Truth or Dare? - Shawn Mendes

By daxegurgen

63.5K 2.6K 2.4K

"Şimdi Sindirella, oyunun kurallarına uy ve kapıdan ilk giren erkeğe bir fransız öpücüğü ver." More

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2

3.0

752 45 58
By daxegurgen

"Camila!"

Linda bana doğru gelirken arkasına saklandığım ağacın arkasından çıktım.

Linda kollarını açarak beni sardı.

"Ne oldu?"

Tekrar ağlamaya başladım. Konuşacak enerjiyi kendimde bulamıyordum.

Linda benden ayrılıp yüzümü avuçladı.

"Şimdi bana gidelim tamam mı?"

Burnumu çekip başımı salladım.   

Linda'yı aradıktan sonra yürüyerek patika  bir yola çıkmıştım. 

"Bir an seni bulamayacağım sandım."

Linda beni patika yolun sonundaki arabasının yanına götürene kadar ara ara bana bakmaya devam etti.

Birkaç yüz metrelik yürüyüşün ardından arabaya ulaştığımızda Linda arabaya binmeme yardım edip emniyet kemerimi taktı.

Linda direksiyona geçip arabayı çalıştırdığında havanın iyice karardığını fark ettim.

Arabanın ışığı önümüzü aydınlatırken Linda yavaşça hızlanmaya başlamıştı.

Birden bire önümüze atlayan karartı ile korkuyla koltuğa sindim.

Linda korkuyla frene yüklenirken önümüze atlayan karartı bize yaklaşmaya başladı.

Bu Cameron idi.

Cameron bize yaklaşırken Linda sinirle emniyet kemerini çözüp arabadan indi.

Linda sinirle Cameron'ı itip bağırmaya başladı.

"Sen gerizekalı mısın? Gebermek istiyorsan defol git kendini gökdelenden aşağı at! Benimle ne derdin var?"

Cameron şaşkınlıkla Linda'ya baktı.

"Ben özür dilerim. Bir an biri Camila'ya zarar verecek sandım. Sizi durdurmak için önünüze atladım."

Linda sinirle etrafına bakınırken göz göze geldik.

Kısa bir süre bana baktıktan sonra tekrar Cameron'a döndü.

"Kimsin sen? Camila ile işin ne?"

Cameron ellerini hafifçe havaya kaldırıp bir iki adım geriledi.

"Camila benim arkadaşım. İstersen kendine sor."

Linda bana göz ucuyla bakarken başımı salladım.

Cameron ellerini indirerek "Shawn bize bir şey demeden gitti. Camila'yı bulamayınca merak ettik." dedi.

"Camila iyi. Merak edecek bir şey yok." diye karşılık verdi Linda.

"Şimdi yoldan çekilirsen iyi olur. Birine vurup onu hastaneye kaldıracak modda değilim."

Linda tekrar arabaya gelirken Cameron iç çekti.

"Ama Camila ile konuşmak istiyordum."

Linda arabaya binmeden önce arabanın kapı kolunu tutup Cameron'a döndü.

"Camila şu an biriyle konuşacak halde değil. Dediğin gibi arkadaşıysan sana ilk  fırsatta neler olduğunu anlatır zaten."

Linda arabaya binip kapıyı kapattığında Cameron ile göz göze geldim.

Linda emniyet kemerini takıp arabayı çalıştırdığında Cameron yoldan çekildi.

Hızla Cameron'ın yanından geçtik.

*

"Camila?"

Yattığım koltukta gözlerimi ovuşturarak dönüp yanımda oturan Linda'ya baktım.

"Sandiviç ve meyve suyu getirdim. Acıkmışsındır."

Linda elinde meyve suyu dolu bardağı  önümdeki fiskos sehpaya koydu.

Koltukta oturur pozisyona geçip Linda'nın elinde tuttuğu tabağı aldım.

"Neler olduğunu anlatacak mısın?"

Sandviçimden bir ısırık alıp ona baktım.

"Oyunu bitirelim dedi."

Linda'nın yüzündeki ifade değişmedi ama camdan dışarıya çevirdi bakışlarını.

"Şu an kalbin kırılmış olabilir ama dünyanın sonu değil."

Üzgünce başımı salladım.

"Biliyorum. Ama yine de kalbim kırıldı."

Linda fiskos sehpaya bıraktığı meyve suyunu eline alıp bana uzattı.

