ᴀᴍɪʏᴀɴᴇ ᴍᴀꜱᴜᴍ🕊 (Kırık Kalple...

By onur_rr

810K 47.4K 9.5K

"Açın şu kapıyı!!!.." "kimsiniz siz...benim burda ne işim var!..." Tereddütle ağlamaktan giden sesimi bulmak... More

ᴛᴀɴɪᴛɪᴍ
💥༻1. Bölüm༺💥
💥༻2. Bölüm༺💥
💥༻3. Bölüm༺💥
💥༻4. Bölüm༺💥
💥༻5. Bölüm༺💥
💥༻6.Bölüm༺💥
💥༻7. Bölüm༺💥
💥༻8.Bölüm༺💥
💥༻9.Bölüm༺💥
💥༻10.Bölüm༺💥
💥༻11.Bölüm༺💥
💥 ༻12.Bölüm༺ 💥
💥༻13. Bölüm༺ 💥
💥༻14. Bölüm༺💥
💥 ༻15. Bölüm༺ 💥
💥༻16. Bölüm༺💥
Bölüm değildir 🙊
🇹🇷ALLAH RAHMET EYLESİN MEKANLARI CENNET OLSUN 🇹🇷
💥Kuş ölür, sen uçuşu hatırla 💥
💥༻17.Bölüm༺💥
💥 ༻18. Bölüm༺💥
💥༻19. Bölüm༺💥
💥༻20. Bölüm༺💥
💥༻21. Bölüm༺💥 💥
💥༻22. Bölüm༺💥
💥༻23. Bölüm༺💥
💥༻24. Bölüm༺💥
💥༻25. Bölüm༺💥
💥༻26. Bölüm༺💥
💥༻27. Bölüm༺💥
💥༻28. Bölüm༺💥
💥༻29. Bölüm༺💥
💥༻30. Bölüm༺💥
💥༻31. Bölüm༺💥
💥༻32. Bölüm༺💥
💥༻33. Bölüm༺💥
💥༻34. Bölüm༺💥
💥༻35. Bölüm༺💥
💥༻36. Bölüm༺💥
💥༻37. Bölüm༺💥
💥༻38. Bölüm༺💥
💥༻39. Bölüm༺💥
💥༻40. Bölüm༺💥
💥༻41. Bölüm༺💥
💣Kesit💣
💥༻42. Bölüm༺💥
💥༻43. Bölüm༺💥
💥༻44. Bölüm༺💥
💥Kesit 1💥
💥Kesit2 💣💥
💥༻45. Bölüm༺💥
💥༻46. Bölüm༺💥
💥༻47. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
Okur Canlarım 📢
💥48.BÖLÜM💥
💥49.BÖLÜM💥
💥༻50. Bölüm༺💥
💥༻51. Bölüm༺💥
💥52. bölüm 💥
💥༻53. Bölüm༺💥
💥༻54. Bölüm༺💥
💥༻56.. Bölüm༺💥
💥༻57. Bölüm༺💥
Canlar Yardımınıza ihtiyaçım var
💥Kesit💥
💥༻58. Bölüm༺💥
💥Kesit💥
💥༻59. Bölüm༺💥
💥༻60. Bölüm༺💥
💥༻61. Bölüm༺💥
💥༻62. Bölüm༺💥
💥༺63. Bölüm༺💥
🎈Canlarıma bir kaç soru🎈
💥༺64. Bölüm༺💥
💥Güzel İnsanlar💥
💥༻65. Bölüm༺💥
💥༻66. Bölüm༺💥1.SERİ FİNAL BÖLÜMÜ
1. SERİ ÂMİYANE MASUM BİTTİ 2.SERİYE GUPSEDEN DEVAM EDİYORUZ
2.Seri GUPSEDEN KESİTLER
💧67.BÖLÜM ||.SERİ (GUPSE )DEVAMKEE💧

💥༻55. Bölüm༺💥

5.7K 532 284
By onur_rr

Keyifli okumalar
Veto 300 oy
Yorum 500

Melek derin derin nefes alarak abisine baktı.

"Her şey senin yüzünden başıma geldi, Senin aptal bir yardımın yüzünden!"

Kerem kız kardeşinin sözleriyle başını yere eğdi. Melek ellerini kaldırıp kollarını açarak, Zerda'ya dönüp konuştu.

