Siz kimsiniz?
Keyifli okumalar
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlar💞
Sinan Yıldızla konuştu.
"Abi, Meleğe burda olduğumu söyleme. Bir bahane bul. "
"Tamam sen orasını merak etme. Anlat ne oldu akşam evden niye gittin. Evde dursaydın başına bu işler gelmezdi. "
"Olan oldu abi geçmişi kurcalamanın bir anlamı yok, Benden adam olmazdı zaten en sonunda gene layık olduğum yere geldim."
"Sen Abi dayagını özlemişsin galiba!"
"Çok.."
"Anlat bana yardım edeyim sana abim ,neler oldu akşam ?"
"Sağol abi yaptım işte gözüm döndü yaptım."
"Bak bana kırgınsın birden ağzımdan öyle çıktı adliyede. "
"Yoo kırgın falan değilim abi sen gerçekleri söyledin."
"Yıldız ben bugün garip değişik bir gün yaşıyorum, sanki bu yaşadıklarım bir rüya birazdan uyanacakmışım gibi. Kendimde değilim affet beni seni suçladıgım için."
"Suçlama falan yok abi ben yaptım."
"Bunu herkese söyle inandır ama ben inanmam çünkü sen öyle bir insan değilsin, sen yapmazsın çünkü annenin seni böyle kelepçeli görmesini istemezsin abim sen.."
Yıldız abisinin son sözleriyle annesini hatırlamasıyla ağlamaya başladı.
"Hadi abim söyle bana gerçekleri, akşam ne oldu, neden o sokakdaydın, evine yakın bile değil o sokak!"
"Görüş saati bitti, haftaya gelin."
Gardiyan ,Yıldızı alıp dışarı çıktı.
Sinan ,Yıldızdan bir şey ögrenememenin hırsıyla ellerimi saçlarına daldırdı.
Aklına gelen şeyle hemen cezaevinden çıktı. Çıkmadan önce cezaevinin Müdürüne teşekkür etmeyi unutmadı.
Hemen Fatihi aradı.
"Abi avukatla görüştüm müebbet falan diyor neler oluyor orda abi?"
"Akşam Yıldız evden çıkınca, bizim hangi adamlarımızı peşine taktın hemen topla onları acil!"
"Tamam abi."
Sinan arabaya bindi yeni geçtikleri eve doğru arabayı sürdü.
******************
Arka bahçesi
Arka bahçede bekleyen,adamların yanına doğru gitti.
"Anlatın akşam Yıldız neler yaptı."
İçlerinden biri konuştu.
"Abi akşam taksiye binip mahalleye gitti. Mahallenin girişinde bir araba önünü kesti, Yıldız hanımla bir şeyler konuştular, Yıldız hanım onları dinlemeden eve gitti. Bir dahada evden çıkmadı zaten. "
"Öyle mi, o zaman adam öldürmekten tutuklu olanda Yıldız değil. "
Sinan ayağa kalktı,sinirle bahçede gezip adamlara bağırdı.
"Siz benimle dalga mı geçiyorunuz lan!"
"Yok abi biz daha evin önündeydik ,Fatih abi arayınca olayları öyle anladık."
"Nasıl yani? Siz Yıdızın evden çıktığını görmediniz mi!"
"Görmedik abi."
Sinan burnuna gelen pis kokulardan hiç hoşlamadı.
"Yıldızın önünü kesen arabanın plakası neydi?"
"Abi arabanın plakası yoktu."
"Sizi ben koruma diye diken Fatihin gel-Tövbe Yarabbim bunlar adamı günaha sokar."
Sinan söylenerek yukarı kata çıktı.
Fatihde peşinden abisini takip ediyordu.
"Dediğim odaları yaptın mı?"
"Yaptık abi yeğenlerimin odasına dokunmadık senin isteğin üzere diğer odalarda mükemmel oldu."
"Tamam Sağol Fatih, Bundan sonrasını ben yaparım."