"İnsan olmanın doğası bu. Üzüleceksin. İnsan üzülmeden öğrenemez."

"Haklısın."

"Böyle bir ihtimalin olduğunu sen de biliyordun. Ama o konuşmak istediğini söyleyince sana açılacak sanmıştım. Seni de umutlandırmış oldum. Özür dilerim."

Linda'ya uzanıp omzuna vurdum.

"Saçmalama Linda. Ben tek başıma da umutlanırdım. Aksine sen bana bu iş olmayabilir de diye hatırlattın."

Linda parmağındaki yüzükle uğraşarak sustuğunda sandviçimi yemeğe devam ettim.

Sandviçim bittiğinde bardağımı ve tabağımı alıp mutfağa doğru gitti.

"Kalkıp yüzünü falan yıka. Gerçekten korkunç görünüyorsun."

Linda'yı umursamadan kendimi tekrar koltuğa attım ve gözlerimi kapattım.

*

"Sessiz olalım. Uyuyor."

Birkaç hışırtı sesi ile yerimde kıpırdandım.

"Uyanacak."

"Rahat durun."

Gözlerimi yavaşça açtım.

Sırtım yanımdakilere dönüktü.

Biraz kendime gelmeye çalışırken nerede olduğumun farkına vardım.

"Neden uyandırmadınız?"

Linda'nın sesini duymuştum.

Sehpaya bırakılan birkaç şeyin sesini duydum.

"Uyuyor. Rahatsız etmeyelim dedik."

Bu Madison mıydı?

"Bir şey olmaz." dedi Linda.

Birkaç adımda bana yaklaşıp omzumu dürttü. 

"Camila. Uyan."

Yavaşça Linda'ya döndüm.

"Seninkiler burda."

Yan taraftaki koltuğa baktım.

Madison, Maggie, Alina ve Elie bana bakıyorlardı.

"Selam." dedi Maggie gergince gülüp.

"Kızlar dünden beri seni arıyorlarmış. Dün gördüğümüz arkadaşın onlara iyi olduğunu söylemiş ama yine de merak etmişler. Telefonun sessizdeymiş tesadüfen aramayı görüp cevapladım."

"Linda bize yardımcı oldu neyse ki." dedi Alina.

"Tekrar teşekkür ederiz." dedi Elie.

Linda omuz silkti.

"Teşekkür edilecek bir şey yok kızlar."

"Yorgun görünüyorsun." dedi Madison.

"Bence daha çok canavara benziyor." dedi Linda gülerek.

Yalandan kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Bakma bana öyle ben sana kalk elini yüzünü yıka diye. Yatmışsın geri."

Onu umursamayarak geri Madison'a döndüm.

"Ayrıldığınızı söyledi Shawn. Çok üzüldüm." dedi Elie.

"Neden ayrıldınız ki?" dedi Alina.

Madison boğazını temizler gibi yaparak Alina'yı uyardı.

Alına göz ucuyla Madison'a bakarak hemen kendine geldi.

"Yani şey, ben-"

Omuz silktim.

"Önemli değil. Bunu Shawn'a sorsan daha iyi olur. Bu kararı asıl alan oydu."

Sinirle dediğim şeyden sonra pişman oldum.

Shawn ikimizin de iyiliği için bunu demişti.

Ben ise şimdi ona suç atıyordum.

Madison'ın telefonu çalınca Madison çantasını yere bırakarak ayağa kalktı ve odanın diğer ucuna gitti ve telefonu açtı.

"Efendim?"

Kimse konuşmadığı için kısık sesle konuştuğu halde Madison'ın ne dediğini çok net duyuyordum.

"Evet, evet onun yanındayız."

"Bir arkadaşında."

"Ne çok iyi ne çok kötü bilmiyorum."

"Siz nerdesiniz?"

Madison kaşlarını çatıp sesini yükseltti.

"Ne?"

"Jack iyi misin? Ne oldu?"

Kaşlarımı çattım.

Neler oluyordu?

"O zaman hastanede ne işiniz var?"

"Kime ne oldu söylesene?"

"Shawn'a mı bir şey oldu yoksa?"

Madison telefonla konuşmaya devam ederken son cümlesi beynimde tekrar etmeye başladı.

Shawn'a mı bir şey olmuştu?

Bu kitap boka sarıyor ama halledicem 🤡



Continue Reading

You'll Also Like

12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
54.1K 2.6K 15
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...
29.3K 1.7K 15
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
217K 22.6K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️