"Sen şimdi kurtuldun, mutlusun ama bak bana ben mutlu muyum?."

"Bak o "

Eliyle Sinan'ı gösterdi.

"O beni bu hale getiren, buraya sevdiklerimden uzağa hapis eden Canavar!"

Zerda,ya doğru yürüdü onun karşısına geçip konuştu.

"Söylesene Zerda bende senin gibi bir gün kurtulur muyum Canavarımdan?.."

Melek göz yaşları içinde ona bakan herkese gözlerini gezdirdi.

Yiğit..
Onun Sinan,la bir tartışma sırasında öğrenmişti başına gelenleri. Kimlerin Sinan,a fikir verdiğini.

"Sen onu bunu bırakta Sinan ,çocuğun diğer sorduğu soruya cevap ver!"

"Sana ne lan avukatımısın bu gevşeğin!!"

Yigit oturduğu yerde ayak ayağa atmış bir şekilde oturuyordu,. Ayaklarını indirip kollarını dizine koydu, öne doğru biraz eğilerek Uğur'a döndü

"Eee Uğur senin bir cevabın var mı bu soruya? Ne de olsa Fatih'le ikiniz verdiniz bu fikri Sinana!!! Biz ne güzel kızı yem olarak kullanıp şerefsiz abisini tuzağımıza çekecektik kafasına sıkacaktık yada Zerda,ya yaptığından beter bir ölüm yaşatacaktık ama sizi dinledi noldu 9 ay sonra çocuğu doğurduktan sonra Sinan beyimiz salacak eee nerde burda intikam ben göremiyorum!!!"

Yerimden kalkıp

"Sana ne oğlum sana ne kafan güzel galiba şimdi git evine dinlen yarın konuşuruz. "

Yiğit yerinden sinirle kaktı ,elindeki bardağı
Sıkarak tuzla buz etti elinde kanlar akmaya başladı

"Bana ne öylemi bana nee!!! Doğru bana ne! O ölen kız benim sevdiğim kız değildi demi Sinan Zerda 'dan bana ne ki!!!"

Gözlerinden yaşlar akarken sırtını dönüp koltuktaki ceketini aldı ve kapıya doğru gitti
Ardından Mert onu takip etti Mert giderken merdivenlere bakıp şaşkınlıkla evden çıktı .

Melek gözlerini Yiğit'ten çekip Fatih'le Uğura baktı..

"Ben size ne yaptım..Bu yaşadıklarımı bana niye reva gördünüz?.."

Fatih ve Uğur'dan aldığı tek cevap şuydu:

Suskunluk..

Her suskunluk; Bir iç kanamasıdır ilişkilerde.

Onlar sustukça Melek daha çok acı çekti.

Bakışlarını Fırat ve Şeyda'ya çevirdi.

Sinan sinirle ona bağırdı

"Sakın Melek sakın aklından bile geçirme o çocuklar bana lazım onları doğurduktan sonra özgürsün ama .."

" Neden lazım sana ilk günden beri aynı şeyleri söylüyorsun ama artık yeter bana farklı birşeyler söyle! Söyle ki bende özgürlüğüme kalan günleri dört gözle bekleyim!"

"Öğrenmek mi istiyorsun!!
Tamam gel benle!"

Melegi kolundan tutup çekiştirerek asansöre bindirdi sekizinci kata bastı.
Şuan geçirdiği sinir krizi yüzünden Meleğin kolunu mosmor ettiğinin farkında bile değildi sekizinci kata gelince kapılar açıldı peşinde sürükleyerek Yoğun bakım ünitesinin önünde durdu camdan içerde yatan bebeği gösterdi

"Bak bak ona! Onun adı Zade senin şerefsiz abin yüzünden orda !!
Ama senin karnında olan çocuklar ona umut olacak!! Abinin borcunu, bana olan hayat borcunu sen ödeyeceksin anlatın mı!!!.. "

"Ha-Hayır abim yapmaz o karıncaya bile kıyamazken böyle bir sabinin günahına girmez.."

"Kes sesini gerçekler bunlar !!!"

Melek korkuyla geri geri gitti, Sinan üstüne doğru yürürken Fırat ve Şeyda yoğun bakım odasından çıkarak Sinan'ı tuttular

"Şeyda koş çabuk ilacını getir benim odamda vardı."

