SÖZ AŞKI

aysemmgulumm tarafından

5.1M 181K 17K

Yıllar önce verilen bir söz iki gencin hayatlarını nasıl değiştirir? 08.06.2018 14.04.2021 Daha Fazla

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Duyuru
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Bölüm 76
Bölüm 77
FİNAL

Bölüm 70

42K 1.3K 168
aysemmgulumm tarafından

Uzun soluklu bir bölüm oldu herkese keyifli okumalar :)

İlk oy için @gamzesylu ve ilk yorum için @ReyhanYldz6 teşekkürler :)

Ferman Dilan ve Dicle'yi almak için gün ağarırken Karahan konağına gelmişti

"hoş geldin Ferman oğlum gel kahvaltı yap" Fatma hanım

"sağ olun Fatma hanım kahvaltı yaptım"

"o neymiş oğlum ben el miyim de bana Fatma hanım dersin"

"günaydın, hoş geldin Ferman"

"günaydın Ferman abi" Dilan ile Dicle ellerindeki valizlerle merdivenlerden inerken Ferman hemen yanlarına gidip valizleri aldı

"günaydın"

"kızlar size emanet oğlum"

"merak etmeyin" Dilan ile Dicle Fatma hanıma sarılıp öptüler

"hoş geldin Ferman"

"hoş bulduk Ömer ağa" Dilan ile Dicle Ömer ağaya da sarılıp öptüler ve konaktan çıkıp arabaya bindiler, Ferman'ın elindeki valizleri kapıdaki koruma alıp arabanın bagajına yerleştirdi

"kızlarım size emanet özellikle Dilan'a dikkat et bir vukuatı daha kaldıramam" Ömer ağanın şaka ile karışık söylediği şeye Ferman gülümseyip başını salladı

"merak etmeyin ikisine de göz kulak olacağım" Ferman arabaya binip havaalanına doğru hareket etti

"Ferman abi kadirle ailesi nerde"

"onlar direk havaalanına geçeceklerdi dicle" Ferman dikiz aynasından Dicle'ye bakarak cevap vermişti

"tamam abi" Ferman bir an afalladı gözünün önüne bir anda kendi kardeşi gelmişti

"Ferman iyi misin?" Dilan Ferman'ın koluna dokunduğunda Ferman irkildi

"efendim"

"iyi misin, bir sorun mu var yavaşladın"

"yok bir an bir şeyi unuttum sandım onu düşünüyordum" Ferman yeniden hızlanmıştı

Havaalanına geldiklerinde kadir giriş kapısında bekliyordu

"günaydın"

"günaydın, annenler nerede"

"onlar içerideler ben sizi beklemek istedim" Dicle utanmıştı kadire nasıl davranacağını kestirememişti

Ferman bagajdaki valizleri çıkarttı

"dur ben yardım edeyim abi" kadir valizlerden ikisini almış Ferman da kendi valizini almış ve arabayı valeye vermişti

Güvenlik noktasından geçtikten sonra biletleri kontrol ettirip kadirin ailesinin yanına gittiler

"dicle alınacaklar ile ilgili plan program yaptınız mı kızım az vaktimiz var?" Dicle Dilan'a baktı

"bir liste yapmıştık aslında"

"eve gidince detaylıca konuşuruz plan yaparız"

"anne müsaade edersen Dicle ile kendimiz yapmak istiyoruz her şeyi" kadir Dicle'nin elini tuttu

"tabi oğlum nasıl isterseniz ben sadece yardım etmek istiyorum amacım sizin işinize karışmak değil"

"ben birkaç ev buldum önce onlara bakarız evimizi bulduktan sonra da eşyalarını alırız"

"tamam oğlum yardıma ihtiyacınız olursa söylemeniz yeterli"

"Dicle canım bende elimden geldiğince yardımcı olmak isterim ama gündüzleri maalesef yanında olamayacağım hastalarım ile önceden ayarlanmış randevum var işten sonra yardım ederim"

"yengem psikolog Dicle bahsetmemiştim"

"canan teyze müge abla teşekkür ederim tabi ki yardımcı olmanızı isterim hem bir büyüğün tavsiyeleri iyi olur"

"sağ ol kızım ne zaman isterseniz ben gelirim"

İstanbul uçağının anonsu ile kapıya doğru ilerleyip uçaktaki yerlerini aldılar canan hanım serkan ve müge üçlüye otururken kadir Dicle Dilan ve Ferman da dörtlü koltuklara oturmuşlardı

"Dilan abla alışverişe canan teyzeyi de çağırsak olur mu kadın ne kadar istekli kadir hevesini kırdı ama bize yardımcı da olur" Dicle Dilan'a yanaşıp kulağına fısıldamıştı

"haklısın hem senin kayınvaliden çağırmak istersen çağır tabi ki"

------------------------------------------------------------

Uçak İstanbul'a inmiş valizleri almışlardı

"çocuklar önce bize gidelim valizlerinizi bırakın sonra planınız neyse devam edersiniz"

"canan teyze çok sağ ol size rahatsızlık vermeyelim hem bizim burada evimiz var orada kalacağız"

"bende otelde kalırım teşekkürler"

"bizde seninle benim evde kalırız Ferman abi hiç otel deme"

