HIRSIZ (ARA VERİLDİ)

By SweetDeath4

488 215 296

Dipleri dibine kadar yaşamışlara bir hikaye geliyor.... *Uçabiliyorum ama bir kafesin içindeyim,sanki.* 📝Böl... More

Hırsız_Bölüm-1
Hırsız_Bölüm-2
Hırsız_Bölüm-3

Hırsız_Bölüm-4

75 39 8
By SweetDeath4

Selam Canlarım!Size 4. bölümle geldim.Artık konu biraz daha netleşmeye başladı.Umarım beğenirsiniz...

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın❤

İyi Seyirler❤

_ _

4.Bölüm-

*Ne kadar üzücü değil mi;senin seline kapılıp boğulmam ama yalnız ölmem.*

Alarm sesiyle gözlerimi açtığımda,bir ölü gibi uyumuş olduğumu farkettim.Gerçekten yorucu bir gün geçirmiştim bu yüzden şuan uyanık olmam bile mucizeydi,benim için.

Koltuktan kalkıp,nerede olduğunu bilmediğim banyoyu aradığım sırada Uraz'ın odası olduğunu düşündüğüm oda gözüme çarpmıştı.O odaya doğru ilerlediğim sırada Uraz'ın odada olmadığını farkettim.Diğer odalarda da olmadığına göre...Nereye gitmişti bu çocuk?İlk dersin başlamasına daha neredeyse bir buçuk saat vardı.Okula bu kadar erken gidecek kadar salak gözükmüyordu oysa ki.

Ben bu düşüncelerle boğuşurken çalışma masasının üstündeki bir şey gözüme çarptı.Bir kağıt.

Yavaşca masaya doğru ilerledim.En üst satırdaki "Ben,Ceren Çağlar." yazısını gördüğümde büyük bir şokla kağıdı elime aldım.Edebiyat Hocasına verdiğim kağıdın Uraz'da ne işi vardı?Üstelik çalışma masasında!

Şaşkınlıktan ellerim titrediği sırada koşarak salonla birleşik olan mutfağa gidip,titreyen ellerimle bir bardak su içtim.Nasıl olurdu böyle birşey? Nasıl?Bana bir anda iyi davranmaya başlaması...Bu kağıdı okumuş olması...Ah,hayır olamaz!

Bana iyi davranmasının tek sebebi,lanet olsun ki bu kağıttı!

Bunun başka mantıklı bir açıklaması yoktu!Benim sana da senin acıma duygularına da ihtiyacım yok,Uraz Soylu!Senden nefret ediyordum ve hala da ediyorum!

Kağıdı cebime koyup,buzluğu açtım ve birkaç buz kalıbı alıp yemeye başladım.Her stresli olduğumda buz yerdim.Evet!Saçma huylarım var,kabul ediyorum.Ama ne yapabilirim?

"Okula bir geliyim,görüşeceğiz seninle.Uraz Bey!"Buzdolabıyla,sanki karşımda Uraz varmış gibi konuştuğum sırada dışarıdan tam bir psikopat gibi gözüktüğüme o kadar emindim ki...

Ani bir kararla koşarak Uraz'ın odasına gittim ve odasında ne bulduysam yere fırlatmaya başladım.Bana çok sinirlenecekti ama ona olan sinirimi onu döverek değil de,eşyalarını yere fırlatarak attığıma şükretmesi gerekiyordu.

Yastık,yorgan,kitap,tablo,pantolon,kalem...Ne bulduysam fırlattım.Bu gerizekalının evinde daha fazla duramazdım.Evet.Bana iyilik yapmıştı.Amacı ne olursa olsun,bana iyilik yapmıştı...Ama bu kağıdı okuduktan sonra.Sırf acımak için.Sırf beni korunması gereken bir zavallı olarak gördüğü için.Sırf...Boşver,Ceren.Bu konuları düşünmen hiçbir halta yaramıyor!Sadece üzülüyorsun.Sadece!

Salona girip kapüşonumu ve telefonumu alıp evden çıktım.Eve uğrayıp üstümü değiştirmem ve Ela'ya -eğer evdeyse- yaşananları anlatıp bir özür dilemem gerekiyordu.

Sokağın sonuna geldiğimde Ela'nın,bu şehre geldiğim ilk gün bana attığı konumu açtım.Talimatlara uyarak eve geldiğimde,kapının önünde iki tane bisiklet olduğunu gördüm.Ela'nın garip fantezileri işte.Kim bilir bu bisikletleri hangi amaçla almıştı.