" Tamam abi "

Şeyda koşarak gözden kayboldu
Fırat Meleğe bakarak

"Sakın ağzını bile açma şuan kendinde değil. "

Melek papağan gibi tekrarlıyordu

"Abim yapmaz..yapmaz .. yapmaz o.."

Fırat Meleğe baktı derin derin nefes aldığını görünce

"Sakin ol Melek karnındaki çocukların için sakin ol... sakin..."

Sinan'ı zor tutuyordu Sinan'ı camın önüne çekerek konuştu

"Bak dayısı o iyi olacak senin sayende sakin ol koca oğlan.."

Şeyda elindeki iğneyi hemen Sinan'ın koluna enjekte etti, sersemleyen Sinan Fırat'ın kollarına yığıldı son sözleriyle beraber

"Fırat iyi olacak değil mi ?.."

"İyi olacak koca oğlan iyi olacak.

**********

Elindeki bitki çayını bir saattir Zade'yi izleyen Meleğe uzattı Şeyda

"İstemiyorum... O bebek kim?"

Şeyda geri çevrilen bitki çayını yudumlarken Meleğin sorusuna cevap verdi

"Sinan sana anlatır..birazdan uyanır zaten Fatih almaya geldi sen de git. Daha fazla ayakta durma ne kendini nede karnındaki ufaklıkları yorma."

Arkasını dönerek yürüdü koridorun sonunda durup boş koridorda seslendi

"Ama şunu bil Zade'nin orda bir senedir hayat mücadelesi vermesinin tek sebebi...Aynı kanı taşıdığın abin!"

Gözlerini bebekten çekerek Şeyda'nın arkasından baktı

Şeyda'nın arkasından öylece baktım tek bildiğim, inandığım bir gerçek var oda
Abim yapmazdı ..

Tekrar cama döndüm içerde yatan masumu izledim vücudunun her yanı kablolarla çevriliydi gözümden akan yaşı sildim yanımda olan hareketlilikle hemen sol tarafıma döndüm gelen Fırattı burnumu çekip o konuşmadan ben konuştum

"Dur sen demeden ben tahmin edeyim, Bu olanların hepsi abim yüzünden ve bende onun kardeşi olduğum için dolaylı yollardan bende suçluyum demi?"

Fırat içerde yatan bebeğe bakarak konuştu

"Zade.. ismini Sinan koydu neden biliyor musun?"

Diyerek bana döndü

"Hayır.. nerden biliyim ben!"

"Ona isim koyacak bir annesi olmadı şerefsizin biri yüzünden!"

Sonlara doğru sesi nefret ve sinirli çıkmıştı.

" Annesinin olmamasına üzüldüm en azından babası var . Peki bunda benim suçum ne?"

"Melek Zade Sinan'ın ve senin yeğenin..
Abin yüzünden o annesiz kaldı! Sinan kurtarmasaydı Zade de hayatta kalmazdı. "

Ben duyduklarımla Zade'ye döndüm elimi cama koydum

Zade..Abimin oğlu muydu???

Tekrar Fırat'a döndüm

"Sen ne dedin?.."

"Melek sakin ol önce evet Zade seninde yeğenin. "

"Nasıl ya, biri bana artık gerçekleri anlatsın!!"

"Melek aramızda kalacaksa sana ancak şunları diyebilirim.... Sinan'ın kız kardeşi Zerda..Zade'nin annesi ve ... Bunları benim anlatmam doğru değil abin Zerdayla, Zadeyi ölüme terk etti!!! Senin abin deli bir ruh hastası Sinan kardeşini kurtaramadı ama Zade'yi kurtardı.. ama oda hasta, ona senin karnındaki çocuklar umut olacak. Abinin bize açdığı yarayı sen sar ve sonra arkana bile bakmadan git. Ama lütfen önce abinin bize olan can borçunu öde bunu bize borçlusun.."

Dedi anlatırken eli bazen alnına gidiyor sanki olay gözünün önündeymiş gibi .

"Peki bunda benim suçum ne?.. Bu hikayede niye yanan benim ?.."

Dedim ama bir cevabı olamadığı kesindi son kez Zade'ye baktım ..