"ama olmadı böyle çocuklar neyse siz gençlerin işine karışmayım nasıl rahat edeceksiniz öyle yapalım"

"bizlik bir şey yoksa biz eve geçelim kadir akşama da haberleşiriz" kadirin abisi serkan taksi çağırmıştı

"tamam abi görüşürüz" taksiye binip gittiklerinde dördü hala çıkışta bekliyordu

"yorgunsanız isterseniz önce eve geçip dinlenin sonra çıkalım"

"ben yorgun değilim Dilan abla sen"

"bende yorgun değilim hem anca yetişir zaman kaybetmeyelim"

"tamam o zaman bir taksiye binip benim mekana geçelim oradan arabayı alır evlere bakarız uyar mı size"

"tamam o zaman öyle yapalım"

Taksiye binip mekana geldiklerinde çalışanlar Dilan'ı da Dicle'yi de tanımışlar ve gören başı ile selam veriyordu

"Dilan bunlar sizi nereden tanıyor" Ferman Dilan'a doğru eğilip sordu

"şey bir takım olaylar olmuştu da"

"hey allahım kızım senin olaysız bir anın bir hayatın yok mu?" Ferman Dilan'ın kolundan tutup durdurmuştu

"olsa seninle tanışmazdık Ferman ağa hatırlatırım" Dilan yürümeye devam ettiğinde Ferman sinirle Dilan'ı takip etti

"çocuklar buralar size emanet ben bir süre yokum belki gün içinde uğrasam da daha çok abim ilgilenecek"

"tamam kadir abi merak etme buralar bizde"

Kadirin arabasına geçtiklerinde Ferman duramamış kadire sormuştu

"kadir dilangilin olay neydi kardeşim hanım efendi anlatmadı"

"Dilan ile ilgili değildi abi, Dicle buraya arkadaşları ile eğlenmeye geldiğinde birileri Dicle'yi rahatsız etmişti bende müdahele edince olay büyüdü kavga gürültü derken karakola gitmiştik. Dilan da Dicle'ye ulaşamayınca buraya gelmiş abime durumu anlatınca karakola gelmiş bana ayar vermişti"

"hayret Dilan'ın içinde olmadığı bir olay şaşırttın beni prenses"

"Fermaann" Dicle Ferman ile Dilan'ın bu haline kıkırdadı

"kadir sen Dilan ile Ferman abinin tanışmasını duysan Ferman abinin demek istediğini anlarsın"

"hadi ya merak ettim şimdi"

"kavgada tanıştık, Dilan adamın birinin kafasında bira şişesi kırdı adamın üzerinden zorla almıştım" kadir kahkahalarla gülmüştü

"yemin ediyorum ben sizi bir çift görmedim"

"valla ben bir araya geldiklerinde dünyanın sonunun gelmesinden falan korkuyorum"

"Dicle!"

"Dicle?"

Ferman ve Dilan'ın tepkisi üzerine kadir ve Dicle gülmeye devam etmiş bir süre sonra Dilan ve fermanda gülmeye başlamıştı

"evet ilk ev bunun haricinde iki ev daha var ama hiçbirini beğenmezsen başka evlere de bakabiliriz"

"hoş geldiniz kadir bey buyurun isterseniz yukarıya çıkalım" binaya girip asansöre bindiklerinde görevli 16. Kata bastı

"bu kattaki iki dairemizde satılık ikisine de bakabilirsiniz" görevli kapıyı açıp içeriye davet etti

"evler 4+1 şeklinde, evlerde akıllı ev sistemi var evdeki tüm odaların ışıkları sıcaklıklarını kontrol edebiliyorsunuz, ev yerden ısıtmalı aynı zamanda yerden soğutma mevcut klima yerine bu şekilde düşünülmüş. Salondaki duvarlar boydan cam şeklinde, aynı zamanda evlerin balkonları kapalı hem salondan hem mutfaktan geçişi var ve balkonlarda elektrikli şömine mevcut, mutfak dolapları L şeklinde ve ayrıca ada mevcut, burası yemek yeme alanı boydan cam olduğu için oldukça aydınlık oluyor. Antrelerde hareket sensörlü lambalar var, burası ortak banyo... yatak odasında ayrıca giyinme odası ve banyo var ve diğer üç odada olduğu gibi burada da boydan cam olduğu için evin her odası aydınlık ve ferah, bu odada ayrıca banyo ve balkonda mevcut...Karşı dairenin de iç yapısı aynı şekilde sadece burası sabah güneşini alıyor karşı daire ikindin güneşini alıyor"

"gerçekten her şey düşülmüş, gece alacaksın kahveni eline buraya oturup istanbulu seyredeceksin on numara"

"ben de evi çok beğendiğim eğer sende beğendiysen diğer evlere bakmaya gerek yok" Dicle kadire döndü

"seçtiğim evleri beğenerek ve beğenebileceğini düşünerek seçtim ve yanılmamışım, tamam o zaman kararımızı verdik değil mi Dicle"

"evet burası olsun" Dicle ile Dilan evin her odasına yeniden bakıp alacakları eşyalar için konuşuyorlar, kadir ve Ferman ise görevli ile gerekli işlemleri konuşuyorlardı

"Dicle tamam mısınız?"

