Herkes ay gibidir ve herkesin hiç kimseye göstermediği bir karanlık tarafı vardır
~~~~~~
Arkadaşlar vote ve yorumlar çok az. Sizden istediğim vote atmanız ve yorum yapmanız size güveniyorum.
~~~~~~
Azra
Evden çıkıp arabama yöneldim. Evet arabam. Ablamın doğum günü hediyesiydi. İkinci hediyesi ise bir bilezikti. Sadece ikimize özel bir bilezik ve o gün bu gündür çıkarmam.
Onunkisinde ise D harfi vardı. Hangisini daha çok sevdim bilemedim. İkisi de ayrı aşık olunası.
Şimdi ise arabamla yarimin yanına gidiyorum. Daha doğrusu sürpriz yapmaya gidiyorum. Sizinle konuşunca zaman hızlı geçiyormuş çoktan geldim bile.
Arabayı park edip indim ve kapıya doğru yaklaştım ve elimde ki yedek anahtarla kapıyı yavaşça açtım. Bugün hafta sonuydu ve saat daha erken olduğu için uyuma ihtimali yüksekti. İçeri girip kapıyı yavaşça kapattım. Çantamı askıya astıktan sonra etrafa göz attım sonra mutfağa geçtim kısa sürede güzel bir kahvaltı hazırladıktan sonra merdivenlerden yukarıya doğru çıkmaya başladım. Kapısını yavaşça aralayıp içeri girdim ve manzaran çok tatlıydı.
Yanına gidip uzandım ve manzaramı doya doya seyrettim. Bir süre sonra sırt üstü döndü ve gözlerini kırpıştırarak açmaya başladı. Allahım çok tatlı ya.
Etrafa bakmaya başladı gözleri benim üzerimden de geçti ve arkasını dönüp uyumaya devam etti.
Şaşkınlıkla ona bakmaya başladım o da hızla bana doğru döndü ve gözlerini açıp bana bakmaya başladı.
-Azra?
-Efendim uyku sersemim.
-Yok ben hala rüyadayım.
Bu dediğiyle kıkırdamaya başladım.
-Bilmem rüyada mısın?
Elini yavaşça yüzüme değdirdi. Yalnız söylemiş miydim uyku sersemiyken çok şeker.
-Değil mişim? Güzelim senin ne işin var burada?
-Gelmese miydim acaba.
Yataktan kalkarken kolumdan tutuldum ve nasıl olduysa kendimi altında buldum.
- İyi ki gelmişsin. Ne güzel güne senin gözlerine bakarak başlamak.
Alnımdan öptü ve kalkıp banyoya gitti. Ben hala aynı pozisyonda duruyordum.
İltifatın güzelliğine mi düşeyim alnımdan öpüşüne mi?
Yataktan kalktım.
-Yamaç efendi aşağıda bekliyorum geç gelirsen mükellef bir sofrayı kaçırırsın.
Hızlıca aşağıya indim. Benim hemen ardımdan Yamaç geldi ve sofraya bakakaldı.
-Hatunumdan bana özel kahvaltı mı? Günüm daha nasıl güzelleşebilir?
Hatun mu? Ayy eridim.
-Hayatım oturalım da soğumasın.
Beraber kahvaltı masasına oturduk ve keyifle yemeye başladık.
~~~~~~
-Yamaç şuna da binelim lütfenn.
Kahvaltıdan sonra lunaparka gelmiştik. Ve bir sürü alete binmiştik.
-Çarpışan arabalara mı?
-Evet ayrı ayrı binelim ama hadi?
-Sen iste yeter güzelim.
Bir gün şu iltifatlara ciddi anlamda düşeceğim.
Arabalara yerleştik biz birbirimize çarpmaya çalışırken bir anda öne savruldumve kafamı direksiyon kısmına çarpmaktan son anda kurtuldum.
Arkama baktığımda ergenin biri sırıtarak bana bakıyordu. Yamaç hemen oturduğu yerden kalkarak çocuğun dibinde bitti ve yakalarına yapıştı.
-Seni yerin yedi kat dibine gömerim. Ne yaptığını sanıyorsun lan.
Hızla Yamaç'ın yanına gittim. Olaya el atmaz isem ergen yetişkinliği görecek kadar yaşamayacaktı.
-Hayatım tamam sakin ol iyiyim ben. Hadi gidelim.