Keşke çocuk sana bir faydam olacağını önceden söyleselerdi ben sana yardım ederdim.beni niye böyle yaraladılar? Beni yaşıyan bir ölüye çevirdiler?..
Başımı camdan çekerek Fırat'a döndüm

"Abimi hiç gördün mü, O kabul ediyor mu, Bu iğrenç suçlandığı şeyleri?"

Başını yere eğdi ellerini yumruk yaptı derin bir nefes aldı

"Ben o piçi hiç görmedim! Görseydim o piçin en son gördüğü kişi ben olurdum!! Karı gibi saklanmaktan ortaya çıkmıyor!..
Zerda... son nefesinde hep senin abinin ismini sayıkladı, Sinan ona seni bu hâle kim getirdi dediğinde onun ağzından tek bir isim çıktı!!.. Kimi söyledi biliyor musun Melek?.. Kerem Yağıç!!!"

Ben bu duyduklarıma neden inanmıyordum içimde bir yerde bir şeyler kopuyor ama bu içimi acıtan şey ne?

"Ne oldu Melek verecek bir cevabın yok galiba ."

Diyince sinirle ona baktım elimi kaldırım göğsümün iki arasına iki kez işaret parmağımla vurdum

"Sen bunları anlatırken benim şuramda garip bir ağrı sızı oluyor bir şeyler koparılıyor benden... Benim abim yapmaz böyle şeyler..Senden bir şey istiyorum lütfen.. Lütfen.. Abimi bul ve gerçekleri öğren .."

Göz yaşlarımı silip yanından geçtim asansöre doğru yürürken arkamdan seslendi durup dinledim onu

"Melek senin o göğsünün altındaki sızı söyleyim mi ne olduğunu...Vicdanının sızısı o..Abinin Zerda'ya yaptıklarının sızısıdır o emin ol. Bir doktor olarak söylüyorum bunları..."

Yürümeye devam ettim asansörün önüne gelince asansöre basarak, kapıları açılınca içeri zor kendimi attım. Hemen giriş kata bastım kendimi en dip köşeye attım düşmemek için iki elimlede tutanak demirlerdem tutuldum. Kapı kapanırken hâlâ sırtımda o bakışları hissediyordum .

"Canavara Bu fikri veren Fatih ve Uğur
Hadi ne duruyorsunuz gene söyleyin sen yaşadıklarını hak ediyorsun! Çünkü abin yüzünden..Diyinsene gene! ŞEYDA FIRAT FATİH UĞUR HADİ GENE SÖYLEYİN!!"

Yaşadıklarını herkesin tek tek gözüne bakarak onlarada hatırlattı.
Fırat'ın üstüne yürüyerek ona vurmaya başladı.

"EN ÇOK DA SEN SUÇLUSUN!!! EĞER ZADE VE BENİM DNA TESTİMİ YAPTIYSAN GERÇEKLERİ BAŞINDAN BERİ BİLİYORDUN !NİYE SUSTUN NİYEEEE!!"

Yiğit ve Sinan Meleği tutuyordu.
Ama Meleğin söyledikleriyle herkes Fıratla ilgili atladıkları en büyük gerçeği hatırlamıştı.

Sinan Fırat'a dönüp baktı..
Kerem sinirle Fırat'ı çekip kafasını koymuştu.

"Lan şerefsiz sen benim olmayan çocuğu herkese benim çocuğum gibi mi gösterdin!Birde kardeşimden aldığın DNA ile!"

Fatih ve Uğur Kerem'in elinden Fırat'ı alarak ikisi aynı anda Fırat'a kafayı geçirdiler.
Fatih, Fırat'ın yakasından tutarak yerden kaldırdı.

"Sen demedin mi DNA testi %99 pozitif diye FIRAT!!"

Fırat kanayan burnunu elinin tersiyle silerek konuştu.

"Dedim!"

Uğur ,Fırat'ı yakasından tutup kendine doğru çekdi .

"Lan seni gebertirim Fırat! Ne demek dedim ,Melek demese kendi dersimize düştük bu ayrıntıyı atladık! Çocuk Kerem'in değilken bu test nasıl %99 çıkar Fırat! Senin bize geldiğin test sonuçu yüzünden hiç umudu olmayan bir baba olarak ben o gün o sözleri söyledim..."