"evet gidebiliriz"

"eğer size de uyarsa biz Ferman abi ile evin alım işlerini halledelim en azından bugün devri alabilirsek eşyalar içinde yeterli zamanımız olur sizde alınacakları arayın biz işimiz bittiğinde haberleşiriz olur mu?"

"olur kadir ama öncesinde canan anneyi alabilir miyiz onunda yanımda olmasını istiyorum" kadir Dicle'nin canan anne demesine mutlu olmuştu

"bak sabahki konuşmadan dolayı kendini zorunlu hissetmek zorunda değilsin Dicle"

"olur mu öyle şey, ben 19 yaşındayım ev eşyasından mobilyadan yada aldıklarımın kalitesinden ne anlarım ben gerçekten canan annenin yanımda olmasını istiyorum ama sen ısrarla bana karşı çıkıyorsun"

"bak ben sadece hiçbir şey için zorunda hissetmeni istemiyorum... müge abla abimin ikinci eşi ilk eşi ile tanışmalarına annem vesile olmuştu bir nevi görücü usulüydü annem ilk olmasının verdiği heves ile her şey ile ilgilenmek istedi ve en sonunda annem kötü oldu bir suçu varmış gibi annemi öne sürdü. Annemler ile birlikte yaşıyorlardı bir süre sonra evini ayırmak istedi annem sessiz kaldı hatta abimi ikna etti onların iyi olması için her şeye sustu ama en sonunda abimin canına tak etti ve ayrıldılar o yüzden annemin sütten ağzı yanınca yoğurdu üfleyerek yiyor. Annem Müge yengeme de karışmadı müge yengem birlikte yaşamayı kendi istedi annemde seve seve kabul etti"

"anladım ama bende gerçekten canan anenin desteğini istiyorum lütfen kapatalım mı bu konuyu"

"tamam ben annemi arayıp haber edeyim" kadir telefonundan annesini arayıp haber etti ve eve doğru sürdü

"hoş geldiniz çocuklar gelin içeri bende akşama mantı yapıyordum yarım kaldı onu bitireyim"

"anne bizim birkaç işimiz var aslında, biz gitsek siz idare eder misiniz?"

"kızlarım tamam derse işimiz bitince bir taksiye biner gideriz"

"olur canan anne" canan hanım mutlulukla Dicle'ye baktı

"iyi o zaman biz gidelim haberleşiriz" kadir ile Ferman eve girmeden yeniden arabaya binmişler ve gitmişlerdi

"ee anlatın bakalım kızlarım ne yaptınız evi buldunuz mu"

"bulduk canan anne ak sarnıç bloklarından bulduk kadir de işlemler için gitti"

"o iyi kızım bize de yakın sayılır iyi olmuş sevindim hem oradaki evlerin çok güzel olduğunu söylüyorlar"

"evet çok güzel hatta resimlerini çekmiştik eşya alırken lazım olur diye"

"iyi yapmışsınız benim işim bitsin gideriz"

"lavabo nerede bizde elimizi yıkayıp yardım edelim"

"olur mu siz misafirsiniz oturun siz"

"olur mu hiç canan teyze" Dilan ile Dicle ellerini yıkayıp canan hanıma yardım etmeye başlamışlar aynı zamanda da yapılacakları konuşuyorlardı

"bugün evin alım işlemleri bitmez bugün isterseniz kıyafet alışverişi yapalım mobilya alışverişini daha sonra yaparız olur mu kızım"

"olur canan anne"

"Dilan kızım siz de mi istanbul da oturacaksınız"

"yok canan teyze biz Mardin de yaşayacağız Ferman'ın ailesinin konağında"

"ee senin yapılacaklar düğünden önceye yetişecek mi?"

"eşyalarımız zaten hazır sadece kıyafet gelinlik kınalık falan onlara bakacağım Mardin'e dönünce de kendi odamız için mobilyaya bakacağım"

"anladım kızım, özel olmazsa Ferman'ın ailesi yok mu kadir bir şey söylemedi ama seni istemeye tek başına geldi"

"ailesi vefat etti o yüzden tek başına geldi ayrıca o akşam içinde teşekkür ederim"

"anladım başınız sağ olsun... peki sizin istanbul ile bağınız ne yani burada da eviniz varmış"

"şirketimizin bir kolu da buradaydı abim evlenmeden önce buradaki işlerle ilgileniyordu babam Mardin deki işlere bakıyordu ama evlenince babam emekliye ayrıldı ve hem buradaki hem oradaki işleri abim Baran ben hatta Dicle de işe başlayacaktı ama kadir kardeşimi alıp İstanbul'a getiriyor"

"birbirinizden hiç ayrılmadınız mı?"

"kavuştuğumuzdan beri ayrılmadık hep yan yanaydık o yüzden Dilan abladan ayrılmak zor olacak" Dicle'nin üzüntülü sesi ve dolan gözü ile Dilan'ın da içi burkuldu

"merak etme kızım bak burada da bir annen abin ablan oldu hem istediğin zaman gider görürsün aileni, hadi siz ellerinizi yıkayın bitti sayılır bende bunları biraz fırınlıyım o olurken de hazırlanırım sonra çıkarız"

"hoş geldiniz kızlar"

"hoş bulduk müge abla"

"hoş bulduk müge"

"kızım nasıl oldun daha iyi misin"

"biraz daha iyiyim anne"

"hayırdır müge abla rahatsız mısın?"