"Emin misin abi yardıma ihtiyacın olur durayım bende?"
"Yok sağol koçum ben yaparım. Mesciti hangi odaya yaptınız?"
"Mescidi Melek Yengem için yaptırdın değil mi abi?"
"Namaz. kılacağım. Fatih. nerde. mescit. "
"Senn namaz kılacaksın abi?"
"Gel beraber kılalım koçum."
"Yok abi sağol ya ,mescit yukarıdan soldaki oda."
Fatih abisindeki bu değişimden korkarak yayından kaçtı. Sinan ,Fatihin bu hâline gülerek yukarı çıktı.
***************
Nihal (Linaya şiddet uygulayan kötü karakterli ,Uğurun evindeki çalışan)
Hilal (Nihalin kız kardeşi, Uğurun evindeki çalışan)
"Evet Melek seni dinliyorum. "
Melek ,Uğurun ona sorduğu soruyla ayağa kalktı.
"Bak tekrar hatırlayınca ağzına iki daha çarpasım geldi."
Kerem,kız kardeşini tutdu.
"Tamam sakin ol."
Keremin sözlerine, Melek bağırarak karşılık verdi.
"Olamıyorum!"
Uğur, Meleğe tekrar sordu.
"Melek sorun ne anlat?"
Melek eliyle ,Uğura Nihali gösterdi.
"Şu çıllık linaya!.. Sen nasıl babasın be Nihalin gözünün önünde bu çocuğa davranışlarını hiç mi fark etmedin!"
Uğur duyduğu sözlerle Nihale döndü.
"Kovuldun! Eşyalarını alıp git bu evden."
Nihal hemen kendini savunmaya geçti.
"Uğur bey yalan söylüyor, ben öyle şeyler yapmam."
"Nihal daha fazla çirkinleşmeden toparlan git!"
Nihal sinirle salonu terk etti, kötü bakışlarını Meleğe sunarak tabi.
Kerem kız kardeşine bakıp konuştu.
"Sen ne cadı bir şeysin böyle, ayırmasam kızı öldürecektin nerdeyse."
Melek gülerek konuştu.
"Anne olunca öyle oluyormuş abi."
Kerem salondaki söylediği sözler ile kahkaha tufanı oluşturdu.
"Görmeniz lazımdı ,panter gibi kızın üstüne çıkmış, kızın saçını başını yoluyordu."
Geriye kahkaha sesleri ve güzel bir tablo kaldı.
Sinan karşısındaki hasret kaldığı kadının gülme sesine ve yüzündeki gülümsemeye daldı.
***************
"Her şey hazır mı?"
"Hazır Sinan bu kaçıncı soruşun."
"Tamam lan ben ne yaptığımı biliyor muyum?"
"Tamam aptal aşık. "
"Aşığım hemde deliler gibi."
Uğur ,Sinanın bu hâline gülerek içeri girdi.
Yukarı kata çıktı. Meleğin odasına gelince kapıyı tıkkattı. Melek odalarının kapısını açtı. Karşısında Uğuru görünce baktı.
"Melek ben bu günkü yardımın için teşekkür etmek istedim. "
"Ben sana yardım edeceğim? Rüya falan mı görüyorsun ?"
"Nihalin, Linaya öyle davrandığını bu zamana kadar niye anlamadım bilmiyorum ama senin sayende bundan sonra daha dikkatli olacağım. "
"Ben size yağmurlu günde bir damla su vermem Uğur sen neyden bahsediyorsun. Lina benim için değerli, Nihale yaptığım bütün olaylar bundan kendinize bir pay çıkarmayın!Bizim orda şöyle bir laf var ,Kendini kuru fasulye gibi nimetten sayma. Sen o deve kuşu gibi gömdüğün kafanı kaldır kızınla ilgilen. "
Melek sözlerini bitirince, odasının kapısını Uğurun yüzüne kapattı.