Zile bastım.Kapıyı kimse açmadı.Ela'nın evde olmadığını düşünüyordum ki kapı açıldı.Ela tarafından.Hem de mutlu bir Ela!

"Kuzum,nerede kaldın?Sana anlatacaklarım var.Çok önemli!Hadi içeri geç de anlatayım." Şaşkınlıkla Ela'ya baktığımda beni çoktan içeriye sürüklemeye başlamıştı bile.'Ela Hanım,bu tür hareketler sizin küslük kanunlarınıza aykırı değil mi?'diyen sesime kıkırdadığım sırada Ela soran gözlerle bana baktı.

"Neye gülüyorsun?"

"Boşver,aklıma birşey geldi.Önemsiz yani."dediğimde yeniden olduğu yerde zıplamaya başlamıştı. Onu bu kadar heyecanlandıran ne olmuş olabilirdi?

" Neyse,şimdi sen onu,bunu boşver.Sana harika bir haberim var...Mert bana evlenme teklifi etti."şok içinde Ela'ya baktığım sırada 'Yuh!Siz daha dün flört ediyordunuz.Bu aşamaya nasıl geldiniz?'diye düşündüğüm sırada Ela'nın en yakın arkadaşı olarak,ona olumlu birşeyler söylemem gerektiğini farkettim.

"Ş-şey...Cidden mi?Bu çok güzel bir haber!Hadi,hemen bana dün gece yaşadığınız herşeyi,en küçük ayrıntısına kadar anlat." Kaşlarını çattı.

"Dur bakalım...Asıl sen dün gece neler yaşadığını anlat." dediğinde içimi büyük bir nefret kapladı.Ur-nefret.Evet!Ur-nefret.Uraz'a karşı olan nefretime koyduğum isim.

"Hiç...Öyle boş işte." dediğimde gözlerimi kaçırdım.Aptal mısın,Ceren?Neden gözlerini kaçırıyorsun,kız daha farklı şeyler anlayacak.

"Hiç mi?Uraz'la -okulun en yakışıklı çocuğuyla- bir gün geçiriyorsun.Hatta belki de onda kaldın...Sakın...Sakın bana tanımadığın birinin evinde kaldığını söyleme!" dediğinde Kafamı başka bir yere çevirdim.

Safsın,Ceren!Saf!Daha iki-üç gün önce tanıştığın bir çocuğun evinde kalacak kadar safsın!

Bir dakika!

Ela,benim dün gece Uraz'la birlikte olduğumu nereden biliyordu?O evde bile değildi.

"S-sen nereden biliyorsun,benim Uraz'la olduğumu?" dediğimde kaşlarım çoktan havaya kalkmış,ağzım açılmıştı.

"Ah!Canım,bizim de kendimize özel yeteneklerimiz olsun değil mi?"dediğinde aklıma Uraz'ın cümlesi geldi...

" Bizim de kendimize özel yetenekleri olsun artık değil mi,Bayan Çokbilmiş..."

"Şapşik!Hani tüm okulu sorguya aldılar ya...Ben de seninle aynı okulda olduğum için doğal olarak,beni de sorguya aldılar.Dün gece evde olmadığım için de,karakola gidip sorgu vermek zorunda kaldım.Hem de hayatımın en güzel gecesinde.Evlenme teklifi aldığım gece de." diye burun kıvırdığında,taşlar yerine yavaş yavaş oturuyordu.

"Peki...Bu soruyu sormazsam gerçekten ölürüm...Hani biz küstük?"Kaşlarını çattı.

"Barışmamızdan memnun olmadıysan,eski düzene devam edebili..." Sözünü kestim.

"Saçmalama,Eloş!Sadece merak ettim.Bu hayatta en son isteyeceğim,hatta istmeyeceğim şey ; seninle aramızın kötü olması.Şimdi söyleyecek misin nedenini?"dediğimde gözlerini kaçırdı.Allah aşkına!Benimle barışmanın sebebi en fazla ne olabilir ki,Ela!Söyle artık!

" Ş-şey..."dediğinde başımla 'bekliyorum.' der gibi bir işaret yaptım.

"Bu sabah Uraz beni aradı ve...Seninle barışmamı rica etti.Eee tabii ben de bu duruma dünden razıydım."

"Ne?" şok içinde Ela'ya baktım.Benim Ela'yla olan küslüğüm o salağı niye ilgilendiriyordu ki?O gitsin başkalarının hayat hikayelerini yazdığı kağıtları okusun!Hobisi sonuçta!