"yok canım bizim ufaklık biraz annesine eziyet ediyor" müge elini karnına götürdü

"gerçekten mi hayırlı olsun çok sevindim müge abla bilmiyordum kaç aylık"

"hayırlı olsun müge"

"2 aylık daha yeni sayılır, uçakta biraz salladı sanırım midem kötüydü"

"anladım, bizde alışverişe çıkacaktık sende gelmek istersen sevinirim"

"anne evde yapılacak bir şey var mı?"

"yok kızım mantıyı yaptık diğerlerini de gelince hemen yaparız zaten hem bu halde sana iş yaptırır mıyım hadi sende hazırlan hep birlikte çıkalım" müge geri odasına giderken canan hanımda mantıyı fırınladı

"10 dakika falan dursa yeter kızlar"

"tamam canan anne" canan hanımda odasına çıktığında Dilan ile Dicle mutfaktaki sandalyelere oturdular, 10 dakika olunca Dicle fırındaki tepsiyi çıkartıp tezgahın üzerine koydu

"çıkarttın mı kızım"

"çıkarttım canan anne iyi mi?"

"iyi kızım eline sağlık gelin salona oturalım mügede gelir birazdan"

"geldim çıkabiliriz" kızlar evden çıktıktan sonra canan hanım kapıyı kilitledi ve mügenin arabasına bindiler

"nereye gidiyoruz"

"gelinlik işini halledelim isterseniz kızlar en zoru o"

"tamam ama biz buradaki gelinlikçileri bilmiyoruz"

"o zaman benim gelinlikçiye gidelim orada beğendiğiniz model olmazsa başka yere de gideriz"

Yoldayken Ferman Dilan'ı aramıştı

"ne yaptınız"

"müge abla ve canan teyze ile birlikte çıktık gidiyoruz siz ne yaptınız"

"hallediyoruz hala, prenses erkek tarafının alması gerekenleri lütfen sana verdiğim karttan al yanında benim ailemden biri yok o yüzden sen olması gerekeni yap anlaştık mı?"

"tamam hallederim"

"tamam görüşürüz dikkat et"

"sağ ol sende"

---------------------------------------------------

İki gelinde mügenin getirdiği gelinlikçide aradıkları gelinlik ve kına kıyafetlerini bulmuşlar aynı zamanda birbirinin düğününde giyecekleri abiyeleri de almışlardı

"iyi oldu tek dükkanda hepimiz kıyafetlerimizi almış olduk"

"haklısın anne bizim içinde iyi oldu" müge ile canan hanım da elbise almışlardı

Ödemenin hepsinin canan hanım yapmak istese de Dilan Ferman'ın buna izin vermeyeceğini söylediği için kendi gelinliğini ve kına kıyafetini Ferman'ın kartından Dicle'nin düğününde giyeceği elbisesinin kendi kartından yapmış, diğer ürünlerin ödemesini canan hanım yapmıştı

"bir şeyler yiyelim mi acıktınız mı?"

"biz açıktık" mügenin sevimli söyleyişine herkes gülümsemişti

"tamam o zaman önce yemek yiyelim sonra alışverişe devam ederiz olur mu çocuklar"

Arabaya binip restorana geldiklerinde kadir aramış ve Ferman ile birlikte onlarda yemeğe katılmışlardı

"hoş geldiniz çocuklar hallettiniz mi işlerinizi"

"hallettik anne evin aboneliklerini hallettim, siz alışverişi ne yaptınız" kadir Dicle'ye döndü

"daha dur oğlum yeni başladık"

Canan hanım müge ile konuşurken kadir yanında oturan dicleye doğru eğildi

"herhangi bir sorun yok değil mi?"

"yok kadir biz hem canan anne ile hem müge abla ile iyi anlaştık sende endişe etme lütfen"

"tamam sadece her şey istediğin gibi olsun istiyorum"

"merak etme herkes benim istediğim olsun diye uğraşıyor" canan hanım kendi arasında konuşan kadir ile Dicle'yi görünce gülümsedi

"maşallah Dicle çok hanım kız ben böyle aceleye gelince biraz korkmuştum ama beni utandırdı"

"haklısın anne bende sevdim Dicle'yi kadir de üzerine titriyor maşallah"

"üniversitede kapıyı çarpıp çıkan çocuk Dicle'nin yanında süt dökmüş kedi" müge kıkırdayınca masanın dikkati onlara kaymıştı

"prenses" Ferman'ın kısık sesi ile Dilan Ferman'a döndü

"efendim Ferman"

"dükkanı ne yapmayı düşünüyorsun" Dilan anlamayan gözlerle Ferman'a baktı

"ne dükkanı anlamadım" Ferman telefonundaki mesajı açıp gösterdi

"bankadan mesaj geldi şu kadarlık alışveriş yapılmıştır diye de dedim herhalde dükkanı aldın"

"hıı tüm gelinlikler çok güzeldi bende dedim dükkanı alayım her gün birini giyerim" Ferman kahkalarla gülmeye başlamıştı