Uğur kapalı kapıya bakıp konuştu.
"Bizim sana yaptıklarımıza rağmen, bize yaptığın iyiliklerihiç bir zaman unutmayacağım. İsmi gibi melek olan kadın."
Uğur kızının odasına doğru geçti.
"Benim aşkım napıyormuş bugün?"
"Baba ,Sinan amcam napıyor bahçede öyle?"
Lina pencerenin ağzından dönüp babasına soru sordu.Uğur cevap verene kadar babasına doğru koşup kucağına atladı.
Uğur kucağındaki kızına bakıp konuştu.
"Sana bir sır vereyim mi kızım?"
"Sır mı?"
"Evet."
*************************
Melek kapısının birden açılmasıyla kapıya baktı. Karşısında Linayı görünce güldü. Ama Linanın elindeki gül demetini görünce şaşardı .
"Ay melekciğim kapıyı çalmadan açtım kusura bakma, elim dolu olduğu için kapıya vuramadım. "
Melek ,Linanın bu tatlı haline güldü.
"Sorun değil Linacığım ."
Lina elindeki büyük gül demetini Meleğin kucağına koydu arkasını dönüp giderken Melek konuştu.
"Nereye gidiyorsun küçük hanım, bu gül demetide neyin nesi?"
"Ben bilmiyorum Melekcigim. Her şey Gül demetinin içindeki zarfda yazıyor. "
Lina konuşmasını bitirince odadan çıkıp gitti.
Melek bir kapıya birde elindeki gül demetine baktı.
Düşündü.. İlk kez biri ona gül demeti almıştı.Yüzünü güllere yaklaştırdı ,güllerin o hoş kokusunu içme çekti. Yüzündeki gülümsemeyle ,demetin İçindeki notu alıp okudu.
"İşaretleri takip et Peri kızı ."
"Sinan?.."
Melek etrafına baktı, işaret falan göremedi.
Simanda böyle bir şey beklemediği için şaşkınca gülümsedi. Tam o sırada kapı açıldı.
Necla hanım içeri girdi kapıyı örtmeden kafasıyla Meleğe dışarıyı gösterdi.
"Hadi çık sen ben torunlarıma bakarım.
"Anne?"
"Hadi hadi yüzündeki gülümsemenin sebebi o ,Sende onu istiyorsun daha fazla kendini üzme mutlu olmak için yaşa bundan sonra."
Melek annesinin sözleriyle o sıra bir gerçeği farketmişti.
Yüzündeki gülümsemeyi!
Yerinden kalktı, annesi bebeklerinin başına geçti. Melek annesiyle sonra konuşmayı düşünerek odadan çıktı.
Koridorun sağ tarafında yerde gördüğü gül yaprakları ve mumlarla şaşkınca baktı.
İşaretleri takip ederek yürüdü.
Üst kata çıkan merdivendeki işaretlerinde takip etti. En son bir kapının önünde biten güllerle etrafına baktı. Derin bir nefes alıp kapıyı açtı. Odada gördüğü şeyler karışısında bir kaç dakika öylece durdu.
Kimse ona böyle süprizler yapmamıştı kimse onu bi kadarda kırmamıştı ki...
Sinana ilgili ne karar verecekti?
Bu konuda öyle arafta kalmıştıki..
İçeri adım atmak istemedi, eğer adım atıp içeri girerse başına geleceklerden korktu .
Sinan ondan bir şans isterse buna verecek bir cevabı yoktu..
Kalpli balondaki resimlere gözü kaydı, bu onun Sinanla tanışmadan önceki fotoğraflarıydı!
Ne mutlu gözüküyordu..
Fotoğrafta ki kendine imrendi ne garip değil mi? İnsanın eski haline imrenmesi..
Arkasını döndü tam gideceği zaman gelen piyona sesiyle durdu. Dönüp baktı ses nerden geliyor diye açık terastan gelen sesle ayakları onu balkona çıkardı.