Sinan kuzenine bakıp konuştu.

"Fırat gerçekleri anlat, ne sakladın bizden, niye bize o testin %99 pozitif çıktığını söyledin, niye niye lan niye hepimizi ateşe attın sen, niye Fırat niye yaptın bunu?..

Fırat cebinden çıkardığı peçete ile burnunu sildi.

"Ben doktor olarak bir yaşında bile olmasa hastamı düşünerek hareket ettim. Bunun için özür dilerim Melek.."

"Ha özür diliyorsan tamam her şey eskiye döner be Fiurat sen üzülme. Haydi Fırat'ı hep birlikte alkışlayalım! Ne güzel bir doktor, Yılın doktorusun be Fırat Gümüş!!"

Melek sözlerini bitirip sert bir şekilde yavaş yavaş Fırat'ı alkışlıyordu.

"Yılın doktoru.."

"Helal sana.."

"Bak seni sayende, söylediğin yalanlar sayesinde bir bebeği ölümden kurtardın.."

"Ne ağlıyorsun, Hastanı kurtardın sen! Geride kaç ölü bırakarak , sevin bence yılın en iyi doktorusun sen.."

"Ben o masum canı kurtarmak istedim..Affet beni Melek böyle olacağını bilseydim yapmazdım. "

"Fırat ben o masuma yardım ederdim bana gelip anlatsaydın ben onu ölüme terk etecek kadar vicdansız değildim...Niye böyle yaptın?.."

"Mantıklı düşünemedim..Zerda öyle kollarımızda ölünce son vasiyetini yerine getirmek istedim.."

Şeyda abisinin sözleriyle onun karşısına geçti.

"Abi biz sana inandık..Senin yalanın yüzünden."

Daha fazla abisiyle konuşmak istemedi tokadını abisinin yüzüne geçirdi.

"Utanıyorum senden! hem abim olmandan hemde..Hocam olmandan, yazık çok yazık sana.."

Melek Sinan'ın önüne geçti bitik bir halde.
Hıçkırarak konuşmasına devam etti.

"Canavar.."

Hıçkırıklarını durdurup göz yaşları akarken konuşmasına devam etti.

"Bitti mi?..Abimin borcunu ödedim mi? "

"Sana olan can borcumu ödedim mi?.."

Sinan karşısındaki perişan halde duran peri kızına baktı..

Onun yaşadıklarını, hissettiklerini son damlasına kadar o da yaşıyordu..

Kalbinin ağır bir sızıyla sızlaması, boğazında oluşan düğümler..
Gözlerinden akan pişmanlıklar bundandı.

"Peri kızı be-"

"SUS! KONUŞMA DUYMAK İSTEMİYORUM! SİZ SİNAN GÜMÜŞ BU GÜN BENİM VE ABİM KEREM YAĞIÇIN SİZE OLAN BİR BORÇU KALMADI!"

"Yapma..Peri kızı bunu bana yapma ölürüm ben..."

Melek Sinanın sözlerine güldü.

"Benimde yaşadığım söylenemez.."

Melek göz yaşlarını silip Sinan'ın ve diğer herkesin üzüleceği sözleri söyledi.

"Davayı sen aç, Senden bir gram bir şey istemiyorum. Sadece seni ve ailenden dostlarından kimseyi bundan sonra çevremde görmek istemiyorum!"

"Ben sizsiz ölürüm peri kızı ne olur yapma bana bunu. "

"Bende aylar öncesi sana aynen böyle yalvarıyordum, hatırlıyor musun?.."

"Çocuklarına ister adam gibi babalık yap ister yapma.. Çünkü ben onlara senin yerini aratmamak için elimden geleni yapacağım."

Ortamda bebeklerin ağlama sesiyle Melek bebeklerine baktı.

"Anne hazırlan gidelim burdan. "

Şeyda ve Rüya'nın bebeklerine doğru gittiklerini görünce onlara bağırdı.

"Sakın! Sakın onlara dokunmayın, çekin artık ellerinizi üstümüzden!"

Meleğin sözleriyle Kerem Şeyda'nın kucağındakini, Necla hanım da Rüya'nın kucağındaki bebekleri aldılar.
Melek abisine bakıp konuştu.

