Merhaba, işte 2.bölümümüz... Isınma turlarımız devam ediyor:)) Keyifli okumalar!
2. Bölüm
Selen küçük koltuğa uzanmış, çıplak bacaklarını da rahatça koltuğun kol koyma yerinden aşağı sarkıtmış arkadaşıyla konuşuyordu.
__ Ee, hazır mısın bakalım geceye?
__ Hem de nasıl! Ama saatler bir türlü geçmek bitmiyor. Bir de erkenden giyindim yine dayanamayıp!
__ Ne giydin bakalım?
Selen dayanamayarak karşısındaymış gibi Azra’nın bu sözleri üzerine gözlerini devirmişti. Azra kadar ayrıntılara ve görünüşe önem veren başka bir insan daha tanımamıştı hayatında! Gerçi bu çevresinde çok insan olmamasından da kaynaklanıyor olabilirdi ama Selen’in bundan bir şikâyeti yoktu. Gülerek cevap verdi arkadaşına.
__ Buluz ve etek canım… Özellikle hayal ettiğin o abartı elbiselerden uzak durdum! Hem o kulüp hakkında birkaç şey duydum, hep çok kalabalık oluyormuş. Yani o kadar dikkat çekmeye gerek yok.
__ Çek canım ne var! Gerçi fark etmez… Ozan yine de gözlerini senden alamayacak.
Bir an kalbi çarpmıştı Selen’in, bir elini kalbine doğru götürürken gülümsedi heyecanla!
__ Bu garip değil mi? Tüm lise hayatım boyunca gözlerimi ondan ayıramadım ve şimdi o da beni seviyor! Her şey rüya çıkacak diye ödüm kopuyor bazen.
__ Ee, bu gece Prensin seni evinden almaya gelecek mi?
__ Hayır… Bana bir sürpriz hazırlıyormuş, onu yetiştirecekmiş.
__ Ayy ne romantik! Kızım çok şanslısın…
__ Aman tahtalara vur. Her an babam sorun çıkaracak diye diken üstündeyim.
Selen kapının çarparak kapanması üzerine yüzünü buruşturmuştu.
__ Umarım kendime nazarım değmemiştir çünkü babam geldi! Kapatıyorum canım.
__ Tamam, güzelim, akşam görüşürüz!
__ Kızım…
Babasının hemen arkasından gelen sesiyle dirseklerinin üzerinde doğruldu bir an ama galiba yanında biri daha vardı. Yakalanmış olmanın verdiği hisle yine yüzünde gülümseme hızlı bir şekilde bacaklarını koltuğun tepesinden indirerek oturuşunu düzeltti. Ama sonra kapıya bakınca sadece küçücük bir saniye dilimi olduğu yer de geriye gitmek istedi… Çünkü babasının yanında ki adam…
Tanrım, dedi bir an içinden Selen! Şimdiye kadar gördüğü en uzun boya sahipti ve aynı zaman da omuzları ciddi anlamda geniş görünüyordu. Ama kilolu değildi, evet kesinlikle değildi çünkü üzerinde ki gömlek tam olarak üzerine oturuyor ve kesinlikle gereksiz bir fazlalığının olmadığını belli ediyordu.
Selen bir an yutkunurken babasının sesiyle kendine geldi.
__ Sana birini tanıştıracağım canım, gel…
Biraz evvel bir yabani gibi davrandığı için açıkçası biraz utanmıştı Selen. Hemen ayağa kalkarak onlara yaklaştı ama ona yaklaşırken kendisini giderek küçülüyormuş gibi hissediyordu. Babasıyla aralarında bile on beş santim kadar fark olmalıydı!
Her neyse daha fazla şaşkınlığını belli etmeyecek ve dış görünüşüyle daha fazla ilgilenmeyecekti. Ne de olsa yeterince incelemişti onu! O yüzden içten bir gülümsemeyle karşısında ki yabancının yüzüne baktı bir an.
__ Hoş geldiniz…
__ Korhan Bey, kızım Selen…
Selen kendisine kararlılıkla uzanan kocaman ele elini bıraktı yavaşça ama elini sıkmamıştı. Şaşkınlıkla bir an ellerine baktı. Gerçekten eli küçücük kalmıştı elinde. Gülmeden yapamadı. İlgisizliği bu kadardı işte!