Karanlık balkondaki güllerle ,mumlarla süslenmiş terasa çıktı. Kimse yoktu. Aşağıdan gelen piyona sesiyle aşağı baktı.
Sinanın ilk kez şarki söylediğine mi, yoksa en çok sevdiği şarkıyı bu adamdan duymasına mı şaşırdı bilinmez.
Can içinde gül canan ey seyrimin dilberi
Al ömrümü ömrüne destan eylesin seni
Al ömrümü ömrüne destan eylesin seni
Melek karşısındaki adama baktı bugün daha nasıl şaşırda bilirdi onu!
Karanlık bahçede sandalyede oturmuş üstünde siyah gömlekle Sinan yere bakıyordu sanki yukarı bakmaya korkuyordu, ilk mızrayı söyleyip kafasını yukarı terasa baktı.
Sinan ,Meleği terasta görmesiyle öyle içten bir gülüş şimdiki Meleğe.
Melek bu durum içinde hızlanan kalp atışlarına hiç bir anlam veremedi.
Kızaran al al olmuş yanaklarıyla ona bakan karizmatik adama baktı. Sinan İkinci mızraya başlayacağı sıra keman, piyona ve daha bilmediği bir sürü enstürman sesleri geldi. Melek bakışlarını Sinandan kaçırıp Sinanın arkasına baktı.
Hafif loş ışıklar hangi ara yanmıştı?
Sinana bakarken çok mu dalmıştı ki bunu fark etmemişti!
Sinanın arkasında kocaman bir orkestra grupu vardı. Bu görüntü çok ama çok hoştu!
Hele onun en çok sevdiği müziği aylar sonrası aynısı gibi söyleyen birinden dinlemek ona çok ama çok iyi gelmişti.
İstemsiz bir şekilde tebessüm ederek bu iş ana kendini bıraktı Melek annesininde dediği gibi"Hadi hadi yüzündeki gülümsemenin sebebi o ,Sende onu istiyorsun daha fazla kendini üzme mutlu olmak için yaşa bundan sonra."
Mutlu olmak için yaşayacaktı bundan sonra!
Düş içinde düş canan ey seyrimin dilberi
De gönül sarayına sultan edeyim seni
Tut elimden kalbimden eğdir sevdaya beni
Yer kaplamam kuş kadar koynunda uyut beni
Tut elimden kalbimden eğdir sevdaya beni
Yer kaplamam kuş kadar koynunda uyut beni
Yer kaplamam kuş kadar koynunda uyut beni
Can içinde gül canan ey bu devrin dilberi
Al ömrümü ömrüne destan eylesin seni
Kal kenti bihan eyle bahar olsun buralar
Elin elime değsin kelebek ömrü kadar
Kal kenti bihan eyle bahar olsun buralar
Elin elime değsin kelebek ömrü kadar
Elin elime değsin kelebek ömrü kadar
Şarkıyı dinlerken aklına bir çok soru gelmişti.
Sinan nerden biliyordu bu müziği sevdiğini?
Hele birde en çok onu bitiren şey hirai Zerdüş yorumuyla söylemesi olmuştu.
Tabi ya Annesi, nasıl unutabilirki, Sinanın kimden yardım aldığı beli olmuştu.
Şarkının sonunda Melek kafasına dökülen papatyalarla yerinde sıçradı!
Kafasını kaldırıp yukarı baktı.
Uğur, Lina ve Mertinde ,Sinanın planının bir parçası olduğunu görünce bulunduğu hâle kahkahalarla güldü.
Sinan elindeki mikrofona konuştu.
"Şair diyor ki; Sadece üç günlük ömrü olan kelebek papatyaya aşık olur.
Ancak öleceğine saatler kala seni seviyorum der .
Papatya sadece bende diyebilir
Ve kelebek ölür.
Ona sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye papatya üzüntüsünden hasta olur.