"Sadece Annem dedim! Senin gibi geride bir ailesi olduğunu unutup hareket eden bir abiye ne benim nede çocuklarımın bir ihtiyacı yok KEREM YAĞIÇ! Sende annemle görüşmekte özgürsün yeterki senide gözüm görmesin."

"Melek..Banada mı?..Benim ne suçum var ?.."

"UNUTTUN! BİR AİLEM OLDUĞUNU UNUTTUN.. BENDE UNUTURUM SENİ VE DİĞERLERİNİ."

Lina ağlayarak konuştu.

"Benide mi? Aynı annem gibi sende mi beni bırakıyorsun ?.."

Lina'nın sözleriyle Melek biranda kendine geldi Lina'ya baktı.
Gözlerini kırpıp çevresine baktı.
Herkesi niye çift görüyordu?..
Gözlerini sımsıkı yumdu eliyle başını tuttu.

Diğerleri Meleği izliyordu. Sinan Melekdeki garipliği ilk o farketmişti.

"Melek iyi misin?"

Melek gözlerini açtı, burnunun dipinde Sinan'ı görünce bir adım geri gitti.

"İyiyim uzar dur benden."

Lina'ya dönüp konuştu.

"Baban ,Fırat, Fatih, Sinan , Şeyda, Zerda ve Kerem Yagıç dışındaki kimse konuştuklarımı üstüne bile almasınlar benim bütün sözlerim onlara tamam mı miniğim?"

Lina sevinçle gülümsedi. Melek de ona karşılık verdi.

Melek annesine bakıp konuştu.

"Hadi gidelim anne."

Abisinin kucağındaki kızını kucağına aldı.

Amine Asele bakıp tekrar bakışlarını koca salonda gezdirdi.

Tekrar bebeği abisine verip. Koşarak
Anesinin kucağındaki oğluna baktı.
Yağız Alparslan boncuk boncuk gözleriyle annesine bakıyordu. Melek içine düşen bilmediği hisle Yıldızın kucağındaki evladına baktı.

"Yok.."

Salonda bulunan dördüncü bebeğe doğru gitti bir umut..

Zerdaya doğru yaklaştı. Zerda'nın kucağındaki bebeğe baktı.
Ama yoktu!

"Yokk.."

"Ne yok Melek ?"

Sinan ve diğerleri Meleğin dediklerinden hiç bir şey anlamıyordu

"YOKK NERDE, AMİNE ASELİM NERDE, KIZIM NERDEEE!"

Meleğin sözleriyle herkes kaşlarını çatıp ona baktı.

"Burda bak ,kızın burda. "

Kerem kucağında tuttuğu yeğenini kız kardeşine doğru götürdü.

"HAYIR HAYIR O BENİM KIZIM DEĞIL..SİNAN NERDE KIZIMIZ? ANNE SANA EMANET ETMİŞTİM ANNE EVLADIM NERDE!!"

Melek salonda her yere bakıyordu, kimse Meleğin bu tepkisine, söylediklerine anlam veremiyordu.

"Kızım Amine Asel burda, ne oldu yavrum sen niye böyle sözler konuşuyorsun?"

"ANNE O KIZIM DEĞİL! NERDE BENİM KIZIM NERDEE!"

"YUKARIDA MI!"

Melek ne annesinin sözlerini nede diğerlerinin sözlerini duyuyordu merdivenleri koşarak yukarı çıktı, bütün odalara tek tek baktı. Merdivenlerden aşağı indi aşağı katlardaki bütün odalara baktı. Mutfağa baktı yoktu.
Ton ton Sultanın bahçedeki evi aklına gelince göz yaşlarını silip konuştu.

"Rüya size görürdün değil mi? Tabi başka nerde olacak. "

Melek koşarak bahçeye çıktı, peşinden Sultan ve digerleride Meleği takip etti.
Herkes yaşadıkları yüzünden deliren Meleğe göz yaşları içinde baktı.

Sinan Meleğin kolundan tutup durdurdu.

"Peri kızı, kızımız orda değil.."

"Nerde?.. Sinan gitmeyim senden boşanmayım diye yapıyorsan tamam valla gitmeyeceğim evladımı getir,lütfen evladımı getir, kızımı getir."