__ Kabalık etmek istemiyorum ama bir şey sorabilir miyim?
__ Elbette…
Bu sert ama erkeksi bir hoşluğa sahip ses tonu üzerine dayanamayarak gözlerini kaldırarak baktı Korhan’ın yüzüne… O da kendisine bakıyordu doğal olarak. Koyu mavi olduğunu fark etti gözlerinin ve elini neden olduğunu bilmiyordu ama hemen elinden çekme ihtiyacı duymuştu.
__ Sizin boyunuz kaç?
__ Selen!
__ Önemli değil, dedi Korhan yüzünde çarpık bir gülümsemeyle…
Bir doksan dört.
__ Kızım, Korhan Bey yabancı sayılmaz. Tarık Beyin oğlu!
Cemil Bey bir an önce açıklamak istercesine hızlı bir şekilde konuşmuştu. Ve işte şimdi Selen’in yüzünde ki gülümseme tamamen silinmişti, gözlerini inanamayarak bir an babasına çevirdi.
__ Baba, neler oluyor?
__ Bir süre Korhan Bey yanında olacak kızım… O kadar.
__ O kadar mı? Ben… Anlamıyorum!
Korhan bu konuşma da yer almaması gerektiğini düşünerek biraz geriye gitmiş, sırtını duvara yaslamış, elleri cebinde onları seyrediyordu ama Cemil Beyin biraz yardıma ihtiyacı varmış gibi görünüyordu.
__ Aslında… Bu bir süreliğine özel korumanız olduğum anlamına geliyor.
Selen’in bal rengi gözlerinin öfkeyle parlayışını izlerken belli belirsiz gülümsedi Korhan.
__ Anlamıyorum. Zaten evin etrafında adamlar var. Senin de birkaç kez özel koruman oldu baba ama bunların hepsi boş! Her zengin insan böyle yaşamıyor. Bize hiçbir şey olmayacak.
__ Bunu bilemezsin Selen. Geçici bir süre için ben böyle olmasını istiyorum.
__ Hayır, bu çok saçma! Herkese rezil olacağım. Amacın bu mu?
__ Selen sınırını aşma! Eğer bu akşam doğum günün için arkadaşlarınla buluşmak istiyorsan tabii…
Selen’in ağzı açık kalmıştı! O geceyi uzun süredir hayal ediyordu. Ozan’la, hayallerinin aşkıyla ilk ciddi gecesini geçirecekti ve şimdi o… O iki metre adamla mı gezmek zorundaydı? Bu haksızlıktı!
__ Baba! Bir dakika…
Cemil Bey durdu o zaman ve sert olmaya çalışarak ona dönerek parmağını salladı yavaşça.
__ Ne söylüyorsam o Selen, bu sefer inatlaşmak işine yaramayacak.
Selen derin bir nefes alırken yüzünü buruşturmuş bir anlığına Korhan’a doğru bakmıştı çaresizlikle. Ama tüm bunlar onun ilgisini çekmiyormuş gibi görünüyordu.
__ Peki, ama bu ne kadar sürecek?
__ Ben tehlike geçti diyene kadar…
Selen babasının odasından çıkışını izledikten sonra mırıldandı yavaşça.
__ Asla demeyeceksin ki…
Korhan bir kez daha bakışlarını Selen’in üzerinde dolaştırdı hiç acele etmeden. Ona dışarıdan bakan öylesine bakıyor diyebilirdi ama aslında öyle değildi!
Selen, aslında evet küçük bir kızdı… Bu durumda Korhan’ın ilgisini çekmemeliydi, aslında çekmemişti de! Sadece gerçekten resminden çok daha güzeldi.
Teninin fotoğrafçı sayesinde pürüzsüz çıktığını düşünmüştü ama belli ki değildi ve bacaklarının düzgün güzelliği… Daha koltuğun tepesinden sarkarken dikkatini çekmişti ama bunlar önemsiz ayrıntılardı. Selen büyük ihtimalle babasının sayesinde bomboş, amaçsız, şımarık bir zengin kız olarak yetiştirilmişti.
Bu düşünceyle Korhan bakışlarını çekti onun üzerinden ama sesini duyduğu adımlar kendisine yaklaşıyordu.
__ Seninle bir anlaşma yapalım mı?
Selen bir eli belinde Korhan’ın karşısında durmuş yüzüne bakıyordu, ne isteyeceği belliydi. Ciddiyetle kaşlarını kaldırdı Korhan.