"P-peki,nedenini söyledi mi?" diye sorduğumda Ela daha yeni farketmiş olduğum,tektaş yüzüğüyle uğraşıyordu.Yüzük cidden çok hoştu.

"Nedenini ben de bilmiyorum,sordum söylemedi." dediğinde 'Neyse!Hesap sormaya gittiğimde,bunu da öğrenirim.'diye geçirdim içimden.

"Hazır bu konu açılmışken...Özür dilerim. Sana yaşadıklarımı anlatmam gerekirdi." dediğimde bakışlarını yüzüğünden çekip,bana çevirdi.

"Saçmalama,Kuzum!Asıl ben özür dilerim.Çok gereksiz bir tepki verdim.Regl dönemimde böyle saçma tepkiler verebiliyorum.Herşey benim aptallığım!Sen büyük bir hırsızlıkla suçlanırken senin yanında olmam gerekirdi.Tekrardan özür dilerim, kuzum.Beni affet." dediğinde kucağına atladım. Evet!Resmen kucağına atladım!

"Kuzum!Kemiklerim kırılacak!" dediğinde kucağından indim.Kız yaklaşık 50 kilo olan seni,nasıl taşısın?Biraz mantıklı davran,Ceren!

Saatime baktığımda ilk derse 45 dakika vardı.Hemen hazırlanıp,okula gitmemiz,benim de birilerine hesap sormak gerekiyordu.

"Eloş!Hadi hazırlanalım!Okula geç kalacağız!"dediğimde çoktan ada mutfağın üstündeki bilgisayarın başına oturmuştu.

" Okul?Haa okul mu..."dedi bilgisayara bakmaya devam ederek.Ne saçmalıyordu bu?Bildiğimiz okul işte!Hergün gittiğimiz,ders gördüğümüz,aşırı sıkıcı olan,öğrencilerin ve öğretmenlerin bulunduğu bildiğimiz anam,babam okulu işte!

"Ne demek,okul mu?" dediğimde nihayet,bakışlarını bana çevirebildi.

"Ş-şey...Ceren...Ben artık o okula gitmiyorum." Şok içinde Ela'ya baktım.Bir günlük şok limitimin artık dolmuş olması gerekiyordu.Çünkü bu kadarı fazlaydı,artık.

"Ela,sen delirdin mi?Ne demek oluyor bu?Okula daha dün başladım ve yaşamadığım şey kalmadı!Şimdi sen de gelmiş bana 'gidiyorum' diyorsun...Hangi okula gidiyorsun,peki?" yine merakına karşı koyamamıştım.Ayda yılda bir trip atıyordum zaten,onda da merakıma karşı koyamıyordum.

"Etem Koleji..." dediğinde Kaşlarımı çattım.Buraya gelmeden önce,buradaki tüm okulları araştırmıştım ama bu okulu ilk kez duyuyordum.

"Nerede bu okul?Karşı yakada falan ?" dediğimde gözlerini kaçırdı.

"Bursa'da bir kolej..." Ben yanlış duymuyordum,yoksa Ela gerçekten bana İstanbul'dan gideceğini falan söylüyordu?

"Açıkla,Ela!" dedim,birikmiş tüm sinirimle.

"Mert Bursa'ya taşınacakmış...Bana Bursa'ya beraber gitmeyi teklif etti.Ben de kabul ettim.Merak etme kuzum,sen bu evde yaşamaya devam edeceksin.Babamla konuştum,herşeyi ayarladık.Her ay hesabına para gönderecek,babam.Senin için alışveriş de yaptım,bir sürü kıyafet aldım.Hepsi dolabında.Fatularaları da dert etme!Onları da babam ödeyecek!Hem ben yaz ve kış tatillerinde,resmi ve dini bayramlarda hep İstanbul da olacağım merak etme!" dediğinde gözümden bir yaş aktı.Ela,resmen beni benden fazla düşünüyordu.Uğur Amca,beni kızı olarak görüyordu.İstanbul'a gelmeden önce beni ayda en az birkez arardı.Onlara olan borcumu nasıl öderdim ben?Benim bu durumda Ela'ya trip atmak değil de,onun kararlarına saygı duymam lazımdı.

"Tamam,Eloş...Sen beni düşünme. Sevdiğin adamla ol.Ben başımın çaresine bakarım.Hem zaten arada İstanbul'a geleceğini söylüyorsun.Benim üzüldüğümü falan düşünme sakın,aksine senin için mutlu oldum...Peki,ne zaman gideceksin?" dediğimde şaşırmış gibiydi.Böyle bir tepki vereceğimi beklemiyordu.