"sussana be adam ne gülüyorsun" Dilan aktırmadan Ferman'ın kolunu çimdikledi ama bu fermanı daha da güldürmüştü

"ya allah aşkına Ferman sus artık" Dilan aşağıdan Ferman'ın ayağına vurunca Ferman hafifçe inledi masadaki diğer herkes ikisinin tatlı atışmalarını izliyordu

"anne görüyorsun değil mi sanki kırk yıllık evliler gibi didişiyorlar" müge kendini tutamayıp kıkırdamıştı

"görmem mi kızım maşallah"

"bak beni delirtme adam"

"delirmeni seviyorum ama sadece tamam susuyorum bir ara özellikle baş başayken ayrıca delirtirim seni" Dilan bu sefer olan gücü ile bacağına vurduğunda Ferman ciddi anlamda acı ile inlemişti

"Ferman iyi misin"

"iyiyim kadir"

"neyse çocuklar tamamsanız kalkalım" canan hanım olaya el attığında herkes sessizce masadan kalkmıştı Ferman önden giderek hesabı ödemişti

"olmadı böyle oğlum"

"olsun canan teyze hem artık bir aradayız böyle şeylerin lafımı olur"

"canan anne eğer sende tamam dersen eve geçelim müge ablada yoruldu yarın mobilya işlerini hallederiz olur mu"

"iyi düşünmüşsünüz kızım bize gidelim diyeceğim ama yoruldunuz bugün iyi bir dinlenin" Dilan ile Dicle müge ve canan hanımla vedalaştılar

"Dilan" Dilan ilerideki arabanın yanında onu bekleyen Ferman'a doğru adımladı

"birkaç günlüğüne kiraladım alışkın değilim arabasız olmaya" Dilan gülüp arabaya bindi

"ee nereye gidiyoruz"

"eve gidelim dedi kadir yarın alışveriş için sanırım"

"anladım"

Siteye girdiklerinde Ferman kadirin durduğu yerin yanına park etti

"hadi Ferman ne yapıyorsun araba iki saattir, Dicle ile kadir binaya girdiler bile" Dilan arabadan inmiş Fermanı bekliyordu

"tamam prenses bırak yalnız kalsınlar evleri hakkında konuşsunlar devamlı diplerindeyiz"

"bak ben bunu düşünmemiştim doğru diyorsun" Ferman Dilan'ın yanına gidip parmaklarını parmaklarına kenetledi

"prenses"

"efendim ağa bozuntusu" Ferman gülmeden edememişti

"gene ağa bozuntusu mu oldum hanım ağa bozuntusu"

"hak ettin ama onca insanın içinde bilerek kızdırdın beni alacağın olsun"

"ben seni almışım daha ne alacağım olsun" Ferman'ın çapkın gülüşü ile Dilan koluna hafifçe vurdu

"maşallah senin de şu günlerde ağzın çok laf yapar oldu"

"heyecandandır"

"of Ferman of hadi bizde yukarıya çıkalım"

"tamam önden buyur hanım ağa bozuntusu" Dilan güldü

"buyuralım bakalım ağa bozuntusu"

Asansör 16. Katta durduğunda Ferman Dilan'ı sol taraftaki eve yönlendirip elindeki anahtarla açtı

"anahtarın sende işi ne" Ferman kapıyı açtıktan sonra bir anda Dilan'ı kucağında aldı

"aayy, Ferman ne yapıyorsun manyak mısın" Ferman eve girdiğinde ayağı ile kapıyı ittirdi ve Dilan'ı yere indirdi

"evimize hoş geldin prenses"

"evimiz mi nasıl ya... yok artık gerçekten mi ciddi misin?" Ferman'ın elinde sallanan anahtara şaşırarak baktı

"ee kadir ile Dicle"

"kendileri karşı komşularımız olur"

"inanmıyorum" Dilan hızla kollarını Ferman'ın boynuna doladı

"ee hani Mardin de yaşayacaktık burası nereden çıktı"

"burada daha güzel bir hayatımız olur diye düşündüm"

"Ferman Mardin de güzel bir hayatımız olur yeter ki biz bir arada olalım eğer benim içinse..."

"evet seni de düşündüm ama kendimi de düşündüm Dilan yaşananlardan sonra benimde başım ağrıyacaktı o yüzden bizim için ileride çocuklarımız için daha huzurlu mutlu bir ortam olsun istedim" Dilan Ferman'a sarılıp başını Ferman'ın göğsüne yasladı

"iyi düşünmüşsün teşekkür ederim" Ferman'ın yanağından öptü, Ferman ise Dilan'ı saçlarından öptü

"hadi şimdi yeni evimizi gezelim" Dilan Ferman'ın elini tutup tek tek tüm odalara baktılar ve eşyaların nasıl olacağını nereye konulacağını konuştular

"çok eşya almaya gerek yok bence sen ne dersin"

"sen ne dersen kabul ama gidip evi pembelerle çiçeklerle böceklerle doldurma"

"sence öyle bir ihtimal var mı Ferman?" Dilan parmağı ile yüzünü gösterdi

"bence de yok haklısın"