__ Hayır. Yalnız hiçbir yere gitmiyorsunuz.
__ Harika, hayatıma karışmayan bir sen kalmıştın! İstersen sokakta ki bir yabancıyı yolundan çevirelim, ona da soralım. Belki o evde kalmam gerektiğini söyler o zaman hiç çıkmam! Ne dersin?
__ Kötü fikir. Yabancılara güvenemeyiz, tanımadığınız insanlara çok yaklaşmayacaksınız bundan sonra.
Bu adam dalga mı geçiyordu kendisiyle yoksa ciddi miydi anlamamıştı bile! Hayretle ona bakarken Korhan bir an kahkahalarla gülmek istedi ama yine de ilk gördüğünde biraz ürkmesine rağmen şimdi karşısına geçip cesaret ve öfkeyle kendisine bağırabilmesini takdir etmişti. Ama bu kız cidden eğlenceliydi! Anlaşılan onu korurken pek canı sıkılmayacaktı.
__ Sizin bu gece gitmeniz gereken bir parti filan yok muydu?
Selen pes etmiş görünüyordu ama sesinde ki hırçınlık aynen devam ediyordu.
__ Kulübe gideceğim, gözyaşı kulüp!
__ Ne? O bütün zibidilerin gittiği lanet yer mi?
İşte bu tepki Selen’in çok hoşuna gitmişti. Demek beyefendi orada zorlanacağını düşünüyordu. Gülümsedi birden!
__ Evet, ne güzel değil mi? Hadi gidelim!
__ Artık kendi arabama da mı binemeyeceğim?
__ Tanrım! Ne kadar söyleniyorsun?
__ Az bile söylüyorum. Babamın paranoyaları sayesinde özel hayatım diye bir şey de kalmayacak!
Korhan derin bir nefes aldı o zaman, kimse ona korumayla beraber bebek bakıcılığı yapacağını da söylememişti. Sert bir şekilde, duygusuzca gözlerini yoldan ayırmadan konuştu.
__ Özel hayatının olmaması bir hayatının olmamasından iyidir.
Selen yavaşça başını salladıktan sonra gözlerini arabanın penceresine dikmişti. Neden bir yabancının kendisini anlamasını bekliyordu ki? Annesi öldüğünden beri bir hapis hayatı sürüyordu ve etrafını saran bağlar giderek gevşeyeceğine daha da sıkılaşıyordu. Ve şimdi hayatında ilk ve tek sevdiği genç ona karşılık vermişken… Yanında bir koruma dolaştırmak zorunda kalıyordu.
__ Bu geceyle ilgili hayallerim vardı…
Selen bu cümleyi yüksek sesle söylediğinin farkında bile değildi ama Korhan duymuştu. Kırmızı ışıktan yararlanarak arabayı durdururken gözlerini yavaşça Selen’e çevirdi. Kıvırcık saçlarının birazı yüzünü kapatsa da bakışların da ki dalgınlığı görebiliyordu. Bir an onun için üzüldüğünü hissetti. Babasının söylediği gibi bu kız cidden çok masumdu, üstelik hiçbir olan bitenden haberi yoktu ve hayal kırıklılığına uğramıştı. Onun için kendisini ne kadar zorlarsa zorlasın en azından doğum gününün hatırına o gece ona daha ince davranmalıydı.
__ Doğum günün kutlu olsun.
Selen hafif yumuşamış bu sesle beraber şaşırarak bakışlarını Korhan’a çevirdi.
__ Teşekkür ederim…
Korhan yeşil ışıkla son virajı da aldıktan sonra birazdan girecekleri kulübün önünde durdurdu arabasını ama inanamıyordu!
__ Bu arabaların hepsi senin arkadaşlarına ait olamaz değil mi?
Doğrusu Selen de bu kadarını beklemiyordu! Acaba içeri de masa kalmış mıydı?
__ Tabii ki hayır!
__ Dur inme, dedi Korhan Selen’in kolunu sıkıca tutarken…
Bu kalabalıkta seni korumam çok zor!
__ Güzel, zaten korunmaya ihtiyacım yok!
Selen bir kez daha inmek için davranınca Korhan daha sıkı kavramıştı Selen’in kolunu!
__ İlla ki oraya gideceksek… Benim kurallarıma uymak zorundasın ve hiçbir hareketime karşı çıkmayacaksın, bu önemli. Anlaşıldı mı?