"Yarın sabah." dediğinde gülümsedim.Harikasın,Ceren!İlk kez seninle -kendimle- gurur duyuyorum.Sakın kızı üzecek birşey yapma!Kız zaten yeterince üzgün.

"O zaman...Bu gece bir veda gecesi yapalım.Doyasıya eğlenelim,tamam ,Kuzum!hadi göz yaşlarını sil ve bilgisayarına geri dön.Benim hazırlanıp okula gitmem lazım." dedim ve hiç vakit kaybetmeden odama girdim.

Dolabımda onlarca kıyafet vardı.Hepsi de benim tarzıma uygun kıyafetlerdi.Off, Ela!Beni gereğinden fazla tanıyorsun!

Üstüme siyah,ince bir sweatshirt ve beyaz bir kot geçirdim ve kahverengi saçlarımı tepeden topladım.Birkaç fıs parfüm de sıktığıma göre...Hazırdım.Telefonumu ,çantamı ve Uraz'ın evinde bulduğum kağıdın bulunduğu ceketimi alıp odamdan çıktığımda Eloş'un duşta olduğunu farkettim.

"Eloş!Ben kaçar...Yani okula kaçar.Anladın sen." diye bağırdım siyah vanslarımı giydiğim sırada.Evden çıktığımda havanın ne kadar güzel olduğunu geçirdim içimden.Havanın güzelliği içimde gereksiz bir huzura yer açmıştı.Evet!Gereksiz bir huzur!Bir hırsızlıkla suçlanırken ve gerizekalının teki bana acıyıp bana iyi davranırken,nasıl içim bir huzur dolabilirdi ki?

***

Okulun bahçesine girdiğimde derin bir nefes alıp,verdim.Şimdi yapmam gereken tek birşey vardı...O da URAZ gerizekalısını bulup ağz...Tamam,Ceren!Sakin ol!Önce çocuğu bul,sonra ne halt yersen ye!

Koşarak okul binasına girdim.Evet!Koşuyordum çünkü o çok iyi niyetli olan Uraz Bey'i bulmak için o kadar sabırsızlanıyor din ki...

12'lerin olduğu kata geldiğimde Uraz'ın -aynı zaman da benim sınıfım- olan 12-E'ye girdim.Gözlerim Uraz'ı aradı ama yoktu.Tam vazgeçip sınıftan çıkıyordum ki,biri kolumdan tuttu.

"Ben,Batu.Batu Keskin.Seni müdürün odasında görmüştüm.Sen de şey olmalısın.Şey...Beren Çağdaş." Kıkırdadım.Beren Çağdaş.Güzel isimmiş.

"Ceren Çağlar." diye düzelttim.Bu sefer o da kıkırdamaya başladı.

"Sanırım sen de şüpheliler arasındasın?" dediğinde kaşlarımı havaya kaldırdım.Ne yani?Bu çocuk da şüpheliydi?İyi de neden?

"Evet de...Sen de mi..." diyordum ki bir kişi bana seslendi.Uraz.Uraz pisliği!

Koridorun başında kollarını göğsünde birleştirmiş, duvara yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu.

"Şimdi gitmem lazım,sonra konuşalım." deyip Batu'nun yanından ayrıldım.Arkamdan birşeyler söyledi ama anlamadım.Zaten bir önemi de yoktu benim için.

"Ne var?" dedim,Uraz'ın yanına geldiğimde.

"Eski sevgilin kızmasın." dedi,kaşlarıyla Batu'yu işaret ederek.Ne yani?Batu'yu sevgilim mi zannetmişti?Yok artık.Senin, şu saçma yakıştırmalarından bıktım Uraz Soylu !Yeter ya!

"Eski sevgilim yok.Yeni sevgilim de yok.Dolayısıyla sevgilim yok!" dediğimde şaşırmış gibiydi.

"Garip..." dedi, ela gözlerini benden ayırmadan.

"Ne garip?"dedim,yılmış bir şekilde.Acaba bu sefer hangi yakıştırmayı bana uygun görecekti?

" Senin gibi bir kızın sevgilisinin olmaması garip."dediğinde Bakışlarımı yere çevirdim.İyi anlamda söylemişti,yoksa kötü anlamda ?

"Sevgiliye gerek duymuyorum,desem.Neyse...Şimdi konumuz benim özel hayatım değil.Beni neden çağırdın?" dediğimde koridorda Ezgi,Enes ve okulda ilk kez gördüğüm,yeşil gözlü bir çocuk belirdi.

