… Ehh tabii sen de şansını kaçırdın. Bak saat gecenin kaçı olmuş.
Ozan karşı çıkmak istermişçesine bir an dudaklarını araladı ama söyleyemedi bir şey! Bunun yerine Selen’e döndü yavaşça…
__ Ben sana çiçeklerini getireyim. Ya da… Sen de benimle gelmek ister misin?
__ Yok! Yorgunum ben, sen getirirsen… Sevinirim!
Korhan Ozan’ın bir darbe daha alışı karşısında gülümsedi hafifçe. Bu sahneyi izlemek çok hoştu!
__ Doğru cevap… Yine araya girmem kötü olurdu.
Selen hızla Korhan’ın kolunu itmişti omzundan!
__ Sen konuşuyor musun bir de? Tanrım, ölmek istiyorum! Nasıl o şekilde davranabiliyorsun erkek arkadaşıma? Saygı duymak zorundasın anladın mı, korumak için yanımdaysan sadece koru ve gerisine karışma!
Selen bu sözlerin sonunda nefes nefese kalmıştı ve sinirinden karşısında gerçek anlamda titriyordu. Korhan’sa bu sözlerle damarlarına sinir enjekte edilmiş gibi olmuştu!
Selen onun bakışlarında ki ani karanlıkla neredeyse bir adım gerileyecekti ki…
__ İşte, çiçeklerin!
Ozan’ın sesi açıkça soğuk gelmişti Selen’in kulağına ve Selen ağlamak istiyordu. Ama onun yerine çiçeklerini kucakladı yavaşça. Hemen ardındansa Ozan hafifçe eğildi ona doğru.
__ Doğum günün kutlu olsun…
Selen gülümsemeye çalıştı, çiçeklere şükrediyordu çünkü elleri hala titriyordu. Ve o sırada Ozan’ın dudakları bir saniyeliğine de olsa dudaklarına değdi ama o kadar…
Ozan geri çekildiğinde Selen şaşkındı. Bu ilk öpücüktü ve hiçbir şey hissedememişti bile! Çünkü hissedebilecek durumda değildi.
__ Teşekkür ederim…
__ Gidelim artık!
Korhan gözlerini yoldan bir an olsun çekmeden sadece araba kullanıyor ve kızgınlığından kurtulmaya çalışıyordu. Evet, kızmamalıydı çünkü Selen o cümleleri kurmakta tamamen de haksız sayılmazdı. Gerçi yakın koruma olunca arada bir samimiyetin kurulmaması imkânsızdı, şimdiye kadar hep bunu yaşamıştı ama belli bir seviyeye kadar... Asla laubali olmamış ve hayatlarına korumak için zorunda olduklarının dışında hiç bir şekilde elbette karışmamıştı. Seviye mi? Tanrı aşkına! Bu kızla daha ilk günden dans etmişlerdi, hem de üst üste sayılabilecek bir durumda! Neden böyle bir şey yapmıştı ki?
Her neyse... Tek yapması gereken işine odaklanmaktı ve Korhan da bunu yapıyordu. Yol ayrımında eve ulaşmak için direksiyonu hızlı bir şekilde kırarken dikiz aynasından arkasında ki arabayı kontrol etti. İşte yine arkasındaydı, hem de en başından beri! Korhan yavaşça kaşlarını çatarken evin önünde hızla durdurdu arabasını, gözlerini dikiz aynasından ayırmıyordu.
__ Harika! Beni senin araba kullanışın öldürecek.
Korhan arkalarından arabanın yavaşladığını fark etmişti, Selen'i duymadı bile.
__ Ee, bahçeye girmiyor musun?
Sağır ve dilsiz bir adamla konuşmaya çalışmanın bir faydası yoktu. Kocaman bir off çektikten sonra arabadan çıkmak için bir hamle yaptı ama sıcak parmaklar bir an da bileğini mengene gibi sarmıştı. Tam ona doğru dönüp çileden çıkacağını söyleyecekti ki Korhan'ın kendisine doğru eğildiğini gördü şaşırarak.
__ Dur, sakın çıkma arabadan!
İstese de çıkamazdı çünkü donup kalmıştı. Ve aynı anda arkadan bir arabanın hızla gaza bastığını belirten sesini duydu! Hemen ardındansa... Yanlarından uçarcasına geçen arabadan biriyle göz göze geldi. Bu öylesine kısacık bir zaman içerisinde gerçekleşmişti ki hayal görmüş bile olabilirdi ama hayır. Adam kendisine bakmıştı hem de yüzünde pis bir gülüşle. Selen olanları anlamaya çalışırken bir an sırtından bir ürpertinin geçtiğini hissederek baktı Korhan'a... Bakışlarında tehlikeyi görmemenin imkânı yoktu! Elbette karşı taraf için bir tehlike! Üstelik bir eli de belinin arkasındaydı.
Selen inanamıyordu!
__ S-sen... Silahını mı çekecektin?
Korhan gözden kaybolan arabayla birlikte Selen'in bileğinden çekti yavaşça parmaklarını ve korkusu gözlerinden okunan o güzel yüze çevirdi bakışlarını.