Yapraklarını dökmeye başlar döktüğü her yaprakta seni seviyorum der
Ve sonunda ölür.
İşte o günden beri sevdiğini söyleyemeyen herkes papatyaya sorar
Seviyor mu Sevmiyor mu diye...
Sevdiğinizin elini bırakmayın ve hiç bir zaman üzmeyin... diyor Ben hem seni çok üzdüm hemde sana seni seviyorum demeye çok geç kaldım.. Ömrümün sonuna kadar seni seveceğim.."
Melek ,Sinanın anlattığı hikayeye ,Sinanın sözlerine hiç bir şey diyemedi.
"Bunları hepsi senin içindi Peri kızı .Bunları tek bir amacı vardı, Oda senin mutlu olman içindi. "
Melek tebessüm ederek Sinana baktı. Sinan ondan gel seninle Bir sayfa açalım demiyordu yani bu Melek için çok güzel bir şeydi.
Melek gülerek konuştu.
"Teşekkür ederim canavar!"
Sinanın kurduğu cümleyle, Sinanı üzdüğünü farketti..
"Senin için hep canavar olarak kalacağım değil mi?.."
Melek üzgünce yerdeki papatyalara baktı, çünkü Sinana verecek bir cevabı yoktu.
"Ama şunu bil bu canavar artık canavar olmak istemiyor.."
Melek bakışlarını Sinana çevirdi.
"Sesin... Çok güzel."
"Her iş Gönülden olunca güzel oluyormuş Peri kızı bunu bana sen öğrettin. "
"Ne zaman?"
"Müzikle aram hiç yoktur ama gönlüme bir peri kızı girince gönül adama her şeyi yaptırıyor. "
Melek ,Sinanın üstü kapalı itirafı karşısında biraz kızardı. İçinden iç çekerek konuştu. Keşke o gönlüdeki sevda seni seccadeye götürse, işte o zaman benim gönlümde de sana karşı bir şeyler olur..
"Bugün her şey için teşekkür ederim.."
"Baba ne hoş bakıyorlar birbirlerine sanki şey gibi..."
Linanın sözlerini Uğur ve Mert aynı anda konuşarak tamamladı.
"Aşık gibi."
Melek yukardan duyduğu konuşmalarla içeri girmek için arkasını dönecegi sıra bahçe kapısından giriş yapan arabalarla korktu. Bu arabaları hiç ama hiç çerçevesinde görmemişti siyah ve filmleri olan arabadan korktu gelen her kimse tekin olmadığı belli oluyordu.
Sinana baktı. Sinan ilerleyen arabalardan sadece ortadaki arabaya şaşkınlık içinde bakıyordu. Gelen her kimse Sinanın tanıdığını anladı.
Arabalar durdu. En öndeki araçtan inen devasa koruma yürüyerek Sinanaın yanına geldi kulağına bir şeyler söyledi. Sinan arkasındaki orkestraya bir şeyler söyledi.
Galiba gitmelerini söyledi, adamlar enstürmanlarını toplamaya başladı.
Sinan ayağa kalktı, Meleğe baktı.
Konuşmadı.
Söyleyecek bir şey bulamadı..
Melekten bakışlarını çekip gideceği sıra Melek konuştu.
"Sinan??.."
"İyi geceler Peri kızı. "
"Sinan nereye gidiyorsun, onlar kim?"
"Korkma kötü bir şey yok ben gene geleceğim Allah'a emanet ol. "
Sinan sözlerini bitirip arabaya doğru yürüdü. Melek içindeki hisle yukarı baktı. Uğur ortalıkta yoktu Lina ve Mert vardı.
"Mert?"
"Efendim Yenge?"
"Gelenler kim?"
"Şey.. Ben bilmiyorum. "
"Melekcigim babamı kapıdaki koruma aradı zorla içeri girmişler Me_"
Linanın konuşmasını Mert ,Linanın ağzını eliyle kapattı .