Kolundan tutup zorda olsa oradan ayrıldık. Sakın bir sahil kenarına gelince beni kendine döndürdü ve incelemeye başladı, amaç?
Hasar kontrolü yapıyor kanka.
Hee tamamdır.
-İyi misin güzelim? Bir yerini çarptın mı?
-Hayatım iyiyim çarpmadım bir yerimi, sakin ol.
-Ya çarpsaydın, ya bişey olsaydı sana.
Kıyamam ama yaa. Hızla kollarımı boynuna doladım, vakit kaybetmeden ellerini belime doladı.
(Temsili)
-Birtanem iyiyim sakın ol. Birşey olmadı bana.
Hala sarılı durumdayken kafasını salladı.
Yavaşça ayrıldım ondan, gözlerinin içine baktım. Oda aynı şekilde gözlerime dikti aşık olduğum gözlerini.
Yavaşça yaklaşmaya başladı ama gözlerimiz ayrılmadı, izin ister gibi bakmaya başladı. Belli belirsiz kafamı salladım.
Vakit kaybetmeden dudakları durakların ile buluştu. Midem ile kalbim birbiri ile bağlanmış ve pandalar yuvarlanıp duruyor.
Ayrıldığımızda gözlerinin içi gülüyordu.
-Hava kararmaya başladı. Seni eve bırakayım böylece mükemmel günü zirvede bırakırız.
Ve muhtemelen ben kızardım. Kahkaha attığına göre evet kızardım.
-Güzelim utanma benden.
Elimi tuttu ve beraber arabaya yürümeye başladık. Arabaya binince bir eli direksiyonda diğer eli elimdeydi.
(Temsili)
3 gün sonra doğum günüydü ve mükkemel planlarım vardı.
Evin önüne ona doğru döndüm.
-Seni seviyorum.
-Seni seviyorum.
Aynı anda söylediğimiz için kıkırdadık. Bana yaklaştı ve alnımdan öpüp geri şekilde. Bende yanağından öptüm be yavaşça arabadan indim.
Her ne kadar etrafta koruma da olsa eve girene kadar beni beklemişti. Ben bu çocuğu yerim. Ona el salladım o da arabayı çalıştırıp uzaklaştı.
Kapıyı kapatıp arkamı dönünce gördüğüm kişi ile ufak bir çiğlik kaçtı ağzımdan. Sorguya çekilmeye hazır değildim kıyıdan kıyıdan kimseye görünmeden kaçacaktım ben.
Bana tek kaşı kalkık bir şekilde bakıyordu.
-Azracım?
-E-efendim ablacım.
Kekelemem ile gülmeye başladı.
-Korkma kız yemem seni. Gel bakalım odana geçelim ve gün boyunca ne yaptınız anlat bana.
Derin bir nefes verdim. Allahtan ablama yakalanmıştım. Abim olsaydı uğraşırdı benimle. Her ne kadar izin verse de bu ilişkiye, kıskançtı işte.
-Hadi gidelim ablaların kızılı.
Kol kola yukarı doğru çıkmaya başladık. Odam da yatağıma orturduk. Ben baştan sona o şey hariç (şey işte) anlatmıştım.
-Küçük enişteye bak sen. Nasıl da koruyor nasıl da korkuyor. Aferim.
Küçük enişte diyince bana bir gülme geldi. Kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. Ablam da bana katıldı.
Kendimi durdurup ablamı seyrettim. İyi ki vardı. Tamam abim vardı korur kollardı ama bir abla gibi değildi. Ablası olanlar bilir daha farklı bir bağ olur aranızda.
(Benim niye ablam yok yaa, bir kız kardeşim iyi hoş mükemmel bir duygu ablalık ama evin küçük kızı modunda her işini bana yaptırıyor. Var mı halimden anlayan?😅)
Annem aşağıdan yemek için çağırınca kol kola aşağıya inmeye başladık. Sofraya beraberce oturduk, şen şakrak bir ortamdaydık. Biraz durup herkesi uzunca izledim. Sonra ablam da durdum. Hala hayrandım ona ve bu hayranlığım asla bitmeyecekti.
İyi vardı, iyi ki yanımdaydı, iyi ki birbirimizi bulmuştuk.
~~~~~~~
Aile olmak ne güzel şey kardeş olmak canın sıkkınken başını ablanın omuzuna dayamak. Ondan güç almak.