Sinan göz yaşları akarken arkasını dönüp onları göz yaşları ile izleyen ailesine baktı.
Keremin kucağındaki kızını alıp Meleğe doğru yürüdü. Melek kafasını hayır anlamında sallayarak heri geri gitti.
Onun bu haline bakan zebanilere doğru yürüdü hepsine tek tek sordu.

"Kızımı gördün mü?"

"Amine Aselimi gördüm mü?"

"Nerde kızım?"

Aldığı tek cavap başlarını yere eğen zebaniler oldu. Karşılarında evladını tanımayan bir anne vardı...

Dışarıdan bu kadına ne yaşattılar ki evladını taşıyamıyor diyorlardı..

Kerem kız kardeşinin yanına gitti onu kendine çekti sımsıkı sarıldı.

"Kızım nerde.. Kızım Yok.. Evladım Yok.. "

"Tamam abim geçecek..."

Melek abisinin kucağında yere süzüldü, Kerem Melekle beraber yere çöktü ...

"Bırak abi beni kızım yok onu bulmam lazım..vO çok küçük bensiz yapamaz.."

"Tamam abim Amine Asel burda sakin ol. "

"Burda yok!! Kızım burda yok!!KIZIIIIIMMM!!!"

Meleğin feryadıyla ağaçtan kuşlar uçtu..

Meleğin haline ne göz dayanıyordu ne vicdanlar....

Hayvanlar bile ağladı Meleğin haline..

Kuzum Anayı Nettin

Baharında sararıp soldunda gittin
Ciğerimi kanadımı yoldun da gittin
Toprağa nur OLUP doğdunda gittin
Kuzum anayı Nettin

Kara kara gözlerime baktın da gittin
Dumansız ataşlerde yaktın da gittin
Yüreğime kurşunu çaktın da gittin
Kuzum anayı Nettin

Belimi boynumu büktün de gittin
Yüreğimi yerinden söktünde gittin
Bağrıma ateşleri döktünde de gittin
Kuzum anayı Nettin

Dünyayı başıma Caldin da gittin
Yüzümden gülümsemeyi aldın da gittin
dermansız dertlere saldın da gittin
Kuzum anayı Nettin

dönülmez yolları Astin da gittin
Sığmadın tabutlara Tastin da gittin
Beni paramparça saçtın da gittin
Kuzum anayı Nettin

Ak kefeni kara göze bürüdün gittin
Beni cigerimden sürüdün gittin
Cennet kapısına yürüdün gittin
Kuzum anayı nettin ...

Kerem biranda kucağında oluşan hareketsizlikle Meleğe baktı. Sinan kızını Yıldıza verip Meleğin yanına koşarak gitti.Kerem Meleğin burnundan akan kanları görünce kız kardeşini kucaklayıp kaldırdı..

Herkes Meleği öyle görünce korkmuşlardı

Noluyordu böyle?

İlk herkese hesap sormuştu. Sonra Sinanla yollarını ayırma kararı almıştı bunların hepsi normaldi ama bir anne evladını nasıl tanımazdı onu nasıl kabul etmezdi?..

Ya bu kanlar içinde bayılması normal miydi?..

.
.
.
.

Allah'a emanet olun canlarım 💞💞

Sumeyrasisman2018

BynGamzeli1

Bölüm size gelsin canlar💞

Continue Reading

You'll Also Like

404K 21.4K 33
"Ne bağırıp duruyorsun? Konağı ayağa kaldırdın!" Karşımda dikilen adama yumruğumu gerçirmemek için içimde verdiğim mücadeleden söz bile edemezdim. E...
2.9M 205K 53
Kayra: Kuryeniz çok yakışıklıydı vallahi! Çiçek Pastane: Lütfen, kuryemizin aklını çelip iş performansını düşürmeyiniz Çiçek Pastane: Hem kuryelerin...
5.8K 202 10
Henüz 15 yaşındayken yüreğine sevda düşmüştü, akranı olan her arkadaşı gibi sevdalanmıştı. Ummadığı anda Ömer kapılarına dayanmış ve Feride artık ben...
1.1M 79.1K 46
Hayaller Zümrüdü Anka kuşunun rengarenk tüyler ile bezeli kuyruğuna tutunup, Kaf Dağı ardına uçmak gibiydi bazen. Benimde hayallerim vardı, en toz pe...