"Enesgille hırsızlık konusunu konuşacağız.Sen de gel." dediğinde ceketimin cebindeki kağıdı farkettim.Uraz'ın evinde bulduğum kağıt.

"Asıl sen benle gel.Konuşmamış lazım." dediğimde kaşları havaya kalktı.

"Ne konuşacakmışız?"

"Boş bir sınıfa geçelim,ne konuşacağımızı o zaman öğrenirsin!" dediğimde dudakları hafiften yukarı kıvrıldı ve bakışlarını başka yöne çevirdi.Pis sapık!

"10-I boş.10-I'ya geçelim."dediğinde başımı salladım.Eneslere yemekhanede beklemelerini,bizim bir işimizi halledip geleceğimizi söyledik ve 10'ların olduğu kata indik.

10-I'yı bulduğmuzda cebinden çıkarttığı anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdik.

" Ne konuşacakmışız?Çok merak ettim."dediği sırada en ön sıralardan birine oturuyordu.

"Bunu konuşacağız." dedim cebimden çıkardığım kağıdı ona uzatarak.

"Tamam da...ne konuşacağımızı hala anlamadım." dediğinde kağıdı okuyup geri katlamıştı.İşte şimdi sinirlenmiştim.

"Hala anlamadın ,cidden?Benim özelim olan bir kağıdı alıyorsun,okuyorsun ve hatta evine götürüyorsun sonra da gelmiş 'anlamadım'diyorsun.Ve bu kağıdı okuduktan sonra bir gün öncesi bana 'defol git' diyen Uraz Soylu,bana iyi davranmaya başlıyor.Neden acaba?Acıdığı için mi?Yoksa benden..." dediğimde ayağa kalktı ve sözümü kesti.

"Evimi karıştırdığının ve evimin de benim özelim olduğunun farkında değil misin?Ve ayrıca o cümleyi sakın tamamlama!Çünkü senden hoşlanmıyorum ya da sana aşık değilim!Olmayacağım da!Ve o kağıdı koridorda buldum.Açıp okumadım bile!" dediğinde dolmuş gözlerimle şok içinde Uraz'a baktım.Söylediği sözcükler bir bıçak gibi yaralamıştı,beni.

"O zaman neden bana bir anda iyi davranmaya başladın?Neden!" dedim,bağırarak.

"Sen hala nasıl bir duruma düştüğünü bilmiyordun,değil mi?"dedi,burnundan gülerek.Neden hala dalga geçiyordu ve ayrıca ben neden nasıl bir duruma düştüğümü bilmiyor oluyum ki...Hırsızlıkla suçlanıyordum işte.

" Nasıl yani?"dedim Kaşlarımı çatarak.

"Daha çok vakit var,bu konuların açılması için." Hangi konulardan bahsediyordu bu?

"Açıklar mısın?" Sorduğum soruyu umursamadan sınıftan çıktı ve dediği tek şey "Biz yemekhanede olacağız.Oraya gelirsin."olmuştu.Benim bilmediğim ne olabilirdi ki?Öz zannettiğim annem üvey miydi?Ya da ben Türk değil de Alman,arap vs. miydim?Ya da hiç bilmediğim bir dayım ya da teyzem mi vardı?Ne olabilirdi?

Bunlardan hiçbiri olamayacağına göre...Hazır ol,Ceren.Seni büyük bir gerilim bekliyor.

_ _

Selam Canlarım!Uzun bir aradan sonra yeniden sizlerleyim!Umarım bölümü beğenirsiniz!Artık macera dolu bölümlere yavaş yavaş geçiyoruz.Hepinizi seviyorum.Kendinize iyi bakın❤🎶






















Continue Reading

You'll Also Like

6.1M 269K 61
Her şey abimin düğününde beğendiğim çocuk yerine abimin arkadaşının numarasını almakla başladı. Liya; ANALAR NELER DOĞURUYOR Liya; KAYNANAM ABARTMIŞ...
267K 16.9K 20
17 yıl önce bir kötülük yapıldı, bu kötülük herkesin ruhunda unutulmayacak yaralar bıraktı. Yara alanlar, asıl yaralıya yeni yaralar açmayı umursama...
1.3M 30.9K 43
Tam sınıftan çıkıcaktım ki gelen sesle dikildim kaldım."sen kal ada yapamadığın son soruya bakalım" OLUR OLUR HOCAM BAKALIM. Dırırııırıırıfırı Canı...
108K 868 7
Aile baskısı olan bir genç ne kadar cesaretli olabilir? Hayallerini yaşamak sadece rüya mı? Belki de elinden tutacak bir ele ihtiyacı vardır. O el s...