"mutfağa camdan şık bir masa alırız ama balkona kesinlikle bir bahçe tarzında köşe takımı, düşünsene geç saatler dışarıda yağmur yapıyor ve yağmur tanelerinin sesi duyuluyor şöminenin sıcağında kahvelerimizi yudumluyoruz" Ferman Dilan'ın kurduğu hayali gözünde canlandırıyor ve karşısında bunu aşk ile anlatan kadını izliyordu

"sonra bir tıkırtı geliyor ve uykusundan uyanan kızımız gelip aramıza oturuyor ve yanımızda uyuyor" Ferman ile Dilan birbirlerine aşkla baktılar ve odaları gezip konuşmaya devam ettiler

"salona bence hariçten yemek takımı almaya gerek yok hem mutfak da hem de burada masa olacak onun yerine balkona açılan kapının olduğu duvara ve bu duvara L şeklinde kitaplık yaptırabiliriz arasına da çaprazlamasına ufak bir çalışma masası koyarız zira davalarım için çalışmam gerekecek hem salonda olursa bir arada olabiliriz... tam karşı duvara televizyon ve etrafında birkaç raf üzerinde sevdiğimiz film cdleri, iki üçlü koltuk ve bu tarafa da iki tekli koltuk"

"sen yeni bir düzene dünden hazırmışsın prenses her şeyi düşünmüşsün"

"niyetim bekar evimeydi ama kısmet bizim evimizeymiş, beğenmediğin bir şey olursa söyle lütfen burada birlikte yaşayacağız"

"merak etme ben senin zevkine güveniyorum rahatsız olacağım bir şey olmaz"

"peki madem, yatak odasında da yatağı şöyle koyarız iki yanın komodin ve şuraya bir makyaj masası zaten giyinme odasına tüm eşyalarımız sığar hariçten şifonyere falan gerek yok bence, banyosu olan oda ile yanındaki odayı misafir yatak odası yaparız diğer odayı da L oturma grubu alıp projeksiyonla film odası gibi ayarlayabiliriz"

"tamam bu odası misafir odası olabilir ama diğer iki oda için çok yapma Dilan hanım zira biri kızların biri oğlanların odası olacak"

"bakıyorum senin de başka konularda planların varmış Ferman bey"

"valla ben ailemiz kalabalık olsun istiyorum, rabbim nasip kısmet ederse gönlümden geçen iki kız iki oğlan ama şimdiden iki oda ayırmaya gerek yok gene birini film odası yapalım biri boş dursun zaten yakında bebek eşyalarına bakarız"

"hayırlısı Ferman ağa hayırlısı, heyecandan Dicle'yi unuttum hadi gel yanlarına geçelim"

"kaç bakalım daha ne kadar kaçabileceksin" Dilan önden yürüyüp evden çıkmış ve karşı evin ziline basmıştı, Ferman kapıyı kapatıp anahtarı Dilan'a verdi

"ev senin üzerine Dilan hanım anahtarda sen de dursun"

"Ferman bu nereden çıktı şimdi"

"şşş tamam konuşmayalım artık bu konuyu prenses" Ferman Dilan'ın saçlarından hafifçe öptü

"hoş geldiniz"

"hoş bulduk, karşı komşularımızı ziyaret edelim dedik" Dilan ile Dicle birbirlerine sarıldılar

"kadir söyleyince çok sevindim çok iyi düşünmüşsün Ferman abi, bende Dilan ablam olmadan ne yapacağım diye kara kara düşünüyordum"

"kıyamam sana ben, evlensen bile peşini bırakmam senin merak etme"

-------------------------------------------------------

Ertesi gün erken saatte buluşup direk mobilya bakmak için büyük bir mağazaya gitmişlerdi

"hoş geldin canan abla, hoş geldin kadir sizlerde hoş geldiniz" mağazada onları karşılayan adam ile kısa bir hal hatır etmişler ardından mobilyaya bakmaya başlamışlardı. Aradan saatler geçmiş ayakları ağrımaya başlamıştı

"ihsan bu eşyaların bugün akşama eve getirilmesi ve kurulması gerek"

"canan abla çok yoğunuz elemanların hepsi kuruluma gitti zaten"

"şu önümüzdeki iki günde her şeyin halledilmesi lazım hafta sonu düğünümüz var"

"canan teyze bizim eşyaların acelesi yok biz hemen İstanbul'a gelemeyiz zaten bir süre Mardin de kalırız öncelik Dicle ile kadirin evi"

"olur mu öyle şey kızım"

"Dilan haklı canan teyze düğünden sonra biraz Mardin de kalırız"

"iyi madem oğlum siz öyle diyorsanız, peki o zaman gelinimin seçtiği eşyaları ayarla ihsan yarına kurulmuş olsun"

"canan abla çok yoğunuz ama tamam geceye kalsak da ben bir ekip ayarlar hallederim"

"sağ ol ihsan, burada ki düğün için davetiye bırakmaya tekrar geliriz inşallah"

"geliriz inşallah canan abla, size de hayırlı olsun çocuklar"

"sağ ol ihsan abi" kadir ile Ferman ödeme işini hallettikten sonra mağazadan ayrıldılar

"oğlum temizlik şirketi bitirmiş mi işleri"