__ Takip edildik. Hem de kulüpten beri...
Oldukça dürüsttü, yeniden koltuğuna döndüğünde kayıtsız bir şekilde kornaya bastı ve sadece bir kaç saniye sonra açılan kapıdan evin bahçesine doğru yol almaya başladı. Yanında Selen'in gerginliğini hissedebiliyordu ama tek kelime bile etmemişti hatta nefes aldığından bile emin değildi. Bu çok sinir bozucuydu!
Ama önemsemedi, en azından önemsememeye çalıştı. Ancak arabayı durdurduğunda Selen yerinden kıpırdamamıştı bile. Sonunda mecburen bakışlarını Selen'e doğru çevirdi, Selen öylece karşıya bakıyordu. Yavaşça dudakları kıpırdadı.
__ Bu çok anlamsız...
__ Burada oyun oynamıyoruz, dedi o zaman Korhan sert ve donuk bir sesle gözlerini ondan ayırmadan.
Gerçek bir tehlike olmasaydı ne baban o kadar endişelenirdi ne de ben şu an seni korumak için burada olurdum. Baban... Tehdit ediliyor.
Evet, Cemil Bey kızına gerçekleri söylememesi konusunda kendisinden yarım ağızda olsa bir söz almıştı ama bu kadarını ona söylemek zorundaydı. Bu onun iyiliği içindi. Ama... Selen hayret dolu bakışlarını kendisine doğru çevirdiğinde elinde olmadan içinde bir yerlerin yumuşadığını hissetti. Bu kız gerçekten fazlasıyla temizdi ve zarar görmeyi babasının bedelini ödemeyi hak etmiyordu!
__ Tehdit... Ama neden? Babam kimsenin canını yakmadı, asla yakmaz! Neden bize bunu yapıyorlar?
Bu sorular çok saçma ve manasızdı! Eğer Selen o kadar korkmuş olmasaydı gülebilirdi ama o an içinden gülümsemek bile gelmiyordu. Çünkü Selen gerçek bir ihtiyaçla, anlamaya çalışarak bakıyordu gözlerine. Korhan kendini emniyet kemerinden kurtardıktan sonra ona doğru döndü tamamen. Bunları aslında babasıyla konuşmuş olmalıydı ama dayanamayacaktı daha fazla.
__ Selen... Bu yaşadığımız dünya sandığının aksine öyle acımasız ki... Acımasız, adaletsiz... Pek çok insan kendi adaletini kendi sağlarken masum insanlara zarar veriyor, hem de gözünü bile kırpmadan. Sadece karşısındakinin bir şekilde çıkarlarına ters düşmesi yeter. Bunun örneklerini çok gördüm. İnanamayacağın kadar çok hem de... Anlıyor musun?
Selen derin bir nefes alabilmişti sadece.
__ Bu haksızlık...
Korhan ona bakarken bir an onu kendine çekip sarılmak istedi deli gibi. O kadar savunmasız ve öyle tatlı görünüyordu ki... Yerinden kıpırdamadan ona destek olmak istercesine Selen'in kucağında duran narin elinin üzerine bıraktı elini.
__ Öyle... Ama gerçeklerden kaçmak çare değil. Dünyaya gerçekten gören gözlerle bakmalısın. Yoksa çok hayal kırıklılığına uğrarsın.
Selen Korhan'ın gözlerine bakarken içinde ki endişenin yavaşça hafiflediğini hissediyordu. Ona çok kızmıştı ama... O iyi biriydi! Her ne kadar onu biraz "dev" olarak görse de ürkütmüyordu. İsterse ürkütebilirdi elbette ama şimdi mavi bakışları duyarlı ve ilgiliydi. Bilemiyordu, sıcacık bir şeyler vardı. Sonra eli... Hissetmek hoştu, rahatlatıyordu.
Ama o anı bir cep telefonunun sesi bozmuştu. Korhan hemen elini çekti Selen'den ve derin bir nefes alarak çıktı arabasından. Seviye... Seviye...
__ Evet?
__ Ne bu ciddiyet böyle?
Korhan bahçe de küçük adımlar atarken konuştu yavaşça.
__ Bu günden itibaren yeniden görevdeyim.
__ Yine mi daha yeni kendini toplamıştın!
__ Bırak sen beni dostum. Asıl konuya gel...
__ Pekâlâ! Midem hala arada sancıyor!
Gülümsedi Korhan kendini tutamayarak...
__ Üzgünüm, daha az acıtarak vurmak isterdim ama nasıl yapılır bilmiyorum!
__ Olsun, zafere giden yolda acı çekilebilir. Korhan... Oğlum kıza aşık olmamak elde değil, çok güzel, akıllı ve şu an telefon numarası elimde! Sana borçlandım.
Korhan sessizce birinin kendisine yaklaştığını hissedince arkasına döndü yavaşça. Selen... Biraz çekingence karşısında duruyordu.
__ Alper... Şimdi kapatmam gerek.
__ Tamam, dikkat et kendine ve yaralanma sakın!
__ Merak etme, bu sefer kimse yaralanmayacak.
"Yaralanmayacak!" Selen bir an ürperdiğini hissetti.
__ Sen... Burada mı kalacaksın artık?
__ Evet, genel de yakın korumalar öyle yapar...
Selen başını salladı bir an ve gülümsedi bir an Korhan'ı şaşırtarak.
__ Neden bilmiyorum ama... Sana gerçekten güveniyorum! Bunu söylemek istedim.