"Mert neler oluyor?"
"Bir şey olduğu yok ya Yenge. Abimi duydun hadi sen içeri geç bizde geliyoruz. "
Melek kaşlarını çatıp Merte baktı.
"Lina sana ögrettigim ikinci savunma şeklini uygula."
Lina ,Mertin elini ısırdı.
"Ahhh napıyon bücür ya!"
"Lina ne oldu?"
"Melekcigim gelenler her kimse kapıdaki korumalardan olan Mehmet amca onların içeri girmelerine izin vermemiş, onlarda mehmet amcanın ayağına ateş etmişler! Babam sinirle aşağı indi. "
Melek ,Linadan öğrendiği gerçekle koşarak aşağı indi.
Sinan arabaya bineceği sıra seslendi.
"Sinan??."
Sinan durup Meleğe baktı. Melek koşarak Sinanın yanına gitti. Sinanın elinden tutup arkasına çekti.
"Hiç bir yere gitmiyorsun!"
Melek, Uğurun ve Sinanın adamlarının elindeki silahları görünce daha çok Sinanın elini sıktı.
Karşısında duran filmli arabanın arka kapısı açıldı. Yaşlı bir adam sinirle arabadan inip Sinanın karşısına geçti.
Melek yanından geçen adama baktı
Birden Sinana tokat atmasıyla! Melek neye uğradığına şaşırdı. Sinan yerde patlamış dudağındaki kanı elinin tersiyle sildi. Yaşlı adam Meleğe dönüp elini uzattı.
"Merhaba küçük hanım. "
Melek sinirle bir adama birde uzattığı ele baktı.
"Canilerin ellerini sıkmıyorum!"
Yaşlı adam Melegin bu sözlerine gülüp elini kapattı, cepine koydu.
"Bunu yeni daha Sinan Gümüşün elini tutan kadın mı söylüyor?"
Melek yaşlı adamın sözleriyle yeni daha korkuyla yaptığı şeyi hatırladı. Sinana dönüp baktı. Yerde öylece duruyordu ,kalkmak için hiç bir mücadele bile vermiyordu.
"Eşimin elini tutmak için sizden izin alacak değilim, çünkü Melek Gümüş canı ne isterse onu yapar!"
Melek yerdeki Sinanın yanına eğilip kolundan tuttu.
"İyi misin?"
Sinan yerden başını kaldırıp Meleğe baktı, kafasını salladı.
"İyiyim.."
Sinanın gözleri niye dolmuştu?..
Bu adam kimdi, ona neden hiç bir şey söylemiyordu!
Yaşlı adam sinirle konuştu.
"Kalk ayağa! Arabada seni bekliyorum çabuk gel."
Sinan başı yerde suçlu suçlu konuştu.
"Tamam, geliyorum..."
Melek, Yaşlı adama baktı sinirle yerden kalkıp konuştu.
"Siz kimsiniz?!"
Yaşlı adam arabaya bineceği sıra Meleğin sorusuyla durdu. Gülerek Meleğe baktı.
"Oğullarına benim ismini veriyorsun, ama benim kim olduğumu bilmiyorsun? Garip gerçekten çok garip."
Melek yaşlı adamın sözlerine şaşkınca baktı..
Yağız Asafdı demek ismi bu.
Kimdi bu adam
"İsminizi sormadım! Siz kimsiniz!"
Meleğe baktı,tekrar arabaya binerken konuştu yaşlı adam.
"Amcası!"
Melek bunu duymayı hiç beklemiyordu.
.
.
.
.
.
.
Canlarrrr inşallah yeni bölümü begenmişsinizdir 🤩
Pazar günleri bölüm günü ama bir aksilikten dolayı
00:27 yayımlıyorum hakkınızı helal edin Allah'a emanet olun. ❣❣❣
Oy ve yorum yapmayı unutmayın olur mu canlar😃