"bitirmişler anne haber ettiler"

"tamam oğlum yarın eşyalar kurulduktan sonra da gelsinler"

"yok canan anne onları biz yapalım kendi evim yerleşirken bende bir şeyler yapmak istiyorum"

"tamam kızım nasıl istersen ben yetiştiremeyiz diye demiştim ama haklısın"

"dört bir elden hallederiz canan teyze hem bunlar tatlı telaşlar"

"doğru dedin kızım, hepimiz yorulduk bir yere oturalım bir soluklanalım açıktaysanız yemek yiyelim sonra da küçük ev eşyalarına bakarız olur mu"

"valla anne sende de ne enerji var benim ayaklarım ağrıdı sen hatta siz kadınlar hala gezelim diyorsunuz"

"kadınların alışveriş aşkını biz anlayamayız kadir sadece ayak uydur ben öyle yapıyorum" tüm herkes gülmüştü

"doğru diyorsun, tamam o zaman hadi daha fazla ayakta durmayalım nereye gideceksek gidelim" Dicle ve canan hanım kadirin arabasına binip yola çıkmışlar Ferman ile Dilan da onları takip ediyordu

"kadire verdiğin tavsiyeye bakılacak olursa sen kadınlarla çok alışverişe çıktın sanırım Ferman ağa"

"bazen burada işim olduğunda Dicle de benimle gelirdi ve koca bir günü alışveriş ile geçirirdi tabi bende peşinde dolanırdım" Dilan burukça gülümsedi

"neyse artık benim peşimde dolanırsın Ferman ağa hatta dur ileride çocuklarımız olunca ben kızlarımla alışveriş yaparım sende oğullarınla bizim peşimizde dolanırsın"

"kusura bakma Dilan hanım kızlarımı senin eline bırakmayacağım sonra büyünce baş edemem, onlar babası ile takılacak sen tek dolaşırsın" Dilan kahkahasını tutamadı

"neyim varmış benim"

"maşallahın var kızım bende onu diyorum, ikimizden olan çocuklar ne kadar çirkin olabilir ki" Dilan daha da büyük kahkaha atmıştı

"maşallah Ferman ağa ne kadar mütevazisin"

"ne yani yakışıklı değil miyim?"

"ehh yani giderin var"

"hayret bunu diyen tek kişisin normalde kadınlar etrafımda pervane olurlar"

"hangi kadınlarmış onlar söyle de onların radar sistemlerine bir el atayım" Ferman gülmemek için kendini zor tutmuş ama en sonunda gülmüştü

"şaka yapıyorum prenses kızma hemen"

"bak eğer etrafında tek bir kadın göreyim bak gör asıl kızmak nasıl oluyor"

"illa etrafımda kadınlar olacak ama soy ismi Köroğlu olan kadınlar" Dilan Ferman'ın dediği ile yumuşayacak gibi olsa da hemen yeniden ciddileşti

"tamam özür dilerim hadi gülsün o yüzün" bu esnada Ferman arabayı park etmiş Dilan da fırsattan istifade hemen arabadan inmiş Dicle ve canan hanımın yanına gitmişti

--------------------------------------------------------

Birer kahve içmiş ve tatlıları yedikten sonra kalan alışverişi yapmışlardı

"eşyaları aldık ama şimdi eve götürsek olmaz eşya getirecekler, nasıl yapalım"

"kadir bizim eve koyarız işler bittikten sonra alırsınız"

"iyi dedin Ferman oğlum hay aklınla bin yaşa"

Kadire gelen telefonla kadir biraz geride telefonla konuşmuştu

"anne ihsan abiler yola çıkmışlar istersen seni eve bırakalım oradan eve geçeriz"

"iyi oğlum bende yoruldum dinleneyim"

"biz önden gidelim isterseniz eşyaları da eve koyarız"

"tamam Ferman" Dilan ile Ferman arabaya binip yola koyulduklarında Dilan hala sessizdi

"prenses" Dilan bir şey demeyip yolu izlemeye devam etti

"peki tamam sessiz kalalım"

Sessiz bir yolculuğun ardından siteye gelmişlerdi

"sen arabada otur istersen ben eşyaları yukarıya çıkartayım"

"yok bende yardım edeyim" Dilan ile Ferman birkaç sefer de eşyaları eve çıkarmışlardı

"Ferman sana bir şey soracağım"

"sor prenses"

"ne kadar kadınla birlikte oldun yani az mı çok mu?" Ferman böyle bir soru beklemediği için biraz duraksadı ama beklemeden cevap verdi

"çok değil hepsi de tek gecelikti"

"anladım"

"uzun zamandır kimse olmadı hayatımda ailemi kaybettikten sonra kimse ile takılmadım"

"açıklama yapmana gerek yok benden önce olan şeyler yüzünden seni yargılayacak değilim, sonuçta benimde yaşadıklarım senden önceydi" Ferman tek kaşını kırıp Dilan'a baktı

"nasıl yani"

"Amerika da okurken benimde tek seferlik birkaç ilişkim olmuştu" aralarındaki gergin konuşma devam ederken Ferman duyduklarından sonra bir şey kalbinin üzerine oturmuştu aradan gecen sessizlik ikisini de gererken Ferman zor da olsa konuşmayı becerdi

"anladım benden önce olanlar için bende seni yargılayamam" ikisi de daha fazla konuşamamış ki aradaki sessizliği çalan kapının zili bölmüştü, Dilan kapıyı açtığında Dicle ile kadir gelmişti

"hoş geldiniz"

"ihsan abilerde gelmiş aşağıdalar"

Aradan geçen saatler akmış gitmişti, kadir yemek alıp geldiğinde verilen mola haricinde herkes çalışmış ve saat gece 1 e gelirken tüm eşyaların kurulumu bitmişti

"sağ olun ihsan abi gece gece iş oldu size de, şu parayı elemanlara dağıt bu saate kadar çalıştılar"

"olmaz öyle hem lafı olmaz"

"yok abi adamlar evlerine gidecekleri yerde buraya gelip çalıştılar hak ettiler al sen bunu sağ ol tekrardan"

"tekrardan hayırlı olsun güle güle oturun"

"Ferman bey sizin eşyaları da ilk boşluğa ayarlamaya çalışacağım"

"acelesi yok abi sonra konuşur ayarlarız"

"Dilan abla sen daha doğrusu siz iyi misiniz ferman abide sende çok durgunsun, yalnızda kalamadık ustalar yanımızda olunca da soramadım"

"yok bir şey yorgunluktan galiba...eşyalarda gelince tam oldu yarında temizler eşyaları yerleştiririz"

"perdeler de Perşembe günü gelecekmiş"

"ee biz Çarşamba günü gideceğiz"

"sağ olsun müge abla halledecek, serkan abi ile Perşembe akşamı geleceklermiş"

"iyi kuzum"

"gidelim mi hepimiz yorulduk yarına da çok iş var"

Evden çıktıklarında hepsi birlikte binadan çıkmışlar ve arabalara binmişlerdi, Ferman ile Dilan'ın sessiz geçen yolculuğunun aksine Dicle ile kadir evleri hakkında heyecanla konuşmuşlardı.

"iyi geceler yarın görüşürüz"

"iyi geceler prenses" Dilan arabadan indiğinde Ferman kadiri beklemeden devam etmişti

"Dilan Ferman iyi mi biraz canı sıkkın gibi"

"önemli bir şey değil kadir görüşürüz iyi geceler" Dilan kapıyı açıp ışıkları açtı ve yukarıya odasına çıktı

"sanırım aralarında bir şey oldu ikisinin de canı sıkkın"

"olabilir meleğim yaşadıkları şeyler kolay şeyler değil"

"haklısın neyse görüşürüz o zaman iyi geceler" Dicle parmak uçlarında yükselip kadirin yanağından öptü

"iyi geceler meleğim" kadir de Dicle'nin yanağından öptüğünde ikisi de ilk defa birbirlerini öpmüştü, Dicle eve girip kapıyı kapatıp kilitledi

"Dilan abla" etraftan ses gelmeyince yukarıya çıkıp Dilan'ın kapısını tıklattı

"Dilan abla gelebilir miyim" Dicle odaya girdiğinde banyodan gelen su sesi ile gerisin geri odadan çıkıp kendi odasına geçti önce duş alıp pijamalarını giydiğinde yeniden Dilan'ın odasına gitti ama hala banyodan su sesi geliyordu, merak edip banyonun kapısını çaldı

"Dilan abla iyi misin, epeydir banyoda olunca merak ettim"

"iyiyim Dicle birazdan çıkarım"

"tamam ben yatıyorum iyi geceler"

"iyi geceler" Dicle odasına gittiğinde yorgunlukla yatağına uzandı ve kısa süre sonra uykuya daldı

Dilan banyodan çıktığında parmakları buruşmuştu bir süre bornozu ile yatağının üzerinde oturdu ve dayanamayıp Fermanı aradı ama telefonu kapalıydı, üzerini giyindikten sonra ıslak saçlarını topuz yapıp evden çıktı, kapıda bekleyen taksiye bindiğinde yeni evinin adresini verdi

"geldik abla" Dilan taksicinin sesi ile ücreti verip taksiden indi ve binaya girip 16. katın düğmesine bastı, asansör durduğunda derin bir nefes alıp asansörden çıktı ve kapıyı tıklattı, tıklattı...

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

1.9M 42K 98
evlenmek istemeyen bir kız ve onu evlindermeye karar vermiş bir aile... kader mi yoksa tesadüfler bağı mı yaşananlar? ask mi gurur mu tercihiniz...
2.5M 111K 86
"Senin mafyalığın bana sökmez delikanlı!Sen delikanlıysan,ben de deli hatunum." Dediklerim hoşuna gitmiş olacak ki dudağının kenarı yukarıya doğru kı...
258K 10.4K 29
''Sahte Karısı olmanı istiyor. Numaracıktan. Yani... Bir evcilik oyunu gibi düşün bunu.'' Çalıştığınız ajansın yetkilisinden böyle bir teklif duysayd...
4.8K 493 16
"Ali," dedim titreyen sesimle. "ben... özür dilerim Ali. Özür dilerim. Ali..." Soluk alıp veriş sesini duyabiliyordum telefonun diğer ucundan